@nightdarkgirl344
|
Medya: Taylan Koç Bölüme başlamadan önce Tarkan- ölürüm sana Bölüm başlıyor 3.BÖLÜM: PLAY BOY PROFESÖR "Niye? Olmasam ne yapardınız ki?" Hâlâ kaşınıyordum. "Bunu yapardım,talabe." deyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gözlerim kocaman açıldı. Birşey bekliyordum ama bunu değil. Profesör beni öpüyordu, öğrencisini. Yaşadığım şaşkınlık ile kalakaldım. Profesörün dudakları benim dudaklarımın üstündeydi. Aniden dudakları,dudaklarımdan sanki ateşe dokunmuş gibi geri çekildi. Gözleri açılmış nefes nefeseydi. Çünkü beni nefesim kesilene kadar öpüyordu. Her haltı yapan ben profesöre karşılık veremedim. Geri çekilip gözleri beni buldu. Tam konuşacaktı ki onun önünden ayrılıp mutfaktan çıktım. Ardından evinden çıkıp hızlıca arabama bindim ve evime sürdüm. Yaşadığım his ile kafam allak bullak oldu. Tabi adamı o kadar zirveye çıkardım ki tutamadım. Sürtmek ne ya? O kadar tuaf bir his ki eve kadar şarkı dinlemeden geldim. Arabadan inip evime girdim. Babam şuan şirkette. Abim arkadaşları yanındaydı. Annem arkadaşları ile yardım derneği için toplanmıştır bir otelde. Pencereye bakarken aklım o profesöreydi. O ne yapmıştı. Öpmüştü. Öğrencisini, öpmüştü. Betül:Ayçin,bu akşam bara gidiyoruz. İtiraz kabul etmiyorum. Okulun açılışı için kutlama yapıyoruz bizbize. Her zaman ki bara gel! Arada bir giderdim. Alkolik değildim. Ona bir cevap yazıp kapattım telefonu. Ben :Tamam, geliyorum. Yataktan çıkıp giyinmek için üstümdeki bornozu ve kafamdaki havluyu çıkardım. İşte hazırdım! Güzel olmuştum. Zaten güzeldim. Çünkü ben mükemmeldim. Aynada kendimi övdukten sonra telefonu ve çantamı alıp odadan çıktım. Ailem hâlâ gelmediler. Ben: Güzel ailem, betüllerle birlikte olacağım. Geç kalmam görüşürüz ,sevgili ailem. Öpüyorum:) Abime,anneme ve babama attım. Hepsine tek tek yazamazdım. Toplu mesaj iyi ki var. Ben üşengeç değilim,zekiyim. Kırmızı arabama binip her zaman ki bara doğru sürdüm. Yaklaşık yarım saat sonra bar mekanına ulaştım. Arabadan inip mekana giriş yapmadan önce havaya baktım. Neredeyse hava kararıyordu. Mekân her zaman ki kalabalıktı. Gözlerim arkadaşlarımı arıyordu. Herkes dans pistinde dans ediyordu. Sonunda gözlerim lobide içeceklerini içen arkadaşlarımı gördü. "Selam. " diye bağırdım. Ses yüzünden sesimi duyamabilirlerdi. Betül ve Burcu ayağa kalkıp bana sarıldılar. Hemen yerimi alarak onların ortasına oturdum.Çantamı masaya bıraktım. Garsonlardan biri masamıza yaklaştı. "Ne alırdınız, efendim?" Diye sordu garson. "Alkollü,meyveli kokteyl,lütfen. " dedim. Garson başını sallayıp gitti. Kısa sürede gelip siparişimi getirip önüme koydu. Ona teşekkür ederek içeceğimi dudaklarıma yaklaştırıp bir yudum aldım. Hem aroma hem alkol uyumu der susarım. "Eee bugün derste ne oldu? Malum bugün dersimiz yoktu." Profesörden bilgi istiyordu. Onlara beni öptüğünü söyleyemezdim. Bu yanlıştı. "Hiç,ders dersti işte. Ne bekliyorsunuz ki?" Diye sordum Betül'e. Tek kaşımı usulca kaldırdım. "Aman, profesör bugün de yakışıklı mıydı? Onu soruyorum, Ayçin. Tabi sen dersi uslu uslu dinle tamam mı?" Göz devirdi. Aynen ders çalıştım. O kadar uslu bir öğrenciydim ki profesör beni mükâfatlandırdı. Hem de öpücükle. "Tabi ki ders çalışacağım. Gelecekte babam koltuğu bana devredecek." Dedim büyük bir sevinçle. Ikisi de inanamayan gözlerle baktı. "Şaka yapıyorsun?" Dedi Burcu. Başımı iki yana salladım. "Baban şimdi koltuğu sana devredecek? Ben yanlış duymuyorum değil mi?" Başımı olumlu anlamda salladım. " Ee abin? O ne olacak?" Diye sordu. "Babam, yurtdışında yakında açacağı şirketi ona devretecek. Burdaki ise benim olacağını söyledi bir şartla," ikisi de merakla bana bakıyordu. " Profesörle çalışmamı istedi." İkisi aynı anda gözleri kocaman açıldı. Bu durumları çok komikti. Eee her yiğidin harcı değildir. Profesör ile çalışmam benim için ilk. "Ne?" Diye ciyakladı Betül. Inanamıyordu. "Maaalesef " o beni öptü. "Kızım,ne kadar şanslısın ya. " yakardı Burcu. Ya ya ne demezsiniz. "O mu ben mi? Bir kere benim gibi talebesi olacak mutlu olmalı. " saçımı hava atar gibi arkaya savurdum. Ikisi de güldüler. Gülerek içeceğimi içmeye devam ettim. Müzik durdu bir anda. Herkes dansı bırakmış başlarını kapıya doğru çevirdi. Bizim lobi kapıya yakın ama yan olduğu için ne ordaki bizi, ne biz ordaki kişiyi görebilirdik. E bi' zahmet. Ayçin Günay'ın farkı ! "Yuh!" Burcu'dan bu kelime onun ne kadar ağzı bozulduğunu kanıtlıyordu. Bu kız sokak ağzı ile konuşuyordu. Bizim gibi olanlar asil olmalı. Evet bazen bende küfür ederim,ağzım bozulabilir ama nadirdir. "Ne oldu burcu, bu ne ağzın bozuk?" Diye sordu Betül. O da bunu garipsedi. "Kızım,gelene bakın!" Dedi gözleri açılan Burcu. Betül oflayarak yana kayarak kafasını arkasına çevirdi. Ben tabi önüme dönmüş içeceğimi içiyordum. "Ay, bu profesör Savaş Hoca. " dediğinde içtiğim içecek boğazıma takılıp püskürtüm. Artık benim de gözlerim kocaman olmuştu. Onun burda ne işi vardı? Herkes aralarında kapıdaki adam, profesör hakkında konuşmalar oldu. Hemen ayağa kalkıp elime çantamı alarak "benim hemen lavaboya gitmem gerekiyor. Hemen gelirim." kaçarcasına arkama bakmadan ilerledim lavaboya. İçeriye girip kapıyı kapattım. Aynanın karşısına geçip üstümdeki alkollü kokteyl'yi peçete yardımı ile temizlemeye başladım. Duvarda asılı olan kurutma makinası gördüm. Elime alıp elbiseme tuttum. Beş dakika boyunca tuttum. Kuruyunca makinayı geri yerine bırakıp aynaya baktım. Üstüm eskisi gibi,mükemmel oldu. Çantamı çıkarıp makyajımı tazeleyip çıktım. Herkes dans etmeye geri dönmüşlerdi. "Kızım,neredeydin ya?" Diye huysuzlandı Betül. Başımı 'ne var?' Diye sallarken o başını karşıya doğru salladı. Başımı çevirip karşıya baktım. Baktığım yerde lobide oturan bir adet profesör. Bacak bacağa atmış elinde viskisini yudumluyor ve dans eden gruba bakıyordu. Siyah bir takım elbise giymişti.Kaşlarımı havaya kalktı. O disiplinliydi hani? Burda ne işi olabilir ki? Belki sadece eğlenmeye geldi. Gitsin evinde makaleler yazsın adına. Göz devirip içeceğimi yenilemek için önümüzde geçen garsonu durdurdum. Bir kokteyl daha alıp teşekkür ettim. Garson önümüzden çekilince renkli ışıkların altında da belli olan koyu,siyah gözlerini gördüm. Bana bakıyordu. Elindeki viskiyi yavaşça dudaklarına götürdü. Viski boğazından akarken adem elması hareket etti. Kokteyl'yi dudaklarıma götürüp bir yudum daha içtim.Masaya bırakarak gözlerimi tekrar profesöre diktim. Hâlâ bana bakıyordu. "Profesör neden tek sana bakıyor?" Diye hamurdandı Betül. Burcu güldü bu davranışa. "Bilmem,saygısız birisi olduğu için olabilir." dedim. "Ne alakası var? Hem ona hep saygısız diyorsun bu hiç hoş bir davranış değil Ayçin. O bir hoca,öğretmen " evet o adam beni öptü. Bu hoş davranış mıydı? Omuz silktim "Saygısız." dedim tekrar. Betül başını sallayıp içeceğini içmeye devam etti. Bu sen adam olmazsın davranışıydı. Burcu daha fazla dayanamayarak "Hadi dans edelim kızlar. Oturmaya mı geldik. " dedi ve ayağa kalktı heyecanla. "Evet. " dedim tek nefeste. Göz devirdi Burcu. "Hadi ama Ayçin, gidelim dans edelim ve bu gece tozlansın heryer, bizimle." elini birbirine çarptı. "Gelemem." Tekrar göz devirdi. Israr etmeyerek Betül'e baktı. Bir ara profesörün yanına sarışın bir kadın gelmişti. Üstünde kalçasına kadar biten yeşil, göğüs dekolteli,ince askılı mini bir elbise vardı. Bu kadar da olmaz be profesör. Kadınla neredeyse burda sevişecek. Git bir odaya niye gözümün önünde yapıyorsun,senin derdin ne profesör? Öksürüğüm bittiğinde çatık kaşla karşıma bakıyordum. Hâlâ öpüşüyordu hatta profesör daha da ileri gidip sarışın kadının boynunu öpmeye yalamaya başladı. Bu hissi kaç defa yaşamışımdır tek gecelik ilişkilerimde ama bu profesörün dokunuşunu merak etmiyor değildim. Gözleri bende ama kadınla sevişiyordu. |Otilia - Bilionera | Tómame la mano,Que tú eres cosa buena Şarkı en sevdiğim parçalardan biriydi. Kalçalarımı salladım iki yana. Kızlar ıslık çaldı alkışladılar. Ellerimi yukarıya kaldırıp ritmik bir şekilde en iyi şekilde dans ettim. Dans pistin ortasında bir direk vardı. Herkesin gözleri yapacağım hareketteyken dans ede ede o direğe yaklaşıp elimle tuttum. Bir elimle direğin etrafında dönüyordum. Şarkının bu parçasında, I'm your girl ,I'm your girl Sırtımı direğe yaslayıp kalçamı kıvırta kıvırta aşağı indim. Herkes beni izliyordu. Lobideki herkesin bakışları bendeydi. Bir bacağımı direğe bağlayıp kalçamı yavaş yavaş aşağı yukarı indirip kaldırdım. Kalçamı herkesin önünde kıvrak bir şekilde salladım. Herkes alkış tutuyor,ıslık çalıyordu. Herkes beğenmişti. Tabi beğenirler bu direk dans benim işimdi. Başka bir hareket yaparak ters bir şekilde ellerimi direkte bulundurup ayaklarımı yukarı tuttum ve bir bacağımı tam açarak dönmeye ve kalçamı sallamaya başladım. "Maalesef,gençler Bu kadarlık gösteri yeter. Ayçin Günay dinlenmeye gider. " dedim gülerek. Herkes alkış etmeye başladılar. Gözleri hayranlıkla bakıyorlardı. Ancak bir göz vardı ki bu beni şaşırtmıştı. Profesör lobide viskisini yudumlarken gözleri terli vücudumu incleliyordu. Dudakları bir yana kıvrılmıştı. Sarışın kadın gitmişti. Onu umursamayarak lobiye döndüm. Kızlar dans etmeye devam ettiler. Sarhoştum hafif. Masama oturup içmeye devam ettim. Başım ağrıyordu ama içiyordum. Terli vücudum parlıyordu. "Kızım,çok iyidin." Diye ciyakladı Burcu. Ona göz kırptım. "Ben her zaman iyim, bebeğim. Beni bilirsiniz. " dediğimde ikisi de güldüler. "Yalnız o yaptığın ters hareket dansla yıkıldın. Tüm erkekler içindeki çamaşırı gördü. Dantel ha? Zevklisin. " dedi Betül, gülerek. Omuz silktim. "Sorun değil." "Ama profesör bile izledi. Adamı görmen lazım Ayçin, ağzı açık kaldı." Biliyordum izleyeceğini. "Çok güzel bir kızsın ve sevgilin yok Ayçin, bu haksızlık.Tamam, bizim grupta tek gecelik ilişki meşhur ama sevgili de yasak değil. Elini sallasan ellisi bulursun. " diye yakındı Betül. Ona göz devirdim " Kimse bana layık değil kızlar, bunu biliyorsunuz. Hem tek gecelik varken ne yapayım sevgililiği." "Aman, tek gecelik ilişkide kal sen. Bu gidişte evde kalırsın. " hamurdandı Betül. "Abart, kaç yaşındayım? 21, kısmet çok. Hem evlenmem için bana layık birisi olmalı." dedim bezgin bir tavırla. Burcu,"profesör gibi?" Sorarcasına bir fikir sundu. Betül, Burcu'ya kaşlarını çattı. Sanırım bu kız bas baya profesöre aşık. Betül, kusura bakma ama o sana bakmaz be güzelim. Adamın etrafı kadın dolu. "Ne alakası var, Burcu? O bizim öğretmenimiz." Dedi sinirle Betül. He, bizim öğretmenimiz. O yüzden öptü zaten beni değil mi? "Doğru, öğretmen ile olmaz. " dedi Burcu düşünür gibi. Betül'ün yüzünde bir gülümseme vardı. "Ne yapayım ben profesörü ya,o bir kere saygısız. Saygızlarla yatmam." Dedim,gülerek. "Ha saygısız olmasa yatardın onunla?" Diye sordu Betül, kuşku içinde. "Bilmem." deyip omuz silktim. Betül bozuldu. Gözlerim karşımdaki adamı buldu. Hâlâ bana bakması biraz beni gerdi. "Saçmalama,Ayçin. Öğretmen olmaz." diye diretti Betül. "Şaka yapıyorum,tabiki olmaz." dedim onu yatıştırmak adına. Daha ne kadar oldu da adamı benimsetti ve aşık oldu? Betül yine gülümseyerek içeceğini eline alıp içmeye başladı. Keyfî yerine geçti. Burcu kulağıma eğilerek "Betül,profesöre aşık olmasın mı?" Diye sordu kısık sesle. Barda farklı yabancı şarkı çalıyordu. Bende kulağına yaklaşıp "Galiba ve onu benden kıskanıyor." Dedim sırıtarak. Burcu da sırıttı. Betül karşısındaki adamı izliyordu büyük bir gülümseme ile ama sorun şu ki profesör ona değil bana bakıyordu. Hayeller ve Hayatlar! Dans edenleri izliyorduk. Bir süre sonra kızlarla bir kez daha dans edip geri dönmüştük lobiye. Profesör yanına bir kadın daha geldi. Esmer bir kadındı. Siyah elbisesi o kadar kısa ki kalçası gözükecekti resmen. Kadın yanına oturup elini onun kaslı vücudunu saran gömleğine dokundu. Uzun tırnaklarını profesöre sürdürüyordu. Profesör yanındaki kadını baştan aşağı süzdü. Beğenmişti ki dudakları kıvrıldı. Esmer kadın, sarışın kadın gibi dizine oturup elini boynuna sardı. Göz devirip masamdaki içeceğimi yudumlamak için alıyordum ki duyduğum sesle başımı kaldırdım. "Hey, kızlar bu ne güzel tesadüf. " diyen bir âdet Taylan. Burcu ve Betül birbirlerine ve bana baktılar. "Bu kim?" Diye sordu Burcu kısık sesle. Gözleri Taylan'ın üzerindeydi. "Sınıf arkadaşımız, Taylan." diye açıkladım. Burcu ayağı kalkıp elini sıktı Taylan'ın. Betül de hemen ayağı kalkıp elini sıktı. El mahkûm bende ayağı kalkıp elbisemi düzelterek tam elimi veriyordum ki Taylan'ın eli belimi buldu ve kendine çekerek dudaklarını yanaklarıma bastırdı. Gözlerim kocaman açıldı. Karşıma baktığım için profesörün çatık kaşlı gördüm. Geri çekilip Taylan'ın bu yaptığı harekete şaşırmış üç çift göz olduğunu ve birini de çatık kaşlı olduğunu biliyorum. "Pardon,samimiyet için biraz hızlı mı gittim?" Elini ensesini ovdu Taylan. "Eh,biraz öyle oldu." diyen bir âdet Burcu. Taylan mahcup gözlerle bana bakarken ben yerime geri oturdum. "Sorun yok, otur lütfen. " kibar davranmamam lazım ama sanırım birşeyler buna itiyordu. Taylan gülümseyerek oturdu Betül'ün yanına. Taylan masaya baktı ve gülerek bana baktı. " Maşaallah, çok ta eğlenmişsiniz. Bu arada dansına bayıldım. O neydi Böyle direk dansı filan." dedi,hayran hayran. "İyimdir,bilmezsin artık biliyorsun." deyip göz kırptım. "Evet, çok iyisin Ayçin." dedi Taylan. Biraz eğlenip, sohbet ediyorduk. Daha doğrusu ben kısa cevaplar veriyordum. Burcu Taylan hakkında sorular soruyor, Betül arada sohbete girip karşısındaki profesöre bakıyordu. Esmer kızla yiyişiyordu resmen. Ardından kız ve Profesör ayağı kalktı. Elini kızın beline koyup bir bakış atıp bana ardından önüne dönüp birlikte ikinci kata çıktılar. Gerçi ne kadar dediğim belirsizdi. Abim evde değildi hâlâ arkadaşları ile dışarda takılıyordu. Odama geçip kıyafetimi çıkardım. Sıcak bir duş alıp çıktım. Siyah geceliğimi giyip yatağıma girdim. Bugün olanlara hâlâ inanamiyorum. Profesör kendini tutamayarak beni öpmüştü ve akşamında iki kadınla vakit geçirmişti. Demek ki playboy'du kendisi. Tıpkı benim playgirl gibi. Farkında olmadan birbirimize benziyorduk aslında. Bir tek renk bakımından zevksizdi. Ben mükemmel olduğum için renk seçimim en iyisidir. Gözlerim uykuya yenildiğinde fazla üstlenmeden kapattım gözlerimi. Yarın okul vardı ve onu görecektim. Ve görecekti o. Beni öpmenin hesabını verecekti. Yeni bölümü ile görüşmek üzere. |
0% |