@nightdarkgirl344
|
Merhaba arkadaşlar. Bu hikaye tamamen uydurmadan ibaret olup, gerçeklikle alakası yok. Yazar,bu tür ilişkiye karşı olmaktadır. Bu bir BXB hikayesidir. Tüm bunlar imkansız gibi geliyor ama gerçek. Karşı komşum bir mafya ve ben onun cinayet işlediğini görmüştüm. Sırf hata yapmayayım diye komşu olduğuna inanamadım. Kapının deliğinden karşı tarafın kapısına baktım. Hareketlik yoktu ama her an kapı açılabilirdi. Yine de benim üniversiteye gitmem gerekiyordu. Bu yüzden nefesimi vererek kapıyı açtım ve ilk adımı attığım an karşı tarafın kapısı açıldı. Yutkundum. Oraya değil, yere bakıyordum. Hızlıca hareket edip ilerlemek istedim. "Dur orada." Onun o soğuk ve karanlık sesini duyunca sırtım kasıldı. Durdum. Adımlarını duyabiliyordum. Tam sırtımda hissettiğim nefesi ile irkildim ancak belli etmedim. "Seninle geliyorum,okula." Deyince donup kaldım. Ne saçmalıyordu böyle? "N-ne?" Dedim,titrek nefes vererek. Arkamdan çıkıp karşıma geçti. Benim boyumla kendi boyu arasında 15 cm olduğu için bana üsten bakıyordu ama ben ona bakmak yerine giydiği ayakkabılarına baktım. "Bana bak." Emir verircesine konuşması ile gözlerimi kaldırıp gözlerine diktim. Ve o kahverengi gözleriyle karşılaştım. Yutkundum. "Gözüm üzerinde olacak, Jageun..." Jageun: küçük Gözlerimi kırpıştırdım. Bana ne demişti öyle? Boyumla mı dalga geçiyordu? "Küçük mü?" Diye sordum,sesim titrekti ancak sormayı başarabildim. "Evet, küçük." Dedi, kısa ve öz cevap vererek. "N-neden söyledin b-bunu?" Dedim titrekçe. Gözleri muzırca baktı ve soğuk çarpık bir gülüşle bana baktı. Sanki dalga geçiyor gibi ama değildi. Hoşuna gitmişti ona sormam. "Çünkü..." Dedi sonra sustu. Neden susmuştu? "Ç-çünkü?" Dedim titreyerek cevabını bekliyordum. Gözlerine bakmam gerektiğini biliyordum ama yüzüne daha çok odaklanmıştım. "Çünkü küçüksün." Diue cevapladı. Kaşlarımı çattım. Bana küçük diyordu ve bana küçük olduğumu imâ ediyordu. Kaşlarımı çattığımı görünce tek kaşı havaya kalktı. Gülümsedi ancak alay dolu bir bakışla gülümsedi. "Bu kadar kaş çatma,Jageun. Benden yaşça küçüksün. Bu yüzden dedim." Diye açıklayınca şaşırdım. Benden kaç yaş büyük olabilirdi ki? Dışardan bakınca benden belki bir iki yaş büyük gözüküyordu. Hayır yaşlı değildi. "Kaç yaşındasın ki?" Diye sorma cesaretinde bulundum. "30" Gözlerim yuvarlağından çıkacaktı. "N-ne,o kadar büyük müsün?" Diye sordum, şaşkınca. "Gösteriyor muyum, Jageun?" Diye sorunca şaştım kaldım. Bana niye soruyordu? "H-hayır." Diye cevap verdim. Göstermiyordu. Hatta daha genç gösteriyordu. "Güzel,hadi okula." Deyip bana arkasını döndü. O hareket edip ilerlerken arkasından baktım. "Ne duruyorsun orda,okula gitmek istemiyor musun?" Diye sordu,sesinde tanımadığım bir his vardı. "E-evet ama sen yani siz,siz neden geliyorsunuz?" Diye sorduğumda durup omzunun üstünden bana baktı. "Anlamadım?" "Yani hani siz katilsiniz ya?" Diye ona hatırlattım. "Senden başka biri biliyor mu?" "Hayır" "Senden başka biri gördü mü? "Hayır" "O zaman,sorun yok. Seni de izlemek bana düşüyor. Biliyorsun adamlarım benden de büyük. Üniversiteye girmeleri tuaf olur, değil mi?" Sonra keyifle gülümsedi. "Yani sen,siz yani geleceksiniz benimle ama nasıl olur? Kayıt lazım, yani sınav." Diye anlatmaya çalıştım. Sırıttı. "Gerek var mı?" "Yani,normalde böyle olur." Dediğimde gülüşü genişledi. "Peki ben normal miyim?" Hayır değildi. Cevap vermedim. "Güzel hadi gidiyoruz." Deyip önüne döndü. "Beni takip et." Onun arkasından ilerlerken giydiği ve her zaman üstünde bulunan siyah kıyafet yoktu. Onun yerine gençlerin giydiği sıradan kıyafetler vardı. Beyaz bir tişörtün üstünde siyah deri ceket ve kot pantolon giymişti. Saçları gördüğüm kadarıyla kesmişti. Evet,evet kesmişti. Gözlerime inanamadım. "Niye şaşkın bakıyorsun?" Diye sordu asansöre binerken. Ben de bindim. Ve bunu nasıl gördü diye kendi kendime düşündüm. "Şaşkın olduğumu nasıl gördün?" Diye sordum. Asansör çalışırken o bana dönmüyordu ancak kulağı bendeydi. Yandan bir bakış atarak sırıttı ancak cevap vermedi. Önüme dönüp asansörün kapısı açılmasını bekledim. Sonra kapı açılıp ve benden önce gidince cevabını verdi. "Ben görürüm." ... Buna inanamıyorum ama şuan burada olan her şey gerçekti. Karşı komşum ve mafya olan, üstelik birisini öldüren adam benimleydi. Okula onun özel arabasıyla gelmiştik. Otoparktan inip okula doğru giderken kendinden emin yürüyüşü beni şaşırtmıştı. Sanki hiç cinayet işlememiş gibiydi. "Neden öyle bakıyorsun?" Diye sordu yine. Bana bakmıyordu ama ona baktığımın farkındaydı. "Nasıl yapıyorsun bunu?" Diye sordum. "Neyi?" Diye sorarken adımları yavaşladı ve durdu. Durduğunda bana kısa bir an baktı. "Yani bir mafyasın." "Değilim,ben bir mafya değilim." "Ya nesin?" Burnuma bir fiske vurarak,"Seni ilgilendirmez, küçük." Diyince kaşlarımı çattım. "Bana küçük demesen,tamam boy farkımız var ve benden 11 yaş büyük olsanda hoşlanmıyorum." Dedim,sanki buna hakkım varmışcasına konuşmam onu güldürdü. "Dikkat et küçük, hareketlerine tolerans göstersem de daha fazlasına gelemem." Diyince yutkundum. Haklıydı. "Pekâlâ, nasıl olacak o iş? Arkadaşlarım yanımda seni görünce bir sürü soru soracak. Onlara ne cevap vereceğim?" Diye, aklımdaki soruyu sordum. "Çok kolay, komşun olduğunu ve bu okula yeni transfer olduğumu söylersin. Arkadaşların aptal, inanırlar." Diyince kaşlarımı çattım. Bu adam arkadaşlarıma aptal mı dedi,yoksa ben mi yanlış duydum? "Hey! Arkadaşlarım aptal değil." Desemde alaylı gülüşü,beni takmadığını ve benim gibi düşünmediğini gösteriyordu. "Küçük, arkadaşların aptal. Bunu kabul etsen iyi olur." Deyince tam cevap verecektim ki önüne dönüp okula doğru yürüdü. Onun peşinden giderken ona laf yetiştirmeye çalışıyordum. "Arkadaşlarım aptal değil,yanılıyorsun." Dedim ancak dinlemedi ya da duymak istemedi. Okula giriş yaptığımızda çoğu öğrencinin bakışları bizi bulmuştu. Tedirginlikle etrafa bakıyordum, arkadaşlarımı bulmaya çalışıyordum. Neyse ki bulmama kalmadı çünkü Lee, Bae oradaydı. Gözlerim Wu'yu aradı ancak onu göremedim. Lee ve Bae bana doğru gelirken ben de onlara doğru gidiyordum tâbi hemen yanımda ise komşum olan ve mafya olduğunu kabul etmeyen katil bir adam duruyordu. "Selam Ha-Ru,bu kim?" Diye sordu Lee,merakla gözlerini yanımda duran adama dikti. "A-arkadaşım." Deyince iki birden şaşırdı. "Arkadaşın mı,hadi dostum kandırma bizi." Dedi Bae sonra elini yumruk yapıp omzuma vurunca kısık sesle inledim. "Ona bir daha dokunursan, arkadaş demem öldürürüm seni." Dedi soğuk sesteki adam. Evet bu benim komşum. Bae şaşırdı sonra zoraki bir şekilde gülümseyerek,"hey dostum biraz abartmıyor musun? Sadece dokundum." Diye açıkladı sonra gözleri beni buldu. "Arkadaşın sanırım çok sert." Diye bir hipotez kurdu. Öyledir. Yani öyle olduğunu düşünüyordum. "Şaka yapmaya çalışıyor,bilirsiniz işte. Şaka." Diye gülmeye çalıştım ancak ne zaman o soğuk bakışla karşılaştım işte o zaman gülmeyi kestim. "Adın ne dostum, Ha-Ru senden hiç bahsetmedi." Dedi Lee,durumu düzeltmek için başka bir konuye girerken. "Bahsetmesini isteseydim,emin olun duyardınız." Dedi mafya olduğunu kabul etmeyen adam. Ki bence öyleydi. "Vay canına arkadaşın gerçekten ağzı kapalı,nerden buldun Ha-Ru yoksa sıkıcı kulüplerden mi?" Diye gülmeye başladı Bae. Ancak gözleri yanımdaki adama değdirdiğinde yutkundu. Gülmeyi kesti ve boğazını temizledi. "Adım Saje." Diye cevap verip yanımdan ayrıldı. O giderken arkadaşlarımla göz göze geldim. "Dostum nasıl birisini buldun öyle?" Diye sordu Bae,korkmuş ve tırsmış bir şekilde. "O beni buldu." Deyip omuz silktim ardından arkadaşlarımı geride bırakıp onun peşinden ilerledim. Yeni komşum,mafya olduğunu kabul etmeyen ve ismini Saje yapan adam, şimdi de okulda benimleydi... Yeni bölümle görüşmek üzere:) |
0% |