Merhaba Sevgili Okurlarım 20. Bölüm ile karşınızdayım.

Kitabı bir yandan erken bitirmek bir yandan da daha uzun tutmak istiyorum. Yani çok kararsızım. Eskisi gibi değer görmüyor en son bölüm normalde en az ondu ama şu an dört. Bilemiyorum.

Belli değil.

Neyse yine de sizleri seviyorum.❤😘

Bolca yorum yapın ve oylayın olur mu????

İyi okumalar.

Karşımdaki şerefsize iğrenen gözlerle baktım. Dağınık saçları ve belinde emanet gibi görünen siyah eşofmanı ile serseri görüntüsüne arsız gülüşü eklendi. Tam bir pezevenk sırıtışı vardı yüzünde. İğrenç ve arsızca beni süzüyordu. Tiksinti içimden dışarı taşacaktı.

" Ne işin var senin burada?!" Diye yükseldim. Ne zamandır yine beni takip etmeye başlamıştı bu? İlk defa bu kadar tiksinti duyuyordum çünkü şu an dudaklarını yalayarak bana doğru yaklaşıyordu. Sanki yemek görmüş gibiydi. Gözleri buradan bile parlaktı. Tam karşıma geldi. Asla geri adım atmayacaktım. Bir kere atmıştım ve sonuçlarını görmüştüm. başımı yukarı diktim, omuzları dikleştirerek ters bakışlarla ona baktım. Benim tersimi kimse bilmezdi, bilemezdi. hep neşeliydim ama son zamanlarda neşem sönmüştü. Son bir hafta da kendimdeki değişimi soluyordum. Eski neşeli ben değildim. Sadece iki arkadaş, ailem ve daha geçen gün çıkmaya başladığım ve şu an bulamadığım sevgilim vardı. Sevdiklerim yanımda olduğu sürece sinirlerim yerinden oynamazdı. Agrasifliğim tek olduğumda çıkabilirdi ama yine kimselere yansıtmazdım. çünkü ben hep iyimser olandım. Her şeye pozitif bakardım. Ama son bir haftadır çok da iyimser olduğum söylenemezdi.

Üç adım önümdeydi. İğrenç nefesi yüzüme çarptı. Dişlerini fırçalamadı mı salak? Yüzümü buruşturdum.

"Ne işin var dedim?" Kaşları havaya kalktı. "Sana bir can gelmiş, bir cesaret gelmiş sanki ha!" Diyerek üzerime yürüdü. Bu defa geriledim çünkü ağzı gerçekten kötü kokuyordu. Elimi burnuma kapattım. "Mındar mı yedin sen? Ne biçim bi koku bu? Bok mu yedirdiler sana?" Dediğimde içimden güldüm. Çünkü cidden bok yemiş gibi bir hali vardı sjsjsjs. Burada bile güldüm ya Allah beni ne etmesin. Sjsjsjsj

"Cidden uak dur benden ağzın çok kötü kokuyor." Deyip elimi aramıza kaldırmıştım ki kolumdan tutup geri itti. "Seni ne haddine lan?! Ne ara bu kadar cesaretlendin! O oruspu kadın mı sana öğretti bunları?!" Diye bağırdığında korkmak yerine yerimden kalkıp dikleştim. Gerçekten sinirlenmiştim. Ağzı çok bozuk biri değildim ama bu defa evet öyleydim. Sinirli bir şekilde kalktım. Onun bana doğru yürümesi gereken yerde ben yürüyünce daha da sinirlendi ama aynı anda şaşkındı cesaretime. Elimi yana attım.Duvar dibindeydim ve yerde ince bir çubuk vardı. Kırbaç gibiydi. Çok can yaktığına emindim. Hızla kavradım. "Bana bak o oruspu kelimesini götüne sokar sikinden çıkarırım. O olmasa elimdeki kırbaca benzeyen çubuğu sokarım. Zaten ince rahatlıkla girer merak etme!" Dediklerimle bir an kaldım. Çok yaratıcıyım ya sjsjs. Sonra tekrar ciddileştim." Benim ağzımı açtırtma! Sen hangi akla hizmet benim anneme küfrediyorsun?! Senin karşında eski Mavi yok! Ayağını denk al!" Hırla bağırmıştım. O benim küfür ve bağrışıma şaşkınlıkla bakarken devam ettim. "O sekiz yaşında taciz ettiğin, on beş yaşında yine taciz etmeye çalıştığın kız yok! Ben Mavi'yim ama bu zamandaki Mavi, geçmişteki değil!" Diyerek elimdeki kırbaç misali olan çubuğu kıçına indirdim. Vuruşumla şaşkınlığından sıyrıldı ve saldırmaya çalıştı. Tokadını yüzüme atacakken çubuğu bir defa daha vurdum ama bu defa yüzüne. Tam da orta yerinden çakmıştım sjsjsj. O acıyla haykırırken ben de bir kıçına bir kafasına bir bacaklarına bir de sırtına art arda darbeler indirdim. Oh olsun o pezevenge! Bunu da dile getirdim. "Seni pezevenk, pedefoli oh olsun sana. İnşallah bu çubuk kıçından girer, kulağından fırlar!" Derken son kez vurup nefes nefese geri çekildim. Ellerimi dizime yaslayıp pisliğe baktım. Yüzü kıpkırmızıydı. İnce çizgiler her yerindeydi. Oy anam ben de yoruldum! "Senin yüzünden ben de yoruldum, şerefsiz köpek." Derken onun kalktığını fark etmemiştim. Hala homurdanırken karnıma bir tekme savurdu. Acıyla dişlerimi sıkarken nefessiz kaldım. Gerisin geri düşerken tam bir daha vuracaktı ki biri onu tuttuğu gibi yana savurdu. Üstüne çıkıp yumruklaşırken kim olduğu kısık gözlerimle anlayaamdım. O kadar sert vurmuştu ki anca nefes alıyordum. Baldır yerine demir silindir olsa daha iyiydi. nefes almaya çalışırken yerimden sendeleyerek kalktım. Sersem adımlarla onlara ilerlerken kim olduğuna baktım. Kaan'dı. Şimdi mi geldi sevgilim olacak kaçak? Tekmeyi çoktan yemiştim. Daha ne anlamı kaldı! Sinirle ve sersem bir şekilde bakıyordum ki siviri ve parlak bir şey gözüme çarptı. Grimsi ve bayağı sivriydi. Bir dakika o bıçak mı yoksa şiş mi? panikle ileri atıldım. Sarhoş adımlarım bir anda atikleşmişti. Hızla Kaan'ı tutup yana savurdum. Pek bir etkisi olmasa da yana devirebilmiştim. Şaşkınca bana bakarken umursamadan yerdeki kırbacımı aldım. Sonra da tam bıçak tutan eline savurdum. Elini acıyla tuttu. Elindeki bıçak yere düşerken hızla tekme savurdum. Bıçak uca uçarken sinirle ona döndüm. "Sen benim olana zarar mı verecektin Alpay piçi!" Evet bu gece gerçekten ağzım bozulmuştu. Hem de fazlasıyla. Kaan şaşkınlıkla bana bakarken bağırdım. "Salak sevgilim senin beni koruman lazımdı benim seni değil!" Dedim. Her filmde öyleydi ama gel gör ki bizimki yerde uzansın! Hızla yerinden kalkmıştı ki polis sesleri geldi. İkimizde birbirimize bakarken yutkunduk. Evet sıçış modu aktif. Hadi bakalım. Kaçmak istesek de kaçamazdık. Önümüze geçmişlerdi bile. Arabadan hızla inip yanımıza geldiler. Ve sonra işte sorgu için götürmeye başladılar.Arkada otururken bir yandan da onlara olayı anlatmaya çalışıyordum. "Bakın polis abiler. Şimdi olay şöyle vallahi o bana karıştı yani ben sadece kendimi korumak adına onu birazcık azıcık hırpaladım." Derken hepsi bana baktı. Azıcık mı dercesine baktıklarını görünce omuz silktim. "Tamam birazcıktan birazcık daha fazlaydı ama kendimi korumak içindi. Nefsi müdafaa bu!" Dediğimde ters ters baktılar ama içlerinden biri gülmüştü. Kumral saçlı karanlıktan zar zor seçtiğim yeşil gözlü yakışıklı bir adamdı. "Birazcığın birazcık daha fazlası ha! Mükemmel." Dedikten sonra kahkahalara ttı. Bu defa topluca ona ters ters bakan bizdik. Ama umursamadı. "Kardeşimle çok benziyorsun." Dediğnde "Adı ne?" diye boş bir soru sordum. Gülerek "Aysima." Deyince gözlerim pörtledi. Yavuz abiydi bu. "Abi sen misin?" Dediğimde gülerek beşını salladı. "Yeni mi fark ediyorsun şapşik?" Dediğinde güldüm. Bana hep şapşik derdi. "Yavuz abi sen bizi kurtarırsın de mi?" Diyerek yavru köpüş bakışları attım ancak kanmadı. "Onu ben yapamam. En fazla zaten bir gün nezerathanade kalacaksın sevgilinle." Derken kaşları çatıldı. "O sevgilin olacak çocuktan benim niye habaerim yok abicim?" Dediğinde sol kaşı havalanmıştı. Küçük bir yutkundum. Yavuz abi beni Aysima'dan asla ayırmazdı. Mesela şeker alır ben olmasam da bizim eve benim için gönderirdi.

"Yani şimdi abi fırsatım olmadı. Zaten sadece birkaç gün oldu." Diyerek sırıttım. Ancak herkesin gözü bizdeydi. Yavuz abi ise yeni fark etmişti. Minik bir öksürükle boğazını temizledi. "Sonra konuşucaz."

Sonra da nezarethane....

------------------------

Sabah kalktığımda vücudum ağrıyordu. Sesim de gitmişti. Akşam çok fazla bağırınca gitmişti işte. Aradan birkaç saat sonra yavuz abi beni eve bıraktı. Annem kapıda terlikle beni bekliyordu. Saanırım haberi yoktu. Benim halim olmayınca yavuz abi olayları anlatmıştı. Dün kameraların hepsine bakılmıştı. Olayın nasıl olduğu görünüyordu. Onlar konuşurken yatağıma yattım.

Ben: Yine sıyırdık

Ben: Sjsjsjsj

Anında çevrimiçi oldu.

Kaan: Aynen

Kaan: Belin falan ağrıyor mu?

Kaan: Ya da karnın? Ben geleen kaadr sana el kaldırmıştı özür dilerim.

Ben: Yapacak bir şey yok, bir kere tekmeyi yedim zaten.

Ben: Dün neredeydin

Ben: Beni terk ettin sandım

Ben: Senin yüzünden akşam akşam zırıl zırıl ağlayacaktım

Kaan: Üzgünüm

Kaan: Sizin evin hemen yanındaki eve taşınıyordum. Koltukları taşırken hiç fark etmemiştim

Kaan: Keşke haber verseydim

Ben: Bende de suç var zaten amaaaa

Ben: Ne güzel bize de aksiyon oldu sjsjsj

Kaan: Ekşın o ekşın

Ben: 😂

Ben: Aynen

Ben: Bu arada Yavuz abiyi görürsen iyice efendi ol

Kaan: O kim ki

Ben: Aysimanın abisi

Kaan: Eeeee senlen alakası ney

Ben: Beni Aysimadan ayırmaz beni de Aysima kadar sever kollar

Ben: Biyolojik olarak abim olmasa da o benim abim

Ben: Yani her şekilde abi denetiminden geçiyorsun sjsjsjsj

Kaan: Ben zaten efendiyim sever beni

Ben: Sjsjsjsj kendini sevdirmek sana kalmış

Kaan: İyi sever o beni

Ben: İnşallah

Ben: Neyse sana iyi günler ama bana iyi geceelr

Kaan: Niye

Ben: Uyuyacam, tüm vücudum ağrıyor

Ben: Öptüm sevgilim

Kaan: Ama ben dudaklarından :)

Gülerek telefonu kapattım.

----------------------------------

Bugünlük bu kadardı Sevgili Okurlarım.

Bölüm yorumlarınız ve oylarınızı bekliyorummmmm

Lütfen biraz konuşun ya sıkılıyorum bennnn

Neyse bebeklerim sizleri seviyorummm❤😘

Görüşürüz....