Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm Gece Yarısı Yıkım

@nilanka

Kan ve aşk kokan bu kalp gece yarısında adeta bir yıkıma dönüşmüştü. Yerde yatan bu ceset benim sonumdu. İnsanlar cinnet geçirmezlerdi…yalnızca kan ve aşk kokan o damarlarındaki kan atardı. Saniyesinde elleri titremeden öldürürlerdi ben Kardeşimi öldüren bir katildim. Öyle yaratılmadım ama havvadan yaratıldım topraktan geldim. Yani ölümden yaratıldım ben. Kan ve aşk kokan sokaklardan geçtim. Etrafıma baktım her yüz bir diğerinin tamamlayıcısıydı. Zamanın sertleştirdiği yüzler işte bende onlardan biriydim.

Yürüdüm uzaklaştım cesedi sakladım. Uzaklaşmadan önce onu bir bodruma sakladım. Bulunmaması için dua ettim. Kokuyu almamaları için…Eğer yakalanırsam sanki umurumda olmazdı. Öyle istemiyor,önemsemiyordum ki hayatı. Ne olursa olsun öylece dolanıyordum sokaklarda derken sırtımda bir bıçak hissetmemle dona kaldım.

 

“neler oluyor lan.” Dememle hızlıca arkamı döndüm. Bu yüz Buray sokak çetesinin lideri. Hep pis işler yapar benim çetemi geçmeye çalışırdı. Bana düşmandı ama bu kadar ileri gideceğini düşünememiştim.

 

“Lan çek şunu beni öldüremezsin sen! Öldür amına koyayım çok da umurumda.”

 

Suratı şaşkınla gölgelenmişti.

 

“ne korkusuzsun lan” gülüyordu şakasına yapmıştı. Yine de dimdik durdum korktuğumu kimseye belli etmezdim. Böyle öğrenmiştim. Asıl hikaye neden öldürdüğümdü yani çocukluğum oralara da girecek anlatacağım. Biraz Buraydan bahsedeyim. Gözleri kapkara saçları dağınık ve kahverengi ellerinde siyah yarı açık bir eldiven ve her zamanki alaylı bakışları, biçimli burnu küçük ve davetkar. Her neyse bazen yakışıklı gelmiyor değil ama unutma yakışıklılık her zaman kirlidir. İnsanlar böyle kandırılır. Buraya bu mahalleye ilk geldiğimde kaybolmuş bir ruhtum. Öylesine kaybolmuştum ki babam bir alkolik annemse bir pavyon şarkıcısıydı. Hayatım mükemmeldi adım söylemedim adım Mahi. Mahi Karadağ. Soyadımdan nefret ederim. Çünkü bana geçmiş yaralarımı hatırlatır. Beni derinden yaralar. Her neyse o gece benim için tam anlamıyla yıkımdı. Kardeşimi öldürmeme beni sürükleyen tek andı. Babamın annemi öldürdüğünü görmek. Eve geldiğimde babamın elinde silah. Anneme öyle yırtıcı bir aslan gibi bakıyor. Sanki her an kanla ve aşkla bulanacak ruhu. Ama şimdi kan istiyor gibi bakıyor. Sanki gözümün önünde tekrar canlanıyor bu boş sokaklar benim kaybolan geçmişimi hatırlatıyor gizlice. Annem tam ayaklarımın önüne yığılıyor etten ibaret. Koku tanıdık bir o kadar korkunç. Çocukluğum öylece bakıyor bana. Tıpkı bir yıkım güllesi gibi. Bedenime çarpıyor aslında bende yerde öylece uzanıyor ruhumun kanamasını izliyorum.

 

Kardeşim aşağı inmiyor korkudan kulaklarını kapatıyor. Ona sarılıyorum sahi ben onu ne zaman öldürdüm. Şimdi her şey zihnimde toplanıyor hayır ben kötü biri oldum. Tam bir sırtlan tıpkı babamın bana bıraktığı annem gibi kokuyor ruhum. Öyle darmadağın. Kardeşim Mahir, elini elime koyuyor oysa öyle severdim ki onu. Önce kavga ettik. Benim sevgilimle olduğunu bunu istemeden yaptığını söylüyordu. Oysa o bana asla ihanet etmezdi. Korkuyordum…kendimden düşünüyordum. Orada üşürdü o ama ihanet affedilmezdi. Eğer bir şey Kan ve Aşkla bulanmışsa asla temizlenmezdi. Tıpkı benim ruhum gibi. Her neyse Buray hala siyah iri gözleriyle bana bakıyor.

 

“Derdin ne? Komik mi!” diye hiddetle bağırınca bana sinirle baktı.

 

“Benim çetemdeki çocukları rahatsız etme lan uzak dur onlardan.”

 

“sen harbi manyaksın ulan götümde ayı bağırıyor banane senin veletlerinden çekil önümden.” Derken daha da çok üzerime geldi. Bana yaklaştı. Yaklaşınca kalbimde tuhaf bir baskı hissettim. Beni manipüle ediyordu hayvan.

 

“Peki prenses bu son uyarım.”

 

“Ne prensesi gösteririm ben sana prensesi. Bu prenses senin neyse.”

 

Kahkaha atıp gitmişti. Manyak herif. Yürümeye devam ettim derken bir kadının çığlığını duydum. Hemen oturduğum apartman dairesindeki bodruma indim. Üç gün olmuştu ve ceset orada değildi. Yok olmuştu ne dedim şaşırırak kardeşimin cesedini kim almıştı? Korkuyla titredim.

 

“Niye bağırdınız?” dedim kadın yüzüme baktı ve şöyle dedi: “şey, hiç fare gördüm.” Kadının elinde fare öldürücü ilaç vardı. Güldüm.

 

“Halledilir o sorun yok. Siz korkmayın.”Oturduğum apartman dairesinin adı Manolyaydı. Ölen kızının ismini koymuştu sahibi. Bu mahalleden çıkış yoktu. Bu hikaye Kan ve Aşkla yazılmıştı. Apartmanın merdivenine oturdum. Müzik açıp kulaklığımı taktım. Lady gaga açtım. Biraz huzura ihtiyacım vardı. Yanıma biri oturmuştu. Bizim apartmanda oturan teyzenin oğlu.

 

“Merhaba Mahi. Nasılsın?” gerçek yüzümü bilmeyen kişilerdendi. Ben ne kötü ne iyiydim. Sadece umutlarım çalınmıştı.

 

“İyiyim Çınar sen.” Çınar mavi gözlü, sarışın bir çocuktu. Lanet olası cazibesi vardı ama bana göre değildi. Benim ruhum ölmüştü tekrar geri döndürülemezdi. Gerçekleri öğrendiğinde o da gidecekti tıpkı diğerleri gibi.

 

“Ne dinliyorsun?” kulaklığı ona uzattım. Gözleri insanı içine çekiyordu ama saf ve korkaktı. Yani benim tam tersim. O benim temiz halimdi. Onu bu yüzden seviyordum. Arkadaş olarak…iyiydi. Bu benim hikayem, belki de senin hikayen aynı zamanda Kan ve Aşkla yazılmış birkaç satırdan ibaret.

Loading...
0%