Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Yeniden Karşılaşma

@nisa_oget

Amine sabah yine erkenden kalmış namazını kıldıktan sonra hazırlanmaya başlamıştı. Yatakta daha fazla oyalandığı için kahvaltıya zaman kalmamıştı. Okula gitmeden önce marketten küçük çikolatalardan almıştı sınıfına dağıtmak için hem böylelikle çocuklar ona daha hızlı alışırdı. Öğretmenler odasına girdiği zaman Tunahan'ı görememişti galiba geç kaldı diye düşündü ve dersine girdi. Çocuklara önce çikolatayı dağıttıktan sonra dersine başladı.

 

Zil çalmış ve öğrenciler dışarı çıkmıştı Amine de öğretmenler odasına geçti ama yine Tunahan'ı göremedi. Bir öğretmene sorduktan sonra telefon numarasını aldı ve arayıp aramamak konusunda kararsız kaldı.

 

O sırada zil çalmış Amine de numarayı kaydettikten sonra sınıfına geçmişti.

 

Dersler tek tek geçtikten sonra sonunda öğle arası gelmiş aynı zamanda Tunahan'ı arama vakti de gelmişti.

 

"Alo tunahan okula neden gelmedin?" dedi direk telefonu açar açmaz "Tunahan hastanede sen kimsin?" dedi yabancı ses yada biraz tanıdık gelen ses "Hastanede mi neden?" dedi meraklanarak "Sen kimsin?" dedi tanıdık ama kime ait olduğu bilinmeyen kişi "Okulundaki bir öğretmen müdür de aramış ama duymamışsınız." Diye savunmaya geçti Amine "Merak etmeyin iyi ama bügün gelemeyecek" dedi karşıdaki ses "Siz kimsiniz?" diye merakladı "Sanane" dedi ve Amine'nin suratına telefonu kapattı.

 

Ben az önce ne yaşadım dedi Amine kendi kendine öğle arası bitmiş yine dersler başlamıştı zaman akıp giderken öğretmenler odasına tanımadığı bir kadın geldi ve Amine'ye

 

"Merhabalar Tunahan Özsoy'un dolabını biliyor musunuz?"diye sordu Pelin, Amine'ye "Evet siz eşisiniz galiba"açıklama gereği duydu Pelin "Evet küçük bir kaza geçirdi de eşyalarını almaya ve müdürü bilgilendirmeye geldim." Pelin'in sorusuna Amine "Dolabı orası" diye göstedi Pelin'e

 

"Biz hastanedeyken siz aramışsınız galiba abisindeydi telefonu"diye konuştuğu kişiyi söyledi Pelin "Evet bendim öğrenciler biraz huysuzluk çıkarınca aramak durumunda kaldım.","İsminiz nedir?", "Amine Başyiğit","Bende Pelin Özsoy" ikisi de aynı anda memnun oldum deyince yine ikisi de gülmüştü "Amine galiba kafa dengi arkadaş buldum sen ne dersin?"Amine gülümseyerek "Kesinlikle evet derim, numaranı versene konuşuruz.","Olur ." dedikten sonra da numaralaştılar ve birbirlerine veda ederek ayrıldılar.

 

Amine ve Pelin kayıp kardeşlerini bulmuş gibi sevinmişlerdi. Pelin gitti Amine de son derslerine girdikten sonra evine gidecekti.

 

...

 

"İyisin değil mi velet?" dedi Tunahan'ın abisi "İyiyim abi" dedi Tunahan biraz utanarak "Nasıl olmuştu bir daha anlat bakayım." Dedi abisi ve Tunahan daha da utanarak "Abi ya." Abisi daha da neşelenirken "Anlat anlat bakalım bir daha duymak istiyorum."dedi keyifle bir kez daha "Araba bana deydi bende bayıldım bu kadar."

 

Güldü abisi Metehan, evet Metehan'ın kardeşi Tunahan Amine'nin okulundaki öğretmendi. Ama nasıl da tesadüf ama...

 

"Abi su alabilir misin bana?" dedi çekinerek "Tamam korkak" dedi odadan çıkarken Metehan "Abi yaa" dedi arkasından ve eşine dönüp "Hayatım sana bir şey diyeceğim." Dedi içinde tuttukları söylerken "Noldu ne diyeceksin?"

 

...

 

Metehan su almaya giderken telefon çaldı ama bu onun telefonu değildi Tunahan'ın telefonu onda kalmıştı. Yabancı numara arıyordu açıp ile açmamak arasında kalmış açmıştı."Alo tunahan okula neden gelmedin?" dedi direk karşıdaki kadın sesi "Tunahan hastanede sen kimsin?" diyw sordu metehan "Hastanede mi neden?" dedi sesini tanımak üzereydi "Sen kimsin?" diye sordu "Okulundaki bir öğretmen müdür de aramış ama duymamışsınız.","Merak etmeyin iyi ama bügün gelemeyecek." Dedi kibarlığı bırakmayarak da "Siz kimsiniz?" diye sounca genç kız ne dyeceğini bilemedi ve sorudan kaçtı. "Sanane" sesinden tanımıştı Metehan oydu gözlerini her kapattığında Gözleri kapalı gördüğü hali

 

Suyu aldıktan sonra tekrar odaya gidip suyu Tunahan'a verdi.

 

"Bir tane öğretmen aradı. Okulu bilgilendirin dedi müdür aramış duymamışız.","Daha haber vermediniz mi siz?","Hastaneden sonra giderim ben" dedi Pelin "Bende geleyim taksilerle uğraşma.""Bu arada hangi öğretmen" dedi Pelin"Amine'ymiş." Dedi pot kırarak "Ha tunahan'ın bahsettiği kız."dedi, Metehan "Bahsettiği?"derken Pelin de hemen savunmaa geçmişti "Evet ailecek fotoğrafımı göstermiş Sevda'yı felan pek özenmiş kız.", "Evet bende bu konuda sizi kıskanıyorum." Dedi metehan belirterek "Hepimiz bir aileyiz abi." dedi Tunahan ama geçti yine abisi üzülmüştü, bu inadını kimse anlamıyordu.

 

Sessiz kaldılar doktor geldi bi şeyinin olmadığını çıkabileceğini söyledi. Metehan ve pelin, Tunahan'ı eve annelerine teslim etikten sonra okula giderler. Metehan arabasının içinde beklerken Pelin de okula girmiş belgeleri alıp aynı zamannda Amine ile de konuşmuştu.

 

Sonra evlerini gitmişti. Pelin ve kayınvalidesi aynı evde kalıyorlardı. Tunahan, abisinden sonra annesinin yalnız kalmasına göz yummamış Pelin ile konuşmuştu pelin ve annesi de iyi anlaştığı için kabul etmişti.

 

Metehan kendi ayrı eve çıkmış ama bazen de annesinde kalıyordu o herşeyin yaşandığı evde...

 

Amine evine gelmiş yapması geren işlerini hallettikten sonra kendine kahve koyup oturmuştu. Aklına annesi gelmiş tam annesini arayacakken Pelin aramıştı.

 

"Merhaba amine ben Pelin"

 

"Evet pelin bir şey mi var"

 

"Yok hayır ne olacak da ? arayı açmamak için aramıştım" bir süre konuşurken Amine

 

"Siz Tunahan ile nasıl tanıştınız?"

 

"Dur hemen anlatayım..." konuşma akıp giderken daha da samimi olmuşlardı iki arkadaş, ikisi de birbirleri hakkında hemen hemen her şeyi öğrenmişti. Geç olduğu için telefonu kapattılar ve amine uyumaya hazırlandı ki o anda kapı çaldı. Üzerine hırka ve danesini aldıktan sonra kapıya gidip "kim o?" diye sordu ses gelmeyince bir daha dedi ama yine ses yok kapını deliğinden bakamıyor çünkü kapalı kim diye içi kemirirken açtı kapıyı.

 

"Cevap gelmedi, baktın hiç birşey göremedin ama neden açtın?" dedi kapıdaki tandıık sima "Merak, siz kimsiniz?" diye sordu ayakları üzerinde zor duran adama, "Ben benim siz kimsiniz?" diye cevap verdi aşırı mantıklı bir cümleyle"Benim evime gelip mi soruyorsun bunu?" dedi haklı yere "Aaa öyle miymiş?" dedi artık Amine'nin tanıdığı sima "Aaa öyleymiş, beyefendi dalga mı geçiyorsunuz?" dedi içi içini kemiriyordu aynı zamanda da neden onun evine gelmiş ve neden sarhoştu. "Nasıl?" o arada merdivenler koşan iki adam geldi

 

"Hanımefendi kusura bakmayın arkadaşımız içti de özür dileriz.", "Sadece bir şey soracağım." Sarhoş adamı gösterip "Arkadaşınız asker mi?' dedi arkadaşlarından biri "Evet nereden tanıdınız ki?", "Neyse! Bir daha gelmesin." Dedi Metehan'ın arkadaşı Ekin "Deniz tut bi tarafından sen bende buradan." merdivenlerden inerken metehan arkasını dönüp "Tekrar görüşmek üzere güzel kız." Amine, Metehan'a bakarken, Metehan arkadaşlarıyla aşağıya doğru inmişlerdi.

 

Metehan, Amine'yi düşündü o bazılarına göre uzun boylu ama Metehan'ın yanında kısa kalıyordu mesela kahverengi gözler hiç bir zamana bu kadar güzel gelmemişti, yada o dağlardaki korkulu gözleri hiç o kadar üşütmemişti Metehan'ı kendi kendine söylendi Metehan son kez o eve bakarken 'Olmaz oğlum yapamazsın o acı çekmeyi değil, gülmeyi hak ediyor.'

 

...

 

Metehan İzmir'e adımını atar atmaz kendini hastanede bulmuştu. Sonrasında nedenini öğrenip baya gülmüştü. Okuldan sonra Pelin'i de eve bıraktıktan sonra dinlenmek için evine gtmiş tam o arada da Kuzey aramıştı. Bir arkadaş grubu vardı ve en çapkın bi o kadar da güzel seven kişiydi.

 

Gece kulübüne gittikten sonra alkol almış ve sarhoş olmuştu Amne'nin evini nasıl bukduğunu kendisi de bilmiyordu hatta büyük bir ihtimalle hatırlamayacaktı. Hep beraber Metehan'ın evine gittiler Ekin haiç diğerleri sarhoş olmuştu Ekin hiç içmemişti o da karısı izin vermiyordu iyi ki de vermiyordu zaten de zararlıydı.

 

Ekin onları kendi halinde bırakarak kendi evine gitti. Ayşegül'ü varken bunlarla mı duracaktı. Ayrıca canı hemen bir şey isteyebilirdi. Grup asla Ekin'i anlayamıyordu evli olan tek Ekindi. Kuzey'i tanıdınız zaten Metin ve Deniz var onlar genelde sessiz dururlar içindeki fırtınaları kimse bilmez işte bide grubun abisi Metehan.

 

...

 

Gecenin derinliklerinde zilin sesi ile uyandı Amine kendi kendine "yine o sarhoş mu geldi" diye düşünürken giyinip "kim o" dedi

 

"Kızım biz geldik aç kapıyı." annem mi diye düşündü Amine bu saatte annem gelmişti.

 

Amine hemen kapıyı açıp annesinin elindeki bavulu aldı. "Haber verseydiniz hazırlanırdım."

 

"Aa süpriz yaptık beğenmedin mi? Özlediğimiz için geldik ayrıca."

 

"Anne 5 gün önce evdeydim. tek mi geldin sen?"

 

"Baban arabayı park ediyor." Annesi içeri geçerken anne ve babası için temiz çarşaf geçirir yatağa ve o sırada babasının sesi duyulur hemen çıkıp babasının elindekileri almaya çalıştı

 

"Sen babanı ne zannediyorsun kızım?" dedi ve salona kadar taşıdı o sırada annesinin konuşmasını duydu büyük bir ihtimalle telefonda konuşuyordu.

 

"Evet geldim Ceylan " dedi elindeki telefondan arkadaşına "Bak yalan söylemiyorsun değil mi?" diye arkadaşı "Hayır Ceylan dedim ya kızım İzmir de göreve başladı onun yanına geldik."

 

"Tamam Hamide bir şey demedim yarın buluşuyoruz değil mi?"

 

"Evet, seni çok özledim " dedi Hamide"Bende seni özledim liseden beri konuşamıyoruz.", "Aynen ya birbirimizi bulduğumuz çok iyi oldu" dedi yılladır ne yaşadığını bilmediği arkadaşına "Evet canım arkadaşım", "Nerede ve ne zaman buluşuyoruz?" diye sordu Hamide heyecanla "Ben buraları fazla bilmiyorum" dedi arkadaşına "kafede buluşalım ama sen bulabilir misin?", "Benim kız halleder"

 

"İyi o zaman sen dinlen yarın konuşuruz." Dedi yol yorgunu olan arkadaşına "Tamam Görüşürüz çok heyecanlıyım." Telefonu kapattıktan sonra kendisine bakan kızına baktı.

 

"Ne var bir arkadaş? Yani benim arkadaşım olamaz mı?" dedi ona bakan Amine'ye bakarak

 

"Senin buraya gelme sebebin bir arkadaş mı ben miyim?" deid hemen annesini kıskanarak "Tabiki sen ve arkadaşım ne zamandır konuşmuyoruz tesadüf üzerine bulduk birbirimizi." Dedi kızına açıklama yaparak "Şaka yaptım hadi siz yorgunsunuz uyuyun çarşafları değiştirdim bu arada gönül rahatlığıyla uyuyabilirsiniz." Dedi annesine ve babasına "Tamam kızım seni de uyandırdık sende uyu yarın okulun var." Dedi babası Amine'yi öperken "Tamam babam." Amine uyur yarın ne yaşayacağını bilmeden...

 

Alarm sesi ile uyanır Amine ve hemen kalkıp lavaboya gider işlerini hallettikten sonra mutfağa gider basit bir şeyler yemeği düşünen Amine'ye annesinin hazırladığı kahvaltıya şok olur.

 

Amine'yi gören annesi "Günaydın annesinin balı", "Anne ne yaptın sen?" diye şaşkınca sorar "Biricik kızıma kahvaltı hazırladım ne yapacağım?" diye söylendi Amine de son masaya koulacakları koyarken babasının yokluğunu fark etmiş ve "Babam nerede?" diye annesine sormuştu. "Yürüyüşe çıkmıştı gelir şimdi", "Sen şuna teftişe çıkmıştır desene" babasının huyunu biliyordu kızını hep korurdu "E yani komşuları tanımak istiyor"diye eşini savundu hemen Hamide bu bu sırada kapı çalar ve Amine koşup kapıyı açar babasını görmüştür. "Baba", "Komşuların gayet iyi hepsi adam akıllı insanlar sevdim."

 

"Anne bak ben demiştim teftişe gitmiştir diye" kızına sarılırken bir yandan da saçından öptü "Biricik kızım var onunla ilgilenmeyeceğim de kimle ilgileneyim." O sırada annesi "Kahvaltı hazır Amine geç kalacaksın okula." Hep kızı değişmeyecekti ki hep okula son dakikasında giderdi. "Geldim anne"

 

Kahvaltıya oturmuşlar sohbet ederlerken Amine

 

"E baba annem arkadaşının yanına gidecek sen nereye gideceksin?" diye muhabbeti açtı Amine "Burada bir kaç emekli polisler olarak toplanacağız onların yanına giderim." Dedi babası da fikrini belirterek, Kahvaltıyı bitirirler Amine annesi ile birlikte giderler.

 

...

 

Ceylan da oğlu ile evinden çıkmış geliyordur ama birazcık geç kalacaktır.

 

Amine ve annesi kafeye otururlar ve sipariş verirler tam o anda da ceylan ve oğlu gelir. Amine'nin gözüne oğluna takılır yani Tunahan.

 

"Kızım siz tanışyor musunuz?" diye sordu şaşkın kızına "Evet anne aynı okulda görev yapıyoruz.", "Aa öyle mi oğlum?" dedi Ceylan da oğluna "Öyle annecim." Amine, Tunahan, Hamide ve Ceylan oturup konuşurlar ve okul zamanı gelince Amine ayaklanıp "Ben artık gideyim." der onu gören Tunahan da kalkar ikisi de kasaya doğru giderken Tunahan "Amine nereye?" diye sorunca "Kasaya hesap ödemeye", "Olur mu öyle?" der ve kasanın önünde durur "Asıl diğer türlü olmaz Tunahan." Derken Tunahan da "Anladım bu konuda hassasız herkes kendi hesabını ödesin." Dedi Alman usulünü kast ederken"Aynen tartışmaya hiç gerek yok." Amine ve Tunahan arkalı önlü bir şekilde okula giderler.

 

Amine ve Tunahan derslere girerken, Metehan da daha yeni kalkmış bir şekilde annesini aramıştı. "Alo anne evde misin?" diye sordu uykulu bir şekilde "Hayır oğlum dışarıdayım noldu?" Ceylan telaşlanınca "Yanına gelecektim de" Metehan'ın verdiği cevap yüreğine su serpmişti "Gel Cam kafedeyiz liseden arkadaşım var. " deyince Metehan fikrinden caydı"Tamam ya siz takılın sonra görüşürüz" deyince "Yarım saat içinde gel" dedi "Tamam annem" diye uslu uslu söz dinledi

 

Ceylan ve metehan tefefonu kapatınca

 

"Benim diğer oğlan hani asker olan" diye açıkladı Ceylan arkadaşına "Gelecek mi?" dedi meraklı Hamide "Biraz zorladım ama gelir o sözümü dinler.", "Tanışırız" dedi Hamide "Sen hep ben en az 3 çocuk isterim diyordun neden yapmadın maşallah kızın da iyi de" dedi lisedek, düşüncesini söylerken "Hiçç istemedim." diye cevap verdi içindeki tüm sıları gömerek "Tabi bir kız çocuğu da nelere bedel, biz de isterdik kız çocuğumuz olsun ama Allah vermedi işte' dedi hemen dolmuş gözleriyle "Olsun seninde aslan gibi 2 oğlun var." Dedi teselli vermek amacıyla "Sağ olsunlar hiç bırakmadılar beni." Dedi Ceylan da ikisinin de kanayan yarasına değinmişti "Bırakmazlar zaten ne güzel yetiştirmişsin." Dedi hamide de "Ben en çok Tunahan evlendiğinde korktum, rüyalarıma felan girmeye başlamıştı artık ama Allah'tan Pelin'im anlayışlı çıktı." Dedi gelinine olan sevgiyle "Ne güzel işte diğer oğlunun adı ne?" dedi "Metehan" dediğinde Hamide "Maşallah" dedi Metehan hazırlanıp kafeye gider Hamide ile tanışır ve oturlar.

 

"Bak Metehan'ım Hamide'nin kızı ne yaşamış?" diye konuyu açar Ceylan "Teröristler tarafından kaçırılmış Allah'tan bir şey olmadan bulmuşlar." Konuşma devam ederken "Hamide bu akşam ailenle yemeğe gelsene bize" der bir an Ceylan "Tamam kızımın işleri olmazsa geliriz." Der Hamide "O zaman kalkalım hadi akşama hazırlanayım ben" arkadaşını ve onun ailesini evinde karşılamak "Hamide ve ceylan dışarı çıkarken Metehan'ın da hesabı ödemeye gider. Garson "Hanım efendilerin hesabı ödendi." Der Tunahan ve Amine'yi kast ederek "Kim ödedi?" diye sorar askerliğin verdiği iç güdüyle "Bir kadın ve erkek galiba çocuklarıydı." Der ve "Tamam benim hesabı ver sen." deyip hesabı ödedikten sonra dışarı çıktı annesi ve Hamide arabaya binmemişlerdi. "Arabaya niye binmediniz." Diye sorunca "Hamide tutturdu taksi ile gideyim diye", "Olur mu öyle Hamide teyze? Biz bırakırız seni' dedi Hamide'yi ikna edip arabaya bindiler Hamide ev hediyesi almak için herhangi bir yerde iner.

 

Pelin ve tabiki de Sevda'nın canı sıkılmış onlar da okula gıtmeyi düşünmüş ve hazırlanmışlardı. Hemen evden çıktı ve eşinin aynı zamanda da arkadaşının yanına gidiyordu.

 

Araba yolculuğun ardından okula varmışlar ama derste oldukları için öğretmenler odasında bekliyorlardı. Amine zil çalınca sınıfın boşalmasını bekledikten sonra öğretmenler odasına gitti.

 

Pelin ve küçük Sevda'yı gördü. "Aaa pelin nasılsın?" diye sarıldı arkadaşına "İyiyim sen?", "Bende işte çocuklar felan, Tunahan'ı mı görmeye geldin?" diye sordu arkadaşına bu süre zafında da kahve ikram etmişti "Evet sevda durmadı bende getirdim." Deyince Amine annesinin arkasına saklanan küçük sevda'nın boyuna inip "Merhaba ben amine senin adın ne?" kız çocuğu cevap vermeyince "Sevda" dedi annesi "Benden mi korktu acaba?" diye konuşu Pelin'e bakarak "Hayır merak etme ilk tanışmalarda hep böyle sonra peşini bırakmaz." "Öyle mi o zaman ben bu tatlı ama annesinin arkasına saklanan prensese bir şey vermek istiyorum acaba kabul eder mi?' dedi ve dolabından bir oyuncak çıkardı "Annesi ne dersin ister mi?" diye Pelin'e sorunca "İsterim' dedi hala annesinin arkasındayken "Al bakalım' diye Sevda'ya uzattı oyuncağı sevda kolunu çıkarıp hemen aldı oyuncağı "Neden şart koşmadın?" diye merakla sorarken annesi "Çocuklar için riskler yaratabilir daha çok küçük hayal gücü neler ile doludur.", "Aslında doğru" o sırada sevda babasını gördü ve hemen onun yanına koştu ve sarıldı. "Hoş geldiniz bitanem." diye sarıldı tunahan kucağında kızı varken "Siz tanıştınız mı Amine ile?" diye sord merakla "Sen hastanedeyken dosyaları almaya geldiğimde tanıştık sonra da konuştuk." Dedi Pelin "İyi bakalım gidecek misiniz?", "Bilmem ne dersin kızım?" kızına baktı ama Sevda hiç oralı bile olmadı Amine'nin verdiği oyuncak ile ilgileniyordu "Bir ders kaldı kalın da beraber gidelim.", "Bende parkta oynarım." Diye araya girdi Sevda "Tamam Sevda'nın üstüne laf söyleyemem biliyorsun." o arada Amine'nin telefonu çaldı ve annesiydi.

 

"Efendim anne" diye aramaya yanıt verdi "Derste değilsin değil mi?" dedi annesi haberi vermeden önce "Hayır annecim noldu?" dedi Pelinlerden uzaklaşırken "Bu akşam arkadaşıma yemeğe gideceğiz." Dedi annesi yumuşak sesle "Ceylan teyzeye mi?" diye sordu nedenini bilmeden kalbi sıkıştı "Evet kızım ne zaman gelirsin?", "Son derse gireceğim şimdi sonra gelirim." Deyince annesi "Tamam kızım bekliyorum." Telefonu kapatırlar ve Amine, Pelinlerin yanına gider. "Bu akşam yemeğe size geliyormuşuz.", "Aaa ciddi misin? Çok güzel"

 

Zil çalmış Amine ve Tunahan derse girmiş Pelin ve Sevda da bahçedeki parka gitmişti. Sonunda ders bitmiş ve Tunahan kızını ve karısını alıp eve geçmişlerdi. Amine de dosyalarını dolabına koyduktan sonra çıktı arabasına binip yoluna devam etti.Amine tam evine varmak üzereyken kalabalık görür ve durur. Kalabalığa yaklaşınca kavga olduğunu anlar ve arabadan inerek kalabalığı aşar.Bir adam kanlar içinde yerde yatıyrodur ve onun kanamasını durdurmaya çalışan bir adam, adam kafasını kaldırıp yeni ve temiz bir bez isterken o da karşısındaki tanıdık yüzü görür.

 

İkisi de bir anda şaşırır. O kadar farklı yerler varken yine aynı şehirdeydiler.

 

Metehan hem adamın kanamasını durdurmaya çalışıyor hem de karşısındaki kadının gerçek mi olduğunu anlamaya çalışıyordu.Ambulans sesi ikisinin de dikkatini çekmiş ve kalabalık ambulansa yol vermişti sanki koskoca meydanda ikisi kalmıştı sanki o kocaman meydanda ikisi de kimsenin dikkatini çekmiyordu.Metehan kendine biraz olsun gelmiş ve kendi kendine 'olabilir olabilir' diyordu o sırada ambulans hemşireleri yaralıyı alınca yerden kalktı Metehan, Amine de akıp giden trafikte yolun ortasında kalan arabasının yanına gitti diğer sürücüler baya sinirlenmişti.Metehan da köşedeki çeşmede ellerini yıkadıktan sonra Amine'ye baktı, Amine de son kez Metehan'a baktıkan sonra arabayı kullanmaya devam etti.

 

... 

 

 

Loading...
0%