Duha TEZKAN

Boşanma dairesinden çıkıp arabaya yöneldim. Kıyafetlerim oradaydı. Onları alıp Eyşan'ı aradım:

-Canım ne yapıyorsun?

-Oturuyorum. Gel asker beyini de çağırda çay içelim.

-Eyşan biz diye bir şey yok artık. Müsait misin artık tekrar dönebilir miyim yanına?

-Benim kapım senin kapın. Her zaman burası senin evin gel buyur canım.

-Çok teşekkür ederim. Bir daha konuşamaya bilirim. Telefonu Alaz almıştı tekrar ona vereceğim.

-Tamam merak etme en hep evdeyim zaten.

-Canım geliyorum birazdan Alaz getirecekmiş.

Telefonu kapattıktan sonra Alaz'a karşı:

-Bu telefona artık ihtiyacım yok.

-Yapma böyle şeyler Duha o kadar da abartmana gerek yok. Bu telefon sende kalacak.

-Keşke Atakan beni götürdüğünde yanıma telefonumu alsaydım. En azından kaybolur kırılırdı.

-Sen nasıl istersen. Öyle olsun. Mümkünse artık kaba davranma Duha ben artık senin eşin değilim.

-Tamam ben sevdiğim adama değer veririm zaten. Ayrıca ben senle evliyken sana kaba davranmıyordum bunu bil.

-Hadi canım. Neyse binde gidelim.

Eyşan'ın kapısının önüne geldiğimizde arabadan indim ve inmemle telefonu Alaz'a vermem bir oldu.

2 Buçuk Saat Sonra

Eyşan'a karşı:

-Kız canım bir kısır çekti. Hadi gel malzeme varsa yapalım.

-Olur gel yapalım da sende ki neşe ne böyle daha az önce boşanmadın mı sen kızım.

-O Alaz denen asker bey beni kaybetti ben ona aşıktım.

-Neyse bitti gitti boşver.

-Aynen boşver biz kısırımızı yapalım.

Bunları dedikten sonra kısır yapmaya geçtik. Malzemeleri dolaptan alırken ani bir mide bulantısı geldi. Koşarak banyoya gittim. Kusmuştum ama midemin bulantısı ve karnımda ki ağrı geçmiyordu. Soğukmu çarpmıştı bana? Bunları düşünürken yanıma Eyşan geldi ve:

-Ne oldu kızım?

-Bilmiyorum Eyşan felaket midem bulandı.

-Acaba düşündüğüm şey mi?

-Saçmalama daha doğru düzgün gün bile geçiremedik ne alakası var.

-Olabilir belki olmuştur.

-Bilemiyorum. Ben bi ilaç içeyim olmazsa doktora giderim. Ne yapayım.

-Bence ilacı içmeden hemen gidelim ne dersin?

-Olmaz daha yorgunluğumuda atamadım.

-Sen bilirsin hastane biraz ilerde. Gel işte gidelim.

-Bekle saçımı toplayayım. Geliyorum. Sen de üzerini değiştir hadi.

-Tamam.

Çıktık yola. Sonucumu merak ediyorum. Acaba Eyşan'ın söyledikleri doğrumuydu? Ama nasıl olabilirdi olsada.

Hastaneye girdiğimizde sıra bekliyorduk. Sıramız geldiğinde doktor soru sormaya başladı:

-Evet sorununuz nedir?

-Doktor hanım 1-2 saat önce mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı şikayetleriyle geldim. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Nedeni nedir acaba?

-Kan alarak test yapmamız gerekiyor. Mümkünse yan tarafta kan alabilirmiyiz?

-Evet, tabi ki.

Bunları söyledikten sonra kan almaya geçtik. Aşırı midem bulandığı için tekrar kustum. Bir anormallik mi vardı yoksa?

1-2 Saat Sonra

Doktor bizi tekrar yanına çağırdı ve sonuçları okumaya başladı:

-Aşırı sinirden dolayı biraz kan şekeriniz düşmüş. Aynı zaman da karnınız da ki minik kişi biraz rahatsızlık vermiş. Tebrik ederim 2 haftalık hamilesiniz.

-Nasıl yani hamilemiyim ben. Alaz babamı oluyor. Eyşan bir şey yap. Benim midem bulandı başım dönüyor.

Dedikten sonra Eyşan:

-Ben Alaz'ı arayım da hatasını anlasın.

Alaz'ı aramaya başladı. Ben de o sırada bir ultrason görüntüsü istedim çünkü açmıyordu. Fotoğraf çekip gönderecektim.