Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Bölüm 6

@nillys_perrie

Kafamı duvarlara vurdukça yüzüme sıcak bir sıvının aktığını hissettim ve kan olduğunu anladım. Buse beni durdurmaya çalışıyordu William sadece izliyordu. En son dizlerimin üstüne çökerek sakinleşmeye çalıştım. 2 dk kadar bir süreden sonra sessizce çökmüş olduğum yere biri yaklaştı. Önüme çömeldiğinde Williamı gördüm. Yüzümdeki akan kana bakıp iç çekti.

"Döngünün başlaması lazım" dediğinde cevap vermedim döngü de neydi şimdi. Cümlenin devamını Buse getirdi.

"Döngü seni kendi evrenimize hazırlamak için yaptığımız bir çeşit büyü bu dünyaya ait olan ruhun mavi dolunay gecesi bizim evrene geldiğin anda son bulur ve sen yengem kurretulayn için önce sağlam lazımsın" dediğinde yine tepki vermedim. O evrende yaşayabilmem için beni hazırlamaları gerekliymiş. Umrumda değildi aklım az önce söylenen şeydeydi. Sinir krizi geçirmeme neden olan o şeyde.

Bana bedenim kurretulayna verilince ruhumu kendi evrenindeki tapınaklara bir heykele hapsedip kurretulayna verdiğim beden için bana şükretceklerini söylediler. Ne yani geri kala hayatımı heykel olarak mı geçirecektim hiç sanmıyordum.

"İyice dinlen bu gece döngünün 1. Aşaması gerçekleşecek döngü 10 aşamadan oluşuyor gece yarısı seni almak için geleceğim sevgili av" william son sözü söyleyip buseyle odadan ayrılmıştı.

"Neden ona sarılıp uyuyordun" bunu buse kapıda fısıltıyla williama sormuştu anlaşılan kapıdan ayrılmamışlardı. Belki birşey öğrenirim umuduyla çökmüş olduğum yerden kapıya doğru sessizce emekledim.

"Bunu az önce açıkladım" Williamın verdiği cevaptan sonra Buse sinirle nefesini verdi.

"Görüyorum abi olmaz anla" dediğinde kaşlarımı çattım. Ne demek istemişti. Williamdan cevap yerine adım sesleri geldi gitmişlerdi.

Allahım ben ne yapacaktım. Kapana kısılmış gibiydim. Bu denizin ortasındaki evden nasıl kurtulacakdım. Aselle sonumuz ne olacaktı bizim. Sahi asel şuan ne durumdaydı. Kafamı toparlamadan şuan onu görmek istemiyordum. İç çekerek ayağa kalktım. Pis hissediyordum üstelik kuafor ihtiyacim vardı bazı kızsal konular için. Kimden yardım alabilirdim düşünmeye başladım. Hiç istemesemde aralarından birinden yardım almam gerekliydi bu konuda.

Buseye gidemezdim bana yaptıklarından sonra muhattap dahi olmak istemiyordum. Aklıma gelen diğer isimle omuzlarımı düşürdüm ve Alizenin yanına gitmek için kapıyı açtım. Mecbur Alizeye kalmıştım.

Geçen sefer özürdilemek için odasına gitmiştim adımlarımı o odaya yönelttim umarım odasındadır.

Odanın önüne gelince kapıyı tıklatmadan içeri adeta daldım. Alize yatakta oturmuş şekilde beklentiyle bana bakıyordu.

"Bir problemmi var" sesinde merak vardı. Adımlarımı yanına yönelttim.

"Bir yardım lazım" dedim. Ayağa kalkıp bana bakmaya başladı.

"Duş almam lazım temiz kıyafet ve ağdaya ihtiyacım var" dedim.

"Çok özür dilerim biz düşünemedik. Şöyle yapalım odamdaki banyoda duş al banyoda ağdada var sen işini hallet ben yatağın üstüne temiz kıyafet bırakırım" dediğinde rahatlamıştım. Beni reddeder diye düşünmüstüm. Kolumdan tutup odadanın içindeki bir kapıya sürükledi beni. Kapıyı açıp içeri doğru adımladı peşinden girdiğimde banyo olduğunu gördüm banyosuda odası kadar güzeldi. Banyoda beyaz küvet vardı küvetin üzeri sanki altın döşenmiş gibi altın sarısı ile çiçeklerle boyanmıştı. Ayna vardı aynanın altında dolaplar vardı dolapların üzerindeki altın sarısı çiçekler küvettekiyle aynıydı. Duvarda askılık vardı askılıklarda havlu bulunuyordu.

"Alttaki dolapta temiz havlu ve diğer ihtiyaçların için kızsal malzeme var keyfine bak" diyerek yanımdan ayrıldı. Arkasından kapıyı kilitledim dolabı açtım. Dolabın içindekilerle işimi görüp üzerimdekileri çıkarıp küvete girdim. Kafam o kadar yağlanmıştı ki 5. Kere yıkadığımda anca köpükleyebilmiştim. En son ne zaman kendimi bu kadar kirli hissettim hatırlamıyordum. Hatırlamam için kirli olmuş olmam gerekliydi. Nerdeyse 1 saattir suyun altında yıkanıp rahatlayınca küvetten çıktım. Sıcak su iyi gelmişti. Dolaptaki toz pembe bornozu üzerime geçirip kapının kilidini çevirdim. Banyodan çıktığımda Alizeyi odada göremedim ama söz verdiği gibi yatağın üzerine iç çamaşırı ve giysi bırakmıştı. Üzerimi kuruladıktan sonra elime aldığım iç çamaşırına garip bir şekilde baktım. Bu neydi böyle gerdeğe girecektimde haberimmi yoktu. Bu Alizeye aitmiydi. Elimdeki aşırı sexi takıma bakmayı kesip üzerime geçirdim. Odada boy aynası vardı şükür evde aynaya denk gelmiştim. Aynaya doğru yürüyüp iç çamaşırını üzerimde baktım. Kırmızı dantelli bu takım göğsüme tam olmuştu. Tamamen dantel olmasindan ötürü goğüs ucum gözüküyordu. Bana yakışmıştı. Esir olduğum bu lanet yerde kendimi incelemeyi bırakıp kıyafetleri giymek için yatağa doğru döndüm. Dönmemle kapının dan diye açılıp içeri birinin girmesi bir oldu.

"Alizem" Williamdı odaya giren. Beni gördükten sonra şaşkınlıkla bana bakmaya başladı. Nefes dahi almıyor gibi beni süzüyordu. Derdi neydi bunun neye şaşırmıştı.

O an aklıma gelen şeyle "Dışarı çık" diye bağırdım. Karşısında bu şekil olduğumu unutmuştum. Bağırmamla silkelenip hemen odadan çıktı.

"Ben kusura bakma" diye kapının ardında gevelemeye başladı. Bense utançtan inleyerek yatağın üzerindeki giysiyi üzerime geçirdim. Çiçek desenli pembe bir elbiseydi tam dizlerime denk gelen fırfırlı elbise hoşuma gitmişti. Saçımı kurulama gereği duymadan kapıyı açtım William halen gitmemişti. Utancımdan yüzüne bakmadım.

"Alize burda değil" diye mırıldandım. Birşey demeden arkasına dönüp gitti. Hayatımda ilk kez birinin karşısına yarı çıplak çıkmıştım ve bu kişi beni esir tutan Williamdı. Mümkünse kafamdan bu an silinsin istiyordum. Normalde odama döncektim fakat karnımdaki gurultu birşeyler yemem gerektiğini hatırlattı.

İstemeye istemeye merdivene yöneldim. Aşağı salona indiğimde herkesi burda buldum. Buna aselde dahildi. Asel beni görünce ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Asel iyimisin" dedim ona bakarak solgun gözüküyordu. Konuşcak durumda olmadığını anladım. Kolundan tutarak mutfağa yönelttim onu. Aselinde birşeyler yemediğine emindim onu masaya oturtup buzdolabını açtım. Busenin aldığı sandvicler dolaptaydı. 2 adet alıp Aselin yanına oturdum. Aselinkini açıp eline tutuşturup kendimkini açıp yemeye başladım. Adım sesleri duydum sonrasında ise methan william buse robert ve Alizenin mutfağa girdiğini gördüm. Hiçbirine bakmadım yemeğimi yemeye devam ettim. Asele göz ucuyla baktığımda onunda yemeye başladığını gördüm.

Alize sofraya tabak koyup içine değişik yemeklerden koydu. Sonra hepsi yemeye başladı. Nimete saygısızlık olmazdı ama bunlar ne biçim kokulu garip görüntülü yemeklerdi böyle. Sandvicim biteli bi süre olmuştu. Başım eğik düşünüyordum burdan bir kurtuluş olmalıydı. Düşüncelerim arasında kafamı kaldırdığımda yine ellerini çenelerin altında birleştirmiş havaya acı içinde bakıyorlardı kendileri lanet yemek dualarını bağırarak okudukdan sonra normale döndüklerinde önceden yaptığım gibi ellerimi açıp dua pozisyonuna geçtim Aselde aynısını yapmıştı. Duamı edip amin diyerek avuçlarımı yüzüme sürdüm Aselde tekrarladı.

Tam kalkacakken Alizeyle göz göze geldim.

"Teşekkür ederim" dedim isteksizce. Az önce duş ve giysi için yardımcı olmuştu bana. Teşekkürüm karşılığında sadece gülümseyip rica ederim dercesine başını salladı. Aselde yerinden kalktığında mutfaktan ayrıldık.

Aseli kendi odasına götürüp yatırdım. Düşünceli görünüyordu huzursuzdu ve hiç konuşmuyordu. Dinlenmesi için yalnız bırakıp kendi odama yöneldim. Yatağa girip uykuya daldım.

"Ölümlü uyan" beynimin içindeki bu sese lanet ettim. Gözlerimi araladığımda başımda beni uyandırmak için bekleyen Williamı gördüm.

"Gece yarısı oldu döngünün 1. Ne başlayacağız" dediğinde korkuyla yutkundum.

Döngü denen şey beni korkutuyordu nasıl yapıldığını bilmediğim o şeyin bana yapılmasını hiç istemiyordum...

    

     

Loading...
0%