Yeni Üyelik
1.
Bölüm

"Karmaşa Bir Gün"

@nilosss

İlk bölümü umarım seversiniz iyi okumalar dilerim✨

*

*

*

 

"Allah'ım sen bana sabır ver!","Nerede bu pasaport?!"evet hem uçağıma geç kalmıştım,hem de pasaportumu kaybetmiştim!Ne kadar da şanslı bir insanım değil mi?

 

Evin içinde dört dönüyordum nesmen,gerçekten büyük bir aptallık yapmıştım bı yanda kapı çaldı hızlıca kapıya doğru ilerledim gelen annemdi.Tam hoşgeldin diyecekken,"Çabuk hazırlan baban aşağıda araba da bekliyor seni biz havalimanına bırakacağız"dedi.Mahçup bir ses ile "Anne e zahmet ettiniz,kendim taksi ile giderdim"dedim.

 

"Senin ile tartışmayacağım Alara,her şeyin hazır mı?"diye sordu annem,"Evet herşeyim hazır da,bitek pasaportumu kaybettim"dedim.Annem eli alnına vurarak,"Kızım sen akşam çantana koymuştun ya,hatta beni aramıştın unutmamak için"dedi küçük bir aydınlanma yaşadıktan sonra hızlıca eşyalarımı alıp annem ile aşağı indik.

 

Babam aşağıda annemin dediği bizi bekliyordu eşylarımı arabaya yerleştirip arabaya oturdum,hızlıca yola çıktık.

 

Araba durunca havalimanına geldiğimizi anladım,annemler ile vedalaşıp koşturarak hava limanına girdim.

 

Güvenlik asker kimliğimi görünce geçmeme izin vermişti teşekkür edip uçağıma doğru ilerlemeye başladım

 

Son dakika uçağıma yetişmeyi başarmıştım,eşyalarımı yerleştirip kendimi koltuğuma attım bu koşuşturma beni epey yormuştu.

 

UÇAKTAN İNİNCE 8 SAAT SONRA (ANKARA)

*

*

*

Sonunda,Ankara'ya gelmiştim uçaktan iner inmez Ankara'nın soğuk havası yüzüme çarptı bu soğukta titrememek elde değildi daa fazla üşümemek için Hava limanına içindeki kafelerden birinden sıcak bir çay aldım.

 

Çayımı bittikten sonra tam Hava limanından çıkacaktım ki,içeride bir kaos gördüm şaşkınlık ile ne olduğunu anlamaya çalışırken bir grup silahlı adamın içeriye geldiğine gördüm,hızlıca belimdeki silahımı çıkartıcaktım ki ağzıma bastırılan bir bez ile gözlerim yavaşça kapandı...

 

2 SAAT SONRA

*

*

*

Yüzüme çarpadan soğuk su ile ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ki bacaklarımda bir acı hissettim bacaklarımda açık yaralar vardı daha ben ne olduğunu anlayamamışken kollarımın yukarıya doğru bağlandığını fark ettim.

 

Etrafıma göz gezdirirken,siyah saçlı bir kadın bana yaklaşıp "Bi an sen uyanmayınca öldün sandık portakal"dedi.Portakal mı?Ben kızıl saçlıyım hangi ara portakal oldum?Harbi aptalım ben şu durumda düşündüğüm şeye bak!

 

Siyah saçlı kadın,"Birazcık senin ile oyun oynamak istiyoruz portakal"dedi gülerek,anladığım kadarı ile bana işkence edip kordinatları öğreneceklerdi.Ve tabi ki ben buna müsade etmeyeceğim.

İşkence gözümü korkutmuyor çünkü alşıktım,ben sadece bir asker değil aynı zamanda milli istihbarat teşkilatın da yer alıyordum bir süre askerlerin içinde yer alacaktım ama ne şanslıyım ki şimdi kaşırılmıştım!

 

Siyah şaçlı kadın,"Ee ben sıkıldım artık başlayalım şu oyuna,Beyler!"dedi bir grup adam bir kaç işkence malzemesi ile geldi,bir kaç diyorum ama epey can da acıtırdırlardı.

 

Siyah saçlı kadın eline aldığı pense ile bana döndü,"Sana iki seçenek vereceğim portakal kordinatları mı söylersin,yoksa tırnaklarını koparalım?Seçim senin."dedi cevap vermedim,boş boş yüzüne baktım.

 

"Pekala bunu sen istedin portakal"dedi.

 

Sağ elimi sıkıca tuttu,tırnağımı pensenin arasına aldı ve yavaşça yukarı kaldırdı acı ile dişlerimi sıktım,parmaklarımdan akan sıcak sıvının kan olduğunu anladım.Bqğırmıyordum çünkü bu ona zevk verecekti.

Bı yanda tüm tırnağımı yukarı kaldırdı acı içinde dişlerimi daha d asıktım bağırmamak için kendimi sıkıyordum ama ağzımdan hafif iniltiler çıkıyordu.

 

Bu sefer diğer tırnağıma geldi sanırım tüm tırnaklarımı sökücekti.Bu sefer hiç beklemeden sertçe çekti acı içinde bağırdım bu sefer durmuştu."Bu kadar yeterli şimdilik daha çok ihtiyacımız olacak sana","Şimdi üstüne su dökmüştük üşümüşsündür,biraz ısıtalalım mı seni"dedi gülerek eline aldı tüpün hortumunun ucunu çakmak ile yaktı yükselen ateş gözümü korkutmadı değil.

 

Eline bir demir parçası alıp,ateş ile ucunu yaktı ateşi söndürüp sıcak demir ile ynaıma geldi ve sol omzua bastırdı.Acı içinde haykırdım "Kordinatları söyle bu acıdan kurtul"dedi Çok beklersin"dedim zorlukla acı içinde bağırmam ona zevk veriyordu nesmen...

 

Sıcak demiri omzumdan çekti derin bir nefes alıp güçlü kalmayı denedim,dayan Alara dayan kurtulacaksın.Siyah saçlı kadın arkaya geçip telefonumdan bir numara tuşladı,sanırım çok iyi duyabildiğimi bilmiyordu telefondaki kişiye,"Kadın terminetör çıktı ateş ile vücudun yaktım yinede söylemiyor"dedi geri kalanları duyamadım çünkü,dışarı çıkmıştı.

 

Kaç saat öyle bekledim bilmiyorum buradan kaçmak için türlü planlar kurdum ama hepsinde risk vardı açık yaralı bir halde gece karanlıkta nerede olduğumu bilmeden,kaçmak iyi değildi en iyisi sabahı beklemekti.O gece o şekilde uyukalmıştım...

SABAH

*

*

*

Yüzüm gelen soğuk su ile kendime geldim anlaşılan her gün beni böyle uyandıracaklardı zaten ne bekliyordum ki?

 

"Günaydın portakal bugün nasılsın?"dedi siyah saçlı kadın,cevap vermedim,öylece yüzüne baktım."Senin ile Rus ruleti oynayacağız"dedi gülerek adamlar gelip ellerimdeki kelepçeleri çıkardı acıyan bileklerimi ovdum.

 

Beni kollarımdan tutup dışarı çıkarttılar, ormanın içindeki ağaçların arasına geldik burada bir tarla vardı beni tarlanın ortasına getirdiler kollarımı ağaçlara bağlı olan zincirlere bağladılar ve yanımdan ayrıldılar.

 

Yanıma siyah saçlı kadın gelip "Evet başyalım mı artık oyunumuza"dedi,eline aldığı silahı bana doğrulttu tepkisizce ona baktım tam silahı sıkacaktı ki,silah sesleri hava da yankılandı siyah saçlı kadın ve teröristler hızlıca kaçmaya başladı etrafıma baktığımda askerlerin geldiğini gördüm beni bulmuşlardı!

 

Bazı askerler teröristlerin peşinden koşarken bir kaç askerde benim yanıma gelip kelepçelerimi çıkardılar."İyi misiniz?"diye sordu yanımdaki askerlerden biri "evet"dedim."Gelin arabaya binelim "dedi başka bir asker başımı sallayarak onları onayladım,bacaklarımdaki yaralar yüzünden yürümem zorlaşıyordu bi asker yanıma gelerek yürümem de yardımcı oldu.

 

Arabanın oraya kısa sürede gelmiştik bir asker koşarak yanımıza geldi "Komutanım bazı teröristleri yakaldık şimdi buraya getiriyorlar"dedi Komutan dediği adam bizden biraz uzakta olan arkası dönük uzun boylu birisiydi aşını hafif sallayarak onayladı.

5.HUDUT TABUR KOMUTANLIĞINDA

*

*

*

Evet komutlanğa gelmiştik,gelir gelmez beni hemşire odasına götürdüler hemşire beni hızlıca sedyey yatırıp yaralarımı sardı yanık izimi görünce "oha yüzbaşım siz buna nasıl dayandınız?!"diye sordu yüzbaşı mı?Bunu nereden biliyordu ki?

 

"Yüzbaşı olduğumu nereden biliyorsun?" diye sordum,"Buraya geldiğiniz zaman haber vermişlerdi bana,bu arada ben Lara"dedi bir yandan da yarama krem sürüyordu,gülümseyerek "Alara"dedim isimlerimiz baya benziyordu işini bitirince teşekkür edip oradan ayrıldım henüz odamın nerede olduğunu bilmediğim için dışarıya çıktım.

 

Banklardan birine oturup etrafı seyretmeye başladım,o sırada yanıma birisi gelip çay uzattı,"yüzbaşım,üşümüşşünüzdür"dedi bir asker "teşekkürler asker"dedim.Çayımı yudumlarken,bir ses yükseldi "Deniz!Ülke değiştirmen için sana 3 saniye veriyorum!"dedi bu kişi komutanlardan biriydi asker koşarak benim yanıma geldi ve "Komutanım beni koruyun lütfen"dedi şaşkınlıkla kala kalmıştım öylece.

 

"Asker!Çık arkamda!"dedim dişlerimin arasında "Vallahi çıkmam ölürüm de çıkmam."dedi arkamdaki asker.Elimdeki çayı bir sakatlık çıkmasın diye bankın üstüne koydum.Arkamdaki asker tam omzudaki yaraya baskı yapınca acı ile inledim,arkamdaki asker bi an da arkamda çıkınca az daha yere düşüyordum ki,Önümüzdeki komutan beni belimden tutup düşmemi engelledi o an burun buruna gelmiştik...

Selam bölüm nasıldı?

En sevdiğiniz sahne hangisi?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere..

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%