Lorin hızla sarayın kolidorlarında koşmaya başladı korkuyla ve endişeyle. Çığlıklar çok yüksek çıkmaya başlamıştı. Agra koridordan çıkarken telaşla irinada yanına gelmişti.

"Bu çığlıklar da neyin nesi"

Demesiyle lorin onları gördü ve koşarak yanlarına geldi, nefes nefese;

"Neler oluyor,"

"Bilmiyorum, daha gölge ayın zamanına var güneş tam batmadı. "

Agra bedenindeki soğuğu kaybediyor gibiydi, hafif dengesini kaybedince İrina ve lorin fark edip onu tutu. İrina

"Agra ,... agra neyin var"

Agra güçlükle konuşmaya çalıştı. Enerjisi tükeniyor gibiydi, normalde soğuk olan agra bu sefer sıcak olmaya başlamıştı ve bu onu dahada güçsüzleştirmeye başladı. Agra zor zor konuşup;

"Be ben bı bilmi yorum san ki biri bedenimi ısıtıyor gibi , bu burası çok sıcak, "

Demesiyle irinada fark etmeye başladı, ısı çok yükselmeye başladı. İrina ve lorin göz göze bakıp çenelerini sıktılar ve agrayı hızla odaya götürdüler. Agrayı yatağa yatırır yatırmaz, lorin çığlıklarla kaşlarını çattı. İrina ise hala agranın yanında elini tutuyordu, kardeşine bişey olacak diye endişeliydi. Lorin irinaya seslenmeye çalıştı ancak İrina sadece agraya odaklıydı, lorin ilk defa irinanın biri için endişelendini gördü. İrina ne kadar bencil ve kendini beğenmiş biri olsada o sevdikleri için herşeyi yapardı. Lorin hızla elini irinanın omzuna koydu. İrina bi anda kendine gelip lorine döndü. Lorin

"Şehre gitmeliyiz hemen"

İrina lorini haklı buldu , halkının başı derteydi, son kez agraya bakıp ardından lorinle beraber sarayın çıkışına ilerledi. Hızla koşarak saraydan çıkışlarıyla etrafı gölgeler sarmıştı ve ateş içindeydi. İrina ve lorin birbirine korkuyla bakıp hızla şehre gitmeye başladılar, ancak gölgeler sanki birini koruyor gibi etrafı sarmıştı. Bir çok sekil değiştirenler yaralanmıştı, etraf ateş içinde ve siyah dumanlarla kaplıydı. Bir çok şekil değiştiren yaralı çığlık atıyordu. Etraf kan gölüne dönmeye başladı. İrina ve lorin şokla etrafı incelemeye başladı, birden dare ve rose yanlarına gelip;

"Neler oluyor "

Lorin tedirgince ve sesindeki yüksek olan korkuyla konuştu dareye korkarca bakıp;

"Bilmiyorum bunu kim yaptı."

Rose hızla konuşup;

"Ares nerede ona ihtiyacımız var"

Dedi İrina, dare ve lorin bir birbirine baktı, nerde olduğunu bilmiyorum der gibi, birden lorin;

"En son elenanın odasından hızla çıktı. "

Dare şüpheyle burun kemerini sıktı, ve

"Peki agra ona ihtiyacımız var"

Demesiyle birden İrina yere çömeldi, lorin , rose ve dare hızla irinanın yanına çömeldi. lorin;

"İrinaaaa irinaaaa neyin var"

Demesiyle İrina, iki eliylede göğüsünü tutu sanki nefes alamıyor gibiydi , zor zor nefes alıp verdi ve konuşmaya çalıştı zorla;

"Be ben ener ener ji mi Ka Ka kaybe diyorum"

Demişti, lorin dareyle göz göze geldip korkuyla durdular, dare hızla irinayı kucağına alıp;

"Ben onu saraya götürücem, dikkat edin ben gelene kadar yaralılara yardım edin ve neyin buna sebep olduğunu bulmaya çalışın."

Diyip hızla irinayı kucağında taşıyıp saraya yöneldi. Lorin derin nefes alıp ejderha formuna dönmek için, ejderha ruhu tamarayla iletişim kurmaya çalıştı, ancak olmuyordu, korkuyla zihninde tamaraya seslendi;

"Tamaraaa tamaraaa!!"

Ne kadar seslense olmuyordu, rose lorine dönüp;

"Sende mi aynı"

Lorin korkuyla kafasını aşağı yukarı kaldırıp salladı, etraftaki şekil değiştirenler hepsi aynıydı, kendi ejderlerine dönüşemiyorlardı. Birden gölgeler çoğalmaya başladı, nerden geldikleri beli değildi, rose herkese bağırıp;

"herkes saldırı için kılıçlansın!!!"

diyip kendi kılıçlarını çıkardılar, genelde ejderha formlarında dövüşürlerdi, ancak bu sefer şekil değiştiremiyorlardı, bütün şekil değiştirenler hızla kılıçlarını çektiler. Gölgeler üstlerine gelmeye başlamıştı ve savaşıyorlardı.

Gölgeler kolay kolay yok olmazlardı, onları tam kalplerinden vurmanız lazımdı. Şekil değiştirenler ne kadar öldürmeye çalışsa da sanki gölgeler daha fazla gelmeye başlıyordu. Rose lorine bağırıp, bir yandanda gölgelerle savaşıyordu;

"LORİN ONLARI DURDURMAYI BIRAK, ÖLDÜR,"

Lorin de bir yandanda bağırıp ,bir yandanda gölgeleri eline aldığı sopayla, durdurmaya çalışıyordu.

"HAYIR YAPAMAM , KİMSEYİ ÖLDÜREMİYECEĞİMİ BİLİYORSUN"

Rose sinirle bağırıp;

"AMA ONLAR BİZİ ÖLDÜRECEKLER"

Dedi , rose lorinin dediğini yapmayacağını anlayıp tekrar bağırdı.

"LORİN GİTTİKÇE COĞALIYORLAR, NERDEN GELDİKLERİNİ BULMAMIZ LAZIM!!!"

Dedi , lorinde bir yandan sopayı gölgelere doğru savurup bir yandan konuşuyordu.

"PEKİ NEREDEN GELİYOR OLABİLİRLER"

Demesiyle dare hızla onlara koşup, bağırdı.

"DOĞU YAKASINDAN GELİYORLAR, ORAYA GİTMELİYİZ."

demesiyle rose hemen darenin peşinden gitmeye başladı. Ancak lorin durdu, bir anda sanki onun için zaman durmuş gibiydi. Etrafta ölü bedenler onu etkilemişti, buğulu göz yaşlarıyla, etraftaki ölülere baktı. Lorin yaşam ejderiydi , bu ölümler onun suçu gibiydi , nefesi daraldı. Birden aklına babasının ve herkesin ona söylediği cümle geldi.

🐉

Babası

" Sessiz ol lorin!!!"

Annesi

"Lorin artık sus!!"

Ares 

"bu zamana kadar sustun şimdide sus lorin!!"

Agra

"Yeteri kadar susmalısın lorin!!"

İrina

"Kes sesini !!"

🐉

Lorin nefes almakta zorlanmaya başladı, bütün ölüler sanki canlanmış. Sanki ölü halleriyle lorine bağırmaya başladı.

"SENİN YÜZÜNDEN SUS ARTIK!!"

"SENİN YÜZÜNDEN SUS ARTIK!!"

"SENİN YÜZÜNDEN SUS ARTIK!!!"

demeleriyle lorin bir anda öfkeyle ejderhası tamaraya bağırdı. Sanki tüm şehir onu duymuş gibi;

"TAMARAAAAAAAAAA!!!!!!!"

Demesiyle birden Tamara lorinin kontrolüyle geri dönüp ejderha formunu almaya başladı. Etrafındaki herkes şokla lorine baktı. Lorin altın pullarıyla ortaya çıkmış, altın tırnakları uzamaya başladı. Devasal büyüklüğünü alıp, büyük bir kükreme sundu ve bir anda bütün şekil değiştirenlerin ejder ruhları geri gelmişti. Herkes ejderhaya dönüşürken, lorin hızla havalandı, o sırada bütün şekil değiştirenler zihin bağlantısıyla;

"YAŞASIN PRENSES LORİN "

"YAŞASIN PRENSES LORİN"

"YAŞASIN PRENSES LORİN"

Dediler lorin herkesi duymuştu, içten bir şekilde gülümsedi ve ciddi ifadeyle havalnmıştı. Onunla beraber dare ve rosede havalanıp doğu kanadına uçmaya başladılar. Az zaman kalmıştı, güneşin batmasına oysaki:

🐉

Ares hızla uçup saraya yol aldı, gördüğü şeyle korkmuştu ve endişeliydi , ancak birden bişey oldu ve Aresin zarokla iletişimi koptu. O saniye Ares gökyüzünde insan formuna dönmeye başladı ve bir yandan hızla yere düşüyordu. Ares zaroka ne kadar seslense de sanki zarok gitmiş gibiydi. Ares ağaçlara çarparak çok sert bir şekilde yere çakıldı. Hırlayarak yerden kalmaya çalıştı ancak çok zorlandı. Güçlükle kalkmasıyla yürümeye başladı hızla, bir süre sonra ilerde bir çiftlik gördü hızla kimsenin olmadığını gördüğü gibi askıda kurumayı bekleyen elbiseleri alıp üstüne geçirdi. Etrafına baktığında bir ahır gördü, oraya ilerleyip gördüğü atlarla biraz olsun sakinleşti ve birini alıp hızla üstüne atladı. Heybetli bedeniyle atı son sürat gitmesi için yön verdi, birden önüne birinin atlamasıyla, atın şaha kalkmasını sağladı. Atı dizginleyip sakinleştirdi, hızla atlayana baktığında bunun afro olduğunu gördü. Atan inip yanına yaklaştı kaşları çatık halde;

"Afro noldu sana"

Dedi , afro yaralı bir haldeydi, arese bakıp gözlerini açtı.

"Beni boşver hemen saraya gitmelisin Elena o "

Demesiyle Ares tamamladı öfkeyle;

"Biliyorum"

Afro şaşkınca baktı,

"Ama nasıl "

Demesiyle birden Ares zarokun geldiğini anlayıp, ejderhaya dönüşmeye başladı,korku salan siyah pulları ortaya çıktı, keskin dişleri oluşumunu tamamladı ve son olarak kabus yaşatacak kanatlarını açıp bütün dünyanın duymasını sağlayacak bir kükreme sundu ve hızla havalandı bir ayağıyla da afroyu yerden alıp saraya doğru yöneldi, çok az kalmıştı.

🐉

Lorin doğu kanadına varmasıyla dare ve roseyle birlikte yere indiler. İnsan kılığına girdiğinde dare hemen yanında getirdiği elbiseleri onlara uzatı. Giyindiklerinde direk ateşin çember olduğu ve gölgelerin başka bir boyutan çıktığı bir geçit gördüler ama onları en şaşkına uğratan şey ise çemberin ortasındaki elenaydı. Gözleri kapalı, sadece durmuş ağzından anlamını bilmediği şeyler fısıldıyordu, lorin hızla;

"ELENAAAAA"

dedi, ve o anda birden Ares yere inm

esiyle, dare , rose ve lorin arese döndü. Afroyu bırakıp insan biçimine dönüşmüştü Ares , Ares bağırıp öfkeyle;

"O ELENA DEĞİİİİİL"