@nightdarkgirl344
|
Merhaba arkadaşlar. Bu hikaye tamamen uydurmadan ibaret olup, gerçeklikle alakası yok. Yazar,bu tür ilişkiye karşı olmaktadır. Bu bir BXB hikayesidir. Bazen neden ailemden uzak bir üniversite seçtiğimi düşünürdüm. Neden yani? Sadece güzel yemekler annem yapardı ve ben yemek yapmayı bilmediğim için hep dışardan alır, yerdim. Bu sorun değildi ama annemin yemeğini özlemiştim. O tavuk ayağının tadı...o erişteli kimbapın tadı hâlâ damağımda duruyordu. Anneme söyleyip bana göndermesini isteyebilirdim. Evet bunu yapacaktım. Dersten sonra okul arkadaşlarımdan olan Lee'yi gördüm. Aynı sitede kalıyorduk ama aynı daire kalmıyorduk. Çünkü onun bir sevgilisi vardı. "Selam Ha-Ru, nasılsın, nasıl geçti dersler?" Diye sordu yanıma yaklaşıp birlikte yürürken. "İyim Lee, güzel geçti gibi,sen?" Gözlerimi kaldırıp ona baktım. Durgun duruyordu. "Ah, şey kız arkadaşımla ayrıldık." Deyince onun adına üzülmüştüm. "Üzüldüm dostum." Deyip elimi omzuna dostane bir şekilde vurdum. "Sorun değil ona ihtiyacım da yok zaten." Diyince gözlerimi kırpıştırdım. "Onu seviyordun ama?" Diye sordum. "Evet ama onu o kadar da sevmediğimi farkettim." Sonra dönüp bana baktı. "Acaba yönelimi mi değiştirsem?" Diye sordu. Ancak ben cevap veremeden kendi kendine cevapladı. "Ah tabii ki de hayır,erkeklerden hoşlanmıyorum." Diyince kıkırdadım. "Senin niye kız arkadaşın yok? Yoksa erkeklerden mi hoşlanıyorsun?" Diye birden sorunca donup kaldım. Ah, hoşlanmak. Hem de erkeklerden! "Ne, hayır tabi ki." Dedim hemen. Arkadaşım olur olmadık sorularla beni darlardı ama şimdi sorduğu soruyla yüzüm kızarmaya başlamıştı bile. "Ne bileyim, hiç yanında kız görmüyorum. Belki de erkeklerden hoşlanıyorsundur,diye düşündüm." Bunları söylerken kaş çatmıştı ardından. "Ne yani bana gay olduğumu mu söylüyorsun?" Diye birden patladım. Kız arkadaşım yok diye erkeklerden hoşlanmam saçma. Herkesin kız arkadaşı olmak zorunda değil. "Hey, hey sakin ol,dostum. Sadece şaka yapmak istedim. Senin gibi ineklere kız zaten bakmaz. Ama dikkat et de kızlardan uzak durduğun için erkeklere aşık olma." Diyince kaşlarımı çattım. "İstesem hemen kız bulurum." Diyince inanmayan gözlerle bana baktı. "Nasıl yapacaksın?" Sonra benim taklidimi yapmaya çalıştı. "Selam kızlar ben Ha-Ru, çok zekiyim benimle ders çalışıp sonra sevişmek ister misiniz?" Diyip gülmeye başladı. Durup ona vurmamak için nefesimi verdim. "Kes şunu Lee, hiç komik değil!" Diyince gülmeye devam etti. Yol boyunca benimle dalga geçti sırf bu konuda. Neymiş kız arkadaşım yokmuş? Hayır yani neden bu sorun oldu ki? Alt tarafı 19 yaşında bakir bir erkek olmam mı? Saçmalık. "Dostum hemen kız bulmazsan senin gay olduğunu düşüneceğim." Dedi Lee, kendini tutamayıp. "Ben gay değilim,Lee. Düzgün konuş." Diyince gözlerini devirdi. "Kanıtla." Dedi birden. Gözlerim açılırken yerimde durdum. "Ne,ne demek kanıtla?" Diye sordum. Gözlerimin içine baktı. "Bana gay olmadığını bir hafta içerisinde kanıtla. Bir kız arkadaş yapabileceğini göster bana Ha-Ru. Ben de sana inanayım." Deyince yutkundum. "Saçmalama istersen?" Dediğimde omzunu silkti. "Dostum bu beni ilgilendirmez. Madem gay değilsin o zaman kızlarla anlaşman bu kadar zor olmamalı değil mi?" Diye sordu. Bu doğru. "Değil tabii. Göreceksin. Bir hafta sonra kolumda kız olacak." Diye kendi kendime gaza gelmiştim. Ben gay değildim, olamazdım. ... Bir hafta boyunca bir kız arkadaş bulma deneyim başarısızlıkla sonuçlandı. İlk denemem bir kütüphanede olmuştu. Kıza doğrudan benimle yatar mısın? Diye sordum. Kız da doğal olarak bana tokat atıp beni kütüphanenin içinde rezil etti. Bir daha da o kütüphaneye giremedim. Kızla ne zaman karşı karşıya gelsem yüzüm utançla kızarır başka bir tarafa yürürdüm. İkinci denemem bir kafede olmuştu. Sıradayken başka kızın sevdiği kahveden almaya çalıştım ama bu kez tacizlikle suçlanmıştım hem de sırf aynı kahveden aldığım için. Neyse ki polisler geldiğinde her şeyin yanlış bir anlamadan olduğunu söylemişti kız ve benden özür dilemişti. Üç ve son denemem de kendime akşam yemeği için ramen alırken başka bir kızla tanıştım. Başta güzel gidiyordu ancak sonra tezgahta aldığım prezervatifle kıza niyetimi gösterdiğim için kız benden uzaklaşmış hatta hızını alamayıp koşmaya başlamıştı. Tabii marketten çıkarken nereye gittiğini görmek için baktığımda polislere haber verdiğini görünce inanamamıştım. Polisler beni görürken koşmaya başlamıştım. Bu da neyse ki sadece başarısızla sonuçlandı. Polisler bir süre sonra peşimi bırakmıştı ama hâlâ aranan kısmında ismim olduğunu biliyordum. ... Ve şimdi evdeydim. Haftasonu bitmişti. Okula gitmem gerekiyordu ve kolumda kız yoktu. Arkadaşım Lee ile olan iddiamı kaybetmiştim. Daha da kötüsü onun beni gay olduğumu düşünecekti. Yine de ona açıklayacak,durumu özetleyecektim. Benden başka kızlar konusunda başarısız erkek vardır diye düşünüyorum. Bir tek ben değilim. Çantamı omzuma asıp kapıyı açtım ve tam o sırada karşımda bir adam diz çökmüş ona doğrultan silaha yalvarır gözlerle bakıyordu. Nefesimi tuttum. "Sana kaç defa dedim,borcunu öde diye ama sen ne yaptın, ödemedin!" Dedi,elinde silah tutan adam. Üzeri çoğunlukla siyahtı. Siyah giyinmişti. Saçları giydiğinden tezat olarak sarıydı. Arkadan toplamıştı. Uzun boylu birisiydi. Tahminen 1.90 cm. Benim boyum 1.75 idi. Onun arkasında duran adamları,onu izliyordu. "Lütfen efendi Alex Kim, acıyın bana." Dedi adam yalvarır bir pozisyonda. Elini ona silah doğrultan adama sallıyor,ondan af dileniyordu. "Kaç defa affetim,ki benim kitabımda affetmek diye bir kelime yok." Dedi adam soğuk sesle. O kadar soğuk gelmişti ki tenim titredi resmen. "Acıyı-" yalvaran adam sözünü bitiremeden kafasına sıkılan kurşunla beyni dağıldı. Bedeni yere yığılırken korkudan irkildim ve ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı. Bana döndü. Gözleri kahverengi olduğunu daha yeni öğrendiğim adam soğuk bakışlarını üzerime dikti. "Sen," dedi soğuk bir sesle. "Hemen içeri." O an ne yaptığımın ve içinde bulunduğum An'ın farkına varmıştım. Gözlerim büyürken,korkuyla ona bakıyordum. Aman tanrım ben biraz önce bir cinayete tanık olmuştum. Adam tekrar ağzını açacakken ondan önce davranıp eğilerek,"özür dilerim efendim, çok özür dilerim." Diyerek kapattığım kapıyı açarak içeriye geçtim. Kapının arkasına sırtımı dayadığımda An'ın verdiği korku ve heyecanla göğsüm şişerken derin soluklar almaya çalıştım. Adamların gitmesi için bir süre bekledim hatta o gün derse gitmek yerinde evde durdum. Onca olaydan sonra okula gidip devam edemezdim çünkü bir cinayet hemen gözlerim önünde gerçekleşti. Ve ben ne yapacağımı bilmiyordum,o adam kimdi? Neden öldürmüştü? Bu sorular kafamı kurcalarken düşünmeye devam ettim ancak ne işin içinden çıkabildim ne de soruna çözüm bulabilmiştim... Merhaba arkadaşlar, bölümdeki kelime anca bu kadar olabilir. Çünkü dediğim gibi ben değil,bir arkadaş istedi benden bu yüzden aklıma geldiği bir kurgu yazmaya çalıştım. Okumak zorunda değilsiniz,zaten okuyun diye değil, arkadaşımı tatmin etmeye çalıştım bu kurguyla. Neyse görüşmek üzere böyle giderse 10-15 de final yapabiliriz. Dediğim gibi bu istek bir kurgu. İyi günler:) |
0% |