Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. BÖLÜM

@nightdarkgirl344

Hoşgeldiniz. Iyi okumalar.

Vampirler geceleri huzur bulur, tıpkı çoğu insanların güneşle birlikte uyanıp hareket etmesi. Bazı insanlarda geceleri sever, tıpkı gece avlayanlar gibi. Örnek bir hayvan; Baykuş

Gözlerim güneşi bekledi ama hayır! Perdeler kapalı,oda arka taraftaydı. Yani güneş burayı bulamazdı. Sesler geliyordu ama bu sesler fısıltıdan başka birşey değildi.

Duyuyordum az çoğunu.

"Bay Zau'nun dans ettiği kadın bu, bayım " dedi biri. Kadın sesine benziyordu .

"Tamam. Teşekkürler şimdi gidebilirsin " dedi bir erkek sesi.

"Ama efendim-" itiraz etmek istedi kadın.

"Duydun. Gerisi Bende!" Dedi sert sesle kadını susturmuştu.

"Peki,bayım " dedi kadın sesi. Sonra topuklu sesleri uzaklaşmıştı. Kapı açılıp kapandı.

Gözlerimi açmam gerekiyordu ama hissetmiyordum. Sessiz kaldım. Şuan ses çıkarabilir,gözümü açabilirdim ama birşeyler oluyordu. Yapamıyordum!

"Demek, Zau'nun özel konuğu, sensin?" Bunu bildiğini biliyordum. Herkes biliyordu. Kimdi bu kişi?

Neden gözlerimi açamıyordum?

"Güzel kadınsın, Zau seninle ne yapacak ki? Vampir mi yapacak?" Bu kanımı dondurdu. Vampir mi olacaktım?

"Ah, Bayan Maria, çırpındığını görüyorum. Merak etme, sadece uyuşturduk. " kahkası kısık olsada duyuluyordu.

Elini hissetim,yüzümde. Soğuk el. Kafamı çeviremiyordum bile. Eli yüzümde gezdirdi.

"Bayan Maria, çok yakında görüşeceğiz " dedi. Elini indirdi. Hissetim. Eli yüzümde değildi. Aniden haraket ettiğimde, gözümü açtım. Hava bulutlu olmasına rağmen perdeler uçuştu, pencereler açılmıştı. Doğrulanarak derin soluklar aldım.

Yataktan çıkıp pencereye yaklaştım. Yüksekti çok yüksekti. Son kattaydık. Gözlerim pencereden dışarı gezdirdi. Hiç bir tuhaflık yoktu lâkin. Geri geri ilerlerken dan diye kapı açıldı. Yüksek tiz sesle çığlık atarak kapıya döndüm.

Bay Zau'yu bekledim. Ya da ben umdum. Ama kapıda asistanım Maddie'yi beklemiyordum.

Yanıma hızlıca yaklaşıp durdu. Telaşlıydı. Benim için. Korkarak ona sarıldım. Sonra farkettiğimde sarılmayı kestim. Bunu biliyordu. Sarılmayı sevmezdim. Nadirdi sarılmak benim için.

Geriye çekilip derin nefesler aldığımı hissetim yine. Nefeslerimi düzene sokana kadar, Maddie birşey demiyordu. Ama benim için korktuğunu hissetim. Merak ediyordu.

"Ben, " dedim kesik bir nefes aldım. "ben birisi... bana ... dokundu... hareket edemedim. Sanki kötü ruh gibiydi. Ama canlıydı. Yüzüme,yüzüme eliyle dokundu " derin bir nefes aldım.

"Bayan Maria, kim olduğunu gördüğünüz mü?" Diye sordu. Maddie telefonuna sarıldı. Kimi arayacağını bilmiyordum.

"Bil-" derin bir nefes aldım." Bilmiyorum. Gözüm kapalı idi. Dedi ki; seni uyuşturduk" dedim, sakince. Nefeslerim kontrole aldığımda Maddie telefonu bir kez daha çaldı.

Açıldığında beni yatağa oturttu. Kendisi ayakta, telefon kulağında duruyordu.

"Bay Zau.Efendim. Bayan Maria çok kötü. Buraya gelmeniz gerekiyor " telefonla konuştuğu kişi Bay Zau du. Nefeslerimi telefondan bile hissettiğini biliyordum. Peki o nerdeydi? Otelde değil miydi?

"Tamam. Bekliyorum " dedi Maddie. Ve telefonu kapadı. Eğildi. Dizini kırarak bana baktı.

"Iyi misiniz Bayan Maria?" Dedi sakince. "Birazdan gelecek Bay Zau. O çözer. Sakin olun taman mı?"

Başımı salladım. Eğildiği yerden doğrulanarak ayağa kalktı. " Ben size su getireyim. " dedi kapıya ilerlerken. Durdurmadım. Sakindim. Şimdi sakinim. Sakin olacaktım.

Çıktı. Iki dakika bile olmadan Bay Zau kapıda belirdi. Maddie'den bile hızlıydı. Doğru o bir vampirdi. Isterse uçarak da gelirdi. Sanırım öyle geldi geldiği yerden.

Hızla yanıma yaklaştı ama diz çökmedi. Beni aşağıdan izledi. Kafamı kaldırdım. Göz göze geldik. Kırmızı gözleri benim bal renginde gözlerim buluşmuştu. Korkumu hissediyor, kalbimin seslerini duyuyordu.

"Ne oldu?" Soğuk tuttuğu sesiyle. Merak etmişti.

"Ben... odama biri girmişti " gözleri hiçbir tepki vermiyordu. "Seni tanıyor. Yakında görüşecek mişiz?" Dedim,sakin olarak.

"Gördün mü?" Dedi yine soğuk tutmuştu sesini.

"Hayır. Hareket bile edemedim. Uyuşturmuşlar. " dedim, irkildim.

"Tamam " dedi ve ben ağzı bir karış açık bırakarak arkasına dönüp ilerledi.

Çok tuaf biriydi. Gülümsemesi, dün gece ki hepsi mi numaraydı? Bana değer vermiyor mu? Bana neden değer versin? Ben onun için neyim ki? Kafadan hayaller kurmuştum. Neyi kurmuştum. Dün gece için fazla hayalperest olabilir miydim? Umut etmiş olabilir miydim?
Hayır değildi. Onu arzulamam ki.
Bu değil. Bu duygu değil. Çok saçmaydı biliyorum.

"Bayan Maria " dedi Maddie. O seslene kadar onu dibime kadar geldiğini bile farkedemedim.

"Efendim?" Dedim, düşüncelerden uzak durarak. Tamamen ona dönmüştüm.

"Su?"elindeki suyu yüzüme salladı. Elindeki suyu alıp kapağını açıp suyu yudumladım." Şimdi iyi misiniz?" Dedi.

Tekrar başımı salladım. Iyi hissediyordum. Ayağı kalktı. " peki madem. Gidiyorum " dedi. Benden onay bekliyordu. Başımı tekrar salladım. Arkasına döndü. İlerledi kapıya. Gözüm çekmeceyi buldu.
Dün geceki kıyafetler...

"Maddie?" Bana döndü. " söylesene, bugün giyeceğin kıyafetler, sana verilen odada , dolabında bulunuyor mu?" Şaşırdı. Eğer hayır derse bu sadece bana özel olduğunu anlardım. Bunun için de Bay Zau ile konuşurdum. Ama bana bile bakmıyordu. Eğer evet derse, bu bana özel değil her çalışana yapmıştır demek. Bu da Bay Zau'nun nezaketi demekti. Ama bu nasıl doğru olur bilmiyorum? Kıyafetimi bile bilmesi. Ben hafta hafta hangi gün kıyafetimi planlardım.

Bir cevap bekliyordum. Şaşkınlığı geçti şüphe ile bakıyordu bu kez. " Hayır efendim. Benim dolapta Hiç birşey yok. Sadece gecelik vardı. Birşey mi oldu?" Diye sordu. Emin oldum artık. Bay Zau,sadece bana bunu yapmıştı. Ama neden? O gece benim odama o mu girmişti?

"Ah, hayır sadece merak ettim. Bana da gecelik verildi. Size de verildi mi diye " diye gevelemiştim. Umarım yalanıma inanır.

"Elbette. Herkese verilmiş. Bay Zau çok ince " dedi gülümseyerek. " başka birşey var mı?" Diye sordu.

"Yok. Teşekkürler." Dedi. Başını salladı. Kapıdan çıkıp gitti. Derin bir nefes aldım.

Çekmecedeki kıyafetleri alıp giyindim. Bay Zau'dan bir haber yoktu. Sadece sorular sorup gitti. Çok tuaf biriydi. Vampirler sakindi. Fakat sinirlendiğinde bunu saklamaz ya da rol yapardı.

Odadan çıktım. Merdivenleri tek tek indim. Son basamağa adım atmadan önce parti verilen salonda benimle çalışan kişiler büyük bir kahvaltı masasına baktım. Son adımı indiğimde herkesin gözü üzerimdeydi. Ama ben sadece birini, onu arıyordum. Ama yoktu. Bu çok tuaf.

Gülümsedim. Masada boş olan baş sandalyede oturdum. Karşı baş sandalye boştu. Sanırım onun içindi. Ama yoktu.

Herkes beni izlediğini biliyordum. Gözlerim herkesi tek tek göz gözlerim. Gülümsedim.

"Iyi misiniz Bayan Maria?" Diye sordu john. Telaşlıdı benim için. Ona döndüm.

"Elbette, iyim " dedim .Buna inanmıyor gibiydi. "Gerçekten " diye devam ettim.

"Maddie, odanızda biri olduğunu söyledi. Aman tanrım bu korkunç olmalı!" Bunu diyen planlama direktörü idi. Her zaman vampirleri küçümsedi.

"Bay Noah, iyim. Sadece biraz kötü hissetim. O kadar " Bu ona net cevaptı.

Önüne dönüp sessizce masaya başladı. O an kimse yemek yemediğini farkettim. Kaşlarımı çattım.

"Niye kahvaltı etmiyorsunuz?" Diye sordum.

"Bay Zau'yu bekledik. Birazdan gelecekmiş. Küçük bir işi varmış. " dedi Maddie.

"O bir vampir, Maddie." Bıkkınca nefesimi verdim.

"Hayır efendim. Biliyorum o bir vampir. Hemde centilmen olanlardan" ondan hayran gibi bahsetmesi beni güldürürken, bazı erkek çalışanları, özellikle vampir karşıtı olanlar hafifçe öksurdu. Bu da onların dilinde 'vampir, vampirdir'

Maddie dikkati toplamak amacıyla konuya döndü. " saygı amacı. Bay Zau, bize çok iyi hissetirdi. Bu otelde. " dedi tek nefeste. "Bu yüzden onu bekliyoruz. Dilerseniz siz başlayın " sevecen olarak gülümsedi.

"Yok. Gelsin başlarız " dediğimde tam o an sözümü kesen onun sesi olmuştu.

"Geldim. Başlayabilirsiniz. Buyrun lütfen." dedi nezaketle. Elini masaya doğru uzattı. Bir eli arkasında salona giriş yapmıştı. Baş köşe sandalyeye oturmadan önce gözü benim gözlerimi buldu. Kırmızı gözleri duygu barındırmıyor. Zaten o istese belli ederdi ifadesini. Ama hayır etmedi.

Sandalyeye kurulduğunda herkeste gözü tek tek gezdi. En son bende durup " Bayan Maria, iyi misiniz?" Diye sordu. Sesi yüzü ifadesizdi.

"Iyim." Dedim tek nefeste." Lütfen artık sormayın.Yoksa şüpheleneceğim"

"Neyi?"

"Beni umursadığınızı." Dedim. Tek kaşı havalandı.

"Öyle mi? " masadakilerin bizi dinliyor olmasını ikimiz de umursamadık.

"Sanırım ," umursamaz gibi omuz silkenerek. " Davranışlarınızdan "

"Davranışlarından?" Sorar gibi. Diyebilirdi. Umursamıyor da olabilir. Çünkü sadece sordu değil mi? Hemen gitti.

"Neyse, boşverin önemsiz bir konu" Dedim, gereksiz bir şey gibi söyledim.

Tek kaşı tekrar kalktı. Ama sorgulamadı. Herkes kahvaltısını yapmaya başlamıştı. Bende omlet, domates, zeytin, peynir tabağa yerleştirip çatal bıçak ile kesip yemeye koyuldum. Gözleri üzerimde hissetim. Bir tek o bana uzun uzun baktı. Hissedebiliyordum ama bakmıyordum ona.

Kahvaltı bittiğinde ayrılıp otelden dışarı çıkmaya başladık.
Elbette çıkardığım elbiseyi bir torbaya koyup evime gönderdim. Diğer eşyalar için elimi sürmedim. Üstümde o takım vardı. Benim için konulan bugün giyeceğim. Turkuaz mavisi bir takım.
Otelin önüne geldiğimde çalışanlarımın çoğu ayrılmıştı. Kapıda sadece Maddei, john, tom ve jack duruyordu. O geçenlerde kavga etmişlerdi.
Yanlarına ulaştığımda jack olan hemen geldi yanıma.

"Bayan Maria, siz gerçekten haklıymışsınız." Ona soran gözlerle baktım.

"Ne için?" Diye sordum gelişi güzel.

"Vampirler. Onlara fazla önyargı duymuştum. Ama sizin sayenizde gördüm ki öyle değiller. Bazı insanlardan daha merhamet edebiliyor. Bu çok şaşırtıcı " heycanla anlatıyor,yüzünde bir gülümseme ile.

Ona bazı insanların sözde yardım için saçma derneklere para bile veriyorken, o yardım ettiği sandığı kişileri gördüğünde aşağalar,küçük düşürür ya da umursamazlar. Ama onun fazla olan heyecanlı kırmak istemiyorum.
Masum. Insanları bazen bende anlamıyordum.
Küçükler büyük ister. Büyük iken küçük ister.
Para kazanmak ister yoksul iken böyle daha mutlu olacağını düşünür.
Parayı boşvermek ister zengin iken böyle daha mutsuz olacağını düşünür.
Hayat ve çizgiler. Bu yolun ne tarafta olmak isteyeceği hep birilerde kalır. Neden bir gün karşındaki bir insana teşekkür et, şükür et yaratana?
Insanoğlu kör,dilsiz, sağır varlıklardır çoğu zaman. Bencil de olabilir. Kalp de kırabılır. Ama vampirler öyle mi? Onlar duygulari hiçe sayan birileri olmayabilir ama kırmamaya özen de göstermez. Tek bildiğim şey insanoğlu gibi nankör değiller.
Iyilik iyiliktir. Sebebi ne olursa olsun karşındaki kişi sana iylik mi ediyor ya ona kötülük edersin ya da iyilik. Ama insanoğlu hep kolayı seçer. Kötülük. Bunu hissediyor, her kalbimde hissediyorum.

Ona gülümsedim " ne güzel. Iste böyle jack" otel kapısının önünde bazı vampir korumalar duymuş ve gülümseyerek önlerine bakıyorlardı. Jack bunu bilmediği için mutluyum.

Birlikte ajans arabası olan bir minibüse binip hepimizi önce eve ardından işe götürmesi için anlaşmıştık.

Yolda hep birlikte sohbet etmişlerdi. Ama ben katılmadım. Aklım sabah yaşadıklarımda ve Bay Zau. Bay Zau'dan haber yok. Ne yapmıştı, halletmişmidir? Onu buluşmuşmudur? Kim olabilirdi ki? Yakında görüşmek istemişti. Tekrar olacak mıydı? Hem Bay Zau neden benim odama girdi? O mu girmişti. Kafam allak bullak oldu. Gözlerimi yumup birkaç dakika bekletip açtım.
Herkesi evine tek tek bıraktı minibüs. Son ev benim evim. Herkesten birbirinden uzak bir ev. Ama seviyorum. Minibüs başka bir yola sapınca kaşlarımı çatıp etrafı inceledim. Orman yoluna giriyorduk.

"Hey! Neler oluyor?" Diye bağırarak sormuştum. Şöforden bir ses gelmedi.
Korku ve telaş bedenimi sarmıştı.

Son...

Sizce onu kim kaçırdı,ya da kimin yanına gidiyor? Tahmin yok mu, olmasın zaten bilemezsiniz.

Loading...
0%