Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Part 2

@nightexpress

Kısacası ona olan aşkım, sevgim ne bi gram azalıyordu ne de bitiyordu çok daha artıyordu. 3 gün sonrada Araf'la nişanımız vardı, çok şükür sonunda muradıma erecektim.

Beni istemeye geleceklerini duyduktan beridir uyuyamıyorum, sürekli Araf ve beni düşünüyordum. Nişandan sonra hemen evleniriz sonra Maldivler'e bal ayına gideriz bal ayı dönüşünde mutlu yuvamızda yaşarken çocuklarımız olur kocaman bi aile oluruz.

Benim planlarım buydu sonunda yıllardır olan hayallerim gerçekleşecekti. Ben başarmıştım sonunda Araf'a kavuşacaktım.

Yazar:

Bukle çok büyük bir heyecan yaşıyordu tarih edilemeyecek kadar büyük bir heyecan yıllardır aşık olduğu adamla evlenecekti. Onun için çok büyük bir şeydi bu olanlar.

Her şey tam da Bukle'nin istediği gibi ilerliyordu, peki ya Araf... maalesef aynı şeyler Araf için geçerli değildi Araf Bukleyi kardeşi olarak görüyordu.

Nişan haberini öğrendiği gün Araf deliye dönmüştü. "Ne demek oluyor bu, ben kardeşimle, kardeşim gibi gördüğüm biriyle mi evleneceğim!" Diye evin içinde naralar atıyordu.

Aile ahalisi artık her şey için çok olduğunu ve evlenmeye muhtaç olduğunu söylemişlerdi el mecbur Araf kardeşi gibi gördüğü Bukleyle evlenecekti...

Bukle:

Nişan günümüz geldi çok güzel olacaktı bugün her şey Araf'la evlenecektim hayalimdeki adamla evlenecektim. Bugün kalbim durmazsa bir daha asla durmazdı o derece bir mutluluk, heyecan vardı içimde ama bi yandan da kötü bişeyler olacak gibi karamsar bi

His vardı içimde...

O kötü hisleri bastırıp bugünü ne kendim ne de bi başkası bozamaz bugün benim en mutlu günüm. Bugünün kötü geçmesine asla izin vermeyeceğim bu kadar.

Saat 18.00 olmuştu nişan 20.00"da idi makyajım elbisem hepsi hazırdı ben hazırdım.. Araf'ın olmaya, evlenmeye, çocuklarımızın annesi olmaya... her şeye hazırdım.

 Araf: 

Bişey yapmam lazımdı Bukleyle nişanlanamazdım. O benim kardeşim gibiydi, en azından bana göre onunla konuşup olmayacağını anlatmaya çalıştım ancak başaramadım. O çoktan benimle evlenmeyi kabul etmişti bana karşı hisleri oluşmuştu..

Tek çarem nişandan, burdan bu şehirden kaçmaktı. Kimsenin beni bulamayacağı bir yere kaçmaktı. Üniversite kazanmıştım, İstanbul'da mimarlık fakültesi'ni kazanmıştım.

Hemen eve gidip valizimi topladım herkes düğün telaşında olduğu için kimse beni fark etmemişti bile sakince valizime eşyalarımı koyup odadan çıkardım valizimi sonra da ilk uçakla İstanbul'a uçtum.

Burda bir iş bulup hem okuyup hem çalışacaktım başka bir çarem yoktu bir daha geri dönemeyecektim memleketime ben herkesi her şeyi arkamda bıraktım yapayalnız bir şekilde tek başıma sıfırdan bir hayat bekliyordu beni ama ben bu hayatı yaşamaya mecburdum ve yaşayamayı göze aldım...

Evden kaçmadan bir mektup bıraktım hem aileme hem de Bukleye, şöyle yazdım mektupta:

İlk paragraf aileme... Bazen insan istemediği kararlar alabilir ya başkalarının zoruyla ya da kendi isteğiyle ben kardeşim gibi gördüğüm biriyle evlenmek istemiyorum. Defalarca kez size anlattım yeri geldi yalvardım Bukle benim kardeşim gibi yapmayın kızın duygularının oluşmasına izin vermeyin dedim... üzgünüm bunlar için ama ben bir ömür mutsuz olmaktansa, kardeşim gibi gördüğüm biriyle aynı evde karı koca gibi yaşamaktansa tek başıma zor ama bir özgürce bir hayat yaşamayı tercih ediyorum lütfen bunu bana hak görün ve affedin...

     

İkinci paragraf Bukle'ye... Bukle sen çok iyi bir kızsın sen beni değil çok daha iyilerini hakediyorsun. Bizden olmazdı, olmamalıydı biz abi kardeş gibi büyüdük ben sana anlatmaya çalıştım bunları lakin sen çoktan bana karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştın gözlerinden okuyordum göz göze geldiğimizde... ben seni seviyorum Bukle ama kardeşim gibi seviyorum daha fazlası yok olamaz da lütfen Bukle beni affet ama evlenseydik ikimizde bir ömür boyu mutsuz olacaktık...

                                                                                      Araf.

Bukle:

Saat yaklaşıyordu evde oturmuş gelmelerini bekliyordum. Kalbim boğazımda atıyordu resmen nabzım 180 di her an Araf'ın olamadan öteki tarafa gidebilirdim... tam ben Araf nasıl oldu acaba ne kadar yakışmıştır giydikleri kesin ona diye düşünürken telefon çaldı... o an bi kalbim sıkıştı ama sebebini konduramadım.

Annem telefonu açtığında kanı donmuştu adeta rengi beti benzi sararmıştı. Telefon yere düşmüştü elinden Anne! anne ne oldu diyordum donmuş gibi bana bakıyordu. Hemen yerden telefonu aldım arayan Araf'ın annesiydi.

Menekşe anne ne oldu ne dedin anneme Menekşe anne lütfen cevap ver dediğimde ağlama sesleri geldi... "kızım... kızım Araf..."dediği anda Menekşe anne "Araf iyi mi bişey mi oldu Araf'a" bişey desene Menekşe anne diyordum gözümden yaşlar sel gibi akarken.

"Kızım Araf.. dediği anda Araf ne Menekşe anne Araf ne diye bağırdım" "Araf evden gitmiş sana da not bırakmış" dedi bir çırpıda. Kanım çekildi o anda beynimin içerisinde yankılandı o cümle kalakalmıştım.

Gözümü açtığımda gözlerimin içine beyaz bi ışık tutuyorlardı. Etrafa baktığımda ise hastanede olduğumu anladım. Bayılmış olmalıydım kalkıp birinin bu bi rüya sen heyecandan bayıldın demesini bekledim.

"Anneme anne nişanım, nişanıma ne oldu?" Diye sorduğumda annem ağlamaya başlamıştı... demek

Ki olanlar gerçekti hayır, bu olamazdı, bu olamazdı, "hayır hayır hayır Araf" diyerek çığlık attım hemşireler başıma toplandı hemen beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı yataktan kalkmama izin vermiyorlardı ellerimi bağlamışlardı. Sonra kolumda hissettiğim bi acı yavaş yavaş gözlerimi karanlıklaştı...

Loading...
0%