Yeni Üyelik
16.
Bölüm

On beşinci Bölüm

@nightdarkgirl34

İyi okumalar:)

Size direkt vampirleri tanıtmak istemiyorum artık çünkü aralarına girmeye hazırlanıyorum.

Son bir bilgi ile sonlandırıyoruz.

Vampirler aşık olmazlar.

İşte her şey hazırdı. Dosyayı gözden geçirmiş onaymalıştım. Leila zaten ne yapacağını bile bir kadındı.

Akşama ondan güzel bir iş çıkarmasını umuyorum. Vampirlerin havaya kattığı ambiyansı güzelce hazırlayacağını,kusursuz yapacağını biliyorum.

Mekandaki işlerim biter bitmez evime geçmiş oradan hazırlanmaya başlamıştım. Önce ılık bir duş almış, kendime gelmiştim.

Kasabanın kasvetli havası beni boğuyor,kendimi iyi hissettirmiyordu.

Duştan sonra kurulanıp önce saçlarımı kurutup şekillendirdim ardından makyajımı yaptıktan sonra parti kıyafetimi giyindim.

Partinin teması madem vahşi hayvanlar. Tam onlara göre zaten.
O zaman ona göre hareket etsek iyi olur değil mi?

Üzerimde bordo, bir kolu askılı diğer tarafı bileğe kadar gelen kumaşı,hafif yırtmacı olan bir elbise vardı. Ayaklarımda kısa topuklu botlar vardı.

Bu partiye ilgi çekebilecek şey benim makyajım. Çünkü makyajım bas bas bağırıyor ben vahşiyim diye. İşte bu tam istediğim gibi.

Artık hazırdım. Arabama binmeden önce evimden ayrıldım.
Partinin olacağı yerde yani otelde durdurdum arabamı ve işte tam karşımda parti bulunuyordu.

Devasa binası insanların gözlerini buradan almamasına imkan tanırken,neon ışıkları ile ışıltılı hâle getirilmişti. Çünkü birazdan civardaki herkesin elektriği gidecekti ve bir tek burada ışıklar hakim olacaktı. Otelin çevresi ünlü olduğu için belediye buna karşılıksız kalmamış ve bu yüzden otel ne diyorsa ona uymaya hazırdırlar.

Derin bir nefes alıp verdim. Arabadan inip yavaşça otele doğru süzüldüm.

Bazı insanlar da oteldeki davete girmek için sıraya girmişti ancak ben ve ekibim zaten davetli olduğumuz için bizi alırken zorluk yaşamadım.

İçeri girer girmez mistik bir hava beni karşıladı. Derin bir nefes alıp verdim. Leila'ya güveneceğimi biliyordum. Onun her işin üstesinden geleceğini de biliyorum.

Doğrusu şahane yapmıştı. Kullandıkları şablonlar,renkler ve süsler tam cadılar bayramını yansıtırken vampirlere has özellikleri de olduğunu görebiliyorum.

Ben oteli incelerken beni Bay Zau karşıladı.

"Bayan Maria, hoşgeldiniz."

"Hoşbuldum,Bay Zau, umarım bu kez beğenirsiniz."

Bakışları otelin iç süslemelerine çevirmeden,"Çok güzel, tıpkı sizin gibi zarif ve hoş." Bana iltifat ediyordu.

Üzerinde kıyafetime uyumlu renkte gömlek ve saten pantolon bulunuyordu. Saçları arkaya atmış,wax ile birbirinden ayrıtmıyordu.

"Siz de hoş olmuşsunuz." Gülümsemekle yetindi.

Gözlerim ekip arkadaşlarımı ararken onun sesi kulağıma geldi.

"Ekip arkadaşlarınız partnerleriyle eğleniyor,dilerseniz size partner olabilirim."

"Çok teşekkür ederim ama gerek yok."

"Pekâlâ size eşlik edeyim masanıza kadar." Bunu reddetmedim. Birlikte masaya doğru giderken sessizdik.

"Bugün sizde bir durgunluk var, dün size açıklama yapmadan apar topar gitmek zorunda kaldım kusura bakmayın."

"Önemli değil, işiniz sonuçta." Başını salladı.

"Eğer bir isteğiniz varsa ben her zaman buradayım,bir emriniz olur çağırın yeter."

"Teşekkürler."

O gittikten sonra biraz daha mekanı ve eğlenceyi izledim. Bir süre güvenlik şefi bay John geldi yanıma. Bakışlarım ona kaydı.

"Bana yardımcı olun bayan Maria." Gözleri bunu ister gibi bakıyordu.

"Ne oldu,ne yardımımı istiyorsun?" Merakla yüzüne bakıyordum.

"Fix ile dans edip ona anlatmak istiyorum."

"Bu çok güzel John,sorun ne?"

"Sorun bunu yapacak cesaretim yok ve birazdan gitmezsem hemen çaprazımızdaki adamın bunu yapabileceğini gözlerinde okuyorum." Bahsettiği adama baktım. Fix'e bakıyordu.

"Ne duruyorsun o hâlde, şimdi gitmen gerekiyor." John gözlerini kısmış ne demek istediğimi anlamaya çalışıyordu. Ama buna fırsat vermeden kolundan tuttuğum gibi Fix'e doğru aceleci adımlarla ilerledim.

John daha itiraz edemeden masaya varmış olduk.

Fix şaşkındı. Üzerinde gökyüzü renginde güzel bir elbise vardı. Yüzünde ise gökyüzünün sahibi kuşlardan bir maske vardı. Buna rağmen gözlerinin rengini ortaya çıkarmıştı.

"Bayan Maria?" Gözleri bir bana bir yanımdaki John'a bakıyordu. Hemen sonra yanımıza gelen tanımadığım adama baktı.

"Selam güzellik,acaba bu gece bana eşlik etmeye ne dersin?" Şaşkın şaşkın ona baktık.

John derin üzüntüyle başını tam indiriyordu ki ağzımı açtım.

"Aslında o güzelin arkadaşıma sözü vardı."

"Ne?" Dedi Fix şaşırarak. Adam da hatta John da eksik değildi.

"Evet öyle, değil mi Fix,John ile dans edecektiniz."

"Öyle mi yapacağız?" Diye sordu John şaşkınca,sanki burada değil.

Dişlerimi sıktım,"Evet öyle yapacaksınız." Gözlerimi Fix'e çevirip gülümsedim.

"Hadi gençler dans edin!" Fix şaşkın şaşkın haliyle elini John'a uzattı. John titrek elleriyle Fix'in elini tutarak buradan giderken buraya gelen ve boş gidecek olan adam arkalarından bakıyordu.

"Vay be aralarında bir şey olduğu kesin!" Parmağıyla onları gösterip bana döndü.

"Evet kesinlikle aralarında bir şey var."

"Siz boş musunuz acaba?" Sırıtır bir ifadeyle bana dönüp elini uzatmış. Tam cevabımı veriyordum ki Bay Zau ne ara dibimde bitti bilmiyorum ama adamla arama girmiş oldu.

"O boş değil,benimle." Korkutucu sesi,derinden geliyordu.

"Tamam dostum, sormadığımı farzet." Adam korkar bir ifadeyle geri geri giderken ellerini teslim olur gibi havaya kaldırmıştı.

Bana döndü Bay Zau,"İyi misiniz?" Diye sordu.

"İyim, teşekkürler. Sadece soruyordu."

"Ama eminim ki reddecektiniz yoksa o zaman beni reddetmezdiniz." Bunu kendinden emin bir ses tonuyla konuşmuş,itiraz kabul etmez bir şekilde ifade etmişti.

"Evet, elbette hayır diyecektim zaten. Bu dertten kurtardığınız için teşekkürler." Dedim,minnetle ona bakarken.

"Benim olduğum yere gelmeyi ne derseniz,dans edenleri izler durursunuz." Bu fikiri tam kabul edecektim ki hemen onun olduğu tarafta Angel'i görmem ile yüzümdeki ifade düştü.

"Gerek yok,ben tek başıma takılsam iyi olacak." Bay Zau anlam verememiş ancak beni de durdurmamıştı.

Ben ondan uzaklaşırken onun bakışları sırtımda olduğunu biliyordum. Boş bir masaya geçtiğimde bir kadehi elime alıp ne olduğunu sormadan içmeye başladım. Mayhoş bir tadı vardı ama yine de içmeye devam ettim.

Gözlerim Bay Zau'nun olduğu tarafa kayınca sadece Angel'i görebildim. Çünkü Bay Zau bir arkadaşıyla konuşuyordu. Vampirler sayduyulu canlılardı ve her sesi işitebildiği için şuan burada konuşulan her konuşmayı da duyuyordu. Angel keskin bir gülümse ile bana bakarken bir yandan da o da içiyordu.

Kadehini bana kaldırır gibi yapıp içindeki kanı lezzetli bir şey içiyormuş gibi içmeye başladı.

Yoksunluk çekerken acaba ben de değerli bir maden bulmuş gibi ya da daha güzel bir tabirle çölde su bulmuş gibi davranırken böyle miydim?

İçtiğim şeyi püskürtünce tadında tuaf bir şey daha olduğunu anladım. Bu mayhoşluğun sırrı da neydi?

Bir anda Angel beliriverdi.

"Beğendin mi?"

"Ne?"

"İçtiğin içeceğin tadını, beğendin mi?"

"Sen,"elim boğazıma giderken ona zar zor bakıyordum. "Ne koydun bunun içine."

"Fare ilacı," gözlerim korkuyla büyürken öksürdüm. "Şaka,siz insanları öldürmeyecek ancak acı çektiren bir toz,neydi adı?" Düşünür gibi yaptı.

Bir saniye kadar sonra parmak şıklatıp,"biber." Dediğinde gözlerime inanamadım. Çünkü bu acı,biberden olamazdı. Bir şeyler olduğu kesin.

"Hadi ama bu kadar dram queen'lik yapma. Bunları yıllar önce Antik Yunan'da sergilenen oyunlarda başkraliçe yapardı." Gözleri küçümser halde oldugunda,"Senin de olmadığını biliyoruz."

Ona cevap veremediğimi görünce keyfi yerine geldi. Biraz daha izledi.

Ben burada can derdiyle uğraşırken onun beni izlemesi ve kimsenin bizi görmemesi gerçekten tuhaftı.

"Sen,durdur şunu,neden kimse bize bakmıyor."

"Görüyorlar ama hemen şurada görüyor,seni burada bir tek ben görüyorum. Radarıma girdin."

"Durdur şunu,nefes alamıyorum."

"Keşke ölsen ama seninle iddiaya girmiştik değil mi," bu durum onun keyfini bozmuş gibiydi.

"Çok sıkıcı ama yapacak bir şey yok," elini hızlıca cebine koyup küçük bir şişe bana verdi. "Bunu iç, çabuk." Elindekini alıp dudaklarıma doğru götürdüm.

İçip bitirdiğimde ve yeniden nefes aldığımda ona dönüp tam saldıracak iken kolumdan tuttu. Uzun tırnakları tenime batarken canım yandı.

"Bir daha karşında bir vampir olduğunu ki bu ben isem unutma,zaten böyle bir hareket tam aptal insan hareketleri." Kahkaha attı ardından eliyle hayali daire çizip bulunduğumuz konumdan kurtardı.

Derin bir nefes alıp verdim. Angel yine yerinde kendisi gibi olanlarla özellikle kadın ve erkek karışık bir grupla konuşmaya başladı. Arada sırada kolu Bay Zau'ya değiyordu ancak bu kadardı.

Daha sonra hiç yasanmaması gereken bir şey oldu. Bir vampir,bir insana saldırdı.

Her şey bir anda olurken gözlerim an'ın verdiği şok ile izleyekaldım.

Son...

Loading...
0%