Şuan sevdiğim adam ile birlikte büyülü bir evlilik yapak için hazırlık yapıyoruz.

Teyzem ve eniştemin umrunda bile değildik çünkü hemen izin vermişlerdi. Arabaya atlayıp nikah dairesine doğru yol aldık. Vardığımızda Alaz:

-Her şey çok güzel olacak minik civcivim. Hiç merak etme her şey gözetim altında. Unutma artık karı ve kocayız.

-İşler kocamın gözetimi altındaysa ben dünyanın en şanslı civciviyim.

-Hadi girelim içeri üşüteceksin şimdi.

-Tamam tamam geliyorum.

İçeri girdiğimizde büyülenmiş gibi hissettik. Alaz her şeyi önceden planlamış ve bana sunmuştu. Artık çok mutluydum hemen nikaha geçtik:

-Siz Alaz KURTOĞLU Duha TEZKAN'I eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?

-Evet.

-Siz Duha TEZKAN Alaz KURTOĞLU'NU eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?

-Evet evet evet!

3 Saat Sonra

Evlilik hareketiyle bütün eşyalarımı yanımıza aldığımız için tekrar İstanbul'a dönmeye karar verdik. Hanife anadan da helallik istedik ve yola devam ettik. Tekrar uçak ile döndük.

Eve geldiğimizde çok yorgunduk o yüzden hemen uyumuştuk. Evet artık evliydim ama Alaz ile aynı yatakta yatmak bana çok acayip geliyordu. Yatağına kıvrılmış uyuya kalmıştım. Uyandığımda sabah olmuş Alaz'ın yanında ve birlikte uyanmıştık. Daha doğrusu Alaz benden önce uyanmıştı.

Mutfağa çay koymak için gittim. Gittiğimde çok güzel bir kahvaltı karşımda beni bekliyordu. Alaz'a karşı:

-Canım artık bu evin hanımı benim ne gerek vardı bunları yapmana?

-Benim civcivim yorulmuştu ben de ona kahvaltı hazırlamışım çokmu sanki.

-Yerim seni beyim.

-Yer misin beni hanımım?

-Alaz fazla ilerisi zarar canım benim hadi otur da yapalım kahvaltımızı soğutmayalım.

Böyle konuşurken Alaz'ın telefonu çaldı:

-Alaz oğlum maalesef iznini almak zorundayım görevimiz çok yoğun o yüzden acilen buraya gelmelisin.

-Emredersiniz komutanım!

Telefonu kapattıktan sonra bana dönerek:

-Duha acil görevim var canım. Gitmem gerek sen yemeğini ye ben eğer işim erken biterse gelirim. Öğle gelirsem patates köfte yap yanına da mercimek çorbası olurmu?

-Tamam canım kendine iyi bak görüşürüz.

Alaz'ı gönderdikten sonra kahvaltımı yapıp mutfağı toplamaya başladım. Biraz da içeriyi ve yatak odasını. Kendi yatağımı kullanmamıştım. O yüzden Alaz'ın yatağını topladım. Kıyafetlerini valizden çıkartarak dolaba yerleştirmeye başladım.

Sonra dolabın kapağını kapatırken bir kızın fotoğrafını buldum. Fotoğrafta Alaz bir kıza sarılmış mangal yapıyorlardı. İyide bu kız kim di?

Gelince Alaz bana çok güzel bir hesap verecekti.

2 Saat Sonra

Kapı çalıyordu. Gidip kapıyı açtığımda karşımda Atakan vardı. İyide o benim burda olduğumu nereden biliyordu?

Bana karşı şu sözleri söyledi:

-Sana kıymak istemem ama bunu yapmam gerek. Üzgünüm Duha.

Dedi ve beni gazlı bez ile bayılttı.

Sonrası bende yok...

Canlarım oy verip takip edip yorum yapmayı unutmayın Öpüldünüz ♡♡☆☆