@nilanka
|
Ben Açelya, açelya doğan bu benim yanma hikayem. Babamın beni nasıl yaktığı ve kavrulduğum bu ruhumun nasıl söndüğünün hikayesi. Sönmüş ruhum onun ellerindeyken o da acımadı ama aşk zaten buydu. Bana göre her duygu buydu. Nefret her şeyi doğuran bir şey değildi elbette. Sevgi de vardı. Doğrusu onun gözlerinde gördüğüm şey kendi yansımamdı. Kendisi içimdeki notanın ervahı acılarımın asıl sebebiydi. Ya da içimde ona yüklediğim her yük aslında bana yüklenmişti zamanında. Küçük bir köyde yaşıyordum ben. Köyümüzün adı Dağlıca köyüydü. Çoğu kişi bu köy hakkında bir şey bilmiyordu. O da buraya doktor olarak gelmişti zaten. Onu ilk gördüğüm an, ter içinde yorgun öylece oturuyor ve düşünüyor eli çenesinin hemen altında gülümsemekten yorulmuş ağzı pembe dolgun. saçları kahve dağınık. Kaşları çatık bir şeylere kızmış olmalı. Adı Veha. Veha sarıkan. Evet onu daha önce araştırmıştım. Sonuçta bilinen bir doktordu.
"neden bu köyü seçtin?"dedim ona bakarak, gülümsedi. Çatık kaşları tekrar eski haline gelmişti.
"çünkü burada insanlar doğal." dedi kendinden emindi. Bense buradan gitmek hayatımı kurmak istiyordum ama özgürlüğüm babamın pırangaları kadardı. Onun kuralları sanki ayağıma geçirilmişti ve yürememi engelliyordu. Kendimi klinikten dışarı attım. Veha peşimden geldi.
"merak etme iyileşicek baban." dedi eli saçıma giderken durdurdum onu.
"ne yapıyorsun sakın dokunma." dedim yürüyerek o da kızgın ifadesini takındı.
"sana yardım etmeye çalışıyorum...ama anlaşılan iyilik sana yaramıyor."
"kelimelerin ruhumu yaralamıyor uğraşma! sesim beklediğimden daha yüksek çıkmıştı ama gözlerimdeki ifadeden anlaşılıyordu her şeye ne kadar kırgın olduğum...
"bence uğraşmama gerek yok gözlerin benimle konuşuyor zaten."
"benden uzaklaşın biri görecek Veha bey." hiddetle bakıyordum suratına, o da aynı şekilde bana. Babam bana doğru geliyordu. Babam öylece bizi izlemiş miydi? korkudan ayaklarım gitmez oldu. Sanki yerimde mıhlandım.
"baba anladığın gibi bir şey değil lütfen bana zarar verme." ellerimle yüzümü kapattım babamın öfkesi dinmedi. Üzerime yürüyecekken Veha önüme geçti.
"o bir kadın ona vuramazsın! erkekliğini başka yerde göster...şimdi git buradan." yüzüme kapattığım ellerimi çektim.
"sağol." dedim kısaca sonra gittim. Giderken arkamdan baktı Veha. Üzgündü.
"o herif sana umarım bir şey yapmaz Açelya yoksa ben ne yaparım..." bir şeyler mırıldandı ama benden uzaktaydı durmadım yürüdüm. O eve gitmeye mecburdum. İşte kadın olmak böyle lanet bir şeydi. Eve geldiğimizde babam beni yatağıma doğru ittirdi.
"bir daha o çocuğun yanına gitmeyeceksin!" sesi evinden dışından da yankılanıyor olmalıydı.
bir çiçeği koparırsın ama onu tekrar eski yerine eski köklerine gövdesine koyamazsın, bir kadını da kopardığın zaman söylediğin hiç bir sözün önemi kalmaz.
|
0% |