Yeni Üyelik
23.
Bölüm

Hayatımın Anlamı

@nisaa_nurr

Uyku bir insana hatta iki insana bu kadar tatlı gelemezdi. Birincisi Alaz ikincisi ben. Alaz'a laf yok. Her daim uyuyor fakat ben Bürçe'den dolayı rahatça uyuyamıyordum.

Olsun en tatlı rahatsızlığımdı o benim...

Sabah

Alaz'a ve kendime güzel bir sofra hazırladım. Emre ile ikisi göreve biraz geç gidecekleri için Eyşan'a haber verip buraya gelmelerini istedim.

Tek işim şuan Alaz'ı uyandırmaktı. Yanına gittim ve biraz uykusu açılsın diye etrafında mırıldandım:

- Bürçe inşallah uykucu bir kız olmaz.

Belli ki uyanmıştı ve cevap verdi:

-Öyle deme doğduğunda uyutamazsan gece görürsün ama.

-Olabilir. Belki başka bebişimiz senin gibi olur.

-İstiyor musun?

-Sen?

-Benim için hava hoş. Çok çocuk her zaman neşe verir.

-Diyorsun?

-Diyorum. Hadi gel de biraz da dün beni öptüğün gibi bu gün de ben seni öpeyim. Çok ısrar etmiştin.

-Bak bilemedim şimdi.

-Gel işte ya.

Dedikten sonra o yanıma geldi. Arkamda duvar vardı. Üzerime yürüyordu ama asla utanmıyordum. Çünkü utanılacak bir şey yoktu aramızda. Yanıma gelince ve beni duvara iyice sıkıştırınca:

-Sen bir tane daha mı minik KURTOĞLU istiyorsun bakalım?

-Zamanı gelince canım benim.

-Zaman?

-Alaz!

Diye bağırdıktan sonra tekrar bana yanıt verdi:

-İnşallah senin gibi de bağırmaz güzelim.

-Bilemiyorum artık. Belki kocam beni sürekli kıstırırsa neden olmasın?

-Ay boşver gel kahvaltıya geçelim ben acıktım.

-Ay benim kulaklarım ne duyuyor böyle? Alaz KURTOĞLU acıkmış.

-Duha yavrum lütfen ama acıktım.

-Tamam tamam yürü hadi.

Dedikten sonra mutfağa geçtik. Alaz'a karşı:

-Daha başlayamazsın kocacım.

-Niyeymiş karıcım?

-Çünkü Eyşan'la Emre gelecek.

-Ya Duha sabah sabah cidden daha göreve gideceğim.

-Gelmesinler mi?

-Ya öyle demek istemedim. Ben artık karıcımla güzel ve sakince kahvaltı yapamayacak mıyım?

-Yarın yaparız be kocam.

-Olur be karıcım.

Dedikten sonra Alaz'ın telefonu çaldı. Hanife ana arıyordu. Telefonu açarak:

-Alo günaydın ana.

-Günaydın oğluşum. Kapatta telefondan görüntülü ara beni. Ben bilmiyorum öyle şeyleri.

-Tamam kapatayımda arayım.

Dedikten sonra tekrar görüntülü aramaya başladı:

-Heh guzularım bakın ben torunumun patiklerini ördüm bile. Ne zaman geliyonuz yavrularım?

-Ana biraz işimiz var istersen ben babamla seni gelip alayım olur mu?

-Gelinim ne diyo oğlum?

Telefonu bana döndererek konuşmamı istedi:

-Evim sizin eviniz Hanife anam. Gelin buyrun.

-Tamam guzum ben kapatayım da siz kahvaltınızı edin.

Telefonu kapattıktan sonra kapı çaldı. Gelenler bizimkilerdi hemen mutfağa geçmelerini istedim. Çünkü Alaz yaramaz bir çocuk gibi kahvaltı istiyordu.

Acaba Alaz'ın dediği şey kulağa güzel gelmiyor değildi. Neyse sabah sabah istediğim şeyi almıştım:SEVİLMEK.

1Buçuk Saat Sonra

Kahvaltımızı ettiğimiz de askerleri gönderdik. Mutfağı topladıktan sonra Eyşan'la güzel, lezzetli kahve yapıp içtik.

Eyşan'ın işi çıktığı için hemen kahveyi içip gitti. Biz de Bürçe'yle birlikte yalnız kaldık. Vakit geçsin diye biraz Bürçe'nin yeni doğan kıyafetlerini yıkayıp ütüledim.

İşim olmadığı için de aklıma bir fikir gelmişti: TEYZEMİ ARAMAK!

Çok kararsızdım. Ama o beni aramıyor ben de onu aramıyordum. Sonuçta annemin kardeşiydi ama içim ısınmıyordu. İlk defa aklıma geleni yapacaktım. Arayacaktım:

-Alo Songül teyze ben Duha.

-Ne var Duha yine. Ne istiyorsun, ne için izin istiyorsun? Yıldım senden eşek kadar kız oldun. İzin istiyorsan da ne işin varsa gör.

Keşke aramasaydım. Gururumu, duygularımı kırmıştı. Ağlamama sebep olan insanın numarasını telefonumdan silmiştim. Biraz belki moralim yerine gelir diye Alazım'ı aradım:

-Alo.

-Alo n'oldu güzelim sesin kötü geliyor?

-Yok bir şey aşkım. Ben sesini duymak için aradım. Gelince görüşürüz.

-Duha bak ne diyeceğim. Akşam yemeğe çıkalım mı?

-Olur hayatım. Sen nasıl istersen.

-Bir şey daha isteyebilir miyim?

-Hadi bakalım yine ne isteyecek Bürçem'in babası?

-Hani sen sabah demiştin ya çocuk istiyor musun diye.

-Eee hayatım?

-Neyse gelince konuşuruz öptüm.

-Tamam hadi görüşürüz.

Loading...
0%