Yeni Üyelik
14.
Bölüm

BÖLÜM 14: Sır

@nightdarkgirl34

Merhaba arkadaşlar yeni bölümle tekrardan merhaba:)

İyi okumalar:)


"Hayatta hep mutlu olursam hayalini kuracak neyim kalır?"


Dostoyevski

Umut Demirkan:

Vedat elinden geldikçe bana o kız hakkında bilgi getirmeye çalışıyordu ancak elimize ulaşan bilgi sıfır.

O kız ya birileri tarafından korunuyor ya da kendini çok iyi gizlemiş ve bizimle dalga geçiyordu. Her seferinde ona ulaşmak için hat değiştirmem de cabası. Ülkenin tüm hattını satın alsam da yine engelliyor.

Hem beni araştırıyor hem de beni engelliyor.

Bu çok tuaf.

Derin bir nefes alırken gözlerimi kapatıp açtım. O sırada Vedat kapıyı tıklatıp içeriye girdi. Ofisteydim. Kapı camdan oluştuğu için dışardan herkesi görebiliyordum.

"Patron yine bir bilgi," Bu sefer sözünü kestim.

"Vedat artık yeter. Hep bir umutla söylüyorsun ama sonuç ne, sıfır. Bundan sonrası onun bana karşı yapacağı hamleyi bekleyeceğim." Dediğimde şaşırdı.

"Ama patron ya sana zarar verseydi?" Diye sordu, merak ve tedirginlikle.

"Merak etme, bana zarar verseydi o gün gönderdiği kadınla verirdi. Onun derdi açığımı bulmak. Bunun için beni araştırıyor. Ama bulamayacak."

"Evet efendim,o kız istediği kadar araştırsın sizi ancak hiçbir şey bulamayacak. Çünkü siz ondan zekisiniz."

"Zeki olsam neye yarar kadın durmadan engelliyor Vedat,bana bunu açıkla. Baksana çekmecelerim,dolaplarım hat dolu. Ne için? Onun için. Ama artık uğraşmamaya karar verdim. Ondan bekleyeceğim ne yapacaksa o zamana kadar susacağım." Ardından kaş çattım.

"Şu evdeki hizmetçiyi kovdun değil mi?" Diye sordum.

"Evet patron, cezasını sizin dediğiniz bir şekilde verdim. Onu kovdum. Yeni hizmetçi için araştırmaya çalışıyorum."

"Dikkatli ol Vedat,evde iş yaptığımızı biliyorsun eve alacağımız hizmetçi diğeri gibi ajan veyahut casus olmasın. Hem onun iyiliği hem bizim.

Başını salladı.

"Elbette patron titizlikle çalışacağım,bu konuda artık hiç şüphen kalmasın."

"Umarım Vedat, umarım. Şimdi çık, akşam annemlere gideceğiz." Dediğimde başını salladı.

Ne zamandır anneme gitmiyordum. Babam öldükten sonra yalnız kalmıştı ne evlenmek istedi ne başka bir şey. Tek gayesi ölen kocasına sadık kalmak ve bana bakmaktı.

İşlerimin başına geçerken onun ne yaptığını tahmin edebiliyordum. Hine birilerinin yüzünü gösterip gülüyordur. Acaba nasıl gülüyordu? Kahretsin, yüzünü bilmediğim bir kadını merak ediyordum.

Sikerler!

...

Üç saat sonra benim mesaim bittiğinde Vedat ile birlikte şirketten ayrılıp arabama bindim. O hem şoförüm-bir tek ona güveniyordum- hem de sağ kolumdu.

"Patron,yolda çiçek veya çikolata alalım mı?" Diye sordu dikiz aynasından bana bakarken.

"Ne,ne saçmalıyorsun oğlum? İstemeye mi gidiyoruz?"

"Yok patron ondan değil,anneniz sever diye," kendini açıklamaya çalışınca susturdum.

"Tamam Vedat kenarda bir çiçek ve çikolata görürsen iki tane al."

"Ne için iki tane?" Diye sordu anlamayarak.

"Biri anneme diğeri sana." Şaşırdı, gözleri irice açıldı.

"Patron," devam edemedi. Gözlerim direkt dikiz aynasından onu bulurken sustu.

Yolun devamında Vedat bir çiçek ve bir kutu çikolata aldığında göz devirdim ama sessiz kaldım. Herife bak sanki annemi istemeye gidiyor gibi hava yarattı.

Bir süre sonra araba annemin yaşadığı malikanede durunca Vedat inip bana kapıyı açtı.

Arabadan indikten sonra gözlerimi Vedat'a ardından elindekilerine çevirdim.

"Ulan biri görse bizi yanlış anlayacak. Şimdi şurda biri çıksa," Karşı malikaneyi gösterdim. O sırada birileri çıkıyordu. Siktir. "Bizi yanlış anlayacak."

"Ne?" Diye sordu Vedat anlamayarak o kapıya baktığı için karşıdaki malikaneden çıkanları görmedi.

Kafasına bir tane vurdum. Eğilip inlerken başını bana çevirdi.

"Ne vuruyorsun patron ya?" Diye sitem etti.

"Ulan biraz olgun dur,ne bu kız istemeye gelmişiz gibi duran heyacan? Hem evde yaşayan annem başka da kimse yok."

"Patron Rana'yı, küçük kız kardeşinizi unutuyorsunuz." Dediğinde dinlemek istemedim.

"O kız kardeşim olamaz." Dediğimde iç çekti.

"Ama kardeşiniz." Dediğinde sinirle kaplayan gözlerim onu buldu.

"Başka kadından olan bir kıza kardeşim demem,babam yaptığı hatadan dolayı ölmesine rağmen biz hatasının meyvesine baktık, bakıyoruz. Bu kadar yeter. O benim kız kardeşim değil." Daha da uzatmadı.

Derin bir nefes alırken zile bastım ve o an içeriye geçmek için bekledik. İki dakika sonra kapı açılınca uzun bir süre sonra tekrar burada bulunmak anılarımı canlandırdı...

Merhaba arkadaşlar bu bölümde Umut Demirkan'ın gözünden okuduk.
Devamı diğer bölümde olacak.

Loading...
0%