Yeni Üyelik
51.
Bölüm

34. BÖLÜM

@nektariguzeli

Merhaba Sevgili Okurlarım 34.Bölüm ile karşınızdayım.

Aysima ve Araf için bölüm gelebilir. Hatta Yaramaz Çocuk'tan sonra yaklaşık bir ya da iki ay arayla birlikte ikisi için kitaba başlayacağım.

Yaramaz Çocuk bazen yoruyor. Bunu yorgunluğunu atmak adına biraz dinlendikten sonra yeni kitaba başlayacağım.

Sizleri seviyorum ♥️

Oy sınırı: 15

İyi okumalar...

 

Uygun adım eve gidiyordum. Kulağımda kulaklık şıpıdı şıpıdı hoplaya zıplaya caddede gidiyordum. Geçtiğim yerdeki insanlar bana baksa da umursaıyordum. Çünkü çooook mutluyum. Ama neden ben de bilmiyorum. Yanlarından geçtiğim kahveden gelen seslerle durdum. Burayı Dursun dayım yönetiyordu. Mahallenin gözdesiydi. Kahvehaneye girip içeri baktım. Maç vardı. Heyecanla yanlarına gidip Necla teyzemin yanına tünedim. Heyecanla maçı izlerken tuttuğum takımın gol atmasıyla ayağa fırladım. Diğerleri de kalkıp herkess birbirine yapıştı. Coşkulu bağırışlarımız, tezahüratlarımız birbirine karışırken annemi aradım.

"Anne kahvehaneye gelin." Dedim. "Neden, noldu?" Dedi. Sesi sıkkındı sanki. "Asıl sana ne oldu? Maç var komutan maç!" Dediğimde anneme de can gelmiş olmalı ki hemen atladı. "Geliyorum, bekleyin." Deyip tam telefonu kapatacakken lafa atladım.

"Destur Asiye Hazretleri babamı da çağır. Ben arkadaşlarımı da çağırıcam hayde." Deyip annemi bekledim. O ise "Babanı sen çağır, küsüm ona." İçimden çığlıklar ata ata "Niye?" dedim ama telefonu yüzüme kapatmıştı. Ne olur ne olmaz ben babamı arayayım, annem bu her şeyi yapabilir. Babamı da arayıp çağırdım. Sonra ise sevgilime yazdım.

Ben: Sevgilimmmm

Ben: Sana bir şey söylicem

Anında çevrimiçi oldu.

Efulimm💕: Efendim Kırmızı Güzelim

Ben: Bir yere gelmeni isteyecektim

Efulimm💕: Söyle bakalım

Ben: Kahvehaneye gelsene

Efulimm💕: Ne

Ben: Kahveye gel

Efulimm💕: Kahve?

Ben: Evet? Noldu

Efulimm💕: Ne bileyim anlık bir durdum

Efulimm💕: Kaderde sevgilimle kahveye gitmek de varmış

Ben: Sjsjsjsjsjj

Ben: Aşkım benim ben dışardan hiç normal gibi miyim

Efulimm💕: Yaniii

Ben: Ne yaniii

Efulimm💕: Hem normal hem deli gibi

Ben: Sjsjsjjs

Efulimm💕: Eeee sadece ben mi geleyim

Ben: Hayır diğerlerini de çağır

Efulimm💕: Diğerleri?

Ben: Araf, o iki oğlan ve iki kız

Efulimm💕: Ha Seyra diğer adıyla Elif, Arda, Mina ve de Göktuğ

Ben: Evet onlar

Efulimm💕: Tamamdır onları da çağırırım. Konum at Kırmızı Güzelim

Ben: Tamam yakuşuklum

Sonra da benimkilerle yazdım.

Ben: Kutlu ve Ay yüzlüm mahallenin kahvesine gelin

Anında aktif oldular.

Ay Yüzlüm💞: Niye maç mı var yoksa

Kutluuu: Evet niye

Ben: Maç var gelin

Ay Yüzlüm💞: Geliomm

Kutluuu: Ben de gelirim

Ben: E bi zahmet

Kutluuu: Lsndhdgks

Ay Yüzlüm💞: Sjgdjdbdb

Kaan için konumu atıp telefonu cebime attım. İki kolumu da iki farklı omuza attım. Biri Necla teyzemin diğeri onun oğlu Sertaç'ın. Sertaç daha on beşinin başlarındaydı ama uzun ve yapılıydı. İkisiyle bağıra bağıra ses tellerim ölmüştü. Sjsjsjsj

Anneleri ve bizimkileri beklerken boş durmadım. Çantamı bir kenara bırakıp saçlarımı dağınık topuz yaptım. Yanımda toka olmadığı için kalemle yaptım. Hayaller ve gerçekler sjsjsjs. Tekrar kol kola girdim. Turuncu kazağım biraz hırpalanmıştı ancak umursamadım. Dayımın sesi geldi arkalardan. "Mavişim, hele bir gelesin kizum!" Demişti. O hala yöresel konuşuyordu. Annemler de bazen kullanırdı. Çok hakim değildim ama ben de öyle konuştum.

"Geliyrım Dursun dayim!" Koşeur koştur gittim yanına. Çayları tepsiye koyuyordu. Büyük ihtimalle dağıtmamı isteyecekti. Tahminim de doğru çıktı. "Hele kizum bunları dağatasun." Şivesi çok güzeldi. Ben de öyle konuştum. "Dağaturum dayı dağuturum. Merak etmeyin." Tepsiyi kaptım. "Aferin benim kizuma. Ne de güzel konuşaysun öyle." Dayımın dediklerine gülümseyerek çayı dağıtmaya gittim. Çayları dağıtırken ki çay kokusu mükemmeldi. Akrabalar Tokat'tan göndermişti.

________________

KAAN'DAN...

Kırmızı Güzelimin mesajıyla tayfayı toplamıştım. Hepimiz yan yana onlara doğru ilerlerken Göktuğ ve Elif bir şeyler tartışıp şakalaşıyor. Araf hayatı sorguluyor. Arda ve Mina da inatlaşıyorlardı. Ben ise Araf'ın yanında sakin ama mutlu adımlarla ilerliyor dün. Mavi hiçbir zaman bizleri yok saymıyor, sahipleniyordu. Araf soğuk olsa bile onu da benimsemiş gibiydi. Kimseyi yargılamıyor, kırmıyor ve kendini herkese sevdiriyordu. Hissiz olan Araf bile Mavi'nin bizi çağırmasıyla gözlerinde bir parıltının belirdiğini bilmiyordu. Kötü anlamda değildi bu parıltı aksine o da Mavi'yi benimsiyor. Kardeşi gibi hissediyordu. Bakışlarındaki sevgi kötü değildi. Ama bunu sadece ben görebiliyordum.

Kahvehaneye girdiğimizde herkes heyecanla birbirine sarılıyordu. Öyleki biri Araf'a doğru atılmış, sıkı sıkı sarılıp gol sevincini paylaşmıştı. Araf ise tuhaf bakışlarla ona bakıp sıyrılmıştı. Çocuk da onu unutup başkasına sarılmıştı zaten. Herkes hareket halindeyken onu gördüm. Turuncu kazağıyla, siyah dar paça pantolonuylaydı. Saçlarını dağınık topuz yapmıştı. Mavi kurşun kalemle tutturduğu saçları yer yer salınmıştı. Kırmızımsı dudakları ve pembe yanaklarıyla fazla sevimliydi. Öyle güzeldi ki ona baktıkça nefesim tıkanıyordu. İlk bizi fark etmedi ama sonra bizi fark etmesiyle gözlerinden adeta hepimize sevgi dağıldı. Sevdi mi tam seviyordu. Heyecanla yanımıza gelip dudaklarımdan minik bir öpücük aldı. Sonra ise sırasıyla herkese hoş geldin deyip sarıldı. Hepimiz içeri geçtik. Aysima ve Kutay da buradaydı. Onlar da yanımıza gelip sarıldı. İlk Kutay'ın kötü biri olduğunu düşünmüştüm ki çok yanlış düşünmüşüm aksine çok iyi bir arkadaşdı. Dostça sarıldık. Sadeca Aysima kalmıştı. Çekingen bir şekilde bizlere bakıp o da selamlamıştı. Araf'a olan bakışlarında bir tuhaflık vardı. Ama sonraya bıraktım. İyicene izleyecektim sonra. Çünkü Araf da ilk defa bu kadar birine ısrarla bakıyordu. Evet dik dik bakardı ama sanki bunu daha da istiyordu.

______________

AYSİMA'DAN...

Onunda geleceğini ögrenince bir tuhaf olmuştum. Onu görünce istemeden de olsa geriliyordum. Bakışları anlaşılması zor bir şiirdi sanki. Normalde edebiyatımın çok güzeldi ama şu an pek de işe yaramıyordu.

Hepmizi içeri geçmiştik. Eniştemde de bir haller vardı düşünceli bakışları üzerimizdeydi. Herkes birbirine sarılırken biraz geri durmuştum ama bu kadar da olmazdı yani! Ben maçların ehliydim. Maç oldu mu ortalığı yardıranlardandım. Hanımefendiliğim birazdan gidecek gibiydi ve beklenen oldu. Daha fazla sakın kalamayarak aralarına girip ben de bağırmaya başladım.

_____________

ARAF'TAN...

Aysima denen kızın bana olan bakışları fazlasıyla çekingendi. Sanki daha önce konuşmuşuz gibiydi, öyle bir çekingenlik.

Siyaha yakın gür saçları vardı ve yeşil gözleri fazla çekingen bakıyordu. Çok kısa değildi ama uzun da değildi. Orta boylardaydı. Neredeyse aramızada yirmi otuz santim vardı.

İlk başlardaki çekingenliği yavaşça kaybolmuş ve o da diğerlerine katılmıştı. Siyah kazağı ve beyaz dar paça pantolonu ile zıplayıp duruyordu. Saçları bir sağa bir sola savruluyordu. Ama pek de umursamıyor, tezahüratlarına son gaz devam ediyordu.

"GA-LA-TA-SA-RAY! HAYDİ! YAPARSIN BE KOÇUM HAYDİ!"

Diye bağırıyordu. Mavi ve o başı çekiyor, insanlar onlara katılıyordu. Mavi de ondan farksızdı. Sevimli kızdı vesselam. Abilik yapasım vardı ona. Ona bakıca kardeş sevgisiydi içimdeki. Neye ihtiyacı varsa her şekilde destek olurdum. Güzel seviyordu insanları, benim gibi tuhafları umursamıyor ve sevgisini benim gibi ucubelerden esirgemiyordu. Sanki abisiymişim gibi yakındı bana. Her daim yanımda olacak gibi.

İnsanları izlemeye devam ettim. Herkes maç derdindeydi. Umursamadım maçı falan. Boş bakışlarla etrafa bakıp bir kenara çekildim.

___________

MAVİ'DEN...

Araf hariç herkes çok eğleniyordu. Ben sevgilimle coştururken Aysima da bizim kolumuza girmişti. Hatta Elif, Arda, Göktuğ ve Mina onlarda kol kola yanımızdaydı. Hepimiz çok eğleniyorduk. Babam dışında. Kendileri dert yanmakla meşguldü. Dursun dayıma dert yanıyordu.

"Ha bu benim kizum yapmiş bir dane sevgilu almiş yanuna gelmiş ha buraya." Dursun dayım ise koca bir kahkaha atmış.

"Tuncay, Tuncay. Kiz bubasu olmak kolaymidur heç ha?" Babam daha da efkârlandı.

"Değildur değildur. Çok zordir vallahi." Dursun dayım gülüp babamın omzuna dostane bir şekilde vurdu.

"Ha bu kiz yarın öbür gün evlenecek ha sen ne yapacasun?" Babamın cevap netti ama yanlıştı.

"Vermeyeceğum."

Kesin kesin.

_________________

Karadeniz ağzıyle nasıldı canlarım ve cananlarım?

Beğendiniz mi?

Bu bölümde herkesin düşüncesini okudunuz.

Bolca yorum bekliyoommm.

Sizleri seviyorum ♥️

Görüşürüz.

 

 

​​​

 

 

Loading...
0%