Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.Bölüm İçimin Yangını

@nilanka

İçimdeki yangın öyle büyüktü ki. Herkesi yerle bir edebilirdi. Oysa ben babamı yenip annemi kurtaramadım. Kendimi ve kardeşimi de. Hepsi benim suçum olmasına rağmen kül olmuş bu eve bakarken kendime lanet ettim. İçimdeki kötüyü nasıl çıkarmışlardı şaşırmıştım. Her şeyi tekrardan ele almalı Buray Karayı yenmeliydim. Çünkü ben Mahi Karadağ ım. Güçlü yenilmez sosyopat. Gerçekte kim biliyor ki? İçimdeki yangını. Çınar ağlıyor ve eve bakıyordu.

 

"orada yıllarım geçmişti." İşte bu cümle benim boğazıma oturan yumrunun sebebiydi. Ne diyebilirdim. Gece olduğunda Çınar ailesinin yanına gitti. Neyse ki o güvendeydi. Bense gökyüzündeki ayın altında öylece oturuyordum. Dar sokaklar, gece bunlar beni korkutmazdı. Zaten bunlar içimin duvarlarıydı. Her bir sokak içimde kırılan umutların bir göstergesiydi. Bir çocuk bana doğru koştu.

"Neler oluyor çocuk?" Dediğimde gözünden yaşlar akıyor eliyle yüzünü kapatıyordu.

 

"Buray abi bize yemek vermiyor. Kötü davranıyor kurtar bizi."

 

 

"ah çocuk elimden ne gelir ki? Kendi günahlarımı örtmeye çalışırken sizi attım ortaya yüreğim nasıl sızlıyor bilsen. Gel sana biraz ekmek alalım. Arkadaşlarına da verirsin."

 

 

"tamam abla." Bir kaç tane ekmek aldıktan sonra onlara verdim. En azından bu kadar param vardı. Aslında bende kötü durumdaydım. Şimdi gidecek tek yer Çınarın eviydi. Yarın oraya gidecektim. Seni öldüreceğim Buray Kara...

 

yarın olduğunda Çınarın bekliyordum. Onun siyah arabasının önünde duruyordum. Oldukça gergindim. Çünkü evin nasıl yandığı araştırılıyordu.

 

"arabaya binmeyi düşünmüyorsun sanırım." Diyordu Çınar gülerek mavi gözleri ne zaman bana dikilse yüreğim sıcaklıkla doluyordu.

 

"şey dalmışım geliyorum." Diyerek arabanın ön koltuğuna oturup kemerimi bağladım. Çınar gerçekleri öğrense acaba ne yapardı? Oysa Buray beni tüm kirime rağmen kabulleniyordu. Çünkü zaten o da kirliydi. Evlat edinildiği aileyi bile öldüren bir adamdı o. Ama neden bu kadar aklım karışıyordu. Çınar'ın evine ulaşmıştık. Kapımı açtı bende indim. Spor ayakkabılarım kirlenmişti onları silkeledim. Kapının önündeydik.

 

 

"anne sana anlattığım kız. Şimdi gidicek yeri yok. Yardım edersen sevinirim." Annesi önce beni süzdü sonra gülümseyerek "sorun yok gelsin." Demişti. İçeri girdiğimde koltuklar beyaz. Masa ise camdandı. Güzel ferah bir evdi.

 

 

"Yangın çıkmış duyduğuma göre iyi misiniz? Çocuklar." Televizyon açıktı. Aldığım haberle koltuğa oturdum. Çete lideri sorguya alındı Yazıyordu.

bu Buraydı. Ellerimi başıma koydum. Ciddi miydi? Nasıl bu kadar kolay yakalanabilirdi. Bana gösterilen odaya çıktım. Tüm olanlara inanamıyordum. Buray her zamanki gibi oradan da çıkardı. Ama kendimi sorumlu hissediyordum. Umarım çıkar dedim içimden. Bunu neden istediğimi bilmeden. Sanırım adrenalin hoşuma gidiyordu. İşte bir kötü huy daha. Camımdan içeri taş atılınca korkuyla irkildim. Bu da kimdi?

 

"Ben geldim." Buray mı? Ne

 

"senin hapiste olman gerekmiyor mu? Gerçekten çok üzgünüm işlerin bu raddeye geleceğini tahmin etmedim.

 

"biri beni ihbar etmiş bunu hesaba katmadım ama delil yok çıktım."

 

"iyi."

 

"sadece iyi mi Mahi sarılmanı beklerdim."

 

"komik olma sana asla sarılmam."

 

"bir gün sarılacaksın hatta bana lütfen beni öp diyeceksin emin ol." Gülüyordu. İnadıma yaptığını biliyordum.

 

"Şakacı. O anca rüyanda olur."

 

"unutma biz masallara inanmayız. Çünkü bize okuyan olmadı. Sen benden bir parçasın. Siyah beyaza karışamaz ama sen benim gibi toza dumana bulaştın. Tıpkı benim gibi." Usulca sigarasını yaktı. Gerçekten güzel bir yüzü vardı.

 

"hey gitmen gerekiyor."

 

"peki çakma prenses gidiyorum." Bu dediğine gülmüştüm. Prenses mi? O devri çoktan geçmiştim. Kan ve Aşkla bulandıktan sonra.

Loading...
0%