@nightdarkgirl34
|
Merhaba arkadaşlar iyi okumalar:) Dünya 6 günde yaratıldı derler. Birinci gün katmanlar,ikinci gün yeryüzü, üçüncü gün su, dördüncü gün bitki, beşinci gün dağlar,altıncı gün ise atmosfer ve katmanları yaratıldığını söylerler. İnsanoğlu ilk bu dünyaya ayak basmadığı zamanlarda şeytanı varlıklar burada hayatını sürdürüyordu. Buna yüzyıllardır yaşayan vampirler dahildi. Yani daha önce yaşamış bu varlıklarla birlikte yaşamamız normaldi. Onlardan önce gelmedik yani önce onlar vardı. Bizden saklanmalarının nedeni vahşi olmaları değildi. Tanrı bunu onlara söylemişti. Ta ki iblis üç tüyünü dünyaya gönderdiği zamana kadar. Ve bundan sonrası insanlar ve vampirler için görünmez perde yok olmuştu. O gece daha fazla orada kalmak istemedim ama Bay Zau bunun tehlikeli olabileceğini sabah gitmenin daha güvenli olacağından,vampirlerin ayinleri seher vaktine kadar süreceği için dışarı çıkılmaması gerektiğini söyleyince onu dinleyip o gece kalmıştım. Gece boyu vampirlerin ayinleri çok yüksek ses olmamasına rağmen duyuyordum ve bu beni uyandırıp duruyordu. Üstelik korkunç, arada sırada bağırıp beni korkutan bir ses duyuyordum. Sabah olduğunda çok yorgun hissetmiştim. Uyku o gece bana düşman gibiydi. Sabah günlük rutini uygulayıp banyodan çıktım. Ardından belki elbisem vardır burada diye gardıroba doğru ilerleyip kapakları açtım. Tam tahmin ettiğim gibi elbiseler bulunuyordu. Koyu kahverengi bir elbise vardı. Elime aldığımda dize kadar geldiğini, yakası V şekilde olduğunu gördüm. Üzerimdekilerini çıkarıp onu giymeye başladım. Üzerime tam oturduğu için şaşırdım ama belki de tesadüftür diyerek es geçtim. Saçlarımı masada bulunan tarakla hafifçe tarayıp dağılmış olan yerlerini üzerinden geçtim. Makyaj yapacak eşyam yoktu ama sanki buraya gelecekmişim gibi masada aradığım her şey bulunuyordu. Önce hafif bir kapatıcı sürdüm gözaltıma ardından kapatıcı ve pudra ile sabitleyip dudaklarıma da ruju sürdüm. Kırmızı bir ruj dudaklarımda bulunuyordu. İşim bittiğinde odadan çıkmak için harekete geçtiğimde perdelerin kapalı olduğu pencereden hafif bir tıkırtılı bir ses duyuldu. Durdum ve arkama baktım ancak ben döndüğüm için olmalı ki hiçbir şey olmadı. Önüme döndüğümde aynı ses tekrar duyuldu. "Kim var orada?" Diye sordum bir kez daha arkama dönerek. Bu kez bedenimi de döndürmüş,pencereye doğru ilerlemiştim. Bu delilikti ama bir vampirin otelinde kalmak daha delilik olduğu için sorun etmiyordum. Pencereyle aramda iki adım varken birden arkamda hissettiğim tıkırtılı bir sesle durmak zorunda kaldım ve tam o sırada duyduğum sesin arkamda olduğunu gösteriyordu. Üzerime hırlayan bir yaratık olduğunu ve beni hemen yatağa doğru atıp üzerime geldiğini dişlerini ulu orta çıkardığını, üzerime salyalarını akkıttığını gördüğümde kalbim çıkacak zannetim. Elimle üzerime gelmesini engellemek için havaya kaldırdım ancak o hâlâ üzerime doğru gelmeye iğrenç kötü dişlerini bir köpek gibi dilini dışarıya çıkarıp sırıtan bir ifadeyle bana doğru geldiğini görünce çığlığı bastım. İğrenç eli ağzıma doğru kapanıp beni susturunca ona baktım. Beyaz teni, simsiyah saçları ve dudaklarında bulunan kırmızı rujla bunun bir kadın olduğunu gördüm. Ama farklıydı. Az önceki gibi değildi. "Şşşt sessiz ol insan,olmazsan seni parçalarım." Diye tehdit edince yutkundum. Başımı hızlıca onu onaylamak için sallarken elini ağzımdan çekti. Üzerimden yavaşça kalktı ama bakışları hâlâ üzerimde, yapacağım bir hareket yüzünden her an üzerime atlayacak gibi bir hâl vardı onda. Derin bir nefes alıp verdim o sırada dirseklerimden yardım alarak doğrulanıp ona bakıyordum. "Sende kimsin?" Diye sorarken bakışlarım kapıyı buldu. Ondan kaçabilir miydim? "Angel derler bana. Zau'nun sevgilisi." İşte bunu beklemiyordum. Başım hızla ona dönerken yavaşça gülümsedi. "Ne, nasıl?" Diyebildim. Daha dün tanımadığım bir vampirin saldırısına uğradığımda duymuştum. Adam Zau'nun düşmanı gibiydi ama ona zarar da vermemişti. Sevdiği kadının o yani Angel olması ve bu kadının şuan burada gözlerimin içine bakıp gülümsemesi neye yorumlanır? "Tatlım bunu boşver de senin benim odamda ne işin var?" Biraz daha incelediğimde siyah bir elbise giydiğini beyaz teninin kağıt kadar olduğunu ve boynuna bağladığı pelerinle güzel bir kadın olduğunu gördüm. "Senin odan mı?" Diye sorarken ayağa kalkmak istedim ancak onun bakışları bunu istemiyor gibiydi. Ben yatağın üzerinde oturur bir pozisyonda dururken o ayakta bana dik dik bakmaya, kollarını birbirine bağladığını ve sırtını ise masaya dayadığını gördüm. "Evet,benim odam. Zau ile benim odam." Dedi Angel denen vampir kadın. Bay Zau'nun sevgilisi. "Bunu bilmiyordum. Bay Zau'nun teklifi yüzünden burada kalıyordum." Alayla gülümsedi. "Merak etme Zau çok kibar birisidir. O bu dünyada görüp görmediğin en cömert,en merhamet sahibi ve en kibarıdır. Sana acımış olmalı." Dediğinde gözlerinde gözle görülür bir küçümseme gördüm. "Ben gideyim." Deyip ayağa kalkmaya başladığımda soğuk eli benim kalbimin üzerinde durdu. "Kalbinde onu var etmeye çalışma insan,o benim." Dediğinde ne demeye çalıştığını anlamaya çalıştım ancak o hâlâ elini kalbimin üzerinden çekmiyordu. Kalbim bir anda soğumaya,nefes alamamaya başladım. Derin nefesler verirken onun elini çekmesini bekliyordum. "Bak insan, şuan kalbin soğuyor, yakında ona karşı sıcak bir hisle dolmayacak bu kalbin." Yavaşça eli dudaklarıma çıktı. "Ve bu dudaklar asla onun dudaklarıyla buluşmayacak. Beni anlıyor musun?" Dudaklarım donuyordu. Bu kadın ne yapmaya çalışıyordu? Eli dudaklarımdan ayrılınca dudaklarım eski haline gelebildi. İnsan vücudunun en çabuk ısıya dönebilen organıydı dudakları. "Ne yaptın az önce bana?" Başımı kaldırıp ona sinirli gözlerle baktım. Ama sonra kalbimde hissettiğim ağrı ile yüzümü buruşturdum. Güldü. "Kalbin soğuyor,bu da ona karşı hiçbir şey hissetmeyeceksin insan. O sadece benim." Dediğinde bunun Bay Zau için yaptığına inanamıyorum. "N-neden bunu yaptın neden?" Diye isyanda bulunurken bir elim kalbime doğru gitti. Elimle kalbimi buzdan, soğuktan korumak istedim. Gözleri elimi bulunduğunda gülen dudakları soldu. "Zau beni terketti insan,ve şimdi senin burada olman demek yakında onun kalbine girmen demek. Anlıyor musun? Ben bunu istemiyorum. Zau benim. Senin olamaz. O bir insanı sevemez. Hayır." "Nerden çıkardın Bay Zau benim müşterim ve dün bir ayin sonucu burada kalıyordum." Dediğinde tek isteğim yanlış anlaşılan bu konuyu doğruluğunu anlatmak. Küçük boğazdan gelen kahkaha ile bana baktı. "Sen onu bir müşteri olarak kabul edebilirsin ama kim normal birini bu odaya,"deyip odasını inceledi. "Buraya getirir ki? Benden başka ilk getirdiği kadın sensin." "Ne olmuş yani bana verdiği oda buysa?" Diye sorarken elim kalbimden uzaklaştırıp aşağıya yanıma doğru getirdim. Ona üsten bakamıyordum çünkü boyu benden uzundu. Bir tık Bay Zau'dan kısaydı. "Ne mi olmuş sence ne olmuş olabilir ki insan,onun kalbinde sen varsan kalbinde o yok olması lazım. Anlıyor musun?" Diye sordu,sanki onu anlamamı ister gibi gözlerimin içine bakıyordu. Ama hayır anlamak istemiyordum. O şuan eski sevgilisini benden kıskanıyordu ama sorun şu ki Bay Zau ile aramda bir şey yoktu. "Neden yapıyorsun bunu,derdin ne? Bunu nerden çıkardın? Onun kalbi neden bende olsun? Ya da kalbim neden onun olsun? Anlamıyorum." Diye isyan ettim. "Yakında olacak şeyler için bir önlem bir tedbir alıyorum insan. Geleceği göremem ama geleceği tahmin edebilirsin değil mi?" Diye sorarken üzerime doğru gelmeye başladı. Elleri yana düşerken gözleri gülümser oldu. "Neyden bahsediyorsun?" Diye sordum bu kez. Bu kadın beni deli edecekti. O bir anda durup bana bakınca ben de başımı dik tutup ona baktım. "Gelecekte Zau ile senin aranda bir şey yaşanacak insan ve bu duygu çok güçlü. Ne olduğunu bilmiyorum ama aşktan daha güçlü bir duygu da yoktur. Tabi bir nefret dışında. Bunu bilmiyorum. Ama hangisi olacaksa önceden tedbir almak şart. Nefret duygusu olursa ne âlâ,ama aşk duygusu olacaksa buna engel olmak gerekir." Dediğinde yutkundum. Aşk mı? Bay Zau ile aramızda böyle bir şey olacağına itham vermiyordum. Tek bildiğim bir şey varsa o da bu kadının takıntılı bir manyak olduğunu,eski sevgilisi Bay Zau için ne yapacağını bile bilmeyen birisiydi. "Ve insan," dedi. Tekrar ona baktım. Eli çeneme gittiğinde başımı kendine doğru kaldırdı. "Bu ilk karşılaşma insan ama son olmayacak. Bu gece bu davete geleceğim. Gözüm üzerinde olacak." Bunu dedikten sonra bir anda toz bulutu gibi ortadan kaybolunca irkildim. Son... |
0% |