@nilankashjsj
|
09.35 Satte baktığımda geç kalmamıştım daha ama bu adliye ye geç kalmıyacağım anlamına gelmezdi. Son kez ayanda kendime baktım kahverengi saçlarımı dalgalı bir şekilde duruyor yeşil gözlerimi makyajla oldukça keskin gözüküyordu siyah takım elbise oldukça rahatı ayağımdaki topuklu ayakkabı her zaman ki gibi siyah ve topuğu uzundu topuklu ne kadar rahat olmasada insana bir özgüven katıyordu bence. Boyum uzundu 175 ama olsun ne kadar uzun olursam o kadar iyi nedenini bende bilmiyorum.
09.40 Anahtarı alıp evden çıktım da siyah son model arabama bindim on beş dakika ya adliyede olurdum mahkeme saat on da olacağı için hızlı sürmeye başladım. Bir anda telefonum çalmaya başladı içimden of geçirip açtım "ay kız nerdesin ya valla ağaç oldum beklemekten" diye şikayet eden en yakın arkadaşım Ezgiydi tabikide.
O çok iyi bir ceza avukatıydı işini iyi yapıyordu iyide para kazanıyor du ama hâlâ bir arabası yoktu hanfendi üşeniyordu araba almaya. "Tamam evinin önündeyim çabuk bin mahkemeye geç kalacam" deyip evin önünde onu görmemle telefonu kapatım.
Arabaya binip mavi gözleriyle "kızım sen koskoca cumhuriyet savcısısın geç kalırsan kimse bir şey demez" bakır düz saçlarının içinde beyin olmadığını düşündüğüm kafasına vurdum "akılı arkadaşım bende biliyorum onu ama etik değil biliyorsun davayı umursamadığımı düşüncekler" deyip arabayı sürmeye başladım.
"Ay aman geç kalma davana" deyip göz devirdi ona doğru dönüp güldüm "tamam tamam trip atma yine" deyip ona baktım oda kendini çok tutamayıp gevezelik yani dedikodu yapmaya başladı.
09.50 Evet şuan önümde trafik vardı ama benim umrunda değildi süper zeka arkadaşım polise doğru bağırmaya başlamıştı bile zaten polis önümüze geldiğinde arabanın camını açtım. "Niye bağırıyor sunuz trafik işte bekleyin" dediği an ona savcılık kartımı göstermemle gözlerini büyütüp "afedersiniz sayın savcım bilmiyordum ben şey " derken "önemli değil geçebilirsek iyi olur ama" dediğim an hemen kafa sallayıp birdaha özür dileyip hemen bize trafiği açtı an son gaz gitmeye devam etim.
"Bazen sırf bu yüzden savcı olduğunu düşünüyorum " deyip güldü Ezgi. Yani trafiği sevmezdim savcı olmamın en büyük artısı buydu galiba bana.
10.00 Duruşma başlamış olmalıydı ve ben daha yeni gelmiştim adliyenin önüne arabadan Ezgi ile inip arabayı kitledikten sonra adliyeyi arkamda Ezgiyi bırakıp hızlı hızlı yürümeye başladım içeriye girer girmez herkes selam vermye başladı onları kısaca cevapladıktan sonra hızlı adımlarla devam ediyordum evet adliyede ünlüydüm biraz genç yaşıma rağmen çoğu cinayet davasını çözüyordum ve buda bana burda baya saygı kazandırmıştı ne diyebilirimki saygı kazanmak bu meslekte en önemli şeydi.
10.04 Cübbemi giyip hemen mahkeme odasına girdim de herkesin burda olduğunu gördüm çoğu göz bana dönmüştü tabikide mahkeme daha yeni başladığını anladım bende kendi yerime oturup hakime dönüp baş saladım bu meslekte savcı olarak özür dilemem gerekmiyor du bence savcıydım nasıl olsa.Yaşı büyük olan hakimde bana baş sağladığında gözleri beni değil artık önümdeki suçlu olduğua emin olduğum Kemal Yılmaz'day dı.
Ünlü bir iş adamıydı şuan büyük ihtimalle bu mahkemede ki kendi bağlantılarıyla herkesi tanıyordu yani kısaca benim hakkımda bilgisi vardı ona göre hareket edecekti ama ben buna izin vermicektim.
Bir haftadır bu dosyaya bakıyordum ve bu suçlunun cinayet işlediğine emindim ve kanıtlarımda vardı. Benim suçlunun evine gizlice girdiğim ve zorla bulduğum video kayıtlarını hakime uzatım hemen istesem mahkemenin ortalarında verirdim ama davanın hemen bitmesini istiyordum hâkim bunu nereden buldun der gibi bakarken elimden alıp videoyu büyük ekranı vermis ve çoğu kişide bu videoyu izlerken ben hariç herkes şaşkına döndü.
Vidoda beş yaşında bir çocuk ve kadın duruyordu elleri ve ayakları bağlı bir şekilde ağızları ise kumaşla bağlıydı ikiside korkudan titriyordu vidonun birinci dakikasında kameraya Kemal şerefsizi çıkmıştı elinde benzin vardı ve küçük kızla kadınıa döküyordu sonra bir şeyler konuşuyordu kamerayı gösterip gülüyordu vidoda tek bir cümle anlaşıyordu oda "bu videoyu izleyip her gün mutlu olacam iyiki öldürmüşüm dicem" deyip gülüyordu midem kaldırmıyor du bu görüntüleri ama soğukkanlı olmalıyım zaten bu videoyu hâkime vermden öncede iki üç defa izlemiştim ama her defasında kötü oluyordum. Vidonun devamında küçük kız daha çok ağlıyordu ama sesi çıkmıyor du artık en son adam çakmağı alıp üstlerini atığı an video bitiyordu . En üzücü olan ise kendi karısı ve çocuğunu olmasıydı ve onları öldürmüş olmasıydı canice bir şekilde. Herkesin yüzü bembeyazdı bazılarının gözü dolmuştu bazıları işe sinirliydi.
Kendimi toparlayıp "Gördüğünüz gibi kemal yılmaz Kendi ailesini canice öldürmüştür" deyip konuşmamı bitirdim ve o anda Kemal Yılmaz gülmeye başladı narsist bir şekilde kelepçeli elleriyle bana dönüp alkışlamaya başladı "Zeki bir savcı demişlerdi inanmamıştım aferin beni çözdün" deyip daha çok gülmeye başladı hâkim sesli bir şekilde tokmağına vurduğu an gülmesi bitti. "Yaz kızım suçlu Kemal Yılmaz müebbet hapis cezası almıştır" deyip konuşmasını bitirmişti.
Suçlu bana seni bitirecem bir bakışı atıp göz kırpıtı polisler eşliğiyle gitti bu beni tedirgin etmedi çoğu suçlu savcılara böyle tehtid yada hakaret yapıyordu bende ayağa kalkıp mahkeme salonundan çıktım da kendi odama doğru gitmye başladım belki 28 yaşındaydım ama burdaki en büyük davalarıda alan hep ben olurdum Odama girdiğimde üstümdeki savcı ceketini askılığı ma aşıp masama oturudum ve bilgisayarı mı açtığımda klâsik işlerimi yapmaya başladım.
13.00 İşim daha yeni bitmek üzereydi ve ben açlıktan ölüyordum evet yemek yememiştim sabahtan beri ve açtım tek düşündüğüm Döner veya İskender di. Son bir kez dosyalar ve bilgisayara bakıp masadan kalkıp koştura koştura kapıya girerken telefon çalmaya başlamıştı herhalde Ezgi aramıştır diye açacaken telefonun üstünde komser Ahmet ismini gördüğüm an dondum derin bir nefes alıp telefonu açınca.
"Sayın savcım acil olay yerine gelmesiniz cinayet vakası şuan aramak istemezdim ama cinayet baya garip" evet beni yemekten daha çok sevdiğim şey davaydı "konum at" deyip telefonu kapatım evet aç kalıcaktım ama olsun.
|
0% |