Yeni Üyelik
12.
Bölüm

BÖLÜM 12

@nesibeyldz63

Afronun söylediği şeyle herkes bir kez daha şoka uğramıştı. Duydukları şeyle hızla elenaya döndüler ancak Elena gözleri kapalı ,önünde ellerini açmış, başını yere eğmiş, tuaf sözcükler kullanarak bir büyü yapıyordu sanki.

"Yeviyno brostakep bradgaknim"

Aynı sözcükleri tekrarlayıp üst üste söylüyordu,lorin tedirgince;

"ELENAAAAA,...ELENAAAAA"

Demesine rağmen duymuyordu, arkasındaki siyah geçitten bir çok gölge ve iblis gelmeye başladı.Ares

"Elena orda olduğunu biliyorum, bana bak."

Demesiyle birden Elena kafasını hızla kaldırıp gözlerini açmıştı öfkeli bir şekilde. Ancak gözleri bu sefer ateşin rengindeydi, yüzündeki çillerden bütün bedeninde sanki ateşten küller vardı. Öfkeyle bakıp dudağına sinsi bir gülümseme ekledi.

"Elena burda değil"

Ares ve diyerleri bir yandan gölgelerle savaşıyor, biryandan elenanın söylediğiyle korkuyla gözleri açılıyordu. Birden zero içinde bulunduğu elenanın bedeniyle yavaş ve sakin adımlarla Arese ve diğerlerine doğru yürümeye başladı, yüzündeki sinsi gülüşüyle.Ares öfkeyle bağırdı.

"Hemen onun içinden çık seni lanet cadı!!"

Demesiyle zero durdu çenesini kaldırıp ciddi ifadeyle baktı, bu sefer elini yukarıya kaldırıp avucunu açtığı gibi tuhaf bir sözcük kullandı.

"Firuga"

Dediği an avucundan yukarı doğru bir siyah görüntü çıktı. Görüntü de Elena dizlerini kendine çekmiş ağlıyordu. Ares anlamıştı zeronun elenanın ruhunu zihninde tutsak etiğini, napıcağını bilmiyordu. Elenayı o kadar çaresiz görünce bir anlık üzülmüştü, ardından sinirden çenesi kas katı kesildi gözleri sarının en koyu tonunu bürünmüştü,heybetli bedeni sanki dünyaya hüküm sürüyor gibiydi. Zero başını hafif yana eğip dalga geçer gibi arese gülümsedi, ardından kafasını düzeltip, ciddi ifadeyle konuştu.

"Zavallı kız hâlâ bu olanların bir rüya olduğunu düşünüyor , ne acıklı."

Dedikten sonra avucunu kapatı, o sırada görüntü hızla kaybolmuştu. Zero tekrar sinsice gülümseyip arese yaklaştı, onu baştan aşağı süzdü. Yüzünde sapkın bir gülümseme ekleyip konuşmasına devam etti.

"Hala ilk günkü gibi yakışıklısın."

Demesiyle birden zeronun arkasında oluşturduğu çember ateşi gürleşmişti. Zero hızla arkasını dönüp çembere doğru yürüdü, ne olduğunu anlamayıp kaşlarını çattı. O sırada Ares zihninde bir ses duydu, bu irinanın sesiydi.

"Onu oyala ben kıza ulaşıcam. "

Dedi , çemberde ki ateşin nasıl gürleştiği anlasılmıştı, bunu İrina yapmıştı. Sırf zeronun bir anlık dikkati dağılsın ve zihin konuşmasını duymasın diye. Hemen sonra Ares konuştu zihninde itinayla;

"Nasıl"

İrina, ciddiyetle cevap verdi.

"Görüntüde elenanın yanında küçük bir ateş vardı ordan ona ulaşıcam."

Demesiyle Ares;

"Bu çok tehlikeli zaten bitkinsin ateş boyutundan geçersen yine bitkin düşüceksin."

Dediğinde İrina hızla cevap verdi.

"Kes ve oyala aresss!"

Diye tısladı, birden zero hızla arese döndü. Ares hâlâ ciddiyetini koruyordu, zero ciddi ifadeyle devam etti.

"Şimdi gelelim halkının nasıl öleceğine."

Demesiyle Ares güneşe baktı, çok az kalmıştı batışına. Zero gözlerini gölgelerle savaşan lorin , dare ,rose, Anna ve bir kaç askere çekti. Birden yaptığı hamleyle hepsi acı içinde dizlerinin üstünde yere çömeldi, Ares hariç. Gölgeler o sırada hızla şehre doğru koştular. Ares yerdeki can çekişen kardeşi ve dostlarına baktı tedirginlikle. Hızla zeroya dönüp ejderhaya dönüşmeye başladı, ancak zeronun söylediği şeyle durdu.

"Eğer beni öldürürsen eşinide öldürmüş olursun , bunu istiyor musun? ejderha kralı."

Diyip gülümsedi tekrar korkunç şekilde. Ares çenesini sıktı, elenanın zarar görmesini istemiyordu içten içe. Sonuçta elenanın bedenindeydi zero , ona saldırdığı an Elena yaralanacaktı. Napması gerektiğini bilmiyor çaresiz hissediyordu. İçinden irinanın biran önce elenaya varmasını istedi. Zeronun zihninde tutsaktı, Ares irinaya zaman kazandırmak için cadıyla konuşmaya başladı. Öfkeyle Tıslayarak konuştu.

"Ne istiyorsun seni lanet cadı!"

Zero gülümsemeye devam edip aresin etrafinda yavaş adımlarla dönmeye başladı. Arese sırıtıp teklifini sundu.

"Bedenini istiyorum."

Ares duyduğu şeyle şokla gözlerini açmıştı, dostları dahil herkes zeronun teklifinde büyük bir şoka uğramıştı. Zero devam edip;

"Elenanın bedeni artık işime yaramıyor , çok uzun zamandır bu sıska bedende uyudum, ancak uyandım."

Demesiyle Ares kaşlarını çattıp öfkeyle konuştu.

"Nasıl, seni kim uyandırdı lanet olasıca cadı."

Zero kahkaha atmaya başladı. Korkunç sesi sanki bütün savaş çığlıklarını yutmuş yankılanıyordu ormanda;

"Sen uyandırdın!"

Dediğiyle yine büyük bir şok yaşamıştı herkes. Zero gülümseyip devam etti.

"Şaşırdın mı?, kızı o gece bulduğunda, nefesinin sesini duydum , ejderhanın ona nasıl taptığını gördüm."

Ares gözlerini kıstı şüpheyle hızla konuştu sert sesiyle;

"Sen nasıl "

Zero yine sinsi gülüşüyle;

"Bilmediğin bir çok şey vardı, o kız benim bende oyum , bedenlerimiz bir. "

Demesiyle Ares anlamıştı ne demek istediğini , eğer bedenleri birse ruhları değildi, yani hala İrina başarabilirdi. Zero ;

"Bu sefer hikayeyi anlatma sırası bende,sonuçta ana karakteri benim."

Diyerek kendinden emin bir şekilde adımladı aresin etrafinda yavaş yavaş dönerek.

🐉

İrina odasında ki ateşe baktı. Bitkin bedeniyle ejderha ruhu virozdan yardım alıp ateşle bağlantı kurdu. Geçit yapıp gidebilirdi ama zeronun zihni olduğu için onun izni olmadan giremezdi. O yüzden hızla elenanın yanındaki ateşten bağlantı kurdu. Duvarın köşesine sinmiş korkan elenaya baktı ve içinden;

"Çok korkak."

dedi , hemen sonra o anda elenanın yanındaki ateşten bir görüntü oldu. Bu kişinin aresin kız kardeşi İrina olduğunu anlamıştı. Buğulu gözlerle irinanın ateşteki görüntüsüne baktı. İrina;

"Elena beni duyuyor musun?"

Elena hızla ateşin yanına gelip, buğulu gözleriyle konuştu.

"Evet seni duyuyor ve görüyorum."

İrina bitkin halde;

"Bu iyi , şimdi beni dinle, sana bahsedilen cadıyı biliyorsun , o senin bedeninde , onu yenmelisin."

Demesiyle Elena kaşlarını çattı korkulu bir şekilde, sessizce;

"Nasıl "

İrina hızla konuştu.

"Gerçek gücünü bul sen ay tanrısının kızısın onu yenebilecek tek kişi sensin, unutma sadece bedenine hükmediyor, ancak ruhuna değil , gerçek gücünü bul."

Elena Korku ve endişeyle;

"Be be ben ben bilmiyorum bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum,"

Demesiyle,birden Agra irinanın yanında belirdi, agra;

"İşte böyle."

Dediği gibi Elena görüntüde agra İrina ve babasını gördü. Elena hızla mutluluk göz yaşları döktü.

"Baba babacığım."

Babası;

"Kızım sakin ol , sadece dediklerimi yap tamam mı, sen çok güçlü bir kızsın o cadıyı yenebilirsin."

"Ama nasıl, ben bilmiyorum. Ben korkuyorum."

Demesiyle babası elini ateş görüntüsünden elenaya uzatı. Elena babasının elini tutup ağladı. Babası avcunu açtığında içinde bir taş buldu safir rengindeydi. Babası hızla konuşup;

"Bu taşa dokunduğunda herşeyi gücünü öğreniceksin ve hatırlayacaksın."

Elena korkuyla baktı taşa yıllardır. O kadar şey yaşamış ama hiç birini hatırlamıyor bilmiyordu. Babası;

"Unutma dünyanın kaderi senin ellerinde."

Demesiyle Elena kendinden emin bir şekilde çenesini sıkıp başını salladı ve o anda taşı eline almasıyla. Herşey zihninde bir film gibi geçti. O sırada İrina gözlerini kapatmış, geçitti tutmaya çalışıyordu. Agra irinaya bakıp bitkin düştüğünü anladığı an İrina birden yere düşüp bayılmıştı. Agra irinayı kucağına alıp korkuyla baktı. İrina titriyor buz gibi olmaya başlıyordu. Elenanın babası hızla boynundan bir kolye çıkarıp içinde bir taş daha çıkarıp agraya uzatı. Agra anlamaz gözlerle bakıp;

"Bu nedir. "

Elenanın babası,

"Onun içindeki yorgunluğu ve bitkinliği çekip alıcak."

Demesiyle agra tedirginlikle baktı. Elenanın babası;

"Eğer yapmasan ölecek."

Dediği an agra İrinaya baktı. Rengi solmaya başlamıştı. Doktor çağıracak vakti bile yoktu çenesini sıkıp taşı aldı. Elenanın babası;

"Anlı'nın ortasına koy."

Demesiyle agra hızla taşı irinanın Anlı'nın ortasına koymuştu. Bir kaç saniye içinde İrina derin bir nefes aldı. O anda rengi ve nefes alış verişi düzelmeye başlamıştı.

🐉

Zero gülümseyerek devam etti, hâlâ yavaş adımlar atıp kendinden emin bir şekilde.

Loading...
0%