Ekinsu'nun Gözünden

Herkes uyumuştu fakat ben bir türlü uyuyamıyordum. Yataktan çıktım Barış şöminenin başında elinde silahla nöbet tututyordu. Hareket ettiğimi hissetmiş olacak ki bana doğru kafasını çevirdi, yataktan kalkıp yanına gitmiştim;

- Bir türlü uyku tutmadı ben de yanına geleyim dedim.

+ İyi yapmışsın ama keşke uyusaydın enerji toplardın.

- Biliyorum ama işte elimde değil.

Barış şömineye odun atıp tekrardan bana bakmıştı ve şöyle söyledi;

+ Buraya nasıl geldiniz?

- Güneşle video oyunu oynarken birden elektrikler kesildi ama büyük bir kesintiydi, elektrik gidince kendimi yatağa attım sonuç gözümü burada açtım.

+ Ben de aynı şekilde düştüm buraya, nasıl çıkacağımı da bilmiyorum.

Bir şey dememiştim çünkü ben de bilmiyordum. Daha sonra Barış'a bir soru yönelttim;

- Buraya gelmeden önce neler yapıyordun, nerede yaşıyordun?

+ İngiltereye gitmiştim iş için, aslında ben video oyunu yapımcısıyım ve bir görüşme için İngiltereye gittmek zorunda kalmıştım oynadığım bu oyunu da test etmem için firma vermişti. Daha sonra sizinkiyle aynı durumun içerisindeyim, Peki sen neler yapıyordun ?

- Güneş ve ben bir ofiste çalışıyoruz, ben video oyunlarının kapak tasarımını yapıyordum Güneş ise içerik müziği ile ilgileniyordu. İstabulda ailelerimizle yaşıyoruz.

+ Aslında çok güzel meslekleriniz var, tasarımlarını merak ettim açıkçası.

- Keşke gösterme şansım olsaydı mutlaka sana gösterirdim.

+ Buradan çıktığımız zaman mutlaka görmek isterim.

Utanmıştım nedense, Barış hoş çocuktu ve alımlıydı. Daha sonra içerisi utancımdan mı yoksa ateşten mi bilmiyorum çok sıcaklamıştı hemen üzerimdeki hırkayı çıkardım fakat Barış'ın eli buna mani oldu. ' Üşüteceksin çıkarma ' diyerek üzerime doğru geliyordu, birden çok yakınlaşmıştık göz göze geldik gözlerim dudaklarına kaymıştı hemen kendimi geri çektim ve ' Tamam giyiyorum geri ' diyerek oradan uzaklaştım. Tan vakti olmuştu güneşin doğmasına az kalmıştı, elimizde olan şeylerle kahvaltı hazırlamaya çalışmıştım ve Barış da bana yardım etmişti, o çay demliyordu ben de yumurta pişiriyordum. Burada yumurta bile garipti çok takılmadım, kokusunu alan ev halkı uyanmıştı ve herkes masaya yerleşti.

Güneş'in Gözünden

Ekinsu ne zaman uyandı bilmiyorum ama harika bir kahvaltı hazırlamıştı buraya geldiğimden beri doğru düzgün yediğim ilk yemekti. Büyük bir iştahla kahvaltımızı yapmıştık ve ortalığı hemen toparladık. Bugün başka yerleri keşfetmeye gidecektik, herkes silahını kuşandı ve yola çıktık.

Hakan önde biz arkada tek sıra halinde gidiyorduk, uzun bir yol gittikten sonra bir yere gelmiştik ağaçların sık olduğu bir ormana benziyordu. Gün aydınlık olmasına rağmen orman sisliydi ve biraz karanlıktı. Hakan önden yürümeye başladı elindeki pala ile bir yandan ağaç dallarını kesip bize yol açıyordu. Düzlüğe gelmiştik burada kocaman kocaman kayalıklar vardı anlamlandıramamıştım. Sonra birden yer sallanır gibi oldu ve kayalıklardan birkaç tanesi hareket etmeye başladı hızla Hakan'ın koluna yapıştım ve istemsiz kendime çekmiştim. Bunları buraya geldim geleli ilk defa gördüğüm şeylerdi.

Bölüm sonu.