Yeni Üyelik
30.
Bölüm

24.BÖLÜM

@nektariguzeli

Selammm Sevgili Okurlarımmm!

Bölüm için heyecanlı mıyız??

Sonunda o çok merak ettiğiniz bölüm geldi.

Bir aklış alayım sjsjsjsj

Bugün vaktim bayağı var.

Belki uzun olur bölüm bilemiyorum ama kısa olmayacak.

Sizleri seviyorum, iyi okumalar...

❤😘

 

Kulağımın dibindeki nefesi yine mındar gibiydi. Eşek ölüsü mü kemirdi bu? Iyyyğğh! Nefesi bile kendisi gibi iğrençlik abidesi. Kafamı başka tarafa çevirdim. Elimi burnumun ucunda salladım. "Üfff çekil be! Yine mındar yemiş gibisin!" Dedim ve Kaan arkadan haline bakmadan güldü. Gülümsüyordu. Ancak arkamda birini ya da bir görmüş gibi bir an da gülüşü silindi. Ne olduğunu anlamayacak arkamı dönünce hiç bir şey göremedim. Noluyor?

Kafası hemen yanımdaydı hala. Sinirlerim yavaş yavaş yerleşiyordu, dalgama bakmayın. Sırıtarak yüzüme hizlarken yüzünü yüzüne en okkalısından vurmak istedim ama başka bir şey yapmalıydım. Yaralıydı ama sanki değildi. Ona hala bakarken yumruğumu en sert olacak şekilde yarasına vurdum. Koca bir böğürtü çıkarırken tiksintiyle baktım. Ama böğürmesi yüzündeki sırıtışı silmemişti. Mazoşist! Dudaklarından süzülen kan boynuna giderken kanlı dişleriyle koca bir kahkaha attı. Yanına gidip Saçlarını kavradım. Kafasına dizimi geçirip burununu kırdım. Burnundan gelen ses mükemmeldi ama yine beni tatmin etmedi. Hızla üzerine eğilip yarasının olduğu yere iyice baskı yaparak karnına tek dizimle oturdum. Dudaklarından büyük bir inilti kaçarken beklemeden bir tane daha geçirdim suratına. Kafasının geri düşmesine izin vermeden başını kaldırdı.

"Üzerimde oturman ne hoş! Keşke daha güzel bir gün olsaydı." Dediğinde sinirlerim daha da hopladı. Okkalı bir tokat yüzüne vurdum. "Piç herif!" Kaan bir şsyelr söyledi ama duymadım. Sesi çok kısıktı.Bir tane daha vuracakken arkamdan sırtıma yaşlanan silahla hareketsiz kaldım. Ama durmadım da dizimi iyicene yarasına bastırdım. Gülerken göz kırptı. "Eee ne diyorsun güzelim? Kalkacak mısın artık?" Dedi sinirle bir tane daha yapıştıracaktım ki namlu daha çok sırtıma yaslandı. Sinirle yarasına son gücümle basıp kalktım. Son basışımla yüzü pancar gibi olmuştu. Zevkle güldüm. "Ne o acıdı mı?" Dedim. "Senin acın bile benim için zevk." Dedi ve evet kustum. Cidden kustum. Şaka değil. Adamın yüzüne bildiğiniz kustum. Sanırım son yediğim ketçaplı mayonezli ekmek pek de yaramamıştı. Sjsjsj

Üzerine doğru kusunca kendime kızdım ama onun üzerine kustuğum için değil. Havalı anımın anasını hallettiğim için. Saçlarımı yüzümden geri çektim. Yere tükürerek kalktım ama gülümseyerek. "Ağzımı yıkamam için su getirebilir misiniz? Böyle hiç güzel değil." Dedim alayla. Sinirle güldü sonra da bağırdı. "Napıyorsun lan!" Adeta kahkaha attım. "Senden midem bulandı. Sonra baktım bir tuvalet var kusayım bari dedim ve sonuç kustum." Dedim. İğrentiyle bana baktı ve üzerindekini çıkarmaya çalıştı ama bu daha da kötü oldu. Çıkarmaya çalışırken her yeri daha da battı. Saçları iğrenç öğğğh. Çok mide bulandırıcı görünüyordu. Ama çok da komikti. Sırtımdaki silahı bile unutacak kadar katıla katıla güldüm. Kaan ise ağaca dayanmış sırıtıyordu. Bir yandan da yarasını yırttığı tişörle sarmaya çalışıyordu. Göz kırptım. Onun da sonra hesabını alacaktım. Salak şey bir de gülüyor ama çoook güzel gülüyor.

Üzerindekini tamamen çıkarıp yana fırlattı. Üstüne başına bakıp öğürdü. "Şimdi de galiba ben kuscam." Dedi. Yine güldüm. Göz kırptım ona da. "Tuvaletler ya sıçmak içindir ya da kusmak." Diyerek omuz silktim. Arkamdaki namlu daha da sırtıma battı. Gülümsedim her zamanki gibi. "Ne o Aybars'ın piçi? Zoruna mı gitti?" Dediğimde bir an da namlu kaybolmuştu. Arkama temkinli bir şekilde bakıp yerde ki silahıma atıldım. Hızla silahımı çıkarıp Aybars'a tuttum. Yan da ise korkak Aysima ve abim vardı. "Neden bizi de çağırmadın abicim?" Dedi. Güldüm. "Olmaz mı abi havaya kurşun sıktım gelin diye. Davetiyeniz havadan geldi." Dediğimde o da gülmüştü. Yavaş ve temkinli adımlarla neye uğradığını bilemeyen Aybars'a tutarak sevdiceğimin yanına gittim. Silahı hala tutarken bir gözüm sevgilimde diğeri ise Aybars'taydı. Şşaın bakışlarla etrafa bakarken Yavuz abim diğerini devirip hızla Aybars'a atıldı. Anında yakalayıp yere yatırdı. Zaten onu fena benzettiğim için karşı tepkiye bile hali yoktu. Abim ellerine kelepçe takıp kafasına silahı bastırdı. Silahımı sırtıma takıp maskemden sıyrıldım. "Kaan! Bana bak, iyiysin tamam mı? Nerenden yara aldın?" Dedim ve onun göstermesini beklemeden tişörtünü kaldırdım. Karnındaki bıçak yarası vardı. Yüzü de dağılmıştı az buçuk. Ama fazla kan gitmişti. "Abi ne yapalım? Abi! Fazla kan kaybetmiş, dudakları solmuş! Ambulansı arayayım mı?!" Dediğimde hayır dercesine kafasını salladı. "Çok uzun sürer arabayı al çık, ben ekipleri çağıracağım tamam mı? Ay Güzelim hadi sen de git." Dediğinde attığı anahtarları havada yakaladım. Anahtarı parmağıma takıp Kaan'ı kaldırmaya çalıştım. Ama tek başıma kaldıramazdım. "Aysima gel de bir işe yara!" Diye bağırdım. Hızla yanıma geldi. Korkudan gözleri titreşiyordu. Ama yine de yardım etti. Ancak kan tuttuğu için kafasını yana çevirmişti. "Abi dikkat et!" Dedikten sonra yola çıkmıştık. Ağlarken konuşmaya çalıştım. Gözlerimden akan yaşlar sicimdi. "Kaan ben de kal!" Burnumu çekerek dikiz aynasından ona baktım. Arkaya yatırmıştık. Aysima da hemen yanımdaydı. Hastaneye az kalmıştı. Ama daha da hızlandım. Hastanenin önüne geldiğimizde bağırdım. "Sedye lütfen! Sedye getirin!" Kaan'ı taşımaya çalışrken panikle sedye getiren hemşireler sedyeye yatırmama yardım etti. Sedyeye yatırdığımız gibi ameliyathaneye koştuk. Ameliyathaneyi hazırlamalarını söylemişti, baş hemşire. Göz yaşlarımı sildikçe akıyordu ama umursamadım.

Sonunda amliyethaneye sokabilince derin bir nefes aldım. Ama nefesim geri tıkandı. Ya ölürse? Ya kan bulamazsak? Bu düşünceyle daha da ağlarken ne yapacağımı bilemedim.Kan grubu neydi ki? Bilmiyorum! Lanet olsun! Her boku öğrenip bunu mu öğrenmedim. Hızla araca koştum. Arkamdan bağıran Aysima'ya "Sen bekle gelicem!" diye karşılık verip arabaya bindim. Son gaz sürerken annemden telefon geldi. Yaşlı gözlerimi büyüttüm. Yoksa fark etti mi? Bir de bu var al işte! Korkuyla telefonu açtım Göz yaşlarımı sildim. "Kızım gecenin bu saatinde neredesin sen!" Diye telefondan bağıran annemle yerimden sıçradım. Ve evet doğru sırtımdaki namludan bile korkmayan kız annesinden ölesiye korkuyor! Ama acelem var nasıl anlatıcam ki?

Anneme özet geçmiştim ve ne yaptı dersiniz bana kızdı, ana avrat sövdğü ve geliyorum diyerek hastane adı aldı. Evin önünde durduğumda kapıyı açmayı denedim ancak aklıma gelenle durdum. Anahtar yok ki. Sadece ondaydı ve o nereye koymuş olabilir? Her yere baktım ama yoktu. Derin bir nefes aldım. Bunu yapabilirim! Dedikten sonra inşallah bir şey demez diyerek kapıya tekme attım. Bir yedinci kere vurduktan sonra kapı açılmıştı. Ama duvara çarparak. Umursamadan hızla eve girdim. Odalara tek tek baktım. Onun odası olduğu yeri bulunca her yeri alt üst ederekten kimliğini buldum. Cüzdanında zaten kan grubu yazılı bir kağıt vardı. İkisini de alıp kapıyı çektim. Kırılmıştı artık ne kadar tutabilirse yani sjsjsj. Sinirlerim bugün kaçıncı kere bozuldu bilmiyordum ama güldüm. En olmayacak zamanda. Arabaya atlayıp hızla hastaneye gittim. Annem babama da olanları anlatmış olmalı ki babam da bekliyordu. Hızla yanlarına ilerledim. "Ameliyat nasıl gidiyor? Bir şey dediler mi? Kan lazım mı? Konuştunuz mu hiç doktorlarla? Durumu nasılmış?" Diye panikle ve hızlı hızlı sordum ama annemin tek yaptığı ağlayarak bana sarılması oldu. Sırtımı okşarken neden ağladığını düşünmeye çalıştım. Zaten annem babamın işinin riskini ya da o takık pisliği biliuyordu. Az namlunun ucunda olmuş da değildim. Hatta küçükken kaçırılmıştım bile. Anne duygusu sanırım sjsjsj. Gülerek anneme sarıldım. "Anne niye ağlıyon? Bilmem kaç kere silah doğrultuldu bana? İlk defa değil ki." Dediğimde masumluğundan çıkıp kafama bir tane geçirdi. "Sus be! Sen anne duygusu ne bilmiyorsun. Anne olunca görürüm seni." Dedikten sonra burnunu seslice çekip ayrıldı. Aysima'ya sarılmış olan babam ise bana bakıyordu. Gülümseyip ona da sarıldım. Sonra ise beklemeye başladık.

Ameliyat bayağı sürmüştü ve bir kere kan almışlardı. Babamla sevdiceğimin kan grubu aynıymış. 0RH-

Babam ilk başta bana uyarıcı gözlerle bakmış sonra ise gururlu gururlu kan vermişti. O anlar çok komikti. Aysima dahi gülmüştü. Kan verdikten sonra babam biraz uzanmıştı. O sırada da kaan normal odaya alınmıştı. Doktorla konuştum ve gayet iyi olduğunu tam zamanında getirdiğimizi söylemişti. İçeri en fazla beş dakika girebileceğimi söyleyip gitmişti. Hızla odaya daldım. Yatan Kaan'ın yüzüne renk gelmişti. Dudaklarındaki morluk eski kırmızımsı haline, yanakları beyazdan normal haline gelmişti. Sakin adımlarla yanına oturdum. Mutluluk içime sığmıyordu. Hem sevgilime bir şey olammıştı, hem annemden dayak yememiştim hem de sapığım yakalanmıştı. Harbiden Yavuz abi ne yaptı acaba? Ayağa kalkmıştım ki bileğimi bir el sardı. Heyecanla kafamı çevirdim. Aralık gözleri yorgundu. Kehrabarımsı gözlerine kurban be adam diyecektim ama yuttum. Kocaman gülümseyip yanaklarından öptüm. Yanağını da mıncırdım. Saçlarını okşadım. O sırada ilgiyle beni izliyordu. Ama konuşmak ister gibi bir hali de vardı. "Sevgilim nasıl hissediyorsun? Ağrın çoksa çağırayım mı doktoru?" Dediğimde bir elini yanağıma atıp okşadı. Ama cevap olarak da kafasını sağa sola salladı. Eliyle kafamı göğsüne bastırıp başımdan öptü. Hırıltılı çıkan sesiyle "Çok iyiydin. Hele o kusma kısmı. Gülmekten ölecektim yaradan değil." Dediğinde seslice güldüm. O da bana katılarak güldü ama birden yüzünü ekşitti. Ağrısı var gibiydi. Yerimden kalkıp doktoru çağıracakken kendine çekti. "Benim doktorum sensin kırmızı Güzelim." Bir dediklerine mi eriyeyim bir panik mi yapayım bilemedim? Ama panik minik bir göz de kırptı.

Ben yarasını olmadığı kısımdaydım ama üzerine düşmüştüm. Tek bacağım havada. Diğer bacağım onun bacaklarının üzerindeydi. Ellerim ise göğsündeydi. Şaşkınlıkla ve kocaman gözlerle ona bakarken "Ne yapıyorsun Kaan?! Dikişlerin patlayacak. Rahat dur." Diyerek tekrar kalkmaya çalıştım. Ama daha da çok kendine çekince yüzümüzün arasında bir karış bile kalmadı. Ben gözlerimi kırpıştıra kırpıştıra ona baktım. Bana aşkla bakarken bu bakışı bölen bir şey oldu. Kapının birden açılması... Ve bir baskın...

_______________________

Merhaba Sevgili Okurlarım.

Bölüm nasıldı? Sjssjjs

En çok hangi sahneyi sevdiniz?

Sıkıcı mı oldu yoksa?

Sizlerin yorumlarınızı alayım bakimmm

Sizleri bekliyommm

Sizleri seviyorum, canlarım.❤💕💋

Görüşürüz...

Loading...
0%