Merhaba arkadaşlar iyi okumalar:)

"Kendi ışığına güvenen, başkasının parlamasından rahatsız olmaz."

Victor Hugo

Derin bir iç çektim. Bu Umut denen adam beni araştırmaktan geri durmayacaktı. Bunu anlamıştım.

Sabahın erken saatlerinde uyanıp günlük rutinimi gerçekleştirdim ardından başka bir odaya geçip spor yapmaya,kas yapmaya çalıştım.

İsteğim güçlü olmak, yarın öbür gün beni bulurlarsa ve bana saldırmak isterlerse diye karşılarında güçlü durmak zorundayım.

Benim hiç kimsem yoktu. Çocuk yaşta ailemi kaybettim. Ve şimdi adaleti,pardon kendi bildiğim adaleti sağladım diye bana çoğu düşman, bazıları hayrandı.
Bunu haberlerde görüyordum. Açıkçası bu umrumda değildi.

Kim neye inanmak istiyorsa inanabilir, insanların düşüncelerini önemsememek küçükken bıraktığım bir işti.

Tek isteğim,herkesin yüzünü göstermek ve bunu yaparken kendimi korumak. Çünkü benden başka bunu yapacak kişi tanımıyorum. Belki tüm dünyanın yüzünü gösteremem ama çoğu kişinin yüzünü göstermek benim bu dünyadan tek isteğim.

Sıkı tempolu bir şekilde spor yaparken,tek düşündüğüm yeni kişiydi.

Terimi soğutmadan soğuk suyu tek dikişte içmiştim. Bu ani içisim beynimi dondursada kısa sürede geçmişti.

Ardından kısa bir duş alıp kahvaltımı yapmaya başladım.

Menemen ve çay.

Çok uyumlu bir menü değil mi sabah sabah?

Neyse sabah kahvaltısı yaptıktan sonra yeni kişi için araştırmaya başladım.

...

Kısa sürede kişinin çoğu bilgisini,ifşasını hepsini elime geçirmiş, bunların hangisi onun yüzünü göstermek için önemli diye düşündüm.

Biraz daha araştırıp durdum,ama bu araştırma tamamen onun zaafını bulmak içindi.

Her zaaf mutlaka bir şekilde o kişiyi yıkar,bu kim olursa olsun değişmeyen tek şeydi.

Benim zaafım yoktu,eskiden vardı.

Ailem benim en büyük zaafım ve onlar öldükten zaafım da onlarla birlikte gömüldü...

Araştırmalarım tamamen bittiğinde artık ona yazabilirim.

Önce bunları görünmez olan ip adresimden tüm sosyal mecrada,kanallarda paylaştım ardından ona yazmak için numarasını tuşladım.

Şükrü Polak:

Terör örgütü ile işbirliği içinde olması ve vatan haini olması.

Ayrıca Amerika'nın silah satmasını kolaylaştıran birisiydi.

Tüm ülke tarafından böyle bilinir ancak en büyük sırrı,bir zamanlar onun bu ülke için asker olmasıydı.

Böyle şerefsizler yüzünden bu ülkeye ihanet edenleri deşifre etmek benim görevimdi.

İstihbarat ve MSÜ'nün aradığı olan bu adam şuan Türkiye'de bir kimlikle dolaşıyordu.
Ona ulaşmak imkansız değildi ama zordu. Buna rağmen ulaştım ve ona yazmaya başladım.

Hayalet: Naber şerefsiz şükrü,ya da vatan haini mi demeliyim?

0512****: Sen de kimsin?

Hayalet: Benim kim olduğum önemli değil, asıl senin gibi vatan hainin hâlâ burada olması, ülkemizde olması çok tuaf değil mi?

0512****: Numaramı nerden biliyorsun,ajan mısın?

Hayalet: Ajan sensin, alçak bir ajan.

Hayalet: Değilim,benim kim olduğum burada önemli değil, şimdi sana son kez diyorum,devletin tüm sırrını hâlâ paylaşıyor musun?

Bunu yapamazdı ama bir ihtimal sormak geldi içimden.

Hayalet: Eğer bunu söylersen bir ihtimal paylaşmam.

Bunu çoktan paylaştım. Birazdan polisler, özel harekat ekibi onun kapısında olur. Beykoz'da bir mahallede yaşıyordu.

Uydu görüntüleri sayesinde tüm ülke şuan canlı yayında onu izliyordu,daha doğrusu evini izliyordu ve bunun farkında değil. Onu oyalıyordum.

0512****: Neyi,kimsin?

Hayalet: Dedim ya beni boş ver! Eğer şimdi sorduğum soruya cevap verirsen konumunu paylaşmam.

0512****: Blöf yapıyorsun!

Hayalet: Deneyelim mi?

0512****: Kimsin dedim sana?

Hayalet: Sana beni boş ver dedim, sırrı hâlâ paylaşıyor musun, paylaşmıyor musun?

0512****: Devletin özel sırlarını görev yaptıklarının koordinatlarını anlatıyorum,beni böylece koruyacaklar.

Hayalet: Emin misin, şimdi kapında özel harekat olsa, polisler olsa,ne yaparsın?

Birkaç dakika içinde cevap gelmedi,adam şoka girdi herhal.

Daha sonra hızlıca, özensiz bir şekilde yazmaya başladı.

0512****: sn KMS prpu pci ne Yeptfn sn!!!8_(_(_)2)₺?₺3(

Bana hakaret ediyordu ancak ona cevap yazmadım,o da zaten başka bir şey yazmadı. Sanırım yakalanmıştı.

Keyiflice gülümsedim ardından arkama yaslayıp haberde onu izledim anbean.

Kameralara düşmanca bakıyordu.

"Senin belanı sikerim oruspu çocuğu,her kimsen seni bulacağım." Diye bağırıyordu kameralara ama bok bulurdu.

Onu engelleyip sade bir kahve yaptıktan sonra yeni kurbanı araştırmaya başladım...