@nisaa_nurr
|
Anlaşılan baya kızışırmıştım onu ama bir şey demedi değil dudaklarından tek dökülen kelimeler: -Yarın sabah 07.30'da aynı yerde bu cafenin önünde seni bekliyorum görevim saat 09.45'te başlıyo ne anlatacaksan orada anlat. Burada boş boş millete rezil etme kendini. Dedi aslında dediklerinden pek bir şey anlamış değildim. -Ama be-. Tam kelimemi söyleyecektim lafımı kesti ama ben zaten 10 da uyanıyordum. Anlaşılan artık saat dokuzda çocuklar gibi erken uyuyacaktım. Beni tek düşündüğü yer rezil olmam anlaşılan benim açımdan değil kendi açısından değerlendiriyor beni. Neyse artık bunları düşüneceğime işimi düşünmeliyim. Kendimi anlatmayı unutmuştum ben Duha tıp fakültesinde okuyordum anestezi bölümünü bitirmeme 2 ay kala annem ile babam vefaat etti. Bir daha cesaret ederek okumak istemedim zaten kimse de destek çıkmadı. ERTESİ GÜN 07.30 da uyanmam biraz kabus gibiydi. Bir dakika aslında o saatte uyanmamam gerekiyordu. Bittim ben ne yapacaktım şimdi. Hemen üzerime diz kapağımın biraz üstünde beyaz bir elbise yanıma küçük bir çanta ve beyaz air ayakkabılarımı giyerek çıktım evden. Saçlarımı düzleştirmiştim o yüzden pek ferahtım. Dün çarpıştığımız cafenin önüne geldim. Tam kalkacak gidiyordu ki durdurdum adam haklı beni 7 buçukta çağırdı şuan saat 8 di o yüzden çok az vaktim olabilirdi. Kitaplardan okuduğuma göre askerler pek inatçı olurlarmış. Hemen konuşmaya başladık: -Ee anlat bakalım dün neden önüne bakmadın? -Önüme her zaman bakarım fakat ilk defa böyle bir şeyle karşılaştım. -Bu seferlik affediyorum seni ama başka zaman olmasın civciv. Bu arada tanışmadık ben Alaz üsteğmen peki sen kimsin civciv? -Birincisi ben civciv değilim bu arada memnun oldum devecim. Ben de Duha iş arıyorum fakat bulamıyorum. Öyle yani. He bu arada çarptığım için özür dilerim. Uzun uzun gözlerini üzerimde süzdü tabi ki ben bu durumdan rahatsız olmadım değil. Bana şu sözleri söyledi beni süzdükten sonra: -Çok hoş olmuşsun. Bana deve deme sana bir tane ya- Tam böyle diyecekken bir tane tokat indirdim. Çok sinirlenmiştim ağlıyordum çünkü bu sözleri bana en son annem ile babam söylemişti. Hemen ayağa kalkıp dışarı çıktım. O kadar fazla başım dönüyordu ki kendi başımı bedenimde tutamıyordum. Alaz Bey arkamdan geliyordu fakat onun seslenmelerini takmıyordum. Çünkü beynim bu işlevini kaybetmişti. Cevap vermek istesemde veremiyordum. Hemen anice koşup bir taksi çevirmek istemiştim. Fakat başım döndüğü için kendimi o an kaldırımda hissediyordum fakat şuan bana bir araba çarpmıştı. Alaz hemen koşup yanıma geldi. Kucağındaydım şuan evet bilincim açıktı. Gözlerimden yaş süzülüyordu. Alaz ile aramızda şöyle bir diyalog geçmişti: -Alaz Bey ben annemile babamın yanına gitmek istiyorum. -Annen ve baban nerede? -Mezarda. -Yapma böyle şeyler Duha üzüyorsun beni. Dedi ve gözlerinden bir iki damla yaş süzüldü. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın♡♡♡☆ |
0% |