Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Daha Evlenmiyor Ayşegül

@nisa_oget

Asker eşi olmak, çatışmanın ortasından gelmek ve sanki hiçbir şey olmamış gibi sanki askeri ücret ile bir yerde çalışmış gibi gelmek. Sahi ne zordu? Asker olup düşmanla savaşmak mı? Eşi olup yalnızlıkla savaşmak mı?

 

Haftalarca aylarca gelemeyen eşler onları hasretle bekleyen karıları ve belki de babasını tişortlerindeki kokudan, fotoğraflarından tanıyan çocuklar...

 

Asker, çoğu kişinin zannettiği erkek askerler, Bozkurtlar ya asenalar onlar da ülkesi, vatanı, bayrağı için can veren her daim verecek olanlardan.

 

Gün ağardı belki biri şehit olduğuiçin aydınlanmıştı bir asena yavrusundan ayrı kaldığı için, belki de bir bozkurt anasından ayrı kaldığı için. Birileri ayrı kalmasın diye birileri hep birilerinden sonsuza kadar ayrı kalırdı... Fedakarlık...

 

Amine alarmıyla uyandı sabah namazından sonra uyuduğu için biraz başı ağrıyordu ama çok kötü değildi ve hemen hızlıca yataktan kalkıp camını açtı odası biraz havalanırken kendisi de lavabaya gidip işlerini halletti odasına geri geldiğinde ise camını kapatmadan yatağını topladı ve dolabına gidip yeşil tunik pantalon takımını giyip üzerine de siyah şalını da yaptıktan birkaç takı ve hafif bi yüz renklendirmesiyle hazır olmuştu odasındaki boy anasında kendisine baktıktan sonra hazırdı.

 

Bugün daha fazla özen göstermişti akşam ilk defa biriyle yemeğe çıkacaktı o sırada telefonu çaldı arayan üniversiteyi yarıda bırakan arkadaşı Kamer di "Efendim Kamercim" diye açtı telefonu en son Amine depresyondayken arayıp konuşmuşlardı "Ne yapıyorsun Amine kendine gelebildin mi? İşlerim çok yoğun olduğu için arayamadım." Amine "Ne olacak kocaman kızım kendime bakabiliyorum sen ne yapıyorsun?" Kamer başka bir şehire gitmiş ve orada işe girmişte hasta annesine bakmanın tek yolu buydu. "Aynı işte çalışıyorum, bu arada üniversiteyi dıştan okumaya başladım." Amine Kamer için içten içe seviniyordu çok şeyler yaşamıştı "İyi en azından bir başlangıç attın her zaman yanındayım. Bir şeye ihtiyacın olduğunda kesinlikle ara her şekilde yardım etmeye çalışırım." Kamer hafif gülümsemesini duyunca "Teşekkür ederim Amine ee sende olaylar nasıl?" Amine heyecanla anlatırken odaya annesi gelir.

 

"Kızım hadisene okula geç kalacaksın." Amine kafasını sallarken "Öyle işte bu arada o komutanla bu akşam yemeğe çıkacağız çok heyecanlıyım." Kamer de gülümserken "Bende öyle şeyler yok kendime zor vakit ayırıyorum. " Amine odasından çıkarken "Sen yanıma gel ben sana bulurum merak etme." Kamer onaylamaz sesler çıkarırken "Yok sağ ol, bu arada benim artık işe gitmem lazım en yakın zamanda görüşürüz inşallah."

 

Telefonu kapattıktan sonra annesinin hazırladıği kahvaltıya oturur "Kiminle konuşuyordun kızım?" der annesi Hamide "Üniversite de bir kız vardı ya onunla konuşuyordum." Tabağını hemen dolduurken "Anne siz gitmeyin yoksa ben okula hep aç giderim." Annesi o sırada kahvaltının son eksiklerini koyduğu sırada da eşine seslenecekti ki kapıdan eşi geldi "Gitmeyi düşünmüyoruz zaten babanla bir ara konuştuk ama belli de olmaz baban burayı fazla sevmiyor biliyorsun." Dedi oturan eşine nazaran "Evet sevemiyorum güzel bir şehir aslında ama." Deyip aklına gelen şeyle Amine'ye döndü "Ee heyecanlı mısın kızım?" dedi zeytini ağzına bırakırken Harun, kızı biraz anlamayan gözlerle baktıktan sonra hee der kendi kendine ve yanaklarına anında kan hücum etmişti "Biraz" dedi ve yutkundu babası asla böyle şeyler yapmasına kızmazdı ama işte onun yanında bu konuları konuşmaktan utanıyordu ayrıca hepsi de lise ergenliğinde olmuş olan ilişkiydi ve babası da bilse de onu utandırmak istemediği için susardı.

 

"Eğer o oğlan sana bir şey yaparsa hemen ara beni konum at dakikasında gelirim." Dedi korumacı baba profilinde "Seni üzerse hemen ulaş bana." Dedi bir kez daha babacan bir tavırla "Tamam baba hemen ararım, ayrıca da o kim de bana bir şey yapacak." Dedi Amine gururla "Sonuçta ben senin kızınım" dedi daha da gururla "İyi bir çocuğa benziyordu ya hem asker de hem de kızımızı kurtardı." Harun bir şey demezken kızı evden gidecekti.

 

Saatin daha da ilerlemesiyle birlikte Amine okula gitmek için masadan kalkarken babası onu durdurur "Güzel kızım ben seni büyüttüm, aklın başına geldi sana kimin yararı dokunacağını kimin kötü yola çekmeye çalışacağını bilecek yaştasın. Ben ne olursa olsun sadece senin arkanda dururum tamam mı? babam ne der diye düşünme istiyorsan konuş anlaşamazsanız olmaz ve biter."

 

Amine babasına sarıldıktan sonra sulu sulu öper "İyiki benim babamsın seni çok seviyorum." Dedikten sonra hemen kapıyı açtı "Sizi seviyorum ailem." Dedikten sonra hemen asansöre binip yola koyulur. O sırada annesi ve babası da boş olan kapıyı izliyorlardı annesinin sulu gözeriyle "Ne zaman öğrenecek."

 

...

 

Okula giden Amine hemen önceden hazırladığı etkinlikleri düzenleyip yanına alacağı dosyaya koyduktan sonra birkaç dosyadan sonra sınıfa gitmeye hazırdı. O sırada Tunahan'ı görünce "Amine nasılsın? Günaydın bu arada" Amine de Tunahan'a "Günaydın iyi işte sen" Tunahan daha da sırıtırken "ee abimle aran nasıl? Sonunda mesaj atabildi mi sana?" Amine kızarırken "Evet yazdı." Tunahan, Amine'nin haline gülerken "Bu akşam mı yemeğe çıkacaksınız?" kıstığı gözlerle Tunahan'a bakan Amine "Evet Tunahan bugün, bir mahsuru mu var?" Tunahan hayır anlamında başını sallarken "Ne alakası var Amine, bu arada Pelin seni çoktan elti olarak kabul etti haberin olsun."

 

Amine donup kalırken "Daha ortada bir şey yok Tunahan, anlaşamayabiliriz bu muhtemel bir şey." Tunahan kafasını hayır anlamında sallarken "Abim ilk defa bir kadına bakarken bu kadar gözleri gülüyordu Amine. Siz kesin olacaksınız." Amine kızarırken Amine'nin kaçış zili de çalmıştı.

 

Büyük bir heyecanla zamanın geçmesini bekleyen Amine'ye inat ilerlemiyordu akrep ile yelkovan kapumbağa misali hareket ediyordu. Dersler dersleri kovalarken öğle arası da geçmişti saat ilerledikçe Amine'nin midesi kasılıyor ve birşey yiyemiyordu.

 

Sonunda okul bitmişti ve kendini öğretmenler odasına kendini zor attı Tunahan halini görünce yanına gidip "Kız heyecandan öleceksin sakin ol. Abim seni bu kadar heyecanlandırmasın." Dediğinde çemkirmesi biraz olsun rahatlayacaktı "Tunahan gözüme gözükme O beni nerelerden kurtardı bilmiyorsun ya, beni kucakladı kendimi sedyede zannediyordum." Dedi kzıgın bir ifadeyle açıkcası Tunahan'a biraz çemkirmek içini rahatlatmıştı.

 

Okuldan kendini eve atan Amine önce uzun bir duş almış ve kendine gelmişti. Heyecanını yenmek için birazcık birşeyle atıştırdı ve hemen hazırlanmaya başladı hafif kuruyan saçlarını tamamen kurtuladıktan sonra giyinip şalını yapmaya koyuldu güzel ama sade olan şal şeklini yaptıktan sonra yüzünü hafif renklendirdi gündelik günde makyaj yapmazken birazcık yapmıştı. Tamamen hazır olduğunda saatin yavaş yavaş yaklaşığını görür ve heyecanını yenmek için arkadaşı Kamer'i arar.

 

...

 

O sırada büyük bı heyecanla saatin gelmesini bekleyen Metehan kendi evindeydi ama yanında arkadaşları Ekin, Kuzey, Deniz, Metin ve ekin'in eşi Ayşegül vardı. "Ay sonunda biriniz evleniyor da benim kocamı rahat bırakacaksınız." Diye çemkirdi Ayşegül elindeki meyve tabağından bir şeyler yiyerek "Evlenmiyor daha Ayşegül" diye düzeltti onu eşi Ekin. "Abi sen evlenme be, valla sana evlilik yaramaz." Diye kötüledi evliliği sevmeyen Kuzey "Şimdi harbi sen bir kızı sevdin ve evleneceksin öyle mi?" dedi hala inanamazken Metin, "Oğlum niye bu kadar büyütüyorsunuz ya sadece yemeğe çıkıyorlar." Deniz isyan ederken Ayşegül'den beklenen soru geldi. "Eltim nasıl fotoğrafı vardı?" diye sorunca Metehan bunalıma girdi "Hasbinallah ya yeter ya iyice bunalıma soktunuz beni. Fotoğrafı yok Ayşegül ayrıca daha evlilik bile geçmiyor kızı yemeğe davet etmek bile ölüm gibi geldi bana bir de evlilik diyorsunuz." Metin köşeden "Sen niye hepimizi buraya çağırdın ki böyle olacağı belliydi." Dedi doğruları söyleyerek "Fikir verin diye oğlum ne diyeyim nasıl konuşayım? Kadınlar bazı ince detaylara çok önem verir benden daha iyi tanırsınız diye çağırdım siz başımın etini yemediğiniz kaldı."

 

Ayşegül'ün gözleri dolarken "Eltime saçma sapan evlilik eklifi etme de yüreğine inmesin kızın." Kuzey kahkaha koparıken Metin ve Deniz de hafif kıkırdamıştı "Salak adam bak yine aklıma geldi kriz geçirtecek bu hareketleri bana." Diye kendi kendine kızarken kocasına, kocası "Sen kocana, bebeğinin babasına salak mı diyorsun? Ayrıca ben Kuzey'e uydum da öyle oldu o tamam mı?" diye trip attı galiba trip kadınlara özel değildi.

 

"Biraz aksiyon yaratalım dedik yani anlatırsınız işte bebeğinize amcan ne çektirdi bize diye. Hem baya hoş oldu sen abarttın bayılacak bir şey yoktu." Diye yaptığı şeyi hala savunan Kuzey'e karşı hala sinirlenmişti Ayşegül "Ben sana yapma öyle dedim beni dinleseydin." Diye aradan kendini kurtardı Metehan

 

"Ya nişanlın seni arıyor ve kendini Polis diye tanıtan birisi açıyor ve diyor ki Ekin Yavuz trafik kazasında öldü. Böyle pat diye söylüyor bir de yani alıştırarak söylemek de yok."

 

"Ya tamam fazla uzatmayın yaptık bı hata." Diye olayı kapatmaya çalışırken Ayşegül "Bı hata mı? bayılmışım lan ben hastaneye zor yetiştirdiler." Diye yaşadığı şeyi sanki bir daha yaşamış gibi daha söylerken ayağa kalkmış elindeki meyve bıçağıyla kocasına doğru yürüdü.

 

"Bebeğinin babasını mi öldüreceksin?" diye bebeğine sığınan Ekin'e karşılık Ayşegül "Ona dua et zaten, şimdi git bana şeftali al canım istiyor." Diye yerine yerleşirken meyve tabağını da kucağına çekmişti. "Hamileliğe bağlı körlük mü yaşıyorsun Ayşegül kucağındaki tabakta var." Deniz derken çekinmişti o grubun ilk geliniydi ve hamileydi her an her şeye alınabilme kabiliyetine sahipti galiba bu da kadınların hamile olmasa bile genel olarak huyuydu ama bazı şeyler alınmaktan kırmaya geçebilir. Aradaki o ince çizgiyi iyi korumak lazımdı ve Ayşegül diğer kızlara göre dobra ve eğlenceliydi çok hassas olduğu durumlarda Ekin'in nefes almasına bile kızan ve sinirlenen bir anne olduğu konusunu da geçmeyelim.

 

"Belki taze istiyor. Git al Ekin, alacak tabi onunda bebeği." Diye sitem ederken "Sizde evlenirseniz görürüm ben seni hele abi sen gece canım erik çektiği zaman Ekin'in ayağı kırıktı bana erik almaya gitmemiştiniz 'Kızım bu saatte ne eriği?' demiştin ben o gece çok üzülmüştüm canım kardeşim Metin olmasa ben eriksiz kalmıştım belki de bebeğim doğduğunda benek benek olacaktı."

 

"Sence Metin'i tek aramanla sen mi uyandırdın güzelim?" Dedi Metehan o geceyi hatırlarken resmen Metehan, Metin'in evine şafak operasyonu düzenlemiş ve en yakın marketten erik almışlardı o sırada Metehan'ın komtanının aramasıyla da erikleri Ayşegül'e götürme görevi Metin'e kalmıştı.

 

"Banane! Ayrıca eğer o kıza evlenirsen onun da canı gecenin üçünde erik isterse görürsün." Ayşegül hemencicik evlendirmiş ve üzerine de çocuk yaptırmıştı Amine ile Metehan'a "Ayy onu ben evlendirmeyeceğim. Onsuz geceler olamaz big boysuz gece kulüpleri mi olur?" diye sarıldı Metehan'a Kuzey,

 

"Annem istiyor zaten öğrenir öğrenmez Amine gelin diye geziniyor evde. Bana belli etmek istmiyor ama evlenmemi çok istiyor." Dedi iç çekerek. "Ceylan teyze isterse tabi olur." Dedi Ayşegül fısıltıyla "Kız kaç yaşındaydı?

 

"24 yaşında acaba çok mu küçük? aslında 6 yaş fark etmez bana da Benden çok mu küçük duruyor ama kız minyon tipli felan değil Pelin gibi uzun boylu, olgun biri" diye kendi kendine tartışırken Ekin hazırlanmış ve eşinin ısrarı sonucu evde olmasına rağmen şeftali almaya gidiyordu. Metin son anda ki kararıyla "Beni de bekle Ekin bende geleceğim." Dediğinde koşarak kapıya ulaştı "Hızlı ol karım istiyor." Derken Ekin ayakkabılarını giyiyor, Metinde montunu aldığı gibi ayakkabılarını giyip Ekin'in arkasından koşmuştu.

 

Metin ve Ekin, Ayşegül'ün isteklerini almaya giderken evde sadece Metehan, Kuzey Ayşegül ve Deniz kalır.( saat 19.14 )

 

Saatin ilerlemesiyle daha çok saate bakan Metehan heyecanla elindeki ik gömleği Ayşegül'e gösterdi

 

"Ayşegül şimdi bu siyah gömlek mi yoksa beyaz mı? ben kombin konusunda beceriksizim bana yardım etmen lazım." Ayşegül ikisine de dikkatle bakarken "Sen kumral olduğun için koyu sana yakışır siyah olsun gözlerinin rengini de ortaya çıkarır hem." Diye analiz yaparken "Abi kesinlikle siyah gömleğin üzerine lacivert tonlarda takım giymelisin. Boyunu da yüz hatlarını da aşırı belirginleştirir. Eğer canım eltim kör değilde bir kez daha aşık olur."

 

Metehan salona taşıdığı takımaların içerisinde siyah takımı görür ve eline alarak "Yani bunlar değil mi?" dedi elindeki eşyaları gösterirken

 

"Bunlar ne be? Spor takılsana kız sen rahat olunca kendisi de rahat olur daha iyi konuşursunuz." diye yine karıştı Kuzey, Ayşegül yüzünü ekşitirken "Saçmalama Kuzey ilk yemek daha bu tanışma şık ve sade olunmalı eminin kızda kendine özenecek ve sade olacak."

 

Metehan bir elinde kıyafetlere bakerken bi de aklında Kuzey'in dediklerini tartıyordu.

 

"Bence gayet güzel, sonunda ilk kez yemeğe çıktığım için ve Amine de şık giyinir." Dedi kendi kendine "Kız aşık olacak yakışıklı abime." Diye bağırıp ıslık eşliğinde alkış yaptı

 

Metehan takımı ve gömleği alıp odasına odasına giderken "Ben giyinmeye gidiyorum." Dedikten sonra hemen odasına gitti.

 

Hazırlanıp salona tekrar döndüğünde Kuzey ıslık çalmaya başladı. Metehan tüm ihtişamıyla gözleri üzerine çekerken Deniz'de alkış yaparken Ayşegül de kendi kendine övünüyorken Ekin ve Metin gelmişti hepsinden onay aldıktan sonra aynaya bakarken kendi kendine de onaylamıştı.

 

Lazım olan anahtarlığını, telefonunu ve cüzdanı aldıktan sonra evinden çıkmıştı Ekin ve Ayşegül evlerine giderken ki Ayşegül'ün bir elinde yıkanmış ve poşette olan şeftaliler diğerinde ise dişleriyle kemirerek yediği şeftali vardı diğerleri de Metehan'ın evinde kalmışlardı.

 

Arabayı büyük bir hızla Amine'nin evine giderken içi içine sığmıyordu.

 

Amine hazırlanmış Metehan'ı bekliyordu. Tesadüfen de olsa ikisi de lacivert giymiştiler. Son kez çantasını alan Amine içine telefon ve küçük ıslak mendil paketlerinden koyar. Zilin çalması ile daha da heyecanlanır hemen aşağıya inmeye başlarken içi içine sığmıyor ve ne söyleyeceğini kafasında kuruyordu. Dış kapıdan çıkacakken derin bir nefes alıp kapıyı açar dışarıda kalan 3 merdiven de indikten sonra karşısında Metehan'ı görür, üzerini incelerken ona doğru yavaş yavaş yürür. Amine, Metehan'ın yakışıklılığına mest olurken aynı şeyde Metehan'da olmuştu karşısında dünya güzeli bir kadın vardı ve onun için hazırlanmıştı.

 

Metehan arabada o kadar prova yapmasına rağmen onun güzelliği aklını bulandırmış, dilini dolandırmıştı.

 

Amine arabaya doğru geçtikten sonra Metehan kendine gelmiş ve ön yolcu koltuğunun kapısını açıp "Buyurun hanımefendi." deyip arabaya binmesini bekledi Amine gülümserken nefesinin tuttuğunun farkında bile değildi. İçeri geçen Amine sonunda tuttuğu nefesini verdi ardından derin bir nefes daha aldı. Metehan da arabanın önünden dolaşıp yerini alınca yola çıktılar.

 

26 MART 2023 PAZAR

 

 

Loading...
0%