Yeni Üyelik
15.
Bölüm

BÖLÜM 15

@nisa_nur10

Sabah olduğunda kahvaltının ardından hazırlanmıştık planımız Murat'ın önderliği ile bir tapınağa gitmekti orayı araştıracaktık. Haritayı işaretledikten sonra yola koyulmuştuk Murat uzun bir yol olacağını söylediği için yanımıza biraz yiyecek ve gerekli malzemeler almıştık. Murat yolda giderken yanıma gelmişti ve sohbet etmeye başladık, kitap hakkında bir şeyler anlatıyordu çok bir şey anlamasam da dinliyordum yine de daha sonra Hakan yanıma geldi hep beraber sohbet ede ede gittik. Tapınağa çok vardı ve hava kararmıştı Murat konuşmaya başladı;

- Arkadaşlar daha yolun yarısına geldik o yüzden geceyi buranın yakınlarındaki mağarada geçireceğiz.

Herkes kafa sallayarak yanıt vermişti çünkü aşırı yorulmuştuk. Erkekler büyük bir ateş yakmıştı ortam ısınıyordu Ekinsu hemen yanıma geldi diğer yanımda ise Nil oturuyordu Hakan ise tam karşıma oturmuştu. Murat nerelerden geçeceğimizi ve nelerle karşılaşabileceğimizi söylüyordu.

- Arkadaşlar tapınağa gitmeden önce bir ormandan geçeceğiz Bodurağaçlar ormanı ben öyle isimlendirdim, ordan geçerken şunlara dikkat etmeliyiz kitapta okuduğum kadarıyla bu ormandan geçerken ufak ufak orman fareleri oluyormuş ve bu fareler hırsızmış yani yere bir şey düşürmemeye özen gösterin her daim adımlarımızı takip ederlermiş ama zararları olmazmış yani tek zararları hırsız olmaları.

Hemen aklıma gelen soruyu Murat'a yönlendirdim;

+ Peki yere düşersek ne olacak o zaman üzerimizdekileri mi çalacaklar ?

- Yere düşmemeye özen gösterin ama eğer yere düşerseniz farelere ateş tutun ateşten korkuyorlar.

Anlattıkları bittikten sonra çantalarımızdan kamp yataklarını çıkarmıştık yere serdim ve içerisine girdim, kamp yatağını elimizdeki malzemelerle yapmıştık çok profesyonelce olmadığı için biraz rahatsız ediciydi ama idare ederdi. Gözüme uyku girmemişti tavanı izliyordum ve ailemi düşünüyordum, gözlerimden birer damla yaş akmıştı ailemi çok özlemiştim sessizce ağlamaya özen göstermiştim kimsenin duymasını ve görmesini istemiyordum.

Sabah olmuştu ve biz tekrar yola koyulmuştuk, uzun bir yol gittikten sonra sonunda ormana gelmiştik. Herkes sağdan soldan dal parçası toplayıp meşale yapmıştı. Elimizde meşalelerle ilerliyorduk ki minik ayak sesleri duymuştum hemen kafamı aşağı çevirmemle korkudan çığlık atmam bir olmuştu. Murat sakin kalmamı ve dikkatli olmamı söylemişti, fareler normal dünyadakinden oldukça farklıydı diğer yaratıklara göre küçüktü ama bir kedi kadar da büyüktü. Bir süre sonra duruma alıştığım için daha az rahatsız oluyordum.

Epey ormanda yürüdükten sonra çıkışına gelmiştik karşımda kocaman ve görkemli bir tapınak duruyordu, eskiydi ve biraz döküntüsü vardı uzun yıllardır var olduğu belliydi ama hala çok güzeldi. Tapınağa doğru adım atar atmaz kendimi farklı bir odada bulmuştum ve gruptan ayrı düşmüştüm.

Bölü sonu.

Loading...
0%