Yeni Üyelik
25.
Bölüm

BÖLÜM 25: Güven Sorunu

@nightdarkgirl34

Merhaba arkadaşlar
Umut Demirkan'ın gözünden okunacak bu bölüm.


"Bakarken kıyamamak mı yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk?"

Özdemir Asaf


Umut Demirkan:

O hizmetçi kadında başka bir şey var. Bunu biliyorum. Onu çalışma odamda yakalamama rağmen temiz çıkması inanılmaz.

Ajan olduğunu düşünüyordum ama böyle kendinden emin bir ajanın bile temkinli olması gerekiyordu ancak o değildi. Sanki yapacağım hareketleri biliyordu. Beni tanıyormuş gibi hareket etmesi kafamı karıştırdı.

"Ne düşünüyorsun patron?" Diye sordu,Vedat. Elindeki dosyaları masaya bırakmıştı.

Bugün evde çalışmaya karar vermiştik. Açıkçası burda çalışmayı uygun görmüyorum ama tüm yaptığımız işlerin evde olması bizi buraya mıhlamıştı.

Gözlerimi kaldırıp Vedat'a baktım.

"Sence de bugün sessiz değil mi ev?" Diye sordum,sesim şüphe ile doluydu.

"Evet, tam da istediğimiz gibi. Şu işi ne yapacağız?" Diyip elindeki başka dosyayı önüme fırlattı.

Dosyayı inceledim. Bu yaptığımız işlerden birisiydi ama en küçüğü.

"Ne yapacağız tabi ki halledeceğiz. Böyle küçük bir konuyu neden önüme atıyorsun?" Diye sinirle soludum.

"Pardon patron,ne bileyim kaç aydır dokunmuyoruz,belki kafandan çıkmıştır." Kızgın bakışlarım onu buldu.

"Bana bunamış mı demek istiyorsun?" Diye sordum dişlerimin birbirine çarpma sesi ona kadar gelince irkildi.

"Hayır, öyle demek istemedim."

"Kes sesini Vedat."

"Patron bugün sinirli misin? Neden böyle davranıyorsun?" Vedat endişe ile bana sorarken ona göz devirdim.

"Sinirli değilim, sadece düşünüyorum. Ve düşünürken beni rahatsız etmen, özellikle küçük konularda beni rahatsız etmen hiç hoşuma gitmiyor Vedat." Diye açıkladım.

"Peki patron, üzgünüm." Ardından önümdeki dosyayı alıp kapattı. Geriye yaslandı ve gözlerini bana çevirdi.
"Ne düşünüyorsun?" Diye sordu.

"O kadını, burada ama yaptığımız işler de burada."

"Ona güvenmiyor musun?" Diye sordu Vedat tek kaşını kaldırdı.

"Kimseye güvenmem Vedat,kendime bile %99 güvenirim."

" %1'lik kısım? " Diye sordu merakla.

"O kısım şüphe ettiğim kısım. Herkes ne yapamayacağı bir şey vardır Vedat. Bunu sakın kafandan çıkarma. Benim bile ne yapacağımı ya da ne yapamayacağım konusu hâlâ üzerinde duruyorum. Bu yüzden güvene kendimi bile katarsak size güvenmem uzun sürer Vedat."

"Alınıyorum patron." Dedi Vedat gözünü benden çevirerek.

"Alın, çok mu? Lan sana güvenmem bile sekiz sene aldı. Şimdi o kadın daha iki gün önce geldi ve ona güvenmemi bekleme."

"Beklemiyorum ki patron sadece onun üzerine fazla gidiyorsun. Dün onu bir casus olmakla suçladın. Akşamına güzel yemek yapmasına rağmen şüphe ile yaklaştın." Haklıydı.
O kadının üzerine fazla gidiyordum ama bu ona karşı güven sorunumu engelleyemez.

"Vedat unutma, beklemediğin kişiden bir hareket,seni dumura uğratır." Aynı annemden beklediğim şey gibi. Ya da babam.

Babamdan beklemediğimiz şey başımıza geldi. Annemi aldattı, kızı oldu. Annem kıza bakarken aldattığını görüyordu ancak ondan kopmuş da değil.

"Patron ne yapabilir ki bize?" Vedat yine iyi taraftan bakıyordu. Ama gerçek ihanete uğrayan kişi kötü taraftan bakmalıydı.

"Git şunun yanına, şuan ne yapıyor? Saatlerdir buradayız ama bir kahve dışında buraya geldiği yok." Sinirle söylediğimde Vedat şaşırdı.

"Patron,sen dedin ya buraya biz çağırana kadar gelme diye."

O an aklımdan çıkmış olduğunu hatırladım.

"Tamam,git bize yemek yapmasını söyle." Dediğimde başını salladı.

O giderken ben diğer bir dosyanın kapağını açtım.

Uğraştığım işlerden birisini daha gördüğümde biraz daha göz gezdirdim.

Kaşlarımı çattım. Bir pürüz ortaya çıkmıştı ve bunu çözmezsem başımı fena halde ağrıtırdı.

Gözlerimi ovuşturarak kapağı kapattım ardından tüm dosyaları tek tek bilgisayar çantasına yerleştirdim.

Çantayı kenara bırakıp ceketimden telefonu çıkardım.

Ona yazmaya başladım. Bir tek beni bu sorundan kurtaracak kişiye.

0534****:Beni engellememişsin?

Beni şaşırtmıştı. Başka bir şekilde ona yazdığımda beni engellemek yerine açık bırakmıştı.

Hayalet: Dedim bu Umut Demirkan fakir kalmasın,malum benim için o kadar hat aldın ki hangisine yazsan engelliyorum. Fakir kalma diye.

Güldüm.

0534****: Seni araştırırken bu kadar düşünceli olman ne güzel. O zaman seni bulmak için son teknolojileri kullanmak adına harcadığım paraya da yazık. Gel çık ortaya.

Hayalet: İşte onu yapamam.

Hayalet: Malum ben bir hayaletim:)

0534****: Ha ha ha, çok komik!

Hayalet: Demi demi;)

0534****: Beni araştırmaya devam ediyor musun yoksa pes mi ettin?

Hayalet: İnan gece gündüz seni araştırıyorum. Ve yine inan ki seni çok yakında bulacağım. Nerede olduğunu biliyorum. Bir tetikçi işini halleder mi?

0534****: İkimizde beni öldürmeyeceğini biliyoruz. Bunları geçsek onun yerine fotoğrafını atsan?

Hayalet: Sen yaptığın işi söylersen neden olmasın ;)

Benimle dalga geçiyordu.

0534****: Onun yerine yatağımın fotoğrafını ister misin,belki içinde olmak istersin?

Hayalet: Ya da üzerinde.

Yutkundum. Bu yazdığı şeyle kasık aram sertleşirken parmaklarım telefon klavyesinde dolaştı.

0534****: Beni mi istiyorsunuz Hayal Hanım,lakin olamaz. Hayalet olan birisini üzerime alamam.

Hayalet: Üzerine geleceğim ve seni...

Gözlerim irice açıldı. Bu kadın ne yapmaya çalışıyordu?

0534****: Seni?

Hayalet: İfşa edeceğim:} Hadi bye

Daha da mesaj atmadı,bu onun için beni rahatsız etme demekti. Eğer rahatsız edersem engeller diye telefonu kapatıp ceketimin içine koydum.

Ve o sırada o kadın geldi. Aşağıdaki kattan buraya geldiğini görmüştüm. Çünkü mutfak karşı taraftaydı ve bir tek aşağı kat geldiği taraftaydı.

Gözlerim gözleriyle buluştu. Gözlerindeki bilmişlik yine yerindeydi.

                                  Son

Loading...
0%