@neredeyseyok
|
BÖLÜM 7 : Yeni(den) başlangıç Her son yeni bir başlangıca gebe değil midir? Yaşadığımız her bir şey aslında Yaşayacağımız bambaşka bir şey için sadece bir basamak iken insan neden bu basamaklar ile sonsuzluk hayalleri kurar? Kader bir teori olamayacak kadar gerçek bana göre. Sana aşık olmasaydım eğer sen gittikten sonra her şeyde seni aramayacaktım mesela ben. Ya da aramızda Orhan Veli’nin konuşması geçmiş olmasa o kitabı almayacaktım o sahaftan, içindeki o yazıyı görüp sürekli oraya gelmeye başlamayacaktım. O gün internetim bitmeseydi hava durumuna bakacak ve dışarı çıkmayacaktım belki de. Böylelikle ne sağanak yağmurun altında kalacaktım nede tanıdık diye o sahafa girecektim. Sen olmasaydın o kitabın benim için bir anlamı olmayacaktı ve ben o kitabı gözümden akan birkaç damla yaş ile birlikte almayacaktım. Eğer o gün arkadaşı birkaç saatliğine sahaf dükkanını ona bırakmasaydı beni ağlarken görmeyecek ve o yağmurlu gün tanıyıp yanıma gelmeyecekti mesela. Ne o yabancı beni merak edecekti nede ben onun bu merakını sessizlik ile karşılayacaktım. Sana olan kırgınlıklarımı bir bir iyileştirmeyecekti belki o yabancı. Özür dilerim, belki bunları sana anlatmamam gerek ama istiyorum. Benden sana ne kadar bahsettiysem bizden de o kadar bahsetmeliyim. Asla sizi birbirinizle kıyaslamadım. Bunu bilmeni isterim anlatmaya başlamadan önce. Sen ilk aşkımsın o ise en değerlim. Hayatımda gördüğüm en sabırlı insan olabilir o. Benim bile kendimden vazgeçtiğim anlar oldu ama o hiç bir zaman benden vazgeçmedi. Sessizliğime, sensizliğime hep sabretti. Sevgiyi hiç iliklerime kadar hissetmemiştim ondan önce. Bir insanın her hareketinde seni sevdiğini hissetmek ne güzel bir şeymiş meğer. Eski ben olsaydım onun bana hissettirdiklerini hissettirebilirdim belki ama artık büyümüştüm. Yaşla değil ruhumla olgunlaşmıştım. Benden önce o ne yaşadı bilmiyorum ama o benim ödülümdü. Tüm kalbimle isterdim ona aşık olmayı. Ona hiç seni seviyorum demedim, diyemedim. Ama o dilimden çıkmayan sözleri hep anladı. O ders çalışırken çantamdan çıkardığım zeytinli poğaçadan anladı, kalabalık ortamlarda önünden aldığım çaydan anladı, çantamın ön gözünde taşıdığım migren hapından anladı. Sana bağırdığım aşk sözcüklerini kapalı dudaklarımdan dinledi hep. Sana laf arasında söylediğim, saatlerce anlattığım korkularımdan, travmalarımdan hiç bahsetmedim ona ama o en basitinden arabada ben varken asla büyük bir araca yaklaşmaz mesela, kalabalıkta elimi bırakmaz, güleceksin belki ama mutfaktaki düdüklüyü bile bana açtırmaz. Bu anlattıklarım senin içinde hafif bir burukluk bırakmak dışında bir şey hissettirmemiştir. Mutluluğum ile mutlu olacak kadar olgun bir adamdın sen. Bizim ayrılığımızdan sonra her iki tarafta kendi arkadaşlarını savundukları için ayrılan arkadaşlarımızın üniversiteyi bitirdikten sonra staj yaptıkları yerde tekrar karşılaşmaları da kaderin bir parçasıydı. Eğer sevgili oldukları dönem saçma sapan bir nedenden ayrılmasalardı o yaşta evlenmeyi ikiside düşünmedikleri için uzatmalı bir ilişkiye dönecek ve zamanla birbirlerinden sıkılacaklardı. Seneler sonra tamda doğru zamanda doğru kişiyi buldular ve evlenmeye karar verdiler. Arkadaşımın söylediğine göre bizden sonra arkadaşınızla aranız bozulmuş. Çocukluk arkadaşın ile aranın bozulması beni üzerken düğüne davet edileceğini ama gelmeyeceğini düşünüyor herkes. Ama sen yine herkesi yanıltıyorsun. Düğün boyunca senle hiç göz göze gelmiyoruz. Yanımda biri olduğunu görüp de beni rahatsız edecek biri değilsin zaten. Ama masalar birleştiğinde mecburen tokalaşmak zorunda kalıyoruz. Yüzümde stabil bir gülümseme ile elimi uzatıyorum sana, sende benimkinin aynısı bir gülümseme ile tutuyorsun. Diğerlerinden ne eksik ne fazla tutunuyor birbirlerine ellerimiz. Bizi tanıyan herkesin gözü üzerimizde ve anlamlı bir gerginlik var masada. O da anlıyor bu gerginliğin sebebini ama bunu hiç belli etmiyor. Elini uzatıyor ve seninle tanışıyor. İsteksiz davranmıyor ya da masada ona kötü hissettirecek bir harekette bulunmuyorsun. O an haberdar değilim ama meğer evlenme teklifi alacakmışım. Yine olgunluğunu göstererek bütün organizasyonu iptal ediyor. Senin önünde bana evlenme teklifi etmenin hepimize karşı bir saygısızlık olacağını düşünüyor. Ama yine de gelin çiçeği atılmak yerine ona verilip bana takdim ediliyor. Ne ben sana bakıyorum nede sen bana. Bu haksızlığı ona yapmak istemeyerek çiçeği alıyor ve ona sarılıyorum. Eğer onu öpersem bunun yıllarca ona külfet olacağını biliyorum, onu tanıyorum. Belki o sarılma bile yeterince yük olmuştur omuzlarında. Bundan iki hafta sonra baş başa olduğumuz bir anda samimi bir evlenme teklifi alıyorum, ne mekan kapatılıyor, nede insanlar bizi alkışlıyor. Bana bir kitap hediye ediyor ve yüzüğü çıkartıyor. Kabul ediyorum. Ona değer veriyorum ve doğru kişi olduğunu biliyorum. Evlendikten sonra bir sinema çıkışı karşılaşıyoruz bu kez. Yanında uzun saçlı, mavi gözlü, güzel bir kız var. Gözlerinin içi gülüyor sana bakarken. Anlıyorum. Senin adına mutlu oluyorum. Konuşuyor olsak o kızı kaçırma derim sana. Ayak üstü laflıyoruz birkaç dakika ve tekrar devam ediyoruz yollarımıza. Bu seni son görüşüm oluyor. Ortak hikayemizin sonu bu olsa da her ikimizin de kendi hikâyeleri bu noktada başlıyor. Seni her ne kadar aşmış olsam da bana kattıklarını ve benden aldıklarını aşamıyordum bu güne kadar. O eski ben olamıyordum. Bunları sana bu yüzden anlatıyorum, Artık ihtimalleri bitirmek istiyorum. Şimdi 26 yaşında bir kadın olarak 19 yaşındaki o genç kızı hatırladığımda olduğum kişi için sana teşekkür etmem gerekiyor diye düşünüyorum. Geçmişe bakıp çok ders çıkardığım oldu sayende. Kendime saygı duymayı sende öğrendim kendimi sevmekle beraber. Seni hiç nefretle anımsamadım. Hep güzel kaldın 19 yaşımda bıraktığım 7 aylık anım. İkimizde de hata yok bana göre; ben aşkı yeni tanımış bir genç kızdım, sen ise kaderimde yazmayan herhangi olamayan bir genç adam. Senden sonra kimseye aşık olmadım. Zaten aşk bir kere gelen bir şanstı bana göre ve ben onu sende kullandım. Pişman değilim senle olan hiç bir anımızdan. İyi ki vardın, iyi ki oldun. Ama bu bir veda hatıramda kalan. Bir vedayı bile çok gördüğümüz hikayemizi bitiriyorum. Seninle iyisi ile kötüsü ile yaşadığımız hikayemize hak ettiği sonu veriyorum. Seni hayatımın büyük bir bölümünde sevdim ama artık bana bıraktıkların başkalarını sevmeme engel olsun istemiyorum. Bana bıraktıklarını benden aldıkların ile beraber sana teslim ediyorum. Sana gerçek aşkı değil doğru kişiyi diliyorum. Umarım hep mutlu olur, mutlu edersin. Ben mutlu olacağım, değer verdiklerimi mutlu edeceğim. Artık anlatamadığım her şeyi anlatmış bir kadın olarak anne olacağım haberini ilk sana vermek istiyorum. Benim gibi bir kadından nasıl bir anne olacak bilemiyorum ama bu haberi verdiğimde mutluluktan ağlayacak olan adamın çok güzel bir baba olacağına eminim... Yazılanın sonu yaşanacakların başlangıcı... 14 Eylül 2023 Perşembe 22:57
|
0% |