Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Haldun

@nisaa_nurr

                                🍁

 

Bir kuş gibi kalbimin kırık dalına kondun. Ya üst odacıklarından birine, ya da alt odacıklarından birine. Miran Demirsoy çölüme yağmur oldun.

Uykum fazla uzun sürmeden uyandım. Telefonu açtığımda saat yedi buçuğa geliyordu. Hemen Miran'a mesaj çekmek istedim;

Nihan Sungun:Nabersin yakışıklı?

Yakışıklı Varlık:İyidir.

Nihan Sungun:Nasıl iyidir. İniyorum ben otobüsten, adalet sarayının konumunu sana atıyorum on bucukta kapının önünde ol canım.

Yakışıklı Varlık:Emredersiniz!

Nihan Sungun:Neden böyle davranıyorsun? ⁠·⁠´⁠¯⁠'⁠(⁠>⁠▂⁠<⁠)⁠´⁠¯⁠'⁠·

Yakışıklı Varlık:Sadece seni çok özledim Nihan, artık benim ol. Bir gün önce tanıştık ama sen çok farklısın annemden, kız kardeşlerimden çok daha farklısın Nihan. Seni istiyorum.

Nihan Sungun:(Size bir fotoğraf gönderdi)

Yakışıklı Varlık:Çok nadidesin güzel kızım.

NİHAN SUNGUN ÇEVRİM DIŞI

Utandırıyordu, beni çok utandırıyordu. Ama ruhum onu hak etmiyor gibiydi, susuz bir çöl gibiydim. Çölümün ortasına dikilmiş bir gül gibiydi, Dikensiz Gül Gibi...

Hızlı hızlı yürüdükten sonra duraktan bir taksi çağırdım. Arabaya binip ücretini verdikten sonra etrafı seyretmeye başladım. Ne güzeldi Mardin.

Tabi Mardin'i güzelleştiren oydu belkide. Tekrar mesaj atmak istedim;

Nihan Sungun:Adalet sarayına girdim 09.30 da çıkacağım. Sen 10.30 da al beni.

Yakışıklı Varlık:Ok yavrum.

YAKIŞIKLI VARLIK ÇEVRİM DIŞI

Bu adam cidden midemde, kafa tasımda kelebekler açmasına sebep oluyordu. Çok tatlı ve saygılıydı.

Ah kalbim darma duman,

Senden iz yok hayli zaman,

Duygularım feryat figan...

Seni çok mu fazla sevmeye başladım Miran Demirsoy?

​​​​​Adalet sarayında Haldun ile karşılaştım. Haldun Sungur, kuzenim. Saygılı ve sahiplenici bir insandı. Beraber büyüdük onunla, beraber top oynadık, beraber ip atladık, beraber vişneli pasta yedik, beraber portakal suyunun yanında kokoreç yedik. Biz Haldun'la beraber kardeş gibiydik. O da savcı olmuştu.

Evet rütbesi yüksek olduğu için çıtır kadar kıskanmıştım ama çıtır kadar. Koşup yanıma geldi ve elini boynuma attı. "Nasılsın gelincik?" dedi her zaman dalga geçerken söylediği gibi. "İyidir Haldoş savcım," dedim. Bu onu sinir etmek için bir yoldu. "Bak seni şikayet ederim!" dedi yaramaz bir çocuk gibi.

En sevdiğim kuzenimdi Haldun, çok yakın seklem kafalı Melis'ten bile uzak tutuyordu, kız olmasına rağmen. Bu yüzden yanımda bodyguart gibi geziyordu. Yanında telefonu bile elime alamadım.

"Kız sen boy mu atmışsın bakıyım?" dedi, yine beni sinir etmek istiyordu ve başarıyordu. "Kalbin çok temiz Haldun'cum evet 1.70 oldum geçen hafta." dedim.

Ya ne temiz kalpli. 2 kızla fingirdeşmek için insanların kocalarını bile boşamalarını beklemez. Çok şükür onu atlatıp içeri girdim. Duruşmaya 15 dakika kalmıştı.

Salona girip duruşması olan kadını gördüm. "Bak Gülsüm, bitti gitti. Kurtulacaksın o pezevenkten. Çok özür dilerim ağzımı bozduğum için." dedim destek vererek. Kocasından üç buçuk senedir şiddet görüyordu. 4 çocuklada sokakta kalmıştı, komşuları el birliği olup kurtarmışlar, sonra da beni bulup avukatlığını yapmasını istedi. Böyle mağdur kadınlara yardım etmek en vazifeli ve gurur verici bir görevdi.

Ne olursa olsun, sokak ortasında, evin balkonunda şiddet görene yardım etmek, kurumaya yüz tutmuş bir gülü canlandırmak gibi bir şeydi.

"Kurtuluyoruz değil mi o Kutay herifinden?" dedi, psikolojik olarak çökmüştü Gülsüm. Artık bataklığın ortasındaydı. Ama onu tutup bu bataklıktan kurraracaktım. "Sana güveniyorum Nihan." dedi arkada ki sert ses. Konuşmasıyla etrafa sigara kokusu yayılmıştı, ardından da hafif odunsu bir koku geldi. Aşağıdan yukarı konuşan kişiyi süzdüm. Bu Miran'a mı benziyordu?

"Miran?" dedim, terlemiş kafamın içi allak bullak olmuş vaziyette. Midemdeki kelebekler daha da çok hareketlenmişti. Eğildiğim yerden kalkarak arkama döndüm. "Evet Nihan ben, Miran Demirsoy." dedi, koşup boynuna atlamak istedim ama daha aramızda mesafe konulması için şartlar vardı. "Beni takip eder misin?" dedim. Burada bana özel olan bir çalışma odası bulunuyordu. "Elbette," dedi ve arkamdan beni takip etmeye başladı.

Odaya geldiğimizde ben baş koltuğa o önümdeki koltuklardan birine oturmuştu. "Tanıştığıma memnun oldum Sungun, şimdi beni daha çok memnun etmek ister misin?", "Emin ol çok isterdim ama duruşmam var, dedin ya beni kahvaltıya götürecektin" dedim cilveli cilveli. Anlamış olacak ki dudağının kenarından sırıttı. "Oyun mu oynuyorsun?" demesiyle arkadan Haldun'cum sesi duyuldu, "Nihan'ın oynamasına gerek yok, benimle oynayabilirsin. Sen kimsin?" dedi hiddetle, ateş püskürtüyordu her yerinden.

Ayağa kalkıp sakinleştirmek için hamle yapacağım sırada Miran, "Belanı dedirtme bana sen kimsin?" dedi. Allah belamı vermesi için tam zamanıydı. Haldun her hareketimi anneme ve babama söylüyordu. "Beni dinler misin Haldun, lütfen?" dedim ama gözü Miran'ın gözündeydi, Miran'ın gözüde Haldun'day dı. Şimdi bitmiştim.

 

 

 

... Devam edecek ...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%