@nii1s_
|
Saçlarım da eller hissettim gözlerimi yavaşça açtığım da Engini gördüm. Yanıma uzanıp beni kolları arasına almış, saçlarımı okşuyordu, güldüm. "Manitacılık mı yapıyoruz? " Başımı ona doğru çevirdim. Güldü"sen benim manitam mı olmak istiyorsun onu mu anlamalıyım?"sahte bir şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. "Benim bir ilişki yapamayacağımı biliyorsun" Engin"neden istemediğini hala merak ediyorum"gülümsedim. "Birine sonsuz sevgi verebileceğimi düşünmüyorum buna hazır değilim"buruk bir tebessüm etti. " Sen nasıl istersen, ben her zaman beklerim seni"komidi'nin üzerinde ki telefonum çalıyordu. Arayan Mahmut beydi. "Günaydın Mahmut bey" "Günaydın Derin Hanım nasılsınız? " "İyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız? " "Çok iyiyim yiğenlerim ve yengem bu sabah gittiğimde evlerinde uyuyorlardı nasıl geldiklerini bile bilmiyorlarmış ama kardeşimden bir haber yok ama olursa da bütün mardin peşine takılacak durumlar kan davasına bile dönüşebilir"güldüm. " Çok geçmiş olsun ben nasıl yardımcı olabilirim" Mahmut bey"Mardin de bir davet vereceğiz yiğenlerim ve yengem adına bu stresten kurtulmalarını istiyoruz bundan sonra en büyük destekçileri benim eşim sizi de davet etmemi istedi biliyosunuz sizi çok seviyor"güldüm. "Tabi ki gelirim" Telefonda bir hışırtı sesi duydum. "Hanım bir dur, duramam mahmut ver ben konuşcam" Çok tatlı bir çiftiller. "Alo Derin canım nasılsın Tülay ben" "İyiyim Tülay sen nasılsın? " "Ay hiç iyi değilim" "Bir sorun mu var Tülay" "Ya Derin biz bugün mardine gideceğiz ama ben orda çok sıkılırım yengemler de daha gelmeyecekler lütfen sende gel rica ediyorum hem mardini gezeriz hem Mardinin aşiretlerinin birinini yanında olacaksın koskoca Duran Aşireti sana da iyi gelir" "Tülay benim gelmem doğru olmaz" "Ay neresi doğru olmaz sen benim misafirim olursun ben sana bir sürü şey anlatırım" Aslında bu iyi olabilirdi Tülay aşiretin haber kaynağı gibi bir şeydi kimse'nin bilmediklerini bildiğini biliyordum. "Peki davet ne zamandı? " Tülay"2 gün sonra" "Anladım ben hazırlığımı yapayım sende çıkacağınız zaman haber edersin" Sevinçli bir çığlık sesi duydum. "Tamam canım öptüm teşekkür ederim Derin" "Önemli değil görüşürüz" Telefonu kapattıp yataktan çıktım. "Engin 2 gün olmayacağım o yüzden işlerin başına sen geçeceksin Mahmut beylerin daveti varmış, Tülay hanım da misafirimiz ol diyor" Engin"sen sevmezsin misafirciliği" "Evet ama bu Tülay aile'nin haber kaynağı her bilgi onda olması lazım hem babannemin evini bir göreyim demi" Engin"Serdar ne olacak? " "O nerde ki? " Engin"bodrumda"dolabın kapaklarını açıp kırmızı çiçekli bir elbiseyi elime alıp inceledim. "Bir ziyaret edelim çok korkmuştur" Engin"En son yalvarıyordu "üzerimdekilerden kurtulup elbiseyi giyindim, saçlarımı düzleştirip, dudağıma kırmızı rujumu sürdüm. Oda'nın kapısı tıklatıldı" Gel"Erim kafasını odaya doğru çevirdi. "Müsait misiniz efendim" "Gel Erim ne oldu? " "Mardine gidiyormuşuz valiz hazırlayacak mıyız? " Gülümsedim. "Korkma Erim bu sefer valiz hazırlamayacağım ama Mardin'de biraz alışveriş yapabiliriz" Erim dehşete düşmüş gibi bakıyordu. Engin"iyi ki ben gelmiyorum o zaman"kıkırdadım. "Erim istersen sen şirkete bak Engin benle gelsin" Erim gülümsedi. "Nasıl isterseniz? " Engin"yok şirkete ben bakarım" "Engin Loca'ya da bir ara uğra Ergün çalışanlara kaba davranıyormuş gözün üstünde olsun" Engin göz devirdi. Engin"o adam elimde kalıcak niye kovmuyoruz"derin nefes verdim. "Sonra karısına eziyet etsin, ben ona yapacağımı biliyorum ama dua etsin karısına hamile o bebek babasız kalmasın diye uğraşıyoruz" Engin"bu kadar düşünceli olmak zorunda mısın? "Omuz silktim. " Hadi Sedara bakalım"odadan çıkıp merdivenlerden hoplaya zıplaya indim. Bodrum katına inip siyah filmli camın arkasından onu izliyordum ağzı göz patlamış her yerinden kan akıyordu, baygındı vücudunda yer yer moruklar vardı üzülüyor muydum? Evet Neden üzüldüğümü anlayamıyordum, onca şeyden sonra o bana hiç üzülmemişti onu serbest bırakıp mardinin ortasına bırakabilirdim ve kafasına sıkarlardı ama bunu istemiyordum 14 yıl ben sürünmüştüm ama o 1 dakika da ölecek miydi? Hayır onun gözlerinde ki yaşları göreceğim ayaklarıma kapanacaktı. "Beter ol! " Arkamı dönüp sert adımlarla merdivenlerden geri çıktım. Telefonum çalıyordu"efendim Tülay hanım"çantamı aldım ve Erim'e işaret verdim. "Nerde buluşalım" "Havalimanında olur mu? " "Anlamadım arabayla gideceğimizi sanıyordum" "Hava çok sıcak arabalar da canımız çıkabilir onun yerine benim özel uçağımla gidelim konforundan emin olabilirsiniz" "Peki o zaman havalimanının girişinde olacağız orda görüşürüz" Arabaya bindik, Erim çalıştırdı. Erim"kapattın mı? "Başımı evet anlamında salladım. Erim" Şimdi ki planın ne? " "Önceliğim Mardin de ismimin duyulması ve Duran ailesinde misafir olmam sonra içlerine gireceğim kendimi sevdirmem lazım daha sonra ortak projeyi bitirdikten sonra bir davet veririz ama herkesin orda olması lazım en ufak bir aksaklık olmamalı"havalimanına gelmiştik araba durunca, kırmızı topuklularımın üstünde doğrulup temkinli adımlarla ilerledim. "Derin Hanım burdayız" Önümden gelen sesle gülünsedim, Tülay hanım kollarını bedenime sararken aynı karşılığı verdim. "Ay hoşgeldiniz" "Nasılsınız Tülay hanım" "Ay seni gördüm çok iyi oldum" Neşeliydi, içeri girdiğimizde önünü ilikleyerek bir adam geldi. "Derin Hanım hoşgeldiniz uçağınız hazır sizinle ilgilenecek personellerde uçakta sizi bekliyorlar başka bir isteğiniz var mıdır efendim? " Gülümsedim. "Mehmet bey nasılsınız kızınız tıp kazandı diye duydum hayırlı olsun umarım çok iyi bir doktor olur" Mehmet bey"sağolun efendim siz olmasaydınız kurs parasını çıkaramayacaktım tekrar çok teşekkür ederim "gülümsedim. "Uçağa geçiyoruz ilginiz için ben teşekkür ederim biz artık uçağa geçelim" "Peki efendim iyi uçuşlar dileriz" Tülay hanım"gerçekten çok ince bir ruha sahipsin Derin kimse senin gibi herkese yardım etmezdi"tebessüm ettim. "İnsanlara yardım etmeyi seviyorum tabi iyi insanlara" Tülay hanım "bu kadar sevildiğini bilmiyordum" Güldü,uçağa gelmiştik dışı bordo üzerinde Alin yazıyordu, ona gerçek ismimi vermiştim. "Uçağın çok güzel kırmızı rengi seviyorsun" "Kırmızı'nın benim dünyamda ayrı bir anlamı var çok değer veririm" "Siz sever misiniz? " "Ben maviye düşkünüm" "Mahmut beyin göz rengi" Gülümsedi. Mahmut bey eşinin omzuna kolunu atıp başından öptü"bende Tülaya ait her şeyi severim"kahkahalar atmıştık. "Birbirlerine bu denli aşık olan nadir insanlardansınız ikinizde çok şanslısınız umarım bu birlikteliğiniz hiç bozulmaz" Tülay hanım "sana da nasip olur inşallah" Duraksadım. "Benim aklımda şu anlık öyle bir durum yok" Tülay hanım"zaten senin aklında olmadan bir anda olur bu işler neye uğradığını şaşırırsın"olmaz Tülay benim evlenmek gibi bir şansım asla olamaz asla duygusal hareket edemezdim bir kere dışarıya dönük asla duygularımı belli edemezdim her zaman planlı ve programlı olmalıydım. Mecburdum... "Derin hanım hoşgeldiniz içerisi tam sizin istediğiniz gibi düzenlendi ve temizlendi bir şikayetiniz olursa lütfen bize iletin" Dedi. "Elinize sağlılık bundan sonrasını halledebiliriz" "İyi uçuşlar efendim" "Önden geçin Tülay hanım" Heyecanla teşekkür ederek içeri geçti. Yolculuk boyunca Tülay hanımın evliliğinden, aile durumlarından, benim bekar hayatımdan bahsetmiştik Mardine iniş yapmış ve havalimanından ayrılmıştık çok tatlı bir çifttiler 3 kız, 4 oğlu, 2 torunlar olmak üzere bütün aşiretti tanıtmıştı ama çoktan unutmuştum. Engin arıyordu"efendim" Engin"Derin Serdar bir şeylerden bahsetti sana ses kaydı attım müsait olunca onları dinle"içimi bir merak sarmıştı. "Anladım" Erim ve Mahmut bey mardin hakkında sohbet ederken ben artık Tülay hanımın konuşmasından yorulmuştum gerçekten çok konuşuyordu ama bu bilgilere ihtiyacım vardı. Tanımak istiyordum nasıl bir yerde doğdumu merak ediyordum, nasıl oldu anlamıyorum ama duygusal yaklaştığımı fark edeli çok olmuştu acaba bu işe hiç bulaşmasa mıydım? Düşünceler kafamı yorarken Konağa varmıştık. Duran Konağı içimde bir his vardı özlem miydi bu? Annemin saçlarımı ördüğü günleri, anneme ait her şeyi, hayal meyal hatırlıyordum ama bir tek annem vardı anılarımda belki de şevkatine açtım. Silkelendim bunları düşünmenin sırası değildi. Arabadan indik büyük bir kalabalık önümüze gelirken telefonum çaldı arayan Engindi"kusura bakmayın bu önemli"diyerek yanlarından biraz ayrıldım. "Efendim" "Derin, Oktay, Oktay" Kaşlarım çatıldı. "Söyle artık" "Oktay seninle ortaklık kurmayı teklif etti buna mecburmuşsun" Sinir bedenimi kaplıyordu. "O şerefsiz bizimle bir daha muhattap olmayacak demedim mi Engin" "Bunu kabul etmeyeceğini söyledim senin mardin de olduğunu duymuş haberin olsun her şeyi beklerim bundan" Derin nefes verdim. "Bir daha olmasın lütfen Engin" "Anlaşıldı Derin" Telefonu kapatıp yanlarına geri döndüm. Yüzüme yerleştirdiğim gülüş ile"Merhaba efendim Ben Derin Locas tanıştıma memnun oldum" Oyun şimdi başlıyordu. Devam edecek fikirleriniz benim için çol önemli Oktay nefret ediyorum senden |
0% |