- oy benim kuzum gelmiş nerelerden?

- geldim ve hep burdayım artık annem' diye sarıldı annesine Tuana

- Anne bende varım' diye konuştu Tülay

- anneanne ben de varım' dedi Tülay'ın oğlu Can

- ay sizde ne kıskandınız ya' diye çıkıştı Tuana

- ve Tansu nerede?

- o hastanede önemli bir hastası varmış da

- tüm hastaları önemli onun için'

- askermiş galiba

- he evet onlara ayrı bir değer veriyor.

- neyse gelirim dedi gelmeye çalışacak yani

- iyi bakalım

Tuana, ablası ve biricik yeğeni annesinin yaptığı güzel yemekler ile dolu masaya oturdular.

- anne Tansu teyzem niye gelmedi?

- onun işi varmış yakışıklım

- anne benim kardeşim olacak mı?

- oğlum!

- biliyorum anne tamam

- annecim

- karnım aç anne, anneanne çorbamı koyar mısın?' dedi küçük Can biliyordu annesi ve babası ayrıydı ama o da istiyordu arkadaşları gibi kardeşi olsun genelde arkadaşları ile onların kardeşleri ile anlaşmıyorlardı.

- yemeğimizi yiyelim oğlum sonra biz konuşalım tamam mı?

- tamam anneanne

- can teyzem yüzünü asma ben geldim ama

- tamam teyze sen geldiğin için mutluyum iyiki geldin

- oy kuzum benim ya

Deniz(Tansu'nun annesi) hanım çorbaları koydu kızı da yardım ettikten sonra hep beraber yemeğe başlayacaklar iken kapı çaldı can koşarak

- teyzem geldi diye koşarken' kapıyı açınca dedesi ile karşılaştı

- teyzem değil anne dedem gelmiş.

- benim torunum mu gelmiş?

- evet dede' diye sarıldı dedesine

- ılgaz(Tansu'nun babası) gel bizde tam oturuyorduk

- ay benim kızım mı gelmiş?

- evet babam' diye babasının elini öptükten sonra sarıldı.

- bir daha gitmek yok demi'

- yok baba buradan iş bulacağım ve ayrılmayacağız

- tam aile sofrası diyecektim ki, kızım ve oğlum nerede?

- Tansu'nun hastası varmış Taner de birazdan gelecek

- kızım sana şimdi yazılım mühendisi diyebiliriz değil mi?'

- evet babam diyebiliriz

- 4 evladım da mesleğine kavuştu ya tek isteğim düğünlerini de görmek isterim

- benden önce Tansu ablam ve Taner var

- Aklını başına alan evlenir tamamen kararlı olan başarırım diyen' Tülay'ın başı yere eğildi o arada annesi fark etti Ve yanına gidip sessizce

- yapma kızım olanlar senin suçun değildi. Biz tam tanıyamadım ailesini nasıl bir şerefsiz olduğunu bilemedik. Hep kendine yükleniyorsun.

- yok şuanlık gerek yok işimi de elime alayım' dedi ablasına bakarken

- iyi bakalım' dedi Ilgaz ve kapı çaldı

- Şimdi teyzem geldi' diye koşarak gitti niye Can ama yine hüsrana uğramıştı. Bu sefer gelende Dayısı idi.

- Benim paşam'

- dayııım gelmiş' diye bağırdı bu sefer de

İçeri geçerken Can sayısının kucağında idi.

- hoşgeldin oğlu gel çorbanı koyayım

- kalkma anne sen ben koyarım'

Taner, Can'ı sandalyeye bıraktıktan sonra çorba tenceresinde kasesine çorba koyup masaya oturdu.

Mutlu aile olarak yemeklerini yediler.

...

Tansu dosyaları imzalarken uyuya kalmış bir şekilde yatarken kapısı açıldı.

Odaya birisi girdi ve Tansu'nun dibine geldi Tansu hala uyanmıyordu.

- Doktor' dedi kısık sesiyle

- uyan doktor' dedi yabancı ses sonrada gözü karardı karanlıkta, başı döndü, ayakları yerden kesildi tam düşüyordu ki tutundu ama başı o kadar dönüyor gözünün önünü göremiyordu.

Son kez tutundu masaya Tansu uyanmıyor yabancının sesi çıkmıyordu.

Yabancı küçük adımlarla odadaki sedyeye doğru ilerledi hem üşüyor hemde canı acıyordu.

...

- Zeren

- efendim ' dedi Zeren Eralp'e karşı

- Barışı gönderdin mi?

- Hayır sakinleşti

- Seninle birşey konuşacağım Zeren

- Tabi nedir?

- ya aslında fazla önemli değil

- söyleyin yine de

- sen evlenmeyi düşünüyor musun?

- düşünmüyorum galiba, şuan bı istek yok

- ya biri sana açılırsa sende ister misin?

- kişiye bağlı tanıdığım biri ise olabilir.

- tanıdığın biri ise?

- Şuan evlenmeyi düşünmüyorum

- tamam neyse hastanedekileri ara belki sıkılmışlardır.

- tabi komutanım' dedi Zeren ve giderken telefonunu çıkardı.

Eralp de arkasından bakarken telefonu çıkarttı ve

? Efendim?

? İstemiyor kanka istemiyor

? Gerçekten demi?

? Evet üzgünüm ama istemiyorum dedi

? Nasıl olur ya?

? Kız istemiyor artık zorlamaya gerek yok

? Tamam dikkat et kendine

? Sende

Telefonu kapattılar ve gitti Eralp de

Zeren Asena'yı arar.

? Alo noldu

? Nasılsınız?

? İyiyiz az önce marketten geldik?

? Neler aldın?

? Bir tane çok güzel lamba buldum onu aldım Görkem komutana kitap okursa diye başucuna koyacağım

? Fotoğrafını atsana

? Hemen atayım bi dakika

Telefonu sessize alan Asena tam fotoğrafını atarken

- Asena komutan yok

- nasıl? Nerede?

- yok işte her yere bakmışlar bizde baktık Ulaş da doktora haber vermeye gitti.

- yürü o zaman hemen gidelim' Asena o telaş ile telefondaki Zeren'i unuttu.

Asena ve Pars hızlı hızlı giderken Zeren de anlamaya çalıştı niye kapatmıştı

Neyse deyip yoluna devam etti.

...

Kapıyı hızla ve sert bir şekilde açtı Ulaş doktorun odasına aynı zamanda da

- doktor komutan yok!' dedi ve odada ki sedyede yatan komutanı gördü

Tansu hala uyuyor iken

- doktor kalk, komutanım' Ulaş hızlar Komutanının yanına gitti ve kontrol etti.

Bir yeri kanamıyordu ama ya iç kanama varsa

- komutanım' diye Görkem komutanı sarsarken doktor sızlanmaya başladı.

O arada da Ulaş'ı Asena aradı. Ulaş telefonu telaşlı şekilde açarken

? Asena komutan doktorun odasında hemen gelin

? Tamam hemen geliyoruz

? Doktor çağır bu doktor uyuyor uyanmıyor

? Tamam hemen

Telefon kapanmış Ulaş komutanını kontrol ederken bir yandan da doktora sesleniyordu.

- doktor uyan doktor, komutanım hasta uyan

Tansu nedensizce acı içinde kıvranıyor ve ağzını açamıyor, konuşamıyordu.

Asena kapıyı hızla açtı her yerde komutanı arıyorlardı ama sonunda bulmuşlardı.

Ulaş komutanı yattığı sedye ile kolidora çıkarırken Asena da yardım etti.

Komutanı gören doktorlar yanına yaklaşıp durumunu kontrol ederler ve onlara emanet edilir. Ulaş ve Asena bulduklarını ve doktorlara emanet ettiklerini söylerler.

Geçen zamanın ardından Asena doktora sınırını çıkarmak için odasına gitmeye karar verir ve kolidor da yürümeye başlar.

Odasına gidince derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı çarparak girer ama doktor aynı pozisyonda kalır.

Asena buna daha da sinir olur ve Tansu'nun yanına gidip gömleğinden tutup sandalyede dik durmasını sağlar.

Tansu hala uyanmazken Asena tam tokat atacakken karnındaki kanı görür.

- doktor?' der sonra aklı başına gelince 'doktor' diye bağırır.

Pars, Asena'nın sesini duyar ve hemen gelir.

- Asena noldu? Derken gördü Tansu'nun yarasını gördü ve hemen dışarı çıkıp ' sedye doktor yaralanmış' diye bağırdı.

Hemşireler ve doktorlar gelirken Pars Tansu'yu kucaklayıp sedyeye yatırdı.

Doktorlar Tansu'nun canı için mücadele ederken Görkem yavaş yavaş kendine gelmeye başlar.

Tansu'yu kim niye bıçaklamıştı bilinmiyor ama neden yaptı o da bilinmiyor ya öğrenilecek yada bilinmeyen olarak kalıcak.

Tansu'nun odasına giren Görkem komutandı niye gelmişti o da bilinmiyor bu kadar bilinmezlik içinde Tansu'yu yaralayan kişi bulunacak mı?

Onu da Görkem ve Tansu uyanınca anlatacaklardı.

...