Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm 🧚🏻‍♀️

@nisaa_yazar_1

Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Sahilde biraz daha durduktan sonra eve gelmiştim.

Kapıyı Bartu açmıştı. Erken mi geldiler? Ya da ben mi sahilde çok kaldım ? Bir şey demeyip içeriye adımladım.Ayakkabımı çıkarırken "Sen iyi misin? Ağladın mı ?" dedi meraklı bir sesle.

 

Başımı yerden kaldırmadan "İyiyim." dedim ve yukarıya çıkmaya başladım. Sanırım Özgür evde değildi. Odaya girdiğimde derin bir nefes alıp antamı yere bıraktım. Geçen günkü gibi göğsüm sıkışıyordu. Aldığım nefes canımı yakıyordu. Üstümdeki formadan kurtulduktan sonra banyoya geçtim. Soğuk su ile yüzümü defalarca yıkamama rağmen rahatlayamıyordum. Nefesim kesiliyordu. Aynadan bakınca gözlerimin kızardığını fark ettim.

 

Ağlama Peri.

Onlar için göz yaşların akmamalı.

Değmez.

Güçlü dur.

 

Ne kadar öyle desem de canım yanıyordu. 17 yıl boyunca kızı bendim. Asla sözünden çıkmaz , ne isterse yapardım ama bana bir kere bile gülümseyip anlayışla karşılamamıştı. Her sene takdir belgesi veya başarı belgesi alsam da bir kere seninle gurur duyuyorum demişti. Ondan fazla bir şey istemiyordum ki. Sadece gülümseme ve iyi davransa benim için yeterdi. Her zamanki gibi acımı içime atıp banyodan çıktım. Belki de ataklarım bu yüzdendi. Her şeyi içime attığım için vücudum tepki göstermeye başlamıştı. Ama elimde değildi. Geçen seneye kadar beni dinleyen kimse olmamıştı. Kimseyle derdimi paylaşamıyordum.

 

Sonra Kaan ile tanıştım. Cem ile tanıştım. Onlarla konuşmak iyi gelse de her acımı da anlatamıyordum ve bu canımı yakıyordu. Şimdi anlayışlı bir ailem var ama ben yine anlatamıyorum. Sözcükler dudaklarımdan dökülmüyor. Ömer abim ile konuşmuştum ama şimdi yanıma gelse anlat dese anlatamam. Anlatmak istiyorum. Rahatlatmak istiyorum olmuyor.

 

Ofladım . Ne zaman iyi olacaktım? Ne zaman rahat bir nefes alacaktım? Susadığımı hissedince aşağıya inmeye karar verdim. Odadan çıkıp merdivenlerden indikten sonra mutfağa adımlayacakken Batu'nun salondan bağırışını duydum. Salona girmemle yüzüme yastık yemen bir oldu. Yastık yere düşerken Batu gülüyordu. Gözlerim dolmuştu. Hayır Batu yüzünden değil. O video...fotoğraflar... Olmuyordu işte. Düşünmek istemiyorum ama olmuyor. Her şey bana o anları hatırlatıyor.

 

Koşarak salondan çıktım ve odaya tekrar geldim. Kendimi direkt banyoya atıp kapıyı kapattım. Nefes alamıyordum. Yere çöküp elimi göğsüme bastırdım. Derin derin nefes alırken gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Artık aldığım nefes bile bana acı veriyordu. Nefesim kesilince öksürmeye başladım.

 

"Peri ?"

 

"Peri giriyorum bak ."

 

Batu ve Bartu'nun sesini işittim. Kafamı iki yana salladım. "Gel- gelmeyin." Öksürmem ile boğazım acımıştı. Onlar beni dinlemeyip içeriye girdiler. Onlara bakmadım. Tek yaptığım göğsüme vurup derin nefes almaktı. "Pe-Peri." Bartu önümde dizlerinin üstüne çöktü ve ellerimi tuttu. "Vurma. Bana bak. Derin nefes al." Sesler derdinden geliyordu. Ellerimin titremesini ıslak gözlerim ile görebiliyordum.

 

"Peri ben özür dilerim. Böyle olacağını düşünmedim. Peri vurma .Derin nefes al." Batu'da yanıma çökmüştü. Gözlerimi kapattım ama yaşlar düşüyordu. "Ne-nefes...alamıyorum." dedim titreyen sesimle.

 

"Kahretsin annem de yok. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Peri gel balkona çıkalım." Bartu beni ayağa kaldırırken Batu yüzüme düşen saçlarımı çekti. Yürümekte zorlanıyordum. Başım dönüyordu ve midem bulanıyordu. Balkona çıkınca yere çöktüm. Ayakta duracak halim yoktu. "Bartu annemi arayalım. Daha kötü olursa."

 

"Telefon nerede ?" Batu gidecekken kolundan tuttum. Yanıma çöküp yüzümü elleri arasına aldı. "Daha iyi misin ?" Konuşamıyordum. Tepki veremiyordum. Tek yaptığım Batu'nun kolunu sıkıp derin nefesler almaktı.

 

"Peri bana bak güzelim. Bana bak. Derin nefes al. Bak biz yanındayız. Sakin ol." Bartu'ya dönünce endişeyle bana bakıyordu. Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Sesleri derinden gelirken birinin Saçlarımı okşadığını hissettim."Tamam...geçti. Bir şey yok. Biz yanındayız." Batu'nun sesiydi. Yanımdaydı... Saçlarımı okşuyordu. Benden nefret etmesine rağmen şu an yanımdaydı ve dokunuşları iyi gelmişti. Göz yaşlarım durmuştu ama göğsüm ağırıyordu. Yorgunlukla başımı Batu'nun omzuna koydum. "Daha iyi misin ?" Bartu 'nun sesi ile gözlerimi açtım.

 

Konuşmayıp başım ile onayladım. Başım Batu'nun omzundayken Bartu'da sağ elimi tutuyordu. "Peri ben özür dilerim. Benim yüzümden oldu." Batu'nun sesi ile kafamı kaldırıp ona baktım. "Yok...Senin yüzünden değil. Aniden oldu."

 

"Ne olduğunu anlatmak ister misin ?" Bartu'ya döndüm. Derin bir nefes alıp "Şimdi anlatmasam. Yorgunum." dedim kısık bir sesle. "Tamam. Sen kendini hazır hissedince...Gel içeriye geçelim. Biraz dinlen."

 

Batu ve Bartu'nun yardımıyla ayağa kalktım. Önce banyoda elimi yüzümü yıkadım. Sonra odaya geçip yatağa oturdum. Bu sırada Batu aşağıya inmiş ve su getirmişti. Uzattığı bardağı alıp suyu içtim. Bardağı elimden alıp masaya koymuştu. "Teşekkür ederim." diye mırıldandım.

 

"Teşekkür etme Peri. Hep yanındayız."

 

"Asıl biz teşekkür ederiz. En çok ben. Onca dediğime, yaptığıma rağmen benimle konuşuyorsun. Peri ben özür dilerim. Biliyorum özür dilemek hiçbir şeyi değiştirmiyor. Dediklerimi, yaptıklarımı geri almıyor ama çok üzgünüm. Beni affetmeni beklemiyorum ama bundan sonra yanında olduğumu bil. Sen şimdi dinlen." Batu'ya tebessüm edip yatağa uzandım. "Telefonun burada. Biz aşağıdayız. Sen güzelce dinlen. Bir şey olursa bağırman yeterli. Hemen geliriz."

 

İkisi odadan çıktıktan sonra gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı.

 

🧚🏻‍♀️

 

Zor da olsa gözlerimi açmıştım. Saate bakınca altı olduğunu gördüm. İki saate yakındır uyuyordum. Örtüyü üstümden atıp ayağa kalktım. Banyoya girince direkt soğuk suyu açıp elimi yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırıp aynadan baktım. Berbat görünüyordum. Saçımı açıp tekrar sıkıca bağladım. Daha fazla banyoda durmayıp çıktım. Telefonumu cebime koyup aşağıya inince salondan sesler gelmesi ile adımlarım durdu.

 

"Maşallah kızıma. Ne güzel söyleyip dans etmiş."

 

"Ay anne sen bir de canlı görecektin. Çok...çok güzeldi."

 

"Batu'ya katılıyorum. Bir de o elbiseyle aşırı tatlıydı."

 

"Ben bir Peri'ye mi baksam ?"

 

"Baba az önce baktın ya ? Bırak rahat rahat uyusun. "

 

"Rahat değilim oğlum. Ya evde tek olsaydı. Kriz anında her şey olabilirdi. Allah'tan siz vardınız çocuklar. "

 

"Bize niye panik atağı olduğunu söylemediniz ? "

 

"Çünkü Peri söylemek istemedi. "

 

Ömer abimin sözünden sonra sessizlik olmuştu .Daha fazla kapıda dikilmeyip salona girdim. Tüm bakışlar anında bana dönmüştü. "Kızım." Serpil Hanım hemen ayağa kalkıp yanıma gelmişti. Sarılıp saçımı okşadı. "İyi misin canım? Nasıl hissediyorsun? "

 

Benden ayrılınca küçük bir tebessüm ile ona baktım. "İyiyim. Biraz yorgunluk var o kadar." Doğan Bey'de yanına gelip sarılmıştı. İkisine dönüp "Siz arkadaşlarınız ile buluşmayacak mıydınız ?" diye sordum.

 

"Batu arayıp fenalaştığını söyleyince hemen yemeği iptal ettik. " dedi. "Benim yüz-" Sözümü bitirmeme izin vermeden Doğan Bey kaşlarını çatıp söze girdi." Sakın cümleni bitirme boncuğum. Yanaklarını ısırırım. Sen her şeyden önemlisin." Ağlamamak için tırnaklarımı avucuma batırdım. Ömer abim gelip beni kolunun altına aldı. Diğerlerine bakınca bizi izlediğini gördüm. Yüzlerinden tebessüm vardı. "Hadi yemek yiyelim. Sonra sohbet ederiz." Diğerleri de ayağa kalkınca salondan çıktık. Yemek odasına girince sofranın hazır olduğunu gördüm. Özgür ve Batu'nun arasına oturunca Serpil Hanım benim tabağıma yemek koymaya başladı. Yeter desem de tabağı doldurmuştu ve hepsini bitireceğime dair söz verdirtti. İstesem bile yiyemezdim.

 

Yemek boyunca bakışlar benim üstümdeydi. Konuşmak istiyorlar ama çekiniyorlar gibiydi. Sessizce yemeğimi yerken telefonum çaldı. Cebimden çıkarıp arayana baktım. Numaraydı. Açıp kulağıma yaklaştırdım. "İyi akşamlar pericik."

 

Cem'in sesini duymam ile göz devirdim. "Numaramı nereden buldun?" Sesim sakin ve yorgun çıkıyordu. Diğerleri sözlerimden sonra anlamsızca bana baktı. Ömer abi ise sorgulayan bakışlar ile bana bakıyordu. "Sen iyi misin? Sesin kötü geliyor." Çünkü kötüyüm Cem. Çok kötüyüm.

 

"Konuyu değiştirme. " dedim sakince . Ofladığını duydum. "Numaranı silmemiştim ki. Halen kayıtlı. Anlaşılan sen silmişsin. Kalbim kırıldı." Aslında numarasını silmemiştim. Birkaç ay önce telefonum bozulduğu için tamire götürmüştüm ve her şeyi sıfırlamıştı. Bu nedenle numaralar da silinmişti.

 

"Boş konuşma. Kapatıyorum. " Bütün bakışlar üstümdeyken konuşamadım ve Cem'in bunu anlayacağını biliyorum. "Anlaşılan müsait değilsin. Neyse yarın konuşuruz. Yarın okula geliyorum. Görüşürüz."

 

"Mümkünse görüşmeyelim." deyip telefonu kapattım. Tekrar cebime koyunca Bartu "O kim ?" dedi. "Geçen gün okul bahçesinde gördüğünüz kişi. " dedim.

 

"Kızım seni rahatsız mı ediyor ?" Doğan Bey'in sorusu ile ona döndüm. Başımı iki yana sallayıp "Hayır. " dedim. Rahatsız etmiyor. Etmez de . Cem öyle biri değil. Sadece geçen seneki olay yüzünden ona kırgınım ve kızgınım.

 

🧚🏻‍♀️

 

Ertesi gün okul vakti

 

Teneffüs zili çalması ile kalemi defterin üstüne bırakıp ofladım. Öğle arasına girmiştik. Kaan uyku moduna geçmişti bile. Biri sırtıma dokununca arkamı döndüm. Yağız "Sende edebiyat notları var mı ?" dedi. Onu başım ile onaylayıp defterimi ona uzattım. Teşekkür edip aldı.

 

"Peri kantine gidiyoruz. Bir şey istiyor musun ?" Bartu'ya olumsuz anlamda kafamı salladım. "Yok. Teşekkür ederim." Şaşırtıcı bir şekilde onlarla aram günden güne iyi oluyordu. Belki de dün gözlerinin önünde fenalaştığım için üzüldüler ve o yüzden bana iyi davranmaya başladılar.

 

"Yağız geliyor musun?"

 

"Şu notları geçireyim. Sonra gelirim."

 

Batu ve Bartu da sınıftan çıkınca ben , Kaan ve Yağız tek sınıfta kalmıştık. Sıkılıyordum. Bugün ekstra sıkıcı bir gündü. Kaan'da kafasını masaya koyup uyuduğu için onunla da vakit geçiremiyordum. Arkamı dönüp Yağız'a baktım. Özenle deftere notları geçiriyordu.

 

"Çok güzel yazıyorsun." demem ile bana baktığını hissettim. Ben ise yazısını inceliyordum. "Bunu diyen ilk kişisin." Şaşkın bakışlarım onu bulurken"Nasıl ya ? " dedim.

"Yani kimse yazıma güzel dememişti. İlk defa senden duyuyorum." diye açıkladı.

 

"Ayıp etmişler. Yalan yok benden güzel yazıyorsun. " Gülmüştü ."Kendine haksızlık etme. Senin yazında çok güzel."

 

"Lan gidin başka yerde flörtleşin. Uykumu bölmeyin." Kaan'ın bağırması ile yerimden sıçradım. "Ödümü kopardın Kaan. Ayrıca salak salak konuşma."

 

Yağız tekrar gülüp "Kusura bakma Kaan. Uykunu böldük. " dedi ve bana döndü. "Bizde kantine inelim mi ?" Omuz silktim. "Tamam." deyip ayağa kalktım. Tam konuşacakken Kaan "Ben gelmiyorum su perim ama gelirken bana çikolatalı süt alabilirsin." dedi. Onu onayladıktan sonra Yağız ile sınıftan çıktık. Kantine inerken Cem'i görmem ile göz devirdim. O ise gülümseyerek yanımıza geldi. Yanımızda yürümeye başlarken "Aşk olsun Pericik. Selam vermekte mi yok ?" dedi. Geçen sene de sürekli pericik derdi.

 

"Selam Cemcik." dedim . Yağız kısık sesle gülerken Cem yüzünü buruşturdu. "Iyyy çok kötü. Neyse ben ateşkes imzalamaya geldim. Bence düşmanlığı bırakıp tekrardan arkadaş olabiliriz." Kantine gelmiştik. Durup kollarımı göğsümde birleştirdim."Bana diyeceğine Kaan ile konuş. Aranızdaki buzları eritip tekrar gel Cemcik." deyince saçımı karıştırdı. "Bir daha öyle dersen çilekli sütlerinin hepsini alırım." Ayağım ile vuracakken o gülüp yanımdan kaçmıştı. "Eski sevgilin mi ?" Yağız'ı sorusu ile başımı iki yana salladım.

 

Tekrar yürürken "Hayır. Sadece geçen sene arkadaştık. Sonra Kaan ile kavga etti. Öyle aramız bozuldu. Sevgilim falan değil. Ki onun sevdiği var. Hem ben sevgili istemem." dedim ve kantinden iki çikolata ve çilekli süt ile çikolatalı süt aldım. Yağız da kahve ve çikolata almıştı. "Anladım. " dedi sadece . Sasalardan birine geçtik. Bartu ve Batu ortalarda görünmüyordu. Yağız ile biraz sohbet ettikten sonra zil çalmıştı ve tekrardan sınıfa çıktık. O yerine geçerken ben Bartu'nun yanına geçtim. Bartu yanına oturmam ile şaşırmıştı. "Peri bir sorun mu var?"

 

"Yok. Yanına oturmam için bir sorun mu olmalı?" dedim. "Hayır. Hayır. Hep otur. Hatta Batuyu atayım sen gel. " dedi aceleyle. Güldüm. Sesi yüksek çıktığı için sınıftakiler konuşmaya başlamıştı.

 

"Böyle satış görülmedi." dedi Ahmet.

 

"Batu ağlıyor arkadaşlar. " Seren'in söylediklerine bu sefer hepimiz güldük.

 

"Garibim burada da değil. Çiçek perim yerine göz koymuş haberi yok. Ey ahali ! Bat-" Kaan , Batu sınıfa girince sustu.

 

"Ne oluyor? Niye sustunuz ?" deyince Selim "Kanka üçüzlerin seni kapının önüne koyuyor." dedi.

 

"Peri istediğini yapabilir de. Lan Bartu yine ne yaptın?" Kaşlarını çatmıştı. Bu haline güldüm. Bartu hemen ayağa kalkıp ellerini kaldırdı. "Ben masumum. Bütün suç Kaan'ın." deyince Kaan şaşkınca ona baktı. "Lan ben ne yaptım ? Ben burada çikolatalı sütümü içiyordum." Batu ellerini silah şekline getirip Kaan'ın üzerine yürüdü. Kaan ayağa kalkıp "Valla masumum. " dedi. Gülmemek için zor durduğu belliydi.

 

"Dur! Onu vurma. Beni vur." Yağız'da oyunlarına dahil olunca Batu bu sefer ona döndü. "Onu vurma. Asıl beni vur ." bu sefer Serkan konuşmuştu. Selim, Batu'nun önüne geçti. "Ben kendimi feda etmeye hazırım. Onlara dokunma." dedi. Sınıfa sesszlik çökünce Selim bize bakıp "Hainler. Niye beni kurtarmıyorsunuz?" diye isyan etti .Sınıfta kahkaha sesleri yükselirken Betül hoca içeriye girmişti.

 

Yüzümdeki tebessüm ile yerime geçtim. Sınıfımı seviyordum ve yıl sonunda onlarla ayrılacağım için üzülüyordum.

 

🧚🏻‍♀️

 

Sonunda okul bitmişti. Bu sefer yürüyerek eve gidiyorduk. "Abim bize niye acımıyor? 100 soru fonksiyon ne ya ? En nefret ettiğim konu." diye isyan etti Batu. "Sorma ya. Bir de yapmasak babama söylüyor. " Bartu'nun dedikleri ile yutkundum. Aklıma yine o gün gelmişti. "Ödevini yapmasak kızıyor mu?" sesim kısık çıkmıştı. Acaba o da mı dövüyordu? Ya da çok kızar mıydı ? "Yani öyle bağırıp çağırmıyor. Temizlik cezası veriyor. Çalışma odasını temizletiyor." dedi. Öyle düşünmem bile hataydı. Doğan Bey öyle biri değildi. O iyi bir babaydı.

 

Sağa dönünce aniden siyah bir araba önümüzü kesti. Gözlerim korkuyla açılırken içinden üç kişi çıkmıştı. Batu"Hasskitir. Bunlar da kim?" deyince Bartu "Bu sefer naneyi yedik kardeşlerim." dedi. Bunlar kimdi ? Korkuyordum.

 

Üçümüz kaçacakken bizi tuttular. Bağırmaya çalışıyordum ama eli ile ağzımı kapatmıştı. Sesim boğuk çıkıyordu. Batu ve Bartu kurtulmaya çalışıyordu ama burunlarına bez bastırılması ile bayıldılar. Beni tutan adam elini ağzımdan çekip beyaz bir bez bastırınca nefesimi tuttum.

 

Bölüm sonu

 

Düşünceleriniz ?

 

En sevdiğiniz sahne ?

 

İstek bir sahneniz var mı ?

 

Peri, Bartu ve Batu nasıl ?

 

Yağız ve Peri ?

 

Son sahne?

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

 

Diğer bölümde görüşmek üzere

 

Loading...
0%