@nisaa_nurr
|
Gözlerinden akan yaşı ellerimdeki son güçle sildim. Elimi çekeceğim an bir öpücük kondurdu parmaklarıma. Arabası bir kaldırım ilerideydi o yüzden hızlı hızlı gidiyorduk. Yaz yağmuru sağanağı ile birlikte ikimizin göz yaşlarına da eşlik etti. Alaz hemen bir şey söyledi anlamıyordum ama duyuyordum. Duyduklarım ise: -Duha daha dün tanıştık ama sana bunları yaşattığım için beni affet. Dedi yüzümde anlamsız bir tebessüm oluştu. Bir şeyler söylemek istiyordum ama söyleyemiyordum. Alaz KURTOĞLU Kucağımda ki insan değimişte bir melekmiş gibi bir hissiyat vardı üzerimde. Sanki biraz fazlamı iyi davranıyorum bir insana anlam veremiyordum şu an ama kendimi ilk defa asker gibi hissetmiştim. Kucağımdaki hanımefendiyi hemen arabaya bindirmiştim. Hemen sonra şirin beyaz bir çantası vardı onu da belki ailesinden birisi almıştır, üzülmesin diye onuda koluma taktım ve telefonu çalmaya başladı. Arayan da " Eyşan'ım" yazıyordu açtım ve hemen kadın konuşmaya başladı: -Kızım nerelerdesin sen eski sevgilin Atakan geldi sarhoş seni soruyor. Dedi konuşmak istedim fakat direkt yüzüne kapattım. Anlam veremiyordum kendime bu gün ne olmuştu bana? Duha Hanımın durumu biraz ağırdı onun için arabayı çok hızlı sürmüştüm. Maalesef hanımefendi için hız sınırını aşmıştım. Şuan askerlik görevimi neredeyse unutmuştum. Arkadaşım Emre'yi arayıp haber verdim olayı anlatmadım sadece gelemeyeceğimi söyledim. Hasteneye varmıştık Duha'yı tekrar kucağıma alıp sedye için birini çağırdım. Hemen Duha'yı aldılar ben ise hastanenin hemen solunda bulunan kafeteryadan bir ağır kahve aldım. Hemşirelerden biri yanıma gelip yakınlık derecemi sordu ben ne cevap versem diye düşünene kadar yanına biri geldi ve çok sarhoştu hemşireye saldırmak istemişti ben ise hemen müdehale ettim. Hemen ismini sordum. Evet sarhoş olan kişi Duha'nın eski sevgilisiydi.Hemen güvenliğe kimliğimi gösterdim gerçiğ göstermeme gerek yoktu üzerimde üniformam vardı ama tedbiri elden bırakmak olmazdı. Hemşirenin beni beklediğini unutmuştum o an ki aceleyle kocasıyım dedim. Bana onu takip etmemi söyledi. Hemşirenin beni getirdiği yer bir yoğun bakımdı. Nasıl yani ben şimdi Duha'yı bekleyecekmiydim anlamsız bir şekilde ağlıyordum şuan belli olmasın diye ünıformamın maskesini gözlerimin en alt kirpiklerine kadar çekmiştim. Hemşire bana: -Karınızın durumu şuan pek ağır 3 gün gözetim altında tutmamız gerekiyor. Eğer mümkün değilse zaten belli oluyor askersiniz. Yakın biri varsa o ilgilene bilir kimi yazayım sizi mi yoksa herhangi bir yakınını mı yazayım? -Beni yazın hemşire hanım ben görevimden izin alırım. -Tamamdır isim ve soy isminizi alabilir miyim mümkünse? -Tabi ki Alaz KURTOĞLU. -Tamamdır Alaz Bey geçmiş olsun. Dedikten sonra hemşire gitti ben hemen izin almak için Süleyman komutanımı aradım. Biraz kızgınmış o yüzden bağıra bağıra konuşuyordum. Yoğun bakımın önündeki herkes bana bakıyordu tam kapatacakken telefonu yanıma bir kız çocuğu geldi 2-3 yaşlarındaydı kolumdaki çantaya asılmaya başladı ben de hemen koluma baktım evet beyaz boncuklu çanta şuan kolumdaydı. Asker olduğumdan beri ilk defa utanmıştım. Hemen çıkartmıştım o sırada annesi gelip özür dileyip kızını alıp gitti. O sırada hemşire gelip: -Karınızı görebilirsiniz. Dedi ama Duha benim karım değildi. Şimdi hatırladım yakınlık derecesi olarak kocasıyım demiştim. Ama karım, benim karım, Duha karım bi an bi düşünceye dalmıştım. |
0% |