Merhaba Sevgili Okurlarımmmmm.

9. Bölümle karşınızdayım.

Bolca yorum yapmayı ve oylamayı unutmayınnnn.

Sizleri seviyorum.❤😘

İyi okumalar.

Kahvaltı yaptıktan sonra evi temizlemeye başlamıştım ve son olarak mutfak kalmıştı. Evin heryerini temizlemiştim. Ve şu an mutfağı temizlemeye aşırı üşeniyordum. Çok yorulmuştum. Daha ders de çalışacaktım. Mutfağı akşam temizlerim diye düşünüp duş almaya gittim.

Duşumun ardından cilt bakımımı yapıp üstümü giyindim. Kitap kafeye der çalışmaya gidicem. Hem kitap da biraz okurum. Küçük sırt çantama ders için gerekli eşyaları koyup evden dışarı çıktım. Çantamı sırtıma yerleştirerek motorumu garajdan çıkardım. Motora binerken önüme gelen saçlarımı çekmeye fırsat olmadan biri çekmişti. Şaşkın bakışlarımı motorumdan kaldırdım. Karşımda Kutay'ı görmemle neye uğradığımı şaşırdım. Evimi nereden biliyordu bu Kutlu??

Şaşkın bakışlarımı tebessümle taçlandırdı. "Aynı mahallede oturuyoruz, Mavimtırak. Senin evinin sol tarafından dördüncü evde kalıyorum. Deyince şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. Ben nasıl fark etmedim ya? Elini çeneme koyup çenemi yukarı itekledi. "Ağzına sinek kaçacak." Dedikten sonra gür bir kahkaha attı. Ağzımı kapatıp yavaşça koluna vurdum. "Dalga geçme Kutlu. Şaşırmam normal bir anda dün tanıştığım ve evimi bilmediğini düşündüğüm arkadaşım karşımda büyücüler gibi bir anda beliriyor." Dediğimde daha çok güldü. Ben de kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Gülerken motoruma yaslanmıştım ve motorum az buçuk oynayınca Kutay hemen kolumdan tuttu ve daha da çok gülmeye başladık. Sonunda gülmeyi bırakmıştık.

"Eeeee, sen nereye gidiyorsun?" Dedim. "Geziniyordum. Bahçede seni görünce yanına geleyim dedim. Sen nereye gidiyorsun Mavimtırak?" Dediklerine başımı sallayıp "Kafeye ders çalışmaya gidiyorum. Sen de gelsene." dedim ve beklentiyle gözlerimi kırpıştırdım. Gözlerimi kırpıştırmama gülüp başını tamam anlamında salladı. " O zaman ben ders çalışmak için eşyalarımı alıp geliyorum." Dedi, başımı sallayarak "Seni bekliyorum. Çabuk ol Kutlu." dedim. Başını sallayarak gitti. Kutlu'yu beklerken telefonumu çıkarıp babama ve anneme mesaj attım.

Ben: Arkadaşım ile kafeye ders çalışmaya gidiyorum.

Mesaj yazdıktan sonra Pislik Herif'e tıkladım.

Anonim: Napıyorsun?

Anonim: Kutlu ile ders çalışmaya gidiyorum ben

Anonim: Neyse artık o benim mesaj arkadaşım

Anonim: Sen drğilsin

Anonim: O bana değer verip cevap veriyor

Anonim: Çok kabasın

Yazdıktan sonra telefonumu kapattım. Zaten hemen sonra Kutlu gelmişti. O da motorunu getirmiş. Motoru tam anlamıyla mü-kem-mellll.

Laciver R7 mükemmel görünüyor. Hele üzerine ışık vurunca... Of of offff!

"Motorun mükemmel." Dedim bol bir beğeniyle. Gülümseyerek "Seninki de çok güzel. İstersen bu seferlik sürebilirsin, Mavimtırak." Dedi. Heyecanla onun motorunun yanına gittim. Mutlulukla Kutlu'ya sarılıp "Tişikürler Kutlu." dedim. Beni taklit ederek "Tişikürler Mavimtırak." dedi. Gülerek anahtarımı Kutlu'ya verdim. Onunki zaten üstündeydi. Heyecanla motora bindim. Motoru çalıştırdığımda yüksek sesle güldüm. O da gülüp benimkine bindi. İkimizde birbirimize bakıp sırıttık. Ardından motorlarımızı çalıştırıp kafeye kadar yarıştık. Az buçuk bir farkla onu geçmiştim. Gülerek ona sataşıyordum. "Benim motor hızıyla bilinir senin beni geçmen gerekmiyormuydu?" Deyip tekrar kahkaha attım. Bana bakıp somurtarak "Yolunu tıkarlarsa sen de kazanamazsın." dediğinde ona sarılmıştım. Kafeye girip boş bir masaya geçtik. Bu arada da sohbet ediyorduk. O sırada yanımıza bir garson geldi. "Bana bir latte." Dedikten sonra başımı kaldırdım ve onu gördüm. Kaan... Bana bakmıyordu daha çok Kutlu'ya bakıyordu. Ama garip bir sinirle. Kutlu'ya baktım ancak o da benim kadar şaşkındı. Kutay dayanamayarak sordu. "Pardon ama neden bana öyle bakıyorsun?" Diye sorunca cevap vermedi. Ancak gitti. Noluyor dercesine ona baktım. Bilmiyorum dercesine omuz silkti. Aradan iki dakika geçmeden başka bir garson geldi. Demek ki yerini başkasına devretti. Düşünceli bir şekilde eşyalarımı çantamdan çıkardım.

"Ne alırdınız?" Diye sordu genç bayan. "Ben bir latte alabilir miyim?" Dediğimde gülümseyerek not aldı. Gülümseyerek Kutlu'ya döndüm. "Kutlu sen?" Dedim. "Ben bir mocha alayım." Dedi. Genç hanım kafasını sallayarak gülümsedikten sonra gitti.

Kahvelerimizi içerken bir yandan da ders çalışıyorduk ve şu an kutlu bana bir fizik sorusu sormuştu. Ben de ona anlatıyordum. Sandalyelerimiz yan yanaydı.Ben ona anlatırken o da mantığını kavramaya çalışıyordu. Arkamızda keskin bir bakış olduğunu hissediyordum, birileri bizi izliyordu.

"İşte bu kadar, anladın mı?" Dedim Kutlu'ya. Çaktırmadan arkama baktım. Salonun en ucunda bir masada oturan Kaan'ı gördüm. Keskin bakışları Kutay ve benim aramda mekik dokuyordu. Ben ona bakınca bakışlarını önüne çevirmişti ancak alttan alttan izlediğini yine de hissediyordum. Önüme döndüğüm sırada Kutlu baktığım tarafa baktı. Ancak birini görememiş olacak ki bana döndü. "Neden oraya bakıyorsun? Kimse yok ki." Dedi. Tekrar arkamı baktım ve gerçekten kimse yoktu. Şaşkınca az önce Kaan'ın oturduğu masaya baktım. Sonra Kutlu'ya dönüp yok bir şey dercesine kafa salladım. Sorgulasa da daha sormadı.

İkimiz de ders çalışmaya devam ettik.

__________________________

Eve yorgun argın dönmüştük. İkimiz de çok yorulmuştuk. Yaklaşık dört buçuk saat çalışmıştık. Yorgunluktan bitmiş halde görüşürüz dedikten sonra evlerimize geçmiştik. Motorumu garaja koyduktan sonra mutfağa girdim. Çok kahve içmiştik ve ben tam olarak yedi bardak kahve içmiştim. Bu kadar kahvenin üzerine bir bardak su içtikten sonra çantamı omzuma atarak odama çıktım. Çantamı bir kenara atarak hızlıca üstümü değiştirdim. Üstümü değiştirdiğim gibi kendimi yatağa attım. Telefonumu komidine koyacakken gelen mesajla telefonumu kendime geri çektim.

Kutlu: İyi geceler Mavimtırak

Çevrimdışı 21.48

Ben: İyi geceler Kutlu

Çevrimdışı 21.49

Yanıt verdikten sonra telefonumu komidine bırakarak ince pikeyi üzerime örttüm. Malum havalar yavaş yavaş soğuyor.Uyku pozisyonumu aldıktan sonra uyudum.

Yazarın Anlatımından...

Kaan odasında volta atıyordu. Çıldırmak üzereydi. Kıskançlık dört bir yanını sarmalamıştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Gerçekten o aptal kıza aşık mı olmuştu? O aptal kız yazdığı kişinin Kaan olduğunu da bilmiyordu de mi? Saçlarını elleriyle çekiştirdi. Gönlünü o aptala kaptırmayı nasıl başarmıştı?

Bugün mesaj da atmamıştı. Gerçekten Kaan'ı kendine aşık etmişken bırakmazdı değil mi? Yapmazdı ya yapmazdı. Ya şu an Kutlu dediği o çocukla mesajlaşıyorsa? Ya dediklerini yapan biriyse? Dediklerini gerçekten yapar mıydı? Lanet olsun onu tanımıyordu ki! Azıcık onunla konuşsa bilebilirdi ancak kızla hiç konuşmamıştı.Bu düşünce onu harekete geçirmişdi. Elini hızla arka cebindeki telefonuna attı. Hemen mesajlara girdi.

Anonim: Neden bugün mesaj atmadın

Anonim: Gerçekten yazmayı bırakacak mısın

Anonim: Kutlu dediğin çocukla mı yazışacaksın artık

Anonim: Hatta şu an onunla mı mesajlaşıyorsun

Anonim: Yukarı da değer vermediğimi söylemişsin

Anonim: Aklın nerede senin

Anonim: Beş karış havada mı?

Anonim: Eğer sana değer vermesem mesajlarının hepsini okur muydum

Anonim: İsteseydim ilk mesajınla seni engellemiştim

Anonim: Lakin engellemedim

Anonim: Sana değer vermediğim bir mesajıma mı bağlı

Anonim: O zaman bak kaç mesaj attığıma

Anonim: Beni kendine alıştırdın

(Gönderilmedi)

Anonim: Ve istediğinde bırakabileceğini mi sandın

(Gönderilmedi)

Çevrimdışı

 22.01

Yazdıklarından sonra tereddüte düşmüştü ancak umursamadı. Olan olmuştu artık.

Kız onu bırakmak istiyorsa o bırakmayacaktı.

______________________________

Sevgili Okurlarım kusura bakmayın. Kutay ve Mavi'nin eve döndüğü kısımdan sona kadar kaydetemeden silindi. Yanlışlıkla bilgisayar kapanınca o kısımdan aşağısı silindi. İlk yazdığım bu son yazdığımdan çok daha güzeldi.

Sinirden ağlayacak noktaya geldim.

Son kısım kötüyse lütfen kusuruma bakmayın.

Bu bölüm bu kadardı. Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Şimdilik görüşürüz.

Sizleri seviyorum.❤