Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Kavuşma

@nisa_oget

Amine heyecandan uyuyumaz bu yüzden okuduuğu kitabı okumaya başlar. Kısa bir süre geçtikten sonra annesi gelir. Amine kitabı yanına koyaar. “Noldu annem?” annesi kızına uzun uzun bakar.

 

“Birşey yok güzel kızıma bakıyorum sadece.” Deyip yanına oturdu.

 

“Sende bir şey var söyle bakalım.” Annesinin gözleri dolmuştu.

 

“Bak kızım evlilik önemli ama doğru kişi mi sence? İyidir, iyiliğine lafım yok da askerlik nasıl zorsa asker eşi olmak da zordur.”

 

“Mesele şimdi anlaşıldı Hamide Sultan. Bilmiyorum anne ama ondan gerçekten hoşlanıyorum. Onu o dağda gördüğümden beri ve tekraradannkarşılaştığımıdan beri belki geçiçidir ama şuan çok mutluyum.”

 

“Sen iyi ol, mutlu ol başka birşey istemem.” Kızının mutluluğuna baktı “Neyse arkadaşın gelecek zaten moralini bozmayayım. Neler yapacaksınız ne kadar duracak Kamer?”

 

“Haftasonu sadece Pazar gününü Pazartesiye bağlayan gecede yola çıkacak otobüsle 2 gün beraberiz.”

 

“İyi iyi hazırladın değil mi odayı?”

 

“Evet evet havalandırdım, temizledim, çarşaflarını da serdim.” Der “Yemekler de hazırlanmış, mıyordu gördüm az kalsın baban bırakmayacaktı zor aldım elinden.” O sırada babası

 

“Benim dedikodum mu yapılıyor?” diye odaya daldı “Ya baba arkadaşıma yapmıştım.”

 

“Hep zaten arkadaşlarına babana hiç yapmıyorsun. Koca devi beslemen lazım.” Babasının dediğine güldü.

 

“O büyük dev çok aç...” deyip kızını gıdıklamaya başlar “Anne kurtar beni.” Diye aralıklı bağırır nefesi kesilirken “Sen benim biricik kızımsın. Bana babana hiç o lezzetl, yemeklerinden yapmıyorsun. Bu adam aç mı kalsın?” der kahkahalarının arasında o sırada annesi de ikisini izlemektedir

 

“Şükür yarabbi, bu günleri de gördük.” Der

 

“Baba dur dur telefonum çalıyor, baba bırak bir babaaaa.” O sırada babası bırakır ve telefonuna bakar arayan Metehan’dr anında yüz ifadesi değişir. Annesi anlar babasını bir şekilde çıkarır ve telefon kapanmadan açtı.

 

“Kusura bakma geç açtım.” Der ve “Nasılsın bu arada.” Metehan Amine’nin nefes nefes sesini merak eder.

 

“İyiyim de sen neden bu kadar nefes nefesesin.” Dedi normal olarak daha hala sesi düzene girmezken “Babamla şakalaştık da o yüzden.” Dedi dediği gibi de pişman oldu Metehan’ın derin nefes verişi ile “Kusura bakma yani boşver sen neler yapıyorsun? Hazırlanıyorsundur.”

 

“Aynı işte bavula koyacaklarımı yıkadım, ütüledim aklıma sen geldin arayayım dedim.”

 

“İyi yapmışsın. Yardıma ihtiyacın varsa yardım ederim.”

 

“Yok alıştım artık bayadır. Bölmedim değil mi ailenle?”

 

“Hayır hatta kurtardın.”

 

“Uyumuşsundur diye düşünmüştüm arayıp aramamakta kararsız kalmıştım.”

 

“Hayır yatmamıştım bile bu gece arkadaşım gelecek de onu otogardan almaya gideceğim.”

 

“öyle mi üniversiteden mi?”

 

“Evet ne zamandır görüşemiyorduk.” Dedi Amine

 

“İyi istersen beraber almaya gidebiliriz.” Dedi, Amine de şaşırdı ne diyeceğini bilemedi aslında

 

“Aslında babamla gidecektik. Hem belki arkadaşım da rahatsız olur.”

 

“Tamam o zaman pekala istersen ararsın bende uyuyamıyorum.”

 

“Tamam o zaman ihtiyacımız olursa ararım.”

 

“Pekala Neler yapıyorsun? Arkadaşını beklemek dışında.”

 

“Okuldan gelince evi, arkadaşımın kalacağı odayı temizledim yemek yaptım, atıştırmalık birşeyler yaptım. Zaten yeni bitti onlar da.”

 

“Ailene söyledin mi? benimle evlenmek istediğini da falan.”

 

“Annemle konuştuk da annem de sen nasıl mutluysan öyle olsun dedi. Tabi hemen kabullenmesini beklemiyordum ama iyi şuanlık, babama daha söylemedim ama yakında söylerim. Onun nasıl karşılayacağını kestiremiyorum.”

 

“Söyleyeceğin zaman beraber diyelim istersen.”

 

“İlk önce ben söyleyeyim de tepkisine bakayım.”

 

“Tamam o zaman ararsın sorun olduğunda.” Dedi Metehan konuşmak istiyordu ama belli etmiyordu ve şuan konuşmayı bitirmek üzereydi.

 

“Ararım, görüşürüz sonra.” Dedi ve sonunda sessizliğin ardından kapandı.

 

Biraz geçti annesi geldi “Ne konuştunuz kız çatlayacağım?” Amine gülerken “babamdan kurtarmadın ya söylemeyeceğim.”

 

“İyi o zaman bende gideyim babana Metehan’la ilişkin olduğunu söyleyeyim. Ne dersin?” derken kalkmıştı ve kapıya gitmişti bile “Anne ne diyorsun sen hemen gel anlatmam gerekenler var

 

“öyle mi?” deyip hemen oturdu “Arkadaşımın geleceğinden bahsettim istersen beraber alalım dedi bir de babana söylerken beraber söyleyelim dedi.”

 

“Sen ne dedin?” dediğinde “Arkadaşım rahatsız olabilir dedim zaten babamla almaya gideceğiz dedim, babama da ne tepki vereceğini bilemediğim için önce ben söyleyeyim dedim.”

 

“Anne sence babam biliyor mu?”

 

“Ceylan teyzene gitmiştik ya, o zaman baban le onlar bahçeye çıkmıştı. Orada o konu konuşulmuş. Baban cesaretlndirmiş bana öyle söyledi sonra dedi ki ben git kızımı mı sev dedim heme yemeğe çıkarmış dedi.”

 

“Anne bu ne zaman oldu?” dedi şaşkınlıkla “Siz yemeğe çıktığınız da. Babanla konuştuk babandan asla bir şey saklayamazsın sen.”

 

“Bir şey belli etmiyor ama” dedi Amine düşünerek “Seni vermeyecek gibi.” deyince annesi gözleri açıldı Amine’nin “Ne demek vermeyeceğim anne ya.”

 

“Ne ara büyüdün de evlenme meraklısı oldun sen. Hala seni küçüçük görüyor.” Deyince “Babamla konuşacağım zaten de çekiniyorum nasıl konuşabilirim?”

 

“Zamanı gelince şimdi hoş geliyor sana bir de geri gidince gör.”

 

“Anne deme öyle zaten gidecek.”

 

“Ne zaman gidiyor?”

 

“Pazartesi gecesi yola çıkacakmış.”

 

“O kadar erken mi ya?”

 

“Acil işmiş. Sürekli köylere saldırı oluyormuş.”

 

“ Pazartesi görüşeceğiz işte.”

 

“İzin alındı mı?”

 

“Ama anne gidiyor zaten kim bilir ne zaman gelecek gideyim işte sen babamı idare edersin. Hadi lütfen yaa.”

 

“Daha Pazartesiye çok var.” deyip kalkar kızının yanından ve odadan çıkar.

 

Saat 2 ye geliyordur.

 

Amine’ye uyku çökünce telefonu üç saat sonraya kurup yatar yatağına, yattığı gibi de uyur.

 

 

 

Metehan’ın Evi

 

“Abicim gecenin bu saatinde beni niye çağırdınız? Evli barklı adamım ben.” Diye yakındı Ekin

 

“Ya bu iyice hanımcı oldu ya, Metehan abicim yol yakınken vazgeç sonun bunun gibi olacak.”

 

“Vay bi susun, adamı bir rahat bırakmadınız.”

 

“Pazartesi geri dönüyorum da görüşelim dedim.”

 

“Bu saatte mi abicim? Saat iki ben karımın kollarından ayrılıp geldim.”

 

“Sana gel diyen olmadı.” Dedi Deniz sonunda “Cidden eskiden sen böyle değildin. İyice hanımcı oldun sen.”

 

“Öyle deme ya biricik karım iyiki var.”

 

“Susun lan tabi hanımcı olacak. Siz ne anlarsınız geceniz gündüzünüz belli mi?”

 

“Metehan’ım yapma böyle sen evlenirsen bunları da tutamam ben ne yapacağım o zaman he.” Dedi Kuzey kendini acındırarak “Vazgeç.”

 

“Bak bu Kuzey birine aşık olacak ama kız buna yüz vermeyecek çok capkın diye, kızın peşinde pervane olacak.”

 

“Senin hayal dünyada sanırım. Ben asla bir kızın peşinde koşmam.” Dedi Kuzey

 

“Tamam Tamam. Metehan noldu sana telefona bakıp duruyorsun? Konuştun işte sevdiceğinle.”

 

“Arkadaşını gelecekmişte bana lazım olursa ara demiştim.” Kuzey şok ifadeyle baktı “Abi kız sana büyü yapmış. Gidelim bir hocaya bozsun şu büyüyü.”

 

“Kuzey ben san abir büyü yaparım dünyayı tersten görürsün aslanım. Yengen o senin.”

 

“Zaten Ekin’i kaybetmemizin hüzünü var üstümde. Bu bana yakışıklı kaslı ve ultra yakışıklı olan bana çok fazla. Aramıza biri girdi. Seç o zaman o mu ben mi?”

 

“Fazla abartıyorsun abicim gel seninle yemek hazırlayalım.” Dedi ve Kuzey’i mutfağa götürdü Deniz.

 

“Dünyayı yiyor ama hala aç. Bir adada mahsur kalsak bizi de yer.” Deyince Metin, Deniz mutfaktan “Senden başlayacağım Metin.” Der.

 

O sırada Metehan’ın ne zamandır beklediği telefon gelir.

 

“Metehan uyumuş muydun? Uyandırmadım değil mi?”

 

“Hayır güzelim uyumuyordum. Bizim çocuklarla oturuyorduk.”

 

“Öyle mi?”

 

“Evet niye aramıştın?”

 

“Babamın işi çıktı da arkadaşları çağırdı arabayı da aldı.”

 

“Tamam sen bekle ben hemen geliyorum.” O sırada mutfaktan koşarak gelen Kuzey “Bende geleceğim.” Der “Yani bende gelebilir miyim yengecim?” diye bağırır telefona doğru.

 

“Kuzey zırvalama. Geliyorum ben.”

 

“Gelebilir sıkıntı yok.” dedi niye dedi kendisi de bilmiyordu. Belki arkadaşı geilecekti ama yeterince kendini uzaklaştırmıştı insanlardan artık insanlarla karışma vaktiydi.

 

Metehan ve Kuzey hemen çıkarlar önce Amine’yi alırlar.

 

“Yengecim hoşgeldin buyur ön koltuğa.” Der ve kapısını açar kendiside arkaya oturur. Maksat sırf kızla yan yana oturmak ve onu tavlamaktır ama Kamer tam aksine bir tiptir.

 

“Nasılsın?” de Amine, Metehan’a ama Kuzey rahat durur mu?

 

“Çok iyi yengecim sen aradın daha da iyi oldu. Seni bekliyordu.”

 

“Sen sussana.” Der aniden Metehan utanmış mıydı? “Aramamı mı bekliyordun sen?”

 

“Aslnda öyle değil...” derken “Tam da öyle yengecim. Bizi mis gibi uykumuzdan uyandırıp evine getirtti onunla sen onu arayacak mısın diye bekledik.”

 

“Kuzey dayak istiyorsun sen.” Dediğinde “Bir de bizi böyle tehtid ediyor. Zor şartlar altında yaşıyoruz.”

 

“Sen aramamı mı bekliyordun?” deyince daha da kızardı Metehan Şu asker olan düşşmana korku salan Metehan.

 

Ya o kadar savaşırsın, gözünü kapatmadan insan öldürürsün ama gelir bir Türk kızı seni böyle kızartır işte.

 

“Bekleme değil yani ararsın diye düşündüm.”

 

Konuma en yakın zamanda gittiler. Birbirlerine alışıyorladı Kuzey aralarında daha da aralarını yapıyordu. Sonunda gelmişti Amine telefonda Kamer ile konuşuyordu buluşmak için ve sonunda karşısında arkadaşını gördü. Senelerdir göremediği biricik arkadaşını.

 

“Amine’m ya” diye bir daha sarıldı arkadaşına Kamer “Bende seni özledim güzelim ya.” Der biraz arkalarında ise Metehan ve Kuzey duruyordur arabaya yaslı bir şekilde iksi de konuşuyordur ama Kuzey arada Kamer’e bakıyordur.

 

“Onlarla mı geldin?” der sessizce ve arada onlara bakarak “Hangisi Metehan?” dedi ikisine bakarak “Sence hangisi?”

 

“Bakan değil değil mi?” dedi “Evet o arkadaşıymış. Kuzey.”

 

“Aşırı çapkın birine benziyor.” Dedi Kamer, “Galiba öyle böyle olduğunu bilseydim gelmesini istemezdim kusura bakma.”

 

“önemli değil hadi bekletmeyelim.” Der ve onlara da yürümeye başlar “Bavulunu ver bana ben taşıyayım.”

 

“Olmaz Amine o kadar da değil.”

 

Bagaja geçince Kuzey “Ben koyayım verin.” dedi sevecen olmaya çalışarak “Gerek yok teşekkür ederim.” Dedi ve Metehan’ın açtığı bagaja kendisi koydu.

 

Hayatı boyuca hayatı kolay olmamıştı ve o her zorluğun alından kalmıştı, kalmak zorunda kalmıştı.

 

Arabaya binerler ama bu sefer Kuzey öne oturur ve Amine arkaya oturur.

 

Hızla Amine’nin evine gelirler ve Metehan bavulunu eve kadar çıkarır. Ayrılırken ise “Görüşürüz.” Derler sadece eve girince “Sadece görüşürüz mü? Neden sarılmadın ki?”

 

“Sarılmak mı?” der Amine üstünü çıkarırken “Sarılmadınız mı hiç?” de bu sefer şaşkınlıkla “öyle durma da üzerini çıkar, asayım.” Der Kamer paltosunu çıkarır ve Amine’ye uzatır.

 

“Bir şeyler atıştırmak istersen hazırlamıştım, senin sevdiğin kurabiyeden de yaptım.”

 

“Gerçekten mi yaa?” der ve Amine’nin peşinden mutfağa gider. Amine meyve suyu ile kurabiye koyarken “Çok açsan bir şeyler yiyelim.” Der ama Kamer çoktan kurabiyeleri yemeye başlar.

 

“Çok özlemişim ya.” Der ve doya doya sohbet ederler.

 

Ne kadar zorluk, yokluk ve boşluk olursa olsun Yakın arkadaş gerçekten yakın ise ayrılmazdı. Yıllar ne kadar ayırmaya yelkense de ayrılmayan ayrılmazdı. Bir diğer örnek de Ceylan ve Hamide idi. Yıllar girmiş, yaranmışlıklar ve ölümler ama onla yine yanyanaydı. Her zaman da yanyana olacakkardı.

 

Loading...
0%