Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. BÖLÜM

@nektariguzeli

Merhaba Sevgili Okurlarım, altıncı bölümle sizlerleyiz.

Nasılsınız?

Neyse hızlıca bölüme geçelim.

Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Sizleri seviyorum.❤😘

İyi okumalar.

 

 

Yorgunluktan geberecektim. Okuldan eve olan servisi kaçırdığım için eve yürüyerek gelmiştim. Bir de akşama misafirler gelecekmiş annem dedi. Bu yüzden beni alışverişe yolladı. Bir de bunun için markete gidiyorum şu an. Offf! Misafirler kim onu da bilmiyorum zaten. Meraktan ölücem şuracıkta.

Marekete girmeme az kalmıştı ki kafama bir şey düştü. Ne olduğunu anlamayarak yukarı baktığımda martı görmemle aklıma tek bir şey geldi. Kafama kuş sıçmışşşş. Offffff! Çıldıracağım artık!

"Yeter ya. Hayatta ki şansıma tüküreyim. Evren herkese önünüü döner ama gl gör ki götünü bana döner! Offfff!" Diyerek yerimde debelendim. O sırada kasiyerin birinin bana olan bakışlarını görünce kıpkırmızı olup kapşonumu kafama çektim. Rezil de oldum. Ohh! Rahatladın mı salak martı!? Allah'tan kapşonlu giymiştim. En azından kafamda kuş boku görünmeyecek. Ama o vıcık vıcık his iğrenç.

Hızlıca markete girip malzemeleri aldım. Sonra da koşa koşa eve geldim. Bir elim kapşonumda diğeri poşette koştum hem de. Yoldan geçen insanlar garip garip bakıyor bir de. Çıldırma sebebim.

Eve vardığım gibi poşeti annemin kucağına bırakıp yukarı koştum. " Kızım, noldu? Niye koşuyorsun?" Diye bağırsa da cevap vermeden odamdaki banyoma girdim. Kıyafetlerimden kurtulduğum gibi ılık suyu açtım. Önce kafamdaki pisliği suyla temizledim. Sonra da şampuan bolca döktüm. Yere dökülen köpüklerin haddi hesabı yoktu. Tabi bunun yüzünden yerde olan sabunu da fark etmedim. Sol ayağımla bir adım atmıştım ki kayıp kıçüstü yere yapıştım. Bu defa o kadar acıdı ki kıçım felç oldu. Sinirden ağlaya ağlaya kalktım ve saçımı iyice yıkadım. Sonra belimi tuta tuta çıktım. Gerçekten fena ağrıyordu. Elimden geldiğince yavaş bir şekilde kıyafetlerimi giydim. Sonra ise karınüstü yatağa yattım. Bir süre sonra ise uyuya kalmışım.

Yazarın Anlatımından

Genç adam merakla mesajları bekliyordu ancak hiçbir mesaj gelmiyordu. Telefonun başında beklemekten odun olmuştu. Ancak hala bekliyordu. Ta ki annesi Gülden Hanım seslenene kadar.

"Oğlum hadi çıkıyoruz." Genç adam ayağa kalkarak " Tamam,anne." dedikten sonra evden çıktılar. Hala kız masaj atmıyordu. Meraklanan genç kendisi mesaj atmaya karar verdi.

Anonim: Selam

Anonim: Hala bir şry yazmadın

Anonim: Senden kurtuluyor muyum?

 

Yazdıktan sonra telefonu kapattı. Ve misafirliğin yolunu tuttu.

Mavi

Ağrım azalmıştı. Allah'tan çok sert düşmemiştim. Daha sert düşseydum gerçekten kalçamı incitebilirdim. Yine bir ucuz kurtulma vakası sjsjsj

Yerimden kalkıp sağa sola baktım. Telefonum yine neredeydi? Kalkıp etrafa baktım lakin bulamadım. Tam aşağı bakacaktım ki elimi cebime attım. Evet arka cebimdeydi. Telefonla uyumuşum bir de sjsj Benden adam olmaz.

Telefonumu açıp saate baktım ve 18.47 geçiyordu. Yedi gibi misafirler gelirdi. Anneme de yardım edemedim. Neyse artık üstümü giyeyim bari. Dolabımı açıp elbiselere baktım. Mor vardı, mavi vardı, yeşil vardı falan filan. Biraz daha bakındıktan sonra açık kahverengi bir elbise de karar kıldım. Elbise kare yaka, balon koldu. Belden sıkı ve aşağı doğru genişti. Bana göre çok güzel. Üzerimi giyip saçlarımı yaptıktan sonra tekrar telefonumu aldım. Mesajlara girince gelen mesajlarla küçük çaplı bir şok yaşadım. Pislik Herif mesaj atmış.

Pislik Herif: Selam

Pislik Herif: Hala bir şry yazmadın

Pislik Herif: Senden kurtuluyor muyum?

Küstah, pislik, kara manda.

Anonim: Üzgünüm benim gibi bir güzellikten kurtulamıyorsun.

Anonim: Daha yazmadım

Anonim: Bu akşam misafirler var.

Anonim: Ama onlar gittikten sonra anlatamaya başlayacağım

Anonim: Özledin mı beni

Anonim: Merak etme Pislik Herifciğim

Anonim: Ben ve seni rahat bırakmak çok uzak kelimeler.

Anonim: Hiç ama hiç uyuşmuyor

Yazdıktan sonra aşağı indim. Annem işlerini bitirmiş olacak ki dizisini izliyordu.

"Anne ne zaman gelecekler?"

"Birazdan gelirler herhalde." Demesinden hemen sonra kapı çaldı. Annem zaten hazırdı bu yüzden hiç bekletmeyip kapıyı açtım. gördüğüm kişiyle gözlerim kocamman açıldı. Nerden geldi bu?

Şaka mı bu?

Yooo şaka değil.

Bu otobüsteki o gıcık çocuk!

Şu an o bana ben ona bakıyorum.İkimiz de şaşırmıştık. Böyle bir karşılaşma...

Annemler ise selamlaşıyorlardı.

İlk o kendine çeki düzen verdi. Boğazını temizleyerek annemle selamlaştı.

" Merhaba Asiye Teyze."

"Merhaba oğlum, tekrardan hoşgeldiniz. Gelin kapıda kalmayın." Dedikten sonra çekildi. Ben de annemle birlikte geri çekilerek "Hoşgeldiniz." dedim. "Hoş bulduk kızım." Dedikten sonra içeri geçtiler. Hala o ismini bilmediğim gıcıkla birbirimize ters ters bakıyorduk. Böyle bir gıcık nasıl ponçik bir annenin evladı olabilir anlayamıyorum. Düşündükçe gri hücrelerim ölüyordu ya.

İçeri geçip oturduk. Annem ve gelen teyze sohbet ederken ben onları dinlerken bir yandanda gıcıkla uğraşıyorum. İkimiz de birbirimize garip bakışlar atıyorduk. Tam tekrar gıcık bakışlarımı atacakken annem seslendi. "Mavi kızım bize bir çay koy bakayım." Dedi, derin bir nefes alarak "Tamam, anne." dedim. Giderken teyzenin beni övdüğünü duydum. "Pek de güzelmiş. Maşallahı var. Saygılı ve kibar da." Deyince oğlunun ona olan bakışlarını merak ediyorum.

Mutfağa girip çayımı koydum sonra da bir sandalyeye oturup mesajlara girdim.

Anonim: Selammmm

Anonim: Misafirler geldi.

Anonim: O gıcık çocuk ve annesi.

Anonim: Sürekli o aptalla birbirimize öldürecekmiş gibi bakıyoruz.

Anonim: Annesi bu kadar ponçikken çocuğu nasıl böyle bir dağ ayısı olabilir aklım almıyor

Anonim: Beyin hücrelerim öldü ya

Anonim: Nys sen napıyorsun?

 

Yazdıktan sonra telefonu kapattım. Tam o sırada mutfağa giren çocukla kaşlarımı çattım. Mutfakta ne işi var?

Hiçbir şey söylemeden dolaplara bakamya başladı. Tam ne yapıyorsun diyecekken bardak dolabından bir bardak alıp buzdolabına yöneldi. Soğuk suyu bardağa boşaltıp geri yerine koydu. Hayretlerle onu izliyordum. Bir insan nasıl utanmadan başkasının evinde böyle şu içebilirdi? Benden rica edebilirdi! Kaba şey.

" Benden şu isteseydin verebilirdim."

"Benim kimseye ihtiyacım yok." Dedikten sonra bardağı bulaşık makinasına yerleştirip gitti. Şaşkınlıktan bilmem kaçıncı kez ağzım açıldı. Kaba yaratığa bak sen! Bir de makinaya yerleştiriyor. Gerçi bir yandan da kibar ama her neyse.

____________

Sevgili Okurlarım bu bölüm bu kadardı. Aslında daha uzun olacaktı ama sonuçta bu bir texting kitabı.

Kaba ama nazik tanımı uymuş mu sizce,düşüncelerinizi alayımmmmm??

Sizleri seviyorum❤️😘

Bolca yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın olur mu Sevgili Okurlarım????

Görüşürüz...

 

 

 

Loading...
0%