Yeni Üyelik
18.
Bölüm

17. Bölüm

@nektariguzeli

Merhaba Sevgili Okurlarım dün bölüm atamadım, çok yorgundum. Kusura bakmayın.

18. Bölüm ile karşınızdayım.

Umarım bölüm atmayarak sizi kırmamışımdır.

Sanırım textingsiz sevmiyorsunuz. Çünkü Önceki bölümde oy çok az.

Daha çok yazmaya çalışacağım.

Sizleri seviyorum iyi okumalar. ♥️😘

 

Sabah kalktığımda Kaan ile kahvaltı hazırlamıştık. Ve şu an kahvaltı yaparken sohbet ediyorduk. Sakarlığım iki gündür uğramamıştı. Kesin bugün sakarlığım tutacaktı sjsjsj. Kaan konuşurken güldüm, elimdeki çatal yere yapışırken hala gülüyordum. Eğilip çatalı alacakken kafamı masaya vurdum. Küçük bir inilti dudaklarımdan dökülürken kalkacaktım ki çay masadan beyaz halıya döküldü. Şaşkınlık ve panikle kalkayım derken tekrar kafamı vurdum. Allah'ım her dediğim neden saniyesinde başıma geliyor? Ağlanacak halime gülerek kalktım. Olayların başıma gelme hızı ışık hızından hızlıydı sjsjsj.

Kaan küçük bir şaşkınlıkla bana baktıktan sonra gülmüştü.

Yemekten sonra o kendi evine gitmişti. Ben de işlerimi bitirip otibüse binmiştim.

Okula geldiğimizde sınıflara girip dersi dinlemeye başladık ama hoca acayip bir yavaşlık içindeydi. Kabur, ak saçlı bir kadındı. Zaten yavaşken bir de uykum geliyordu. Sesi ninni gibiydi. Sıkıntıdan oflarken sıra altından telefonumu çıkardım. Evet telefonumu vermemiştim. Var ya yakalırsam mahfolurum, hoca beni haşlar bu defa sjsjsj. Mesajlara girdim.

Ben: Çok sıkıldım

Ben: Çok yavaş ya

Ben: Sesi ninni gibi

Ben: Sjsjsj

Ben: Anlatırken yavaş olduğu gibi kadın nefesini bile çok yavaş alıyir

Kaan: Shshsh

Kaan: Nerden anladın yavaş nefes aldığını

Ben: Göğsü çok yavaş hareket ediyor

Kaan: Shsh sapık mısın sen

Ben: Ne sapığı be

Ben: Dışardan bakan herkes görür

Kaan: Tamam tamam şaka yaptım

Ben: Tmm

Ben: Uykum geliyor ya

Ben: Napcam

Kaan: Uyumamaya calışcan

Ben: Zeki şey seni

Kaan: Öyleyimdir

Deyince gülmemek için kendimi zor tuttum.

Ben: Zeki

Ben: Yakışıklı

Ben: Mert

Kaan: Öyleyim tabi

Derken bu defa açık hedefimdi.

Ben: Aynı an da

Ben: Egolu

Ben: Gıcık

Ben: Ve daha da fazlasısın

Ben: Yazmaya üşeniyom

Arkamı dönüp yüzüne baktım ve bozulmuştu. Ellerimle dudaklarımı kapattım. Biraz daha yüzüne bakarsam adeta anıracaktım sjsjs

Telefonu kapatıp bana baktı. Kızgındı ve tıp tıp bana bakıyordu. Ben ise gülmemek için zor tuttuğum ifademle ona bakıyordum. Biraz daha bana baktıktan sonra aklına bir şey gelmiş gibi sırıttı. Telefonu eline aldı.

Kaan: Burnun yamuk

Kaan: Dudakların şişmiş

Kaan: Balon gibi Shsh

Kaan: Kulakların büyük

Yazmasıyla bu defa ifadesi bozulan bendim. Telefonun kamerasını alıp yüzüme bakmaya başladım. Ellerimle kulaklarımı ölçtüm. Burnuma baktım. Dudaklarım şişmi baktım. Tuhaf tuhaf hareketler yaparken yanımdaki gölgeyi hala fark etmemiştim. Ben yüzümle oynamaya devam ederken yanımdan bir ses yükseldi.

"Kızım suratını neden değişik değişik hallere sokuyorsun?"

Kafamı yavaşça kaldırıp ellerim hala aynı şekildeyken hocaya baktım. Ellerim yüzümde, utançla hocaya baktım. Dudaklarım utançtan kızarırken herkes gülüyordu. Ben şimdi hocaya ne dicem? Bir yüzümle uğraşırken rezil olmadığım kalmamıştı o da oldu. Offff! Ne diyeceğimi bilemeyerek hocaya bakarken kapı çaldı. Hoca oraya dönerken gülüşmeler kıkırtılara dönmüştü. Sınıfa giren nöbetci öğrenci bir şeyelr söyledikten sonra gitmişti. Bu şekilde benim rezilliğimde üst rafa kalktı. Derin bir nefes alırken sinirle Kaan'a baktım. O ise gülerek bana bakıyordu.

Göz devirip önüme döndüm. Elimden geldiğince dersi dinlemeye çalıştım.

____________

Teneffüs gerçekten çok sıkıcı ya. Teneffüsün amacı ne? Ben bir şey anlamıyorum gerçekten. Açıkcası çooooook sıkıcı. Tamam eğlenmek için güzel ama eğlenecek bir şey yok. Hiç bir etkinlik yok. Kutlu da bugün gelmedi, hastaymış. Ona da çorba götürcem bugün. Aysima gelmişti ama bugün çok sessizdi. Neden olduğunu bilmiyordum çünkü anlatmıyor! Ne yaptım anlatmadı. Yine harekete geçme kararı alarak kararlıkla başımı salladım.

"Aysima beni çıldırtma! " Derince ofladı. Gerçekten konuşmuyordu. Sadece ofluyordu. "Ay yüzlüm anlat hadi, ben sana anlatıyorum." Dedim. Derin bir nefes alırken konuştu sonunda. "Sorun o! Beni görmüyor! Beni onu o kadar severken yanındaki kızları görüyor ama beni görmüyor!" Sitemini dikkatle dinledim. Düşünmeye başlarken aklıma gelen düşünceyle sırıttım.

"Yazsana!" Dedim. Bana bön bön baktı. Göz devirirken konuştum.

"Mesaj yazsana, anonim olarak mesaj at!" Dedim. Suratı aydınlanırken "Cevap verir mi ki?" dedi. "Ben Kaan ile anonim olarak başlarken şu an sevgiliyim sen de yapabilirsin bence. Hem ben enişeemi merak ediyorum. Kişiliği nasıl acaba. Şimdi yaz hatta!" Dediğimde gözlerini kocaman açtı. "Şimdi mi? Numarası yok ki." Deyince buna da bir çözüm buldum. "Arkadaşlarıyle biraz takıl ve numarasını al dedim." Bana bakarken umutsuzlukla bana baktı. Doğru zordu. Yine bir çözüm ürettim. "Okul grubundan al. Profili vardır." Dediğimde şimdi gülüyordu. Yanağımı sulu sulu öptü. "Canım benim!" Diye de yapıştı. Gülerek ona sarılırken "Hadi!" dedim. O da ilk mesajını attı.

Anonim: Merhaba

Ve minnetle bana baktı. Göz kırparak arkama yaslandım.

__________

Eve geldiğimde annemle iletişime geçtim hemen. Henüz gelmeyeceklermiş. Onları fazlasıyle özlemişeim ve gerçekten artık sıkılıyordum. Babam da arada sırada geliyordu zaten. Annem bebeğin kırkı çıkana kadar orada olacağını söylemişti. Başımı iki yana salladım. Ve kolları sıvadım. Bugün Kutlu'ya çorbasını içirip eve tekrar dönecektim.

Çorbayı yaptıktan sonra tencereye birlikte dışarı çıktım. Eviyle evimin arasında yanlış hatırlamıyorsam dört ev vardı.

Kapıya geldiğimde tıklattım. İlk başta ses gelmemişti ama sonra adım sesleri gelmeye başlamıştı. Kapı açıldığında solgun yüzünü gördüm. Ama ısrarla bana gülümsemişti. Zorla gülümserken vücudunu taradım. Bitap bir haldeydi.

"Kutlu ne zaman hasta oldun sen? Ben neden bugün öğrendim?" Derken kaşlarım çatıktı.

"Daha sabah hastaalndım Mavimtırak. Dedikoducu karı gibi hemen sana mı yetiştirseydim." Dediğinde kahkaha atmıştım. Bu Halle bile beni güldürüyordu.

"Eee sana çorba yaptım geçmeyeyim mi içeri?" Dediğimde gülümseyerek geri çekildi.

"Teşekkür ederim Mavimtırak. İki yumurta anca kırıyom zaten." Dediğinde güldüm.

"Hem de sıcacık. Geç bakalım içeri ben bir kaseye koyup geliyom." Dediğimde kafasını sallayıp gitmişti. Etrafa bakarak geçiyordum. Çünkü daha önce bu eve gelmemiştim. Sonunda mutfağı bulduğumda çorbayı doldurup salonu aramaya başladım. "Kutlu neredesin sen?" Dediğimde kalın sesini duydum. Sese doğru gittiğimde koltukta battaniyeye sarılmış halde buldum onu. Gözleri yarı kapalı uyukluyordu. Gülerek yanına gittim. Çorbasını içtikten sonra eve gelmiştim. Aslında biraz daha kalmak isterdim. Ama biraz sohbet etmişken fazla yorgun olduğunu yeniden fark etmiştim. Ona bütün gelişe her şeyi anlatmıştım. O da beni gülümseyerek dinlemişti. Tebrik etmişti ve bizi çok yakıştırmıştı. Şimdiden kayınço olmayı kabul etmiş, Kaan'ı benimsemişti. Hatta şimdiden piknik planları yapıyordu. Bu hali çok komikti.

Geldikten sonra biraz ders çalışmıştım. Yaklaşık bir dört saat kadar. Bu yüzden hiç bir işim yoktu. Telefonu elime aldım.

Ben: Napıyon sevgilim

Ben: Ama hala unutmadım

Ben: Çok mu çirkinim

Ben: Burnum yamuk değilkine

Ben: Sana burnun yamuk deemdim

Ben: Konuşma benlen

Yazdıktan sonra telefonu bıraktım. Ard arda gelen bildirimlere arkamı döndüm ama bir dakika anca sürdü. Telefonu merakla açtım.

Kaan: Özür dilerim Kırmızı Güzelim ama hak ettin

Kaan: Sen de bana adeta beyinsiz dedin

Kaan: Ayrıca çirkin olsan alır mıydım seni yanıma

Ben: Almaz mıydın beni yanına

Kaan: Almazdım tabi

M​esajıyla sinir krizi geçirdim. Almazmış. Görür o şimdi!

Ben: Almazsın ha

Ben: Almazsın yani

Ben: Eminsin yani

Dediğimde korkmuş olmalı ki hemen mesaj geldi.

Kaan: Şakaydı güzelim.

Kaan: Vallahi şakydı

Kaan: Alırdım yine seni

Kaan: İçin güzel bir kere

Kaan: İç güzellik her şeyden güzel

Ben: Ha yani

Dediğimde anlık mesaj geldi.

Kaan: O anlamda değil güzelim. Yanlış anladın sen beni

Deyince ekran başında gülmekten yanaklarım ağrıdı. Yavaş parmakları motora dönüştü galiba sjsjsj

Ben: Hım iyi geceler o zaman

Yazdıktan sonra telefonu kapatmıştım. Gülerek kapatmıştım ancak yine mesaj geldi.

Kaan: Küsmedin de mi güzelim

Ben: Küsmedim sevgilim panik yapma

Ben: Şaka yaptım

Dediğimde rahatladığın hissedebiliyorum.

Kaan: Oh ödüm patladı küstün diye. İyi geceler Kırmızı Güzelim

Ben: İyi geceler Yakışıklım

Yazdıktan sonra yatmaya gittim.

______________

Merhaba Sevgili Okurlarım bu bölüm de çok uzun oldu. Sjsjs

Bölüm nasıldı?

Aysima ve o çocuk hakkında ne düşünüyorsunuz bebeklerim?

Sizleri seviyorum ♥️

Bolca yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınnn

 

 

 

​​​​​

 

 

Loading...
0%