Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Ufak Bir Nikah Meselesi

@nisa_dglr

Anneme söylediğim cümlenin ardından iki gün geçmişti ve bugün Bera’yla yüzük bakmaya gidecektik. Babam kapıdan şalımı yaparken beni izliyordu.

“Kızım, en pahalısını seç tamam mı?”

Evin en büyük kızını evlendiren baba psikolojisi... Bera’ya acımıyor oldukça ağır adetlerle tüm yükü erkek tarafına yıkmaya çalışıyordu.

“Parasına değil de modeline bakmam daha doğru olmaz mı babacım?”

Babam küçük bir çocuk gibi ayaklarını sürükleye sürükleye odamdan çıktı. Siyah bebe yaka balon kol bol bir elbise giyinmiştim. Üstüne de siyah penye şalımı takıyordum.

“Ahududu! Ben de gelicem.”

Küçük kardeşim Ece. Abim evlenmemi istemeyen ikinci kişi olduğundan Ece’yi peşime takmaya çalışıyordu.

“Abi! Sinirleniyorum ama! Gülce gelicek zaten başkasına gerek yok!”

Ece ani çıkışımla odamdan kaçarken ben sinirden şalımı yemek üzereydim. Abim hiç ses çıkarmazken aklında ismini andığım biricik arkadaşım Gülce olduğunu anlayıp kıkırdadım. Şalımı bitirdiğimde kapı çaldı. Koşarak kapıya baktım. Gelen Gülce’mdi.

“Hoşgeldin gülüm.”

Gülce içeriye geçerken ben telefonumu kontrol ediyordum.

“Hoş buldum aşk böceği.”

Söylediği söz normalde olsa takmayacağım bir sözdü ama nişan arefesinde abimin ve babamın olduğu evde yüksek sesle söyleyince utanmıştım. Koluna canını yakacak okkalı bir şekilde vurduğumda evi inleten bir şekilde çığlık attı.

“Deli misin yaa? Kolum çıktı. Kocana söyleyeceğim kendini kollasın. Sen döversin falan mazaallah.”

Abim telaşla odasından çıktığında Gülce’yle göz göze geldiler.

“Neydi o çığlık?”

Abim sanki metrelerce koşmuş gibi nefes nefese kalmıştı.

“Kız kardeşin beni dövdü ama sorun yok.”

Gülce ilk defa abime doğrudan cümle kurmuştu ve abimin gözleri parlamıştı. Ta ki bana bakana kadar. Gülce odama geçerken abim beni paylaşmakta meşguldü.

“Ne vuruyorsun kıza?”

Tek kaşımı kaldırıp yüzüne baktığımda kolunu omzuma attı, yanağımdan makas aldı ve kulağıma fısıldadı.

“Kızım ağzını arasana Gül güzelinin. Abinin hatrına. Mürüvvetim söz konusu.”

Abimin kolunu omzumdan çekip ellerimi belime attım.

“Bana bir daha temaslı el şakası yaparsan mahalledeki gençleri öneririm Gül güzeline görürsün haaa.”

Temas sevmediğimi bilmesine rağmen yapması beni oldukça sinirlendiriyordu.

“Tamam kızım ya. Sen de şakadan anlamıyorsun.”

Elimle git işareti yaparak odama girdim. Gülce telefonla uğraşıyordu.

“Seninki sana vurdum diye kızdı bana.”

Gülce hızla kafasını telefondan kaldırıp bana kocaman olmuş gözlerle baktı.

“Kızım sussana yerin kulağı vardır.”

Omuz silkerek telefonumu kontrol ettim. Gelen mesajı gördüğümde yerimde dikleştim.

Müstakbel

-Beş dakikaya kapıdayız

-Kız kardeşimle geliyoruz

-Tanıyorsun zaten

-Kapıdayız güzelim ❤️

Ben

-Tamam iniyoruz şimdi

Ben biraz utandığımdan kalp atamamıştım.

“Gelmişler.”

Gülce’yle beraber kalkıp aşağıya indiğimizde kapının önündeki spor model siyah Range Rover’ın kaputundaki yaslanıp telefonuna bakan Bera’yı gördüğümde kalbimde anlamlandıramadığım bir kıpırtı hissettim. Yanına yaklaştığımda kafasını telefondan kaldırıp bana baktı.

“Selamın aleyküm.”

Selamımı tam alacakken arka kapıdan Nilay seslendi.

“Aleyküm selam yenge.”

Bera kız kardeşine bakıp tekrar bana döndü.

“Aleyküm selam.”

Güçle arka koltuğa Nilay’ın yanına otururken Bera ön yolcu koltuğuna oturmam için kapımı açtı. Yolculuk Nilay ve Gülce’nin konuşmalarıyla geçti. Kuyumcuya geldiğimizde kızlar arabada kalacaklarını söylediler. Bera ve ben kuyumcuya girerken Bera kulağıma eğildi.

“Fiyatına bakmadan beğendiğin yüzüğü seç.”

Tatlı olduğunu düşündüğüm bir tebessümle yüzüne baktım ve kafamı olumlu anlamda salladım. Kuyumcuya girdiğimizde adam ayağa kalktı ve Bera’ya sarıldı.

“Ooo Bera hoşgeldin.”

Adamın bakışları bana döndü.

“Hoşgeldin gelin kızım.”

Ben kafa sallamakla yetinirken Bera adamla sohbet etmeye başladı.

“Hoşbulduk usta. Nasılsın iyi misin?”

Adam gözlerine çöken hüzünle Bera’ya baktı.

“Nasıl olayım oğlum. İyiyim desem gönül razı değil, kötüyüm desem Allah’ı gücendiririm iyisi mi ben halime hamd edeyim.”

Bera adamı sırtını sıvazlayıp bana baktı.

“Usta sen bize en iyisinden alyanslarını gösterir misin?”

Adam ayağa kalkıp vitrinin arkasına geçti. Çıkardığı yüzükler eminim ki en pahalılarıydı. Ben itiraz edecekken Bera’yı gücendirmemek için sustum. Elim içlerinde en ince olana giderken gördüğüm bir yüzükle parmaklarım benim emrim dışında hareket edip o yüzüğü buldu. Yüzüğü çıkartıp baktığımda el işlemesi olduğunu gördüm. Üzerindeki pırlantalar oldukça zarif görünüyordu. Ben yüzüğü yerine geri taktığımda Bera yüzüğü tekrar çıkartıp elimi tutup parmağıma taktı.

“Parmağında duruşunu sevdim. Bunu alalım.”

Yüzüğün parmağımdaki duruşu gerçekten de oldukça güzeldi.

“Önce bi fiyat alsaydık ya?”

Bera yüzüğü ustaya uzatırken bana yan bir bakış attı.

“Fiyatın bir önemi yok dedim ya güzelim.”

Üstelemek istemediğim için sustum ve kuyumcudan çıktık. Yüzükleri Bera nişandan önceki gün alacaktı.

“Nikah işini diyorum ki nişanla birlikte mi yapsak?”

Bera’nın sözleriyle ona döndüm.

“Bence de mantıklı ama babamlarla bir görüşeyim ben sana haber veririm.”

Arabaya geçtiğimizde kızlar yüzüğü merak etmişlerdi ama nişana kadar göremeyeceklerini söyledim. Eve vardığımızda babam kitap okuyordu. Yanına gidip kitabı elinden aldım.

“Babacım?”

Ses tonumdaki değişimi fark eden babam gözlüğünü çıkarıp bana baktı.

“Söyle kızım.”

Cümleye nasıl başlayacağımı bilmediğim için birden söyleyiverdim.

“Bera ve ben Cumartesi günü nişanda dini nikahın da kıyılmasını istiyoruz.”

Babama kal gelmiş gibi bana bakıyordu.

Galiba evlenmeden dul kalıcaktım çünkü babamın gözlerinde Bera’ya karşı büyük bir kin görüyordum.

 

 

Loading...
0%