Yeni Üyelik
6.
Bölüm

BÖLÜM 6

@nesibeyldz63

Oy vermeyi unutmayın 😘

Ares hızla saraydan uzaklaşmıştı. Ejderhası zarok kendi bedenine büründüğün de ares onu ortaya çıkarmıştı. Şimdi ise uçarak beyaz büyücünün evine gidiyordu. Yol boyunca ikisi konuşmamış yolculuğu sessizce tamamlamıştılar. Bir kaç dakika sonra vardığında ejder ruhu zarok hızla aresin kontrolü eline almasına izin verdiği gibi yere indikleri an aresin bedenini saran sivri dikenler ve siyahın en koyu tonu olan pulları ortadan kaybolmaya başladı.

Ares kendi insan bedenine büründüğü gibi çıplaktı. Beyaz büyücünün evinin önünde olan siyah örtüyü alıp altını kapattı. Üstü açıktı ortada olan karın kasları kasıklarına kadar ortadaydı, ares hızla kapıyı açıp içeri girdi. Tavandan sarkan iplere bağlı bir çok şey vardı girdiği evde. İplerle bağlı kurumuş fareler, tavandan sarkan ölü yılanlar, asılı geyik boynuzları, kavanozlarda hayvan gözleri, büyük kaplarda tavşan kalpleri ve bir çok iğrenç şey vardı.

Ares gözünü odanın sonunda arkası dönük ateşe bakan beyaz büyücüye dikmişti. Büyücü arkasındaki'nin kim olduğunu bildiği için yüzüne sinsi bir gülümseme eklediği gibi arese dönmeden konuştu.

"Bu inanılmaz ,...kral ares evime geliyor ve üstü çıplak."

Ares sesindeki sertlik ve öfkeyle konuştu. Büyücüye dönük bir şekilde.

"Kes afro buraya gelme sebebi,"

Devam edemeden büyücü afro arese dönüp, durgun yüz ifadesiyle aresin konuşmasını kesip konuştu.

"Ah evet buraya neden geldiğini biliyorum ,.....yaklaş."

Dedikten sonra , Ares mecburiyetle yaklaşmaya başladı. Bir eli ejder pençesine dönüşmüş sayılırdı. Tedbirli olmuştu, büyücülere güven olmayacağını bilirdi. O yüzden temkinli davranıp büyücünün yanına geldi. Kırmızı ateşin üstündeki büyük tencereye baktı, içindeki yeşil dumanı izledi. Büyücü o sırada odanın bir köşesinden bir tavşan kalbi aldı. Ardından etrafı dolaşıp,bir tanede ölü yılan aldığı gibi son olarakta bir göz alıp aresin yanına geldi. Ares büyücü afronun her hareketini izliyordu. Büyücü afro aldıklarını tencereye atmasıyla tencereden köpürcükler çıkmaya başlamıştı.

Ardından arese dönüp elini uzatmasını istedi. Ares tereddüt etmeden elini uzatığı gibi afro uzun ve keskin tırnağını aresin avucuna bastırıp bir kesik oluşturdu. Aresin bir mimiği bile oynamamıştı, acı hissetmez bir kraldı. Ardından afro aresin elini tutup tencerenin üzerine getirdiğinde aresin elindeki kesikten kan tencereye damlamaya başlamıştı. Afro aresin elini bıraktığında ares elini geri çekti. O sırada birden tencerede siyah animasyon gibi bir kısa anı ortaya çıkmıştı. Onu izlerken afro da gördüklerini anlatmaya başladı.

"Ay tanrısı dünyaya çok nadir gelirdi. Her gelişinde bir geceliğine bir insanla çiftleşir ona tohumlarını bırakırdı. Çünkü bir çocuğu olsun isterdi, ancak hamile kalan insan kadınlar ay tanrısından çocuk getiremediler ve hemen öldüler. Çünkü ay tanrısı kadar güçlü bir varlığın çocuğunu taşımak insan kadınlarda mümkün değildi. O yüzden hamile kalır kalmaz ölüyorlardı."

Ares kaşlarını çatıp;

"Peki neden insanlarla olmaya çalıştı, başka bir varlıklada olabilirdi. "

Afro gözlerini tencereden ayırmadan arese cevap vermişti.

"Olabilirdi ama ay tanrısı, doğacak çocuğunu melez istemedi. O yüzden insan kadınlarla çiftleşirdi. Birgün kraliçeyle tanıştı onunla bir gece geçirmişti. Kraliçe ay tanrısına aşık olduğu için onun çocuğunu ne olursa olsun doğurmak istedi. Ancak bu imkansızdı, çünkü ay tanrısından hamile kalan kadınlar ölüyordu ve kraliçe bu yüzden bir yol aradı bebeği doğurabilmek için ve bulduda."

Ares kaşlarını çattıp, dişlerini sıkarak;

"Cadı"

Demesiyle afro sinsice gülümseyip elini tencereden yansıyan görüntünün önünde salladı, bu sefer başka bir görüntü çıkmıştı ortaya afro devam edip;

"Kraliçe cadıların en güçlüsü olan karanlık cadı zerodan yardım istedi ve zero bebeği sağlıklı bir şekilde doğurabilmesi için kendi kanını kraliçeye içirdi. "

Ares şaşkınca kaşlarını daha da çattıp afroya baktı.

"Nasıl yani, o zaman prensesin kanında şimdi cadı kanımı dolaşıyor. "

Afro gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı onaylayarak ve ardından devam etti.

"Savaşı kaybeden kraliçe sizi lanetlemişti zeronun yardımıyla, kraliçe sizi lanetledikten sonra ortadan kayboldu. Doğumunda bedeni daha fazla dayanamadı ve onu seven askerine kızını verip onu büyütmesini istedi."

Ares

"Ama bu nasıl olur , kral onu halkının ortasında idam etmişti."

Afro 

"Aslında hayır sadece kraliçeye benzeyen bir kadını idam etti. Kraliçeyi bulduğunda zaten ölmüştü, sırf halkının diline maskara olmamak için ona benzeyen bir kadını kraliçe olarak ortaya çıkarıp öldürdü."

Ares

"Peki prensesin laneti gerçek mi? yani ne tür bir laneti var , cadı zero onu ne tür bir lanetle cezalandırdı."

Afro tencereye bakmaya devam ederken arese döndü yavaşça;

"Prensesin lanetini kimse bilmiyor, sadece cadı zero biliyor ve oda prenses doğduğundan beridir ortadan kayboldu ve bir şey daha prensesi öldürüp lanetten kurtulacağını sanma, tam tersi zeroyu bulup öldürürsen lanetiniz bozulur. Bu bilgide benden sana yarın ki doğum günün için bir hediye olsun, ejderha kralı."

Dedi afro sinsice gülümseyip. Ares düşündü, evet yarın doğum günüydü ve nefret ederdi kutlamaktan ancak halkı aresi sevdiği için her yıl kutlardı, oda halkının mutluluğu için susardı, aklına gelen soruyla birden afroya döndü.

"Peki prenses nasıl olurda benim eşim olur , yani o bir şekil değiştiren değil , şekil değiştirenlerin, kendi türleri genelde eşleri olur."

Afro düşünür gibi olup bir kaç saniye sonra konuştu.

"İnan bunu bende bilmiyorum , ancak şunu bilmelisin ki bunu ejderha ruhun istedi, yani onun eşin olmasını."

Demesiyle ares durdu ve düşündü, prensesle karşılaştığından beridir zarok hiç konuşamamıştı. Sadece prensesin yanındayken onun eşi olduğunu söylemiş ve ortadan kaybolmuş gibiydi. Sadece şekil değiştirirken ortaya çıkmıştı. Ares daha fazla kalmamak için arkasını dönüp evden çıktı, tam ejderhaya dönüşüp gidecekti ki birden afro ona seslendi.

"Ares"

Ares afroya arkası dönük bir şekilde durdu ve diceği şeyi dinledi.

"Söylesene kral ares,.. gerçektende kraliçeye olan öfken yüzünden eşini öldürecek misin?"

Ares çenesini sıkıp afroyu daha fazla dinlemeden ejderhaya dönüşüp uçup gitmişti. Afro aresin gidişinden sonra kulübesine girdi. Ve tekrar tencerenin başına geldiğinde görüdüğü görüntüyle, gözleri korkuyla açılmıştı ve kendi kendine konuştu çatık kaşlarıyla, gözlerini korku ve tedirginlikle kısıp, titreyen sesiyle konuştu.

"Ama nasıl "

🐉

Lorin ve Anna elenayı yatağına yatırıp,dinlenmesi için onu yanlız bırakmışlardı. Anna lorine dönüp,

"Onun gücünü gördün lorin, o sıradan bir prenses değil, söylentiler doğru olmalı. Gerçekten de o ay tanrısının kızıysa!"

Lorin düşündü endişeyle, napıcağını bilmiyordu. Elenanın göz yaşının iyileştirme gücü vardı, bu gördükleri şey hayatlarında ilk defa karşılarına çıkmıştı. Anna devam edip;

"Gölge ay yaklaşıyor, hemen arese söylemeliyiz. "

Demesiyle lorin sinir ve tedirginlikle annaya dönüp konuştu.

"Hayır, ares öğrenirse ona napıcağını biliyorsun, hala onu öldürmek için saniyeleri sayıyor, bu birşeyi değiştirmicek."

"Lorin saçmalama bunu aresten saklayamazsın."

Lorin hızla annaya dönüp içindeki kırıklarla konuştu.

"Anlamıyorsun yıllardır sırf elfim diye bütün şekil değiştirenler tarafından dışlandım. Eğer Ares herşeyi öğrenirse elenayı herkesin önünde hemen şimdi öldürecek sırf daha fazla risk almamak için. Elena çok masum, dışlanmış biri olarak yaşamasını ve ölmesini istemiyorum."

Anna lorinin yaşadıklarına çok üzülmüştü o anda, ardından düşündü lorin haklıydı. Ares acımasız bir kraldı, elenanın gücünü öğrendiği an risk almamak için onu öldürürdü saniyesinde, anna lorine dönüp;

"Peki napıcaz."

"Susucaz ve beklicez ve elenanın gücünün sınırlarını öğrenene kadar, umarım gölge ay gelmeden herşey beli olur."

 

Anna

"Anlamadığım bir şey var, Elena her adımında bile kuşlar dans ediyor çiçekler açıyor sanki doğa ve dünya ona tapıyor gibi ama neden bunun farkında değil."

Lorin düşündü.

"Bilmiyorum sanki etrafında görünmez bir çember var gücünü görmemesi için."

 

Anna aklına gelen soruyla lorine döndü kaşları çatık halde.

"Ve bir şey daha eğer elena ay tanrısının kızıysa, ay tanrısı neden kızını görmeye gelmedi ya da ona gerçekleri göstermedi."

 

Lorin pencereden dışarıya bakıp, batmakta olan güneşe baktı ve konuştu.

"Bilmiyorum ancak şunu bilmeliyiz ki , elenanın varlığı sırlardan ve gizemlerden ibaret, eğer elena düşündüğümüzden bile daha güçlüyse bütün dünyanın ve içinde yaşayan varlıkların ya huzuru ya da yok oluşu olucak. "

O sırada aresten bu bilgiyi saklayan lorin büyük bir suç işlemiş oluyordu. Ve başka bir olay ise odada başka birinin olduğundan habersizdi.

 

Canlarım ben bu arada yazıyorum , mesela anlamayanlar oluyormu bir çok ip uçlarını da yazdım anlamayanlar olursa düzelteceğim ve daha açık şekilde yazacağım.

🐉

Beyaz büyücü afro , aresin gidişinden sonra tencerede ne görüntü görüp korkmuştu?

Sizce cadı zero nerede ve nasıl ortadan kayboldu?

Ya da Ares eşi olan elenayı öldürecek mi?

Elena sizce neden kendi gücünü göremiyordu?

Ay tanrısı neden kızını görmeye gelmedi?

Lorine hak veriyormusunuz , arese söylememesi gerektiği için?

Sizce elenanın laneti nedir?

Ortada anlatılan bir çok hikaye var, lorinin , dilenci henanın ve afronun peki gerçek hikaye ne sizce yada gerçekler?

Ve size bir ip ucu cadı zero neden ortada değil yada nerede😉

 

Loading...
0%