Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Yeni Başlangıçlar

@nisaa_nurr

Gelir gelmez hemen Alaz'a bir soru sordum:

-E Alaz sen beni evine getirdinde. Benim ne işim var nede Eyşan'dan başka kalacak yerim ben ne yapacağım?

-Zaten artık evin burası. Senin benden başka kimsen, benim senden başka kimsem yok. Birbirimize artık sahip çıkacağız.

-İyide benim işim yok ne yapacağım?

-Gerek yok işe. Benim maaşımla geçiniriz. Zaten ne olduysa hepsi benim suçum. Bundan böyle bende kalacaksın ve sana ben bakacağım.

-Tamam ama hiçbir şeyime karışmayacaksın tamam mı?

-Tamam tamam yeter ki sen fazla abartma.

-Unutma ki ben bir şeyi asla abartmam tamam mı devecim.

-Ama yapma böyle bak görevimden zaten iki gün uzak kaldım. Kendimi bir yıl izine çıkmış gibi hissediyorum.

-Alaz

-Duha

-Ya ben baya acıktım yemek hazırlasak mı acaba?

-Tamam ama evde ekmek yok ben ekmek almaya gideyim sen de bir şeyler hazırla. Eğer erken gelirsem ben de yardım ederim.

-Tamam ben mutfağa geçiyorum güle güle kendine dikkat et. Dedim ve yanağına anlamsız bir öpücük kondurdum. Uzun uzun bana bakarak o da benim yanağıma bir öpücük kondurdu.

Alaz mutfağı tarif etti ve ben hemen mutfağın yolunu tuttum. Alaz gitmişti ben ise kaç ekmek alması için balkondan seslendim.

Hemen mutfağa dönerek buz dolabını açtım. Dolapta hiç bir şey yoktu ama diğer dolapları gezerek fiyonk makarna buldum. Hemen orta boy bir tencere alarak içine biraz su doldurdum. Isınana kadar biraz evi toparladım. Alazın yatağının nevresimini değiştirdim biraz da içerileri süpürdüm. Makarnanın suyu ısınmıştı makarnaları tencerenin içine koydum. Makarnalar pişene kadar salça sosu ve sarımsaklı yoğurt hazırladım.

Makarna hazır olana kadar da bir sürahi ayran yapmıştım. Hemen bir yemek masasının yanında duran sandalyelerden birine oturdum. Derin düşüncelere dalmıştım. Kapı çalmıştı ve gelen kişi Alaz'dı. Elindeki poşeti alarak masanın üzerine koydum. Eve giren Alaz:

-Ooo buralar mis gibi makarna kokuyor ellerine sağlık Duha. Poşetlerden pembe olanı açar mısın?

-Ne var ki bunun içinde?

-Sen aç bak o zaman ne olduğunu görürsün. Dedi, hemen güzel ve özenle paketlenmiş pembe paketi açtım.

Bir de ne göreyim. Çok güzel bir gümüş, ucunda baş harfim bulunan bir kolye. Hemen Alaz'ın boynuna atladım. Oda belime sarıldı. Hemen çekilip teşekkür ettim ve mutfağa geçtim Alaz'da arkamdan gelerek yaptıklarıma baktı. Ben hemen ona birşikayet patlattım:

-Ya Alaz dolap bomboş yemeği yedikten sonra alışverişe gidelim mi?

-Olur Duha'cım gideriz de sen şu makarnayı sos ve yoğurtla karıştır bide ayran versene valla iki gündür doğru düzgün birşey yemedim. Açlıktan kaslarım çöktü.

-Tamam hazırlarım hemen şimdi. Dedim ve hemen başladım soslamaya. Ben bir yandan yemek hazırlıyor Alaz bir taraftan masayı kuruyordu. Aslında tam olarak kurmuyordu. Ya yiyyor ya da hızlı olmam için iki de bir uyarıyordu. Hemen yemeği hazırlayıp yedik. Öyle bir uyku bastırmıştı ki içeri gidip koltuklardan birine uzandım ve televizyonda magazin açıp izlemeye başladım. Öyle uykum gelmişti ki hayatımda hiç uyumadığım kadar rahat uyumuştum. Çok değil yarım saat on beş dakika falan.

Uyuduğumu fark eden Alaz hemen üzerime bir battaniye örttü o zamana kadar mutfağı toplamıştı. Battaniyede ki erkek parfümü kokusundan dolayı uyandım. Kalkınca:

-Hadi alışverişe gidelim.

-Ya kızım bi dur ya valla sıktın iyice.

-Öyle mi Alaz Bey tamam ben gideyim o zaman size rahatsızlık verdiysem.

-Öyle demek istemedim canım benim. Yarın göreve gideceğim için biraz dinlenmek istedim. Akşam gideriz kaçmıyor ya market. Zaten yarın göreve gideceğim için rahat rahat oturursun evde.

-Yok çok özür dilerim böyle bir şey olacağını bilmiyordum. Zaten bende biraz fazla abarttım sanki ayrıca öyle rahat oturmam eğer alışverişe girmezsekte ben yarın giderim. Affet lütfen. Dedim ve ben böyle deyince elimi eline alarak bir öpücük kondurdu. Ve şöyle dedi:

-Tamam prenses hadi gidelim o zaman. Sen üzülürsen ben rahat uyuyamam. Dedi hemen üzerimi değiştirip çıktık.

 

Loading...
0%