Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@nightdarkgirl34

Merhaba arkadaşlar. İyi okumalar:)

Karanlık gerçekten gizemle dolu bir zaman ve hiç kimse bu zamanı tam olarak kavrayamaz veya anlayamaz.
Anlamak için derinliklerine,en ince yerlerine girmek lazımdı.

İşte,gecenin sahipleri yani vampirler, onlara ait bu zamanda öylesine geçirmiyor vaktini. Güneşe alerjileri var ve bu yüzden karanlık onlar için daha cezbedici olabiliyor. Bununla birlikte diğer karanlığa alışmış canlılar karanlığı bir güç olarak görürken bu zamanı da iyicene araştırıp duruyordu.

Havanın kararmasıyla birlikte gökyüzü ebedi bir karanlığa bulandı. Sadece ayın izin verdiği yüzü etrafa yansıyordu.

Güneşin gitmesiyle birlikte soğuk bir esinti yüzüme çarptı. Burnuma gelen soğukla karışık onun kokusu benim derin bir nefes alıp vermeme neden oldu.

"Rahat mısınız bayan Maria?" Kollarında olmanın rahatlığıyla gözlerimi kaldırıp onun kan kırmızısı gözleriyle buluşturdum. Aslında ifadem bunu yansıttığını biliyordum ve o da bunu görmüştü. Yine de ona sesli bir cevap verecektim.

"Bu... gerçekten harika. Daha önce deneylememiştim. Çünkü willom yani şu Türk vampir beni kaçırırken benim yükseklik korkum var." Bir anda nerde olduğumu yeni farketmiştim. Ve bu farkındalık çok geçmeden yüzüme vurmuştu.

Kollarımı sıkıca boynuna dolarken o şaşkınca bana bakıyordu.

"Ne oldu,neyden bu kadar korkuyorsunuz?" Diye sorarken hızı yavaşlamıştı ancak bu hâlâ havada olmamızı değiştirmiyor aksine yavaşladığı için esen hava bir anda sakinleşmiş ve bu beni daha fazla korkutuyordu. Sanki şuan uçmuyor da havada asılı kalmışım gibi geliyor.

"Benim yükseklik korkum var." Diye itiraf ettim. Gözlerimi kapatmış derin soluklar alıp veriyordum.

"Pekâlâ şimdi mi farkındasınız çünkü epey bir havadaydık da ondan." Dedi alayla karışık sinirle. Ama siniri bana değil korkuma.

"Evet şimdi farkındayım oldu mu?" Diye cırladım. Gözlerimi açmış, onun kırmızı gözlerine denk getirdiğim gözlerimden ateş çıkıyordu.

"Şimdi sizi burada bırakmamı istemiyorsanız sesininizin tonuna dikkat edin." Dedi soğuk bir tonla.

Yutkundum. Kollarımı daha sıkı bir şekilde onun boynuna dolarken aşağıya bakmamaya çalışıyor,sakin olmaya karar veriyordum.

Ne diye yükseklik korkum oluştu ki? Küçükken kardeşimle parkta eğlenirdik ama o gerçekten yaramaz birisi olduğu için dağa tırmanmayı teklif etmişti. Başta bunun sorun olmayacağına sadece eğlence olsun diye çıkmıştık ama sonra dağın zirvesine ulaştığımızda ki o dağ sadece beş metreden azdı. Bizim boyumuzdan büyük olduğu için ona dağ diyorduk. Dağa çıktığımız an kardeşim bağırmıştı anın verdiği coşkuyla ama ben aşağıya baktığım an korkmuş ve korkmakla kalmamış yere çakılmıştım. Neyse ki o dağ parkta bulunuyordu. Bu sayede çimlerin üzerine düşmüş olsam da sol kolumda çatlaklık dışında bir şey olmamıştı. Ucuz kurtulmuştum.

Ve o günden beri yükseklik korkum vardı sadece bunu belli etmemeye çalışıyordum.

Ve şimdi yine yüksekteydim. Ne olurdu burada bayılsam?

"Birazdan otelime giriş yapacağız Bayan Maria." Onun sesi kulağıma gelmişti ama gözlerimi açmak yerine hızlıca başımı salladım.

Sonra bir anda tiz dolu sesler, çığlıklar ortaya çıktı ve bu kulağımı kapatmama neden oldu.

"Neler oluyor?" Seslerin üzerine kulaklarımı kapattığım için onun kolları olmasaydı düşmüş olacaktım.

"Ayin başladı, evinize götürmek sakıncalı bu yüzden otelime gidiyoruz." Dediğinde onu duymuyordum ama hızlıca başımı salladım.

Bir süre sonra onu ayakları yere değmesiyle birlikte beni dikkatle yere bırakması bir oldu. Başım başta dönsede hemen toparlanıp Bay Zau'ya baktım.

"Bu sesler..." Dedim ama bir çığlık daha ortaya çıktı. Haykırmak istedim bu çığlığa. Bu çığlığın frekansı diğerlerine göre o kadar güçlü ki kulaklarımın zarı patlayacak zannetim.

"Bay Zau neler oluyor?" Kapıdaki korumalardan birisi bize yaklaşmış efendisine bakıyordu.

"Hemen kapıları kapat ve tüm pencerelere kepenkle. Ayin başlıyor."

"Evet ama bu neden sorun ki bizi etkilemiyor." Diye söze girdi kapıdaki koruma. Bu beni içeriye almayan asalak vampirdi.

Bay Zau'nun soğuk ve derinden gelen sesiyle,"Emirlerime karşı mı geliyorsun?" Diyip koca pençeli eliyle vampir korumanın boğazına dayadı. Vampir koruma o kadar korktu ki gözleri kocaman açılmıştı. Hırıltılı nefesler verirken bir yandan da Bay Zau'nun elinden kurtulmak istiyordu.

"Efendim hayır...Affedin beni efendim. Lütfen. Canımı bağışlayın." Son nefesleriyle Bay Zau'yu durdurmak istemişti. Bay Zau bir anda elini boğazından uzaklaştırıp yanıma geldi.

"Bir daha emirlerime itaatsizlik etme." Soğuk bakışları, soğuk sesi ve soğuk bedeni öyle bir hissediyordum ki kendimi kutuplarda hissetim.

"Peki efendim. Hemen yapacağız." Arkasındaki onun gibi koruma olan vampire döndü.

Vampir ondan emir alır gibi başını sallayıp içeriye geçti. Ardından biz de içeriye geçtik.

Bay Zau'nun yardımıyla merdivenlerden tek tek çıkıyorduk. Yükseklik korkumu bildiğinden dolayı bu yöntemi seçmişti. En doğrusu buydu.

En üst kata yani benim ve onun odasının bulunduğu kata geldiğimizde durdum. Benim odam diyordum ama emin olamıyorum. Daha önce kalmıştım ve şimdi değişmiş bile olabilirdi.

Onun yönlendirmesiyle birlikte beni kendi odam dediğim odaya götürdü. Kapıyı açıp içeriye girdiğimizde her şeyin aynı olması beni bir tık şaşırtmıştı.

"Neden odayı değiştirmediniz?" Diye sorarken gözlerim ondaydı.

"Bir gün yine geleceğinizi bildiğimden." Sormak istedim ama bunun yerine beni yatağıma götürmesine izin verdim.

Yatağıma uzanır uzanmaz dinlenmem için gitmek için adım attığında gözlerimi kapatıp zihnimdeki sesleri susturmak istedim. Kalbim yine heyecan yapıp beni vurduğunda kesik bir nefes alıp verdim.

"Bay Zau?" Dediğimde durdu. Gözlerini gözlerime çevirdi.

"Evet,bir şey mi isteyecektiniz?"

"Kutlama... Mahvoldu." Dedim dudaklarımı büzerek.

Dudakları kıvrılır gibi olmuştu ama halüsinasyon görmüş olduğumu varsayıp bunu görmezden geldim.

"Merak etmeyin,siz dinlenin. Bugün yapmayı düşünmüyordum. Size yanlış bir bilgi vermişler. Bugün vampirler için ayin olduğu için bir parti verecek değildim. Ben de bu yüzden gelmek istemiştim size. Size haber vermek için." Dediğinde kaşlarımı havaya kaldırıp ona baktım.

"Ne zaman bitecek bu ayin denen saçmalık?" Kaşlarını çatar gibi oldu ama yüzü ifadesiz dururken bunu anlamak zor olmuştu.

"Bu saçmalık değil Bayan Maria. Vampirler yılda bir kez yapabilir tıpkı sizin her pazar günü kiliseye gittiğiniz gibi düşünün. Bu onlar yani bizim için normal. Ve bitmesi birkaç saat alır gibi. Bu durumda evde kalmanız gerekiyordu ancak sizin buradan çıkmanız tehlikeli olacaktır." Dediğinde yutkundum.

"Peki teşekkürler. Dinlenmek istiyorum." Başını salladı.

Gitmeden önce ışığı kapatacaktı ki elimi uzatıp ona engel oldum.

"Kapatmayın korkuyorum." Dediğimde gözleri belli belirsiz kısıldı.

"Sizin korkmadığınız bir şey var mı Bayan Maria, söyleyin bilelim de bunun bir daha olmaması için tedbir alalım." Bunu ciddi bir ifadeyle sormuştu.

Bozulmuştum ama belli etmek yerine gözlerimi kaçırdım. Derin bir nefes verdiğini duydum ama bana öyle gelmişti. Belki de bu benden çıkmıştı.

"Pekâlâ iyi geceler Bayan Maria,odam hemen yanınızdaki oda. Bir şeye ihtiyacınız olduğunda çekinmeden geliniz." Deyip arkasına döndü ve hızlıca odamı terketti.

İç çekerek gözlerimi kapattım. Yorgun hissetmiyorum ama bu seslerin gitmeyeceğini söylediğinde elimden başka bir şey gelmiyordu. Evime veya başka bir yere de gidemeyeceğime göre burada kalmam en doğrusu.

Bir karaltı pencerenin önünden geçtiğinde gözlerim kapalı olmasına rağmen hissetmiştim. Korkuyla irkilerek gözlerimi açmış pencereye doğru bakmıştım. Ama bir şey yoktu.

Tekrar yerime uzanıp gözlerimi kapattım. O karaltıyı bir kez daha hissetim. Hem de tam dibimde.

"Tekrar hoş geldin Bayan Cooper. Ve bu hos gelmeniz nedeniyle size bit sürprizim var." Yine o'du. Burada davat olurken ve hepimize oda verilirken benim o sabah yaşadığım an'ın korkunç katili,beni felç eden karaltı. Gözlerimi açmama engel oluyordu,sesimi çıkarmama da.

"Bu sürprizi seveceksiniz. Bir gün tekrar karşılamak dileğiyle." Deyip bir anda yok olunca derin nefesler alıp verdim. Göğsümden ayrılmak isteyen kalple birlikte derin soluklar aldım.

O sırada kapımı açan Bay Zau içeriye girmişti. Beni gördü ve "Onun burada olması hiç hayra alamet değil. Dikkatli olmalısınız. Bu tabi benim yüzümden." Dedi.

"Nasıl?"

"Sizi sevgilim zannediyor." Dedi ve gözlerindeki öfkeyle baş başa kaldım.

Son...

Ne zannedecek acaba o pozisyonda, çok merak ediyorum Bay Zau,bazen sinirlendiriyorsunuz.

Loading...
0%