Hakan'ın Gözünden

Sanki ellerimin arasından kayıp gitmiş gibiydi Güneş. Git gide benden uzaklaşıyordu ona doğru koşacakken Barış ve Nil beni tutmuştu, Barış güvenli bölgeye geçip plan yapmamızı önermişti kendi aralarında konuşuyorlardı benim beynim durmuştu. Sadece diğerleri ne derse onu yapıyordum, en önde Barış vardı onu takip ediyorduk. Uzun bir yol gittikten sonra güvenli bölgeye ulaşmıştık, hava kararmıştı ve ben gittikçe daha çok endişeleniyordum.

- Şimdi ne olacak Güneş'in nereye gittiğini de bilmiyoruz, kahretsin! Elimiz kolumuz bağlı kaldı.

+ Hakan sakinleş önce buraları en iyi bilen sensin hem bak kızlar da korkuyor sakin ol.

- Tamam plan şu o zaman ikili gruplara ayrılalım ben Nil ile beraber arayayım siz de beraber arayın, herkes gittiği yere iz bıraksın, etraftaki kırmızı meyvelerin rengini biz kullanacağız mavi meyvelerin rengini de siz kullanın kim Güneşi bulursa buraya gelsin.

Herkes kafa sallayıp onaylamıştı daha sonrasında iki gruba ayrılıp aramaya başlamıştık her deliğe bakacaktım gerekirse.

Güneş'in Gözünden

İçeri geçtikten sonra koltuğa oturmuştum karşımdaki adam ayaklarımı uzatmamı söylemişti ben de dediğini yaparak ayaklarımı uzattım, sonrasında içeride bir odaya girdi ve elinde antiseptik malzemelerle geri dönmüştü, önce yarayı inceledi ayağım morarmıştı ve biraz şişti, elindeki meyveye benzer bitkiyi havana koyup ezdi daha sonrasında yaramı temizleyip ezdiği bitkiyi ayağıma sürüp sardı.

- Teşekkür ederim eğer sen olmasaydın şu an ne olurdu bilmiyorum.

+ Rica ederim ne demek fakat sana sormak istediğim birkaç soru var müsadenle sormak isterim.

- Tabi sorabilirsin sormaman garip olurdu zaten.

+ Buraya nereden geldin, ve adını söyler misin ?

- Adım Güneş ve buraya gelişim çok uzun kısaca arkadaşımla beraber boyut atladık gibi bir şey video oyunu oynuyorduk ve gözümüzü burada açtık aslında beraber olduğum bir grup arkadaşım vardı ama dev kuşlar bana saldırmaya başlayınca gruptan ayrıldım ve buraya düştüm, senin ismin ne bu arada ?

+Kendimi tanıtmayı unuttum kusura bakma ben Murat, yani yanlış anlamadıysam oyundan buraya ışınlandınız demek. Buna benzer bir olay ben de yaşadım ve yaklaşık 1,5 aydır buradayım hiç insan görmemiştim.

- Kendi grubum hariç sadece seni gördüm ve diğer arkadaşlarım da aynı şekilde buraya gelmişler nasıl çıkacağımızı bilmiyorum.

+ Aslında ben biraz etrafta araştırma yapmıştım ve bir lahitte eski bir kitap buldum tıpkı günlüğe benziyor hatta getireyim sen de bak.

Murat içeriye doğru gitmişti ve elinde bir kitapla geri döndü, kitabı elime aldım oldukça eskiydi kapağını açtım ve okumaya başladım. Bu kitap bir günlüğe benziyordu, sanki daha önce burada bizim gibi hapsolmuş bir insana ait gibi yazılar gittikçe karmaşıklaşmaya ve başka dile geçilmişe benziyordu okuyamıyordum, kitabı kapattım ve Murata uzattım.

- Bu kitap çok karmaşık ama nasıl çıkabileceğimiz yazıyor olabilir.

+ Ben de öyle düşünüyorum o yüzden hala üzerinde inceleme yapıyorum.

- Her şey çok hızlı oldu biliyorum ama ben ve arkadaşlarıma katılmak ister misin hem daha güvende oluruz hem de bilgilerimizi paylaşırız.

+ Sanırım başka seçeneğim yok günlerdir burda tek başıma yaşıyorum kafayı yemek üzereyim biraz insanlarla kaynaşsam fena olmaz.

Muhabbet ederken hava kararmıştı Murat bugün burda kalmamızı yarın sabah olduğunda ise benim kaybolduğum yere geri dönmemiz gerektiğini söylemişti ben de onu onaylayarak oturduğum kanepede uykuya dalmıştım bir yandan da Hakanı düşünüyordum acaba ne yapıyor derken bilincim kapanmıştı.

Bölüm sonu.