17. Bölüm

BÖLÜM 17

Nisa tezcan
nisa_nur10

İbadethaneye doğru ilerliyorduk Murat çok dikkatli olmamızı söylemişti ve gözümüzü dört açmamız konusunda bizi uyarmıştı. Etrafı inceliyordum çok garip bir histi tarihi yaşıyor gibiydim, sanki yaşanmışlık nefes alıyordu. Burası sanki kocaman bir kilise gibiydi etrafta sunaklar vardı ve kocaman altın varaklı çeşmeler, melek heykeli olduğunu düşündüğüm heykeller vardı. Murat aradığı şeyi bulmuş olacak ki bize döndü ve şöyle söyledi;

- Arkadaşlar buraya gelin buldum galiba.

Hemen büyük bir heyecanla yanına gitmiştim,elinde bir parşomen kağıdı tutuyordu, tutuşu çok nazikti sanki her an kırılabilirmiş gibi tutuyordu. Parşomen kağıdında yazan yazıları okuyordu bunu dudak hareketlerinden anlayabiliyordum sonra bize döndü ve konuştu.

- Evet burda yazana göre gideceğimiz yer buraya yarım gün uzaklıkta başka bir tapınak. Sanırım burayı papa değil de diğer mensuplar kullanıyormuş buradaki kağıtta öyle yazıyor. Her ihtimale karşı bu kağıt bizimle geliyor.

Bu söylediklerinin ardından kimse bir şey dememişti ve vakit kaybetmeden yola koyulmuştuk, yiyecek ve su kaynağımız azalıyordu, hava kararmıştı Hakan burada kamp yapmamızı söyledi Murat da onaylamıştı.

Herkes kamp için yerlere minder serdi erkekler ateş yakmak için odun toplamaya gitmişti biz de kız kıza kalmıştık.

- Güneş sence buradan çıkabilecek miyiz? Artık umudumu kaybediyorum.

+ Bilmiyorum Ekinsu umarım çıkmayı başarırız sen umudunu kaybetme, bugün beraber uyumaya ne dersin tıpkı gerçek hayatta yaptığımız kız geceleri gibi öyle düşünebiliriz yani.

- Aslında çok iyi olur hem yanımızda yemişlerden de var onlardan yiyebiliriz. Nil sen de bize katılmak ister misin?

Ekinsu'nun sorusu üzerine gözlerimi Nil'e çevirmiştim. Nil yüzünü buruşturdu ve düşünüyormuş gibi yaptı, karar vermiş olacak ki bize doğru yöneldi.

+ Yani size katılabilir miyim gerçekten?

Ekinsu ile aynı anda kafa sallamıştık ve bir anda gülüşmeye başladık sanırım Nil artık Barıştan ümidi kesmiş ve durumu kabullenmişti. Biz sohbet ederken erkekler yanımıza geldi, ellerinde odunlar vardı. Hemen odunları dizip ateşi yakmışlardı, Murat yarınki planı anlatmaya başladı;

- Yarın bizi ne bekliyor bilmiyorum gözünüz açık olun en ufak hatada canımızdan bile olabiliriz.

Hemen Murat'a bir soru yönelttim;

+ Yarın papanın tapınağına gittiğimizde ne bulacağız?

- Tahminimce papa kadim büyüler de bilen birsi yani büyü kitabını ele geçirirsek burdan çıkış yolunu da bulabiliriz diye düşünüyorum. Eğer papadan çıkış yolunu öğrenemezsek illaki bir ipucu elde ederiz.

Anladığımı belirtmek için kafa sallayıp tulumun içerisine yerleşmiştim, biz kızlar olarak Ekinsu sağımda Nil solumda olacak şekilde sıralanmıştık. Erkekler ise daha dağınık yatıyordu.

Sabah güneş doğmaya yakın kalkmıştık ve bir şeyler atıştırıp yola koyulduk. Uzun ve sakin bir yol gittikten sonra papanın tapınağına ulaşmıştık. O kadar görkemliydi ki altından çeşmeler elmas ve yakutla süslenmiş kapılar hala tazeliğini koruyan çiçek bahçesi. Murat'a bir soru sordum;

- Bütün bunlar nasıl ayakta kalmış çiçekler bile solmamış.

+ İşte papanın büyü kullandığının kanıtı bunlar. Hadi vakit kaybetmeden içeri girelim.

İçeri girdiğimizde ferah bir çiçek kokusu bizi karşılamıştı, acaba papa nerelerdeydi ya da hayatta mıydı eminim hayatta olsaydı bu güzelliği terk etmezdi. İçeriyi gezdikten sonra işimize yarar birkaç şey toplamıştık. Daha sonrasında görkemli bir kapıya geldik Murat durdu ve bize döndü;

- Hazır mısınız arkadaşlar?

Bu cevap beklemediği bir soruydu çünkü direkt kapıya yönelmişti, garip bir dilde bir şeyler okuyordu daha doğru bir kelimeydi meraktan göz gezdirdiğimde bu öteki tapınakta harflerden oluşturduğumuz kelimeydi. Murat kelimeyi söyler söylemez kapı açıldı ve merakıma yenik düşerek Murat'a anlamını sormuştum ve bana şöyle cevap verdi ' Ölüm demek ' tüylerim diken diken olmuştu ama yine de belli etmeden odadan içeriye doğru adım attım.

Bölüm sonu.

Bölüm : 08.12.2024 20:41 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...