Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Nasip Kısmet

@nisa_dglr

Meva Ahu Kuzgun

 

Bunca yıldır tanırdım Zümra teyzeleri oğullarını yıllar sonra ilk defa görüyordum. En son gördüğümde ben on yaşında bile yoktum.

Yemeğe geçtiğimizde anneme oturmasını söyleyerek abimle servisi yapmaya başladım. Ben yemekleri tabaklayıp hazırlıyordum abim masaya taşıyordu. Son tabağı da hazırladıktan sonra ben de masada annemin yanına oturarak yemeğimi yemeye başladım.

“Yemekler gerçekten nefis olmuş Leyla’cım.”

Zümra teyze anneme övgülerini sunarken annem gururla bana baktı.

“Yemekleri ben değil kızım yaptı Zümra.”

Zümra teyzenin gözlerinde gördüğüm bariz beğeniyle kendini hiç bozmadan oğluna dönüp baktı. Bera annesinin bakışlarını görüp yarımca güldü.

“Ellerine sağlık Meva kızım.”

Utangaç bir tebessümle Zümra teyzeye baktım.

“Afiyet bal şifa olsun Zümra teyzecim.”

Sohbetten kopuk olduğunu düşündüğüm Haldun amca masanın öbür ucundan bana seslendi.

“Meva gerçekten ben karnıyarık hiç sevmem ama gerçekten senin yaptıkların çok güzel olmuş.”

Ardından Zümra teyzeye döndü.

“Hatun Meva kızımdan tarifini al da evde yaparsın.”

Zümra teyze kocasına göz devirerek bana döndü.

“Tarife ne gerek var canım di mi? Ben çağırırım Meva kızımı bizim mahalle hemen şura gelir yapar bana.”

Bunca yıllık tanışıklığımız olduğundan Zümra teyzeye hep gider yapardım böyle şeyler ama genelde tatlı isterdi. İlk defa yemek istemesine şaşırsam da ses çıkarmadım.

“Afiyet şifa olsun Haldun amca. Tabii gelir yaparım biliyorsunuz bir telefon uzağınızdayım.”

Yemek bitiminde abim, ben ve Bera masayı toplamıştık. Her ne kadar ısrar etsem de tek toplamama izin vermemişlerdi. Abim ve Bera mutfak toplandıktan sonra gelen acil bir telefonla evden hızlıca çıkmışlardı.

Tatlıları tabaklara koyup çayları da servis ettiğimde hiç beklemeden Zümra teyzenin yanına oturdum.

“Öyle işte Leyla’cım bizim oğlana da hayırlı birini bulmak istiyorum ama gönlü yok işte. “

Dönen muhabbete yabancı olsam da konuyu kavramıştım. Bera’yı evlendirmek istiyorlardı.

“Bu işler hep kısmet ahiretliğim. Bak bizim oğlan da gönlünü birine düşürmüş ama inat etti ‘kim olduğunu söylemem’ diyor başka da bir şey demiyor.”

Abimin sevdiği kız benim arkadaşım Gülce’ydi. Gülce’de abimi seviyordu ama ikisi de adım atmadığından işler yürümüyordu. Zümra teyze bana döndüğünde ben de ona döndüm.

“Kızım sen bana bi Türk kahvesi yapar mısın? Başım ağrıyor da.”

Kafamı olumlu anlamda sallayıp ayağa kalktım.

“Hemen yapayım Zümra teyzecim.”

Mutfağa geçip kahveyi hazırladım ve vakit kaybetmeden Zümra teyzeye verdim. Ağrı kesiciyi de uzattım aldı ve kenara koydu. Konu konuyu açarken abim ve Bera geri gelmişti.

“Kızım abinlere tatlıyı getir de çayla yesinler.”

Mutfağa geçip güllaç yufkasından yaptığım soğuk baklavanın kalan son üç dilimini tabağa koydum.

“Anne fark etmemişim son üç dilim kalmış.”

Tabağı abimlerin sehpasına koydum. Abim iki dilimini yemişken Bera bir çatal bile alamamıştı. Tam Bera tatlıya uzanacakken abim tabağı kaptığı gibi son tatlıyı afiyetle yedi.

“Eline sağlık ahududu.”

Bera’nın üzgün bakışları beni bulurken dilim tutulmuş gibiydi. Abim her zamanki hayvanlığıyla adama tatlı bırakmamıştı.

“Afiyet olsun abi.”

Bera gözle görülür bir şekilde durgunlaşmıştı. Çay takımını da topladıktan sonra ben bulaşıkları halletmiş ve içeriye geçmiştim.

“E hadi bize müsade.”

Haldun amcalar gitmek için hazırlanırken Bera herkesten önce evden çıkmış arabayı getirmeye gitmişti.

“Bir sonraki sefere elimiz dolu geliriz artık ahiretliğim.”

Zümra teyzenin sözleri üzerine annem bana kısa bir bakış attı.

“Nasip kısmet ahiretliğim.”

Zümra teyzeler gittikten sonra üstümü değiştirip ders notlarımı kontrol ederken kaşım çalındı.

“Kızım müsait misin?”

Annem gelmişti.

“Müsaitim annecim gel.”

Annem içeri girip yatakta yanıma oturup elimdeki kağıt kalemi masama koydu.

“Kızım önemli bir şey konuşmak istiyorum seninle.”

Annemin stresli hali beni de germişti.

“Hayırdır inşallah annecim?”

Annem ellerimi tuttu.

“Kızım Zümra teyzen bugün bana bir şeyler söyledi.”

Annemin sözleri üzerine iyice meraklanıp gerilirken lafını tamamlamasını bekledim.

“Haftaya hayırlı bir iş için gelmek istiyorlar.”

-lar derken?

“Hayırlı işten kasıt ne annecim açık olur musun?”

Lafların evelenip gevelenmesinden nefret ederdim.

“Senin de rızan olursa Bera’yla nişan takalım diyorlar. Yarın benden haber bekliyor.”

Nefes seslerimiz dışında hiç ses çıkarmadan beş dakika kadar bakıştık desem yeridir. En sonunda sessizliği bozan ben oldum.

“Asla anne! Evlenmeyi düşünmüyorum. Okuyorum ben! Sen münasip bir dille yatın açıklamanı yaparsın.”

Annem usulca kafasını sallayıp odamdan çıkarken benim aklım allak bullaktı. Bu kafayla ders çalışamayacağıma karar verip dizi izlemek için dizüstü bilgisayarımı açtım. Dizinin ikinci bölümünde telefonuma gelen bir mesajla dona kaldım.

0514 3**

-Müsaitsen haftaya bugün yiyemediğim tatlını yemek isterim.

Mesajın kimden olduğunu anlamak için isme ihtiyacım yoktu. Mesajı aldığım gibi kendimi annemin yanında buldum.

“Anne.”

Annem oturduğu yerde endişeyle dikleşti.

“Efendim kuzum?”

Derin bir nefesi içime çekip içimden geçenleri tek nefeste söyledim.

“Haftaya müsaitiz anne. Söyle Zümra teyzeler gelsinler.”

 

 

 

 

Loading...
0%