Tpınağa girdiğimiz gibi herkes ayrı odalara düşmüştü yani en azından öyle tahmin ediyordum, hemen diğerlerine sesimi duyurmak için bağırdım;

- Millet beni duyuyor musunuz?

Seslenir seslenmez Hakan yanıt vermişti;

+ Güneş duyuyorum seni ben de sıkıştım burada sadece dört duvar var senin olduğun yerde ne var bir şey görüyor musun?

Etrafıma dikkatlice bakmıştım sağ arkamda değişik semboller vardı onun dışında bir şey yoktu, hemen Hakan'a sembollerden bahsettim o esnada Murat'ın sesini de duymuştuk.

- Herkes beni duyuyor mu? Beraber hareket etmek zorundayız kitapta bu tapınak geçiyor ve tapınağın her köşesinde tuzaklar var. Güneş bana sembolleri tarif eder misin? Benim önümde de yapboz gibi bir şey var sanırım senin sembollerinle uyuşuyor.

+ Sol başta aslana benzer bir hayvan var ortada bir orak ve en sağda ise Y harfi fakat çatalın olduğu yerde bir çizgi var.

- Tamam dediğin sembolleri buldum yerleştireceğim etrafına bakar ol değişen bir şey olacak mı.

Murat yapbozu yaptıktan sonra önümdeki duvarda küçük bir göçük olmuştu önce inceledim ardından içerisine elimi soktum ve bir anahtar çıkmıştı.

+ Murat duvardan anahtar buldum sanırım bir de kapıya ihtiyacımız var. Herkes etrafına iyi baksın.

Bir süre sonra Barıştan bir ses geldi;

- Benim olduğum odada bir çeşit ipten yapılma yapboz var sanki, ipler renkli ve ucunu kanca gibi bir şeye takmam gerekiyor sanırım.

Ardından Hakan da bir şeyler bulmuş olacak ki söze girdi;

+ Barış sanırım senin çözümün bende olduğum karenin yerinde değişik renkte ip sembolleri var. Hazırsan söylüyorum, mavi olan ip ucu haç işaretine benzeyen kancaya, sarı olan ip ucu dikenli gibi olana ve son olarak kırmızı ip ise geyik boynuzuna benzeyen kancaya takılacak.

Barış Hakan'ın dediklerini yapmış olacak ki benim olduğum odada duvarda hareketlilik oldu, yavaşça duvara yaklaştım sanki kapı buradaymış gibi hissettim ve biraz ittim. Anahtar deliği ortaya çıkmıştı hemen elimdeki anahtarı denedim ve kapı açılmıştı. Dışarı çıkar çıkmaz diğerlerine bakmaya gidecektim ki Murat yerimden kıpırdamamam gerektiğini söyledi,olduğum yerde duruyordum ve etrafı inceliyordum.

O sırada Nil konuşmuştu;

- Benim olduğum odada değişik harfler var ne anlama geldiğini bilmiyorum.

Ekinsu hemen söze girerek,

+ Nil sanırım benim olduğum yer de seninle uyuşuyor. Bana harfleri söylersen buradaki taşa kelimeleri yerleştirebilirim.

- Tamam dikkatli dinlesen iyi olur söylüyorum, ilk harf ters z harfine benziyor üzerinde ise çizik var ikinci harf s harfi ama ortasından çubuk geçiyor üçüncü harf p harfi ama tabanında yatay çizgi var ve sonuncusu ise h harfi ama en üst kısmında bir çizgi daha var.

Ekinsu da kelimeleri yazınca herkesin kapısı açılmıştı ve özgürlüğümüze kavuşmuştuk, tapınağın güvenli olduğunu düşündüğümüz kısmında toplanıp hangi odaya gideceğimizi tartışıyorduk. Sıradaki odamız ise ibadethane idi.

Bölüm sonu.