Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Çocukluk Anı 2

@nightdarkgirl34

Merhaba arkadaşlar
Bu bölümde İrem ve Tuna çocukken tanışmasını okuyacaksınız.
Ne orijinalde var ne de uyarlamada.
Aslında böyle bir sahne hiç var olmamış.
Kendi hayalimde kurdum.
Acaba küçükken nasıl olurdular diye...

Neyse hadi okumalar:)


Tuna Ertürk, geçmişinde hep sakarlık, bakımsızlık ve hep kendini yetersiz hisseden bir çocuktu. İlkokulda onu istemeyen arkadaşları tarafından oyuna alınmaz,okul çıkışı ailesine göstermeden sessizce ağlar, neden istemediklerini sorardı kendine.
Ama yine de cevabını bulamazdı.

Yine bir gün ailesi Isparta- Aksaray yolunda kaza yaparak hayatlarını kaybeder. Tuna o gün komşunun evinde kaldığı için yaşar ama ailesiyle birlikte o da ölür.
Bir bedenle değil bir ruhla ölür.

Tuna'nın başka bir akrabası yoktu varsa bile bakmayacaklarını bilirdi.
Bu yüzden onu en yakın yetimhaneye gönderirken içine kapanık bir şekilde girdi.
Bu ortaokula başlarken zorladı.

Diğer arkadaşlar yavaş yavaş ergenliğe girerken onun da girmesi kaçınılmazdı. Ama o, diğerleri gibi davranmaz daha içinde yaşar gibiydi.
Ders aralarında canı sıkılırken resim çizer,hayaller kurardı.

Sınıfında en önde oturan güzel bir kız vardı,ona aşıktı.
Kız,onun sevdiğini bilirken bile umursamadı ve başka bir çocuğa aşık olup sevgili olurken Tuna bundan habersiz onu sevmeye devam ediyordu.

Ama bir gün kızların yanından geçerken sevdiği kızın,"Fatih beni öptü." Dediğini duydu. Belki kız bilerek söyledi, bilemedi ama bu kalbine zarardı. Sevdiği kızın bir sevdiği vardı ve bu artık vazgeçmek demekti.

O günden sonra kızı sevmeyi bıraktı,umursamadı. Birkaç hafta sonra sevdiği kızın Fatih denen çocuktan ayrıldığını, kızın arkadaşları tarafından teselli edildiğini gördü. Üzüldü ama bir şey demedi, yapmadı.

Kız bu kez ona pas vermek istedi. Belki ayrılığın acısını onu seven çocuktan almak istedi kim bilir.

Ama Tuna bunu biliyordu bu yüzden ona aynı davrandı. Yardım isterken yaptı, yardım istemese de yaptı.
Bu kadardı ilişkisi.
Kız da daha fazla uzatmak istemediği için ondan uzaklaştı. Belli ki ona dönmeyecekti.

Zaten birkaç gün sonra Fatih denen çocuk tekrar onu teneffüse çağırıp yeniden sevgili olmasını teklif edince kız koşa koşa gitti.
Celladına diyemedi.

O kız büyüdüğünde güzeller güzeli bir kız olmuştu ama onunla sevgili olan Fatih denen çocuk ise serseri bir çocuk olmuştu. Elinden sigara,alkol düşmez hatta liseyi de terk etmişti.
Kız buna rağmen onu sevmişti.
Birkaç yıl sonra ise cenazesi ailesinin evine geldi.

Tuna Liseye başlarken başka bir okula nakil olmuştu ve bu onun için hiçbir ifade etmiyordu. Sadece derslerine daha sıkı sıkı olmasına neden oluyordu.

Yine bir gün kütüphaneye gidip ders çalışacakken ona çarpan birini farketti.

Kız yere düşerken Tuna da yere düşmüştü.
Kız kaşlarını çatıp ona bakarken Tuna daha önce böyle bir güzellik yokcasına bakıyordu.

"Önüne baksana be!" Diye bağırdı. Diğer öğrenciler ona bakıyordu. Yeni gelmişti o da okula ve ilk günden böyle bir şeyi beklemiyordu.

Yere düşen kitapları hızlıca toplayıp kıza baktı. Gözleri koyu kahve renginde, saçları kumraldı.
"Özür dilerim görmedim." Dalgındı.

"Özür dileyeceğine yardım et!" Diye sinirle soludu kız.

Tuna ayağa kalkıp bir eli kitaplarla doluyken diğeri ise kıza yardım amaçlı uzandı.

Kız önce ona uzanan eline daha sonra çocuğa baktı.
"Ben kendim kalkarım senin yardımına ihtiyacım yok!" Diye ters bir cevap verip kendisi yardımsız bir şekilde ayağa kalktı.

"Seni sevmedim,dikkatsiz olmanı da. Aslında bakarsan seni hiç sevmedim."

Tuna gülecek gibi oldu ama kızın ailesini görünce kendini durdurdu.

"İrem hadi gel kızım."

İrem denen kız iki parmağını önce gözlerine sonra onun gözlerine işaret etti.
"Gözüm üzerinde olacak. Umarım az bir hasarla bu okuldan çıkarım." Abarttığını biliyordu Tuna ama bu onu güldürdü.
Kız giderken Tuna bir süre onun arkasından baktı.
Sanırım bu kız Tuna'nın ona abayı yaktığı kız olacaktı.

Ki öyle oldu...

N'ber ya,sizce böyle bir hikayenin gerçekliği güzel olmaz mıydı?

Merak etmeyin uzun,bol kurgulu hikayeler sizinle olacak.
2025 yılı bekleyin!

Loading...
0%