Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3. Sen de kimsin?

@nightdarkgirl344

Merhaba arkadaşlar.

Bu hikaye tamamen uydurmadan ibaret olup, gerçeklikle alakası yok.

Yazar,bu tür ilişkiye karşı olmaktadır.

Bu bir BXB hikayesidir.

"Vermezsem?" Diye sordu Xio. Aptallık mı ediyordu bilmiyorum ama karşısında birisini öldüren bir adam vardı.

Yabancı ve katil adam gülümsedi. Gözleri,sesi gibi o da soğuktu. Soğuk bir gülümseme yüzünde bulunuyordu.

"Almasını bilirim." Dediğinde Ro yerinde durmayıp,"Hadi oradan Moron. Efendi Xio'yu ve bizi yenemezsin bile." Diye böbürlenircesine konuştu.

Sadece gülümsedi yabancı adam ardından ayağını kaldırıp Xio'ya bir tekme savurdu. Kolumu bıraktılar. Yere düştüm. Ro kolunu savurdu ancak yabancı adam kolunu yakalayıp arkasına bağladı ardından onu duvara itti.

Que de yerinde durmayıp yabancı adama bir yumruk vurmak için harekete geçecek iken yabancı adam, Ro'yu duvardan alıp Que'nin üzerine fırlattı.

Korkuyla sırtımı duvara ittiğimde birbiriyle dövüşmeye devam ediyordu. Daha doğrusu yabancı adam onları bir güzel haşat ediyordu. Çok atikti. Sanırım dövüş dersinden eğitim almış olmalıydı.

Xio yerinden kalkıp tam bir yumrukla saldıracaktı ki yabancı adam daha hızlı olmaya başararak Xio'nun yumruğundan kurtuldu. Onu klozete doğru götürünce geri geri gitmeye devam ettim ancak yolun sonuydu. Kaçacak yerim yoktu. Yanıma değil bir klozetin yanında durunca yerdeki adamlar acı içinde izliyordu.

"Yapma, lütfen yapma. İstediğin kadar para veririm. Affet beni." Diye yalvarmaya başladı Xio.

Yabancı adam onu dinlemedi.

"Kurtarın beni, yalvarırım kurtarın beni." Diye bu kez arkadaşlarına yalvardı ancak yerde yatan arkadaşları korkuyla yerinden hareket edip kapıyı açıp çıktılar.

Onu terketmiştiler.

"Şimdi kim elimden alacak seni?" Diye sordu yabancı adam. Az sonra kaçan Ro ile Que ite kaka tekrar içeriye girdi. Yabancı adamın adamları olmalılar. Onları da sitede görmüştüm.

Evet onlardı.

"Yapmayın bizler değildik. Alın sizin olsun. Lütfen bizi bırakın." Dedi Que. Artık efendisini değil kendisini düşünüyordu.

Korku işin içine girince arkadaşlarını satmaya başlamıştılar.

"Evet,evet. Lütfen bizi bırakın. Ha-Ru zaten önemli değil." Dedi Ro.

Adam dinlemedi ve Xio'nun kafasını klozete soktu. Midem ağzıma geliyordu. İğrenç.

Xio bağırıp çağırmaya konuşmaya çalışıyordu ancak yabancı adamın onu tekrar çıkarıp sokmasından dolayı kesik kesik sesler çıkıyordu.

"Yar-" dedi Xio sonra kafası klozete girdiği için sözü kesildi. "dım edin." Diye devam etti.

Que ve Ro,efendilerin haline yüz buruşturarak izledi.

Yabancı adam,"Getirin şunları." Dedi. Que ve Ro'dan bahsediyordu.

"Hayır hayır." Dedi Ro,korkuyla. Que de ondan farksız değildi.

"Lütfen efendim bizi bağışlayın. Ha-Ru'ya zarar vermedik. Alın bakın. Değil mi?" Diye sordu Que.

Cevap vermedim.

"Cevap versene mor-" tam küfür edecek iken yabancı adamla gözleri kesişti.

"Sakın." Dedi tehditvari bir şekilde. "Sakın ona hakaret edeyim deme,seni küçük pislik."

"Ama-" dedi ancak adamın soğuk bakışları onu susturmaya yetmişti.

"Az önce benim olana dokunmaya kalkıştınız." Dedi soğuk bir sesle. Sanırım adam soğuktan doğma birisiydi.

Tenim irkildi.

"Hayır, hayır." Dedi Que. Arkasındaki adam onun ensesine bir tane çaktı.

Que'nin boynu eğilirken kısık sesle inledi. Ro'nun gözleri korkuyla bana döndü.

"Ha-Ru bir şey desene. Sana zarar vermedik desene?" Diye gözlerimin içine baktı.

Yabancı adam Xio'nun kafasını klozetten çıkarıp yere fırlatınca irkilerek oraya döndüm.

Yerdeki Xio'yu izledi bir süre sonra burnunu çekip yüzünü buruşturdu.
"Bu iğrenç herif yüzünden kötü kokuyorum." Dedi. Sonra hiç beklemediğim bir şey yaparak beni şaşırttı.

"Şimdi," dedi yabancı adam. Gözleri Xio'nun arkadaşları olan Que ve Ro'daydı.

İki herif, yabancı adama korku içinde bakıyordu.

"Arkadaşınızın yüzünüze tükürün." Diye emir verircesine kulaklarıma inanamadım.

"Ne?" Dedi Que.Ro da tıpkı onun gibi şaşkındı.

"Dediğimi duydunuz. Buradan sağ çıkmak istiyorsanız efendinizin yüzüne tükürün." Diye tekrar emir verircesine konuştu. Sesi otoriterdi.

Que tedirginlikle gözlerini Ro'ya baktı. Ro da ona.

İlk adımını Ro atmıştı.

Zaten ilk yağ çeken aslında ilk ihanet eden değil miydi?

Şimdi yerda yatan Xio, ona üsten bakan Ro idi.

Ağzını tükürükle doldurup Xio'nun yüzüne boca etti. Yabancı adam memnun olmadı.

"Bu ne biçim tükürük böyle?" Diye sordu yüz buruşturarak. "Ben yapardım ancak sizin gibi leş herifler için bir salyamı bile feda etmem. Sizin gibi birisi lazımdı."

Ro daha fazla tükürüp üretip Xio'nun yüzüne fırlattı. Midem bulanıyor, başım dönmeye başlıyordu. Bu ne biçim sahneydi?

Yabancı adam sırıtarak Que'ye baktı. Sıra ondaydı.

Que yerde yatan adam baktı. Bir zamanlar 'Efendi,Efendi!' diye ortalıkta dolaşıyordu. Ama şimdi düzen değişti. Başı yerdeydi.

Yavaşça Xio'nun yanına geldi. Ro,Que'ye kısa bir an baktı. İkisinin de korkusu vardı. Bunu gözlerinden apaçık görebiliyordum.

Que bir süre baktı ardından ağzındaki tüm tükürük salyalarını efendisi olduğunu düşündüğü herife fırlattı. Öğürme sesini çıkardım. Yabancı ve katil olan adam kısa bir an omzunun üzerinden bana baktı ama dikkatini hemen önündeki adamlara verdi.

Sonra bir anda önce Ro'ya sonra Que'ye öyle bir vurdu ki ikisinin de kapıya bodoslama çarpması bir oldu.

Yüzümü buruşturdum. Canım tatlı değildi ama bu kadar şiddete de alışık değildim. Hayır, hiç değildim.

İnlemeler,uh'lamalar,ah'lamar bir arada uçuştu. Xio yerde yüzünü buruşturarak duruyordu. Que ve Ro da kollarına, yüzlerine dokunuyordu. Hatta Ro'nun bir gözü morarmaya başlamıştı. Sanırım gözü kapıya çarptığı için böyle olmuştu.

Que'nin burnu kanıyordu. Her biri acı içinde kıvranıyor,inliyordu.

Bir çete üyesi, yabancı ve katil olduğunu bildiğim adam ve adamları tarafından haklanmış,zorbalığa uğramıştı.

Yabancı adam yerdekilere tiksinti içinde bakıyordu. Manzara zaten berbat ötesiydi.

"Gelelim sana." Dedi yabancı adam bana dönerek. Gülümsemiyor, sadece bakıyordu. Soğuk değildi bakışları bu kez.

"Ba-bana mı?" Diye kekeleyerek sordum. Ne yapacaktı bana?

"Evet sana. Cinayete tanık oldun. Seni unutacağımı mı zannetin küçük!" Dedi sertçe.

"Lütfen,beni bağışlayın. Sizi şikayet bile etmedim. Görmedim sayarım. Affedin beni." Dedim bir anda elimi o cinayete kurban giden adam gibi tutup ondan af diledim.

"Kalk çabuk!" Sesindeki sertlik bana her şeyi yaptırıyordu. Ayağa kalktım.

Boynumu bükmüş onun konuşmasını bekledim.

"Adın ne senin?" Diye sordu. Aslında duyduğuna biliyordum şu çeteden ancak benden duymak istiyordu.

"Ha-Ru Park."

"Kaç yaşındasın?"

"19 Efendim."

"Hangi eyaletten?"

"Busan."

Yabancı adam başını yavaşça salladı.

"Bizimle geliyorsun. Her ne olursa olsun seni bırakmayız."

"Efendim lütfen." Dedim ancak adamın sert ve soğuk bakışları beni bulunca sustum. Çünkü hemen arkasındaki adamları ceketini kaldırıp silahlarını gösterince yutkundum. Beni tehdit ediyorlardı.

Sustum. Susmak zorunda kaldım.

"Alın şunu." Dedi adamlarına. Adamları bana doğru gelirken gözleri üzerimde duruyordu. Beni inceliyordu.

Adamlarından biri sol kolumu tutuyordu, diğeri sağ kolumu. Beni lavabodan çıkartırken yabancı ama katil olan adam hemen önümde yürüyordu. Öyle rahat öyle profesyonel hareket ediyordu ki sanki bu okula sahip olduğunu ve ne yaparsa yapsın ceza almayacağını düşündüm.

Bu adam kimdi?

Katil ve yabancıdan hariç.

"Beni nereye götürüyorsunuz?" Diye sorma cesareti aldım.

"Kapa çeneni." Dedi soğuk bir sesle. Yutkundum.

Beni öylesine rahat çıkardı ki ne güvenlik ne kamera buna engel oldu. Sanırım bu okul ile ya bağlantısı var ya da burada bir şekilde söz geçirtmeye başarmıştı.

Siyah bir minibüs görünce adımlarım durdu. Beni kaçırıyorlardı.

Beni ite kaka minibüsün içine atıp kapıyı kapattı. Adamları öne geçerken yabancı ve katil olan adamla karşılıklı olarak oturduk. Hareket etsem vuracak mıydı?

"Sende kimsin,necisin? Benden ne istiyorsunuz?" nefesimi verdim. "Tamam cinayete tanık oldum ama söylemeyeceğim."

"Nereden bileceğiz?" Diye sordu soğuk sesiyle.

"Hayır hayır efendim. Lütfen bana güvenin." Dedim,korkuyla.

"Hayır bu güvenli değil." Dedi sertçe.

"Size ne sunabilirim efendim?" Diye sordum.

"Komşu olacağız. Karşı yeni dairende oturacağım. Gözüm hep senin üzerinde olacak." Dediğinde kendinden emindi.

"Ama nasıl olacak,orada biri yaşıyordu." Dediğimde gözlerimin içine baktı ardından telefonun çıkarıp kulağına yerleştirdi.

"Hemen adamı öldürdüğümüz koridorun karşındaki daireyi satın alın!" Diye emir verip kapatınca gözlerim açıldı.

Bu kadar kolay mıydı?

"Ne oldu?" Diye sordu, merakla yüzüme bakıyordu.

"Siz şimdi kapı komşum mu olacaksınız?" Diye sordum.

İlk defa gerçek ve sıcak bir gülümsemeye benzer bir gülümseme görünce inanamadım.

"Komşu oldum seninle. Gözüm, üzerinde..."

Merhaba arkadaşlar yeni bölümle görüşmek üzere:)

Loading...
0%