Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm:Kader

@nilsoygan

"İsmimiz kaderimizdir" yazıyordu Tumblr'da gördüğüm bir blogta.Gerçekten böyle miydi?Ben kadere inanmam,zaten kaderimde kader olsa...İnsan kaderi diye bazı şeylere razı gelmemeli,o görünmez ipi tutup istediği gibi işlemeli ve yaşamalıydı.Ben böyle yapıyordum.Bazen o ince ip kopma raddesine gelsede.

 

Ben Elfida.Özgürlüğümü ve her dersten tam not almayı severim.

 

"Elfidaa"dediğini duydum annemin.Eve geldiği nadir zamanlardan biriydi.Sinirle ellerimi saçlarımdan geçirdim ve"efendim"dedim hiddetle."Hazır mısın?"diye sorduğunda"evet"dedim.

İsteksizdim.İstemediğim bir akşam yemeğine götürülüyordum.Aynadan son kez kendime baktım.Üzerimde en az gözlerimin rengi kadar açık mavi bir elbise vardı.İnce askılıydı ve saten kumaştandı.Ayağımda ise beyaz tek bantlı topuklular vardı.Şimdiden rahatsız olmaya başlamıştım.Converse giymeyi tercih ederdim.Yüzüme fondöten sürmüş ve göz altı morlukları kapatmıştım.

 

Kirpiklerime maskara geçmiş ve mavi tonlarında far sürmüştüm.İnce bir eylenirlada işi bitirmiştim.Saçlarımın önünden aldığım iki tutamı arkada beyaz bir kurdele ile toplamıştım.Güzel görünüyordum.Her zaman öyle görünürdüm.Elime aldığım beyaz çantaya cüzdanımı koydum ve telefonumuda elime aldım.Odamdan çıktığımda anneminde kırmızılar içinde karşımda gördüm.Güzel bir kadındı.Simsiyah saçları ve gözleri ile onun kızı olduğum hiç belli değildi.Ben daha çok babama benziyordum.Yani onun anlattığı kadarıyla.

 

Bindiğimiz siyah renkli arabamız asfaltta kayarken elimdeki telefondan Twitter'a girmiştim ve öylece kaydırıyordum.Gereksiz bir sürü twit okuduktan sonra sonunda yemeğin yeneceği yere gelmiştik.İki katlı bir villaydı.Bahçe de gördüğüm kadarıyla rengarenk çiçekler vardı.Geniş bir havuz ve yanlarında şezlonglar da vardı.Yaz ayında olduğumuz için çok kullanılıyor olmalıydı.Taş döşemeli yolu geçtik ve beyaz renkli kapıya iki kere vurdu annem.Güler yüzlü bir hizmetçi kapıyı açtığında bizi davet etti.

 

Kapıdan geçip geniş koridorda yürüdük.Güzel yemek kokuları geliyordu.Alışık olmadığım birşeydi.Annem çok fazla evde olmazdı ve bir hizmetçimiz yoktu.Kendim ise dışarıdan yerdim.Tek başına bir yemek masasına oturmak cehennem gibiydi.Yediğiniz şeyler ise ateş.

 

Güzel geçen yemekten sonra sıkıcı sohbetten bunalmıştım.Elimdeki telefondan Dalya'ya yazdım.

 

Elfida:Sence kaç dakika sohbetlerine dayanabilirim?

 

Elfida:

 

A:1 

 

B:2 

 

Dalya:

 

C:0 dakika

 

Elfida:Doğru!

 

Elfida:Çabuk beni ara

 

Saniyeler geçmeden telefonumun tanıdık melodisi odada yankılandı."Ah,kusura bakmayın"dedim ve hafif bir baş selamıyla masadan kalktım.Elime aldığım çantamla çiçeklerin bulunduğu alana geldiğimde derin derin nefesler aldım ve telefonu açtım."Sonunda"dedim rahatlamayla.

 

İleriden Dalyanın kıkırtısı duyuldu."Hiç sevmeyeceksin demi böyle şeyleri,sohbete katılsana"dediğinde gözlerimi devirdim,görmeyeceğini bile bile."The summer i turned pretty'in yeni sezonunu izlemeyi tercih ederim"dedim."Ne?saçma yaz dizilerinden ne anlıyorsun anlamıyorum ki.Ben daha çok A good girl's guide to murder izlemeyi tercih ederim"dediginde"zaten tam olarak bunu yapıyorsun"dedim alayla."Bingo"diye bağırdığında güldüm."40 derece sıcakta,karmaşık şeyleri çözmekle uğraşamam"dedim izlediği diziye ithafen."Aynen,aynen"dedi ve birşeyler yemeye başladı.Bunu gelen tıkırtılardan anladım.

 

Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattım ve çantamın cebinden bir dal sigara aldım.Bir iki kere sigarayı çekerken çiçeklerin arasında birşey dikkatimi çekti.Kırmızı bir çiçek,kaşlarım çatılırken bir elime sigarayı aldım ve çiçeğe uzandım.

 

Bu bir Kamelya çiçeğiydi.Nadir bulunan bir çiçekti.Öyle her yerde yetişmezdi.Demek ki özel olarak bakıyorlardı.İstemsizce birini kopardım ve elime aldım.Kokusu yoktu.Anlamı ise kaderim senin elinde demekti.Sevgili için ideal çiçekti.Anlamıda güzeldi.

 

"Çok güzel"diye bir ses duydum.Yönümü bahçe kapısına çevirdiğimde siyahlar içinde olan bir adamı gördüm.Saçları ve gözleri de en az bu akşam kadar karanlıktı.Elleri cebinde yanıma yürüdü yavaşça.Elimdeki çiçeğe baktı"çiçek yani"dedi."Aa,evet çok güzel"dedim ve hafifçe gülümsedim."Anlamı kaderim senin elinde demek"dedim.

 

Elfida neden söylüyorsun sormadı ki.

 

"Elfida"dedim ona elimi uzatarak."Anlamı gözden çıkarılmış kişi demek"dedi gözlerime bakarken.Simsiyahtı,boşluk gibiydi.Denizimi yutacak kadar siyahtı."Erkin"dedi ve elimi tuttu."Özgür kişi demek"dedim bende karşılığında.Gülümsedi.Dudaklarına kaydı gözlerim sonra tekrar gözlerine.Elimi geri çektiğimde"annemin bahsettiği misafirler siz olmalısınız"dediğinde"evet"dedim."Kusura bakma saygısızlık ettim ama böyle davetleri sevmem"dedi.Ona yaklaştım ve hafifçe kafamı kaldırdım."Aslında bense sevmem,zorla getirildim.Şuan ayağımdaki ayakkabıları çıkarmamak için kendimi zor tutuyorum"dedim sessizce.Sözlerimin ardından hoş bir şekilde güldü.

 

"Biliyor musun,istersen kaçabiliriz,motorum dışarıda"dediğinde"aa,anneme haber vermem lazım yoksa canıma okur"dediğimde gülümseyip kafasını sallamıştı.Annemle mesajlaştığımda kabul etmişti.Bahçeden dışarı çıktığımızda ofladım ve ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım.Bu halime güldüğünde"ne?"dedim ve bende güldüm.Motorsikletin tutma yerinde iki tane viski şişesi vardı.

 

Sahile geldiğimizde elimizde viskilerle kumlara yayılmış oturuyorduk."Ne okuyorsun?"dediğinde."Psikoloji 2.sınıf,ya sen?"dedim.Gözleri üzerimde oyalandı.

 

"Elfida,Elfida,Elfida denizlerin hep böyle içine çeker mi insanı?"pat diye sorduğu soruyla kalakaldım.Aklıma gelen fikirle ona yaklaştım ve hafif alaylı sesle"Erkin,Erkin,Erkin insanların hayatına hep böyle burnunumu sokarsın sen?"dediğimde ilk başta gülümsedi sonra da kahkaha attı.Bende güldüğümde önüme döndüm ve denizi izledim uzun süre.Viskiler bitene kadar konuşmadık sonra da beni eve bıraktı.Numaramıda almayı unutmadı.

 

Güzel bir geceydi beklediğimin aksine.

 

Erkin ha?

 

Loading...
0%